Saldırıların arkasında tecrübeli İslamcı örgüt var
Başta Amerikalı, İngiliz ve İsrailli olmak üzere Avrupalı turistler rehin alındı. Saldırganlar eylemlerinin son bulması için hapshanelerdeki Müslümanların serbest bırakılmasını talep ettiler. Saldırıyı düzenleyen militanlar Hindistan'da Müslümanlara zulüm yapıldığını savundu ve eylemin bu zulme bir cevap niteliğinde olduğunu söylediler.
Ancak saldırıyı ismi daha önce hiç duyulmamış Deccan Mücahidleri adlı bir örgüt üstlendi. Uzmanlara göre ise bu saldırıyı bu örgüt düzenlemiş olamaz. En azından bu örgütün tek başına düzenlemesi düşünülemez. Saldırı daha çok Hindistan'da etkin Hintli Mücahidler örgütünün işine benziyor.
SALDIRILARIN ARKASINDA KİM VAR?
Görgü şahitleri saldırıyı düzenleyenlerin Hindu veya Urdu dili konuşan Güney Asyalılar olduğunu söylediler, onlara göre saldırıyı düzenleyenler asla yabancı değil.
Saldırıları ismi daha önceden hiç duyulmamış olan Deccan Mücahidleri üstlendi. Deccen Hindistan'ın güneyinde bir bölgenin adı.
Uzmanlar ise saldırının büyüklüğünün ve tarzının daha çok Hintli Mücahidler örgütünü andırdığını söylüyorlar. Onlara göre saldırı Hintli Mücahidlerin bir hücresi tarafından gerçekleştirildi.
HİNTLİ MÜCAHİDLER KİMDİR?
Hindistan polisi Hintli Mücahidlerin yasaklı Hindistan İslamcı Öğrenciler Hareketi (SIMI)'nin bir hücresi, ancak bu gruba bağlı militanlar Pakistan ve Bangladeş gibi komşu ülkelerdeki eğitim kamplarında eğitiliyorlar.
SIMI polis tarafından Hindistan'da düzenlenen çoğu büyük çaplı saldırıdan sorumlu tutuluyor, özellikle de bundan iki yıl önce yine Mumbai'de banliyö trenlerine düzenlenen ve 187 kişinin öldürüldüğü saldırılardan da aynı örgüt sorumlu tutulmuştu.
Polis yetkilileri Hintli Mücahidlerin Bangladeş kökenli Hareketu'l Cihad-i İslami'nin eski üyeleri tarafından kurulduğunu söylüyor.
NEDEN MUMBAİ SALDIRILARIN ARKASINDA OLDUKLARINDAN ŞÜPHELENİLİYOR?
Çeşitli medya kuruluşlarında Eylül ayında gönderilen bir e-mail'de grup Mumbai polisi terörle mücadele ekibini Müslümanlara işkence yapmakla suçluyordu.
Örgüt tarafından gönderilen mesajda Mumbai saldırılarının sinyali verilerek "Eğer bu sizin bu küstahça davranışlarınız devam ederse ve eğer siz bu yaptıklarınızla bizleri korkuttuğunuzu düşünüyorsanız, Hintli Mücahidler Mumbai'deki tüm insanları ölümcül saldırılara hazır olmaları konusunda uyarmaktadır" deniliyordu.
Hintli Mücahidler daha önce iki yıl önceki büyük saldırıların sorumluluğunu da üstlenmişti.
Mumbai saldırıları oldukça dikkatli koodine edilmiş, iyi planlanmış ve geniş katılımla gerçekleştirilen bir saldırı olma özelliğiyle dikkat çekiyor. Saldırıların arka planındaki ince düşünce de Hintli Mücahidlerin daha önceki saldırılarını andırıyor.
Mumbai saldırıları iki lüks otel ve meşhur bir kafedeki turist hedeflere yönelik...
Mayıs ayında Hintli Mücahidler hükümetin uluslararası arenada Amerika'ya verdiği desteği çekmemesi durumunda turistlere saldırı düzenleyeceği konusunda özel bir tehdit mesajı yayınlamıştı.
Tehidt daha önce Jaipur turist şehrinde düzenlenen ve 63 kişinin öldürüldüğü bombalı saldırıların sorumluluğunun üstlenildiği e-mail'de dile getirilmişti. E-Mail "Guru el-Hindi" imzası taşıyor ve "Hindistan'a karşı cihad ilan edildiğini" duyuruyordu. Bu çerçevede de bu bölgede bisikletlerle düzenlenen birkaç saldırının sorumluluğu üstleniliyordu.
