YDH- Lübnan'da yayımlanan es-Sefir gazetesi yazarı Hilmi Musa, bu yazısında ABD'nin Lübnan seçimleri öncesinde Sinyora hükümetini güçlendirmek ve Hizbullah'ı zayıflatmak için İsrail'den Lübnan'la diyalog zeminleri oluşturmasını istediğini yazıyor.
Haaretz gazetesinin dünkü haberine göre Amerikalılar İsrail ve Suriye arasında gerçekleşmesi muhtemel herhangi bir barışın Lübnan'ın istikrarını ve istiklalini tehdit edecek sonuçlar doğurmasından duydukları endişeyi bildirmişler.
Başkan Bush yönetimi de Lübnan'ı Suriyelilere satmaması konusunda İsraillileri uyarmış. Ayrıca Lübnan'ı Suriye'ye kurban etmenin sakıncalarını belirmiş. Zira böyle bir şeyin Amerika'nın Fuad Sinyora hükümetine destek vermek zorunda olduğu bir dönemde olmasının çok yanlış olacağını ve İsrail'in Lübnan toprağı olan Gacer'den Lübnan parlamento seçimleri öncesinde çekilmesi gerektiğini bildirmiş.
Yazıma başlık yaptığım "Lübnan'ı Suriyelilere satmayın" cümlesi ise Haaretz'in haberindeki "Lübnan'ın Suriye'ye barış karşılığında kurban edilmesinin sakıncaları" cümlesinden mülhemdir. Bu cümle ise Amerikan Dışişlerindeki üst düzey görevlilerin İsrail Dışişlerindeki üst düzey görevlilere verdiği bir yazıdan alınmadır.
Amerikalılar İsraillilerden Lübnan'ın istikrar ve istiklaline dair güvence garantisi vermelerini istemişler. İsrailli üst düzey bir görevliye göre, Amerikalılar bu garanti istemişler; ama İsrail hükümeti, böyle bir konu programımızda kesinlikler yoktur demiş.
Haaretz gazetesi muhabiri Barak Rabit'in bildirdiğine göre, İsrailli siyasi kaynaklar Amerika'nın bu kaygısının, başta İsrail Savunma Bakanlığı yetkililerinden Mike Hertzog'unkiler olmak üzere İsrailli yetkililerin açıklamalarından ileri gelmekte olduğunu düşünmekteymişler. Zira söz konusu şahıs bir konuşmasında Suriye tek başına Hizbullah'ın serkeşliğini dizginleyebilir demiş.
Washington'da yapılan bir konferansta ise söz konusu şahıs, İsrail ve Suriye arasında gerçekleşecek bir barış, İsrail'in Suriye'nin Lübnan'daki özel konumunu kabul edip etmemesi ile ilişkilidir" şeklinde sözler söylemiş. Bu ise 2005 yılında çekildiği Lübnan'daki hâkimiyetinin tekrar başlamasının kabul edilmesi anlamına geliyor.
Haaretz muhabiri Suriye-İsrail konusunda Amerika ve İsrailliler arasında anlaşmazlıklar bulunduğunu belitti. İşgal altındaki Kudüs'ten verilen haberlere göre; Amerikalılar İsraillilere önümüzdeki Lübnan parlamento seçimleri öncesinde Gacer köyünün kuzey kesiminden çekilmesi için baskı yapmaktaymışlar. Bu, bir noktada Fuad Sinyora hükümetinin kuvvetlendirilmesi anlamına gelecek. Amerika'nın bu baskıları çerçevesinde Washington'daki Dışişleri Bakanlığındaki Lübnan'dan sorumlu David Hale, İsrail'i ziyaret etti.
Hale'in kendilerini ziyaret ettiği İsrailliler bizim Gacer'dan çekilmememiz BM Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararırın delinmesine neden olan bütün sorunları halledecek mi, diye mukabelede bulundularsa da Amerika'nın bu konunun savsaklanmasına müsaade etmeyeceği Hale, tarafından kendilerine bildirildi. Bu nedenle bir an önce "Mavi Hat"ta çekilmenin, ancak bu çekilmenin noktalarının tescili için kullanılmaması gerektiğini belirtir.
Bilindiği üzere İsrail Bakanlar Kurulu birkaç hafta önce Birleşmiş Milletler ile Gacer'den çekilmenin başlatılması üzerine görüşmelere başlanmasına karar verdi. Üç gün önce BM Temsilcisi Michael Williams Ortadoğu'da gözüktü. Bu çerçevede bu şahıs ile İsrailli ve Lübnanlı yetkililer işgal altındaki Kudüs'te ve Lübnan'da görüştüler.
Maariv gazetesi bu yönde yaptığı haberinde, Gacer'in kuzey sınırından çekilme konusunda yapılan görüşmelerin son günlerde gittikçe yoğunlaştığını yazdı. Bu çerçevede Michael Williams geçtiğimiz pazartesi günü Tel Aviv'de İsrail Dışişleri Genel Müdürü Ehron Ebramutiş ile görüştü.
Görüşme genel anlamda İsrail'in söz konusu köyün kuzeyinden çekilmesi konusu üzerinde yoğunlaştı. Williams, bu görüşmenin ardından Beyrut'a döndü ve söylenene göre Beyrut'a İsrail'in görüşmelerin nasıl yapılacağı hususundaki taleplerini iletmek üzere, yine Maariv gazetesinin dediğine göre, Hükümet Başkanı Fuad Sinyora'ya iletmek üzere döndü.
Bunun yanında İsrailli kaynaklar başlayan bu görüşmelerin ardından ciddi bir diyalogun başlamasını uzak görmüyorlar. Şu anda yapılan görüşmeler bir diyalog zemininin oluşması için program hazırlığı niteliğinde gözüküyor.
Yine bazı İsrailli kaynaklar, İsrail'in güvenlik taleplerini garanti alacak bütün diyalog çabalarında ısrarcı olacağını belirtiyor. Aynı kaynaklar söz konusu bölgedeki İsrail hâkimiyetini İsrail'in BM Güvenlik Güçlerine teslim edebileceğini, bunun ise hükümetin güçlendirilmesi Hizbullah'ın ise zayıflatılması anlamına geldiğini bildiriyor.
Maariv gazetesinin bildirdiğine göre; BM Güvenlik Güçleri birkaç ay önce İsrail'e Lübnan hükümetinin İsrail'in bölgeden çekilmesi durumunda bölgenin hâkimiyetinin BM Güvenlik Güçlerine teslim edilmesini kabullendiğine dair bir mektup vermiş. İşte bu mektubun, başlayan görüşmelerin ve başlayacak diyalogun zeminini oluşturduğu söyleniyor.
http://www.assafir.com/Article.aspx?EditionId=1124&ChannelId=25735&ArticleId=2557&Author=حلمي%20موسى
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.