Mumbai'daki görgü şahitleri saldıranların hedeflerinin Amerikalılar ve İngilizler olduğunu söylediklerini anlatıyorlar.
DİĞER HANGİ SALDIRILARI GERÇEKLEŞTİRDİLER?
Grup ilke kez Kasım 2007'de ülkenin kuzeyindeki Uttar Pradesh eyaletinde düzenlenen bir dizi bombalı saldırıyı üstlenerek ismini duyurmuştu.
Onların bir sonraki saldırıları ise Jaipur patlamalarıydı.
25 Temmuz'da Bangalore şehrinde 8 küçük patlama gerçekleştirildi. Patlamalarda 25 kişi öldü, 15 kişi de yaralandı. Saldırıları üstlenen olmadı.
Ancak bir gün sonra Guyerat eyaletindeki Ahmedabad'da en az 16 seri patlama gerçekleştirildi. 45 kişi öldü ve 161 kişi yaralandı. Kısa bir süre sonra Hintli Mücahidler adıyla gönderilen bir mesajda "Allah'ın adıyla ölümün korkusunu hissedin" yazılıyordu.
Hintli Mücahidler saldırıların 2002 yılında Hindu çetelerinin 2,500 Müslüman'ı öldürmesinin intikamı olarak sunuyordu. Ayrıca aynı mesajda Müslümanlar'ı tacizde bulundukları, hapsettikleri ve işkence ettikleri ileri sürülen eyalet yönetimleri tehdit ediliyor ve "zulümlerini" durdurmadıkları taktirde öldürülecekleri ileri sürülüyordu.
Eylül ayında New Delhi sokaklarında ve kalabalık pazar yerlerinde düzenen bir en az beş patlamada da 18 kişi hayatını kaybetmişti.
Hintli Mücahidler ilk patlamanın ardından gönderdiği e-mail'e ülkenin en güvenli şehrinde bile bombalı eylem yapabildiklerini söyleyerek, artık Hint yönetiminden geri adım atmalarını istiyordu.
MUMBAİ SALDIRILARININ DİĞERLERİNDEN FARKI NEDİR?
Hintli Mücahidlerin daha önce gerçekleştirdiği tüm saldırılarda koordineli seri bombalamalar yapılıyordu.
Mumbai saldırılarında ise yine koordinenin işaretleri olsa da saldırıları silahlı saldırganlar gerçekleştiriyor ve el bombaları kullanılıyordu.
Zayıf hedeflere yönelmek, yabancıları özel olarak seçmek ve en önemlisi rehin almak Hintli Mücahidler için yabancı sayılacak eylem tipleri. Daha önce bu örgüt ismiyle bu tip saldırılara pek rastlanmıyordu.
Buna rağmen Mayıs 2004'de Suudi Khobar şehrinde de benzer saldırılar gerçekleştirilmişi.
Silahlı saldırganlar petrol endrüstrisi tesislerine saldırmış ve yabancı işçileri rehin almışlardı. 50'den falza kişinin rehin alındığı eylemde onlardan 22'si öldürülmüştü. Saldırganlar rehineleri Müslüman ve Hristiyan olarak ayırmışlardı.
|
*İslamcı Militanlar pasaport kontrolü yaptıktan sonra, Müslümanları serbest bıraktıkları anlaşıldı. Müslüman oldukları için militanlar tarafından odalarına gönderilen ve burada kapılarını kilitleyip bekleyen Türkler de otelden ayrıldılar. Türkiye Açık Deniz Yarış Kulübü Üyesi Seyfi Müezzinoğlu ile bir ilaç fabrikasında yönetici olan eşi Meltem Müezzinoğlu, kimya fuarı için geçen salı günü Mumbai’ye gitmişti.
Çiftin oğlu Alican Müezzinoğlu, anne-babasının rehin alındığı andan itibaren kendileriyle iki kez telefonla görüştüğünü belirterek, “İlk görüşmemiz sırasında, ‘Burada panik havası yaşanıyor’ deyip telefonu kapattılar. Babam iki saat sonra tekrar aradı ve önlerinde 20’den fazla kişinin öldürüldüğüne şahit olduklarını söyledi. Teröristlere bir şekilde Müslaman olduklarını belli edince, teröristler anne ve babama, ‘Odanıza çıkın sizinle alıp veremediğimiz bir şey yok’ deyip odalarına göndermişler” dedi.
Militanlar, Endonezya, Suriye ve ABD vatandaşı olduğu anlaşılan çok sayıda Müslümanı da serbest bıraktı.
KAYNAK:Press Medya / Özel Haber
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.