DÜNYA HÜKÜMETİNE DOĞRU MU? YOKSA BİZİM YENİ DÜNYA DÜZENİMİZ Mİ?

Bugünler de Batı'da ''Dünya Hükümeti'' kavramı çok tartışılır olmuş!

Batı ve diğer egemen güçler, nam_ı diyar emperyalist devletler çöküş aşamasında ki Amerikanın

Kurtulamayacağını anladığından olsa gerek yeni arayışlara yönelirlerken ,Tarihçi Blainey'in 'dünya hükümeti, önümüzdeki bir ya da iki yüzyılda gerçekleşebilecek bir şey' kavramından yola çıkan Finansial Times gazetesi yazarı Gideon Rachman da köşesinde, "hayatımda ilk kez, bir dünya hükümeti kurulmasının mümkün olduğunu düşünüyorum" diyerek, yazısında bu dünya hükümetinin nasıl olması gerektiğini açıkladı. “Bir ‘dünya hükümeti’ hükümetler arası işbirliğinden çok daha öte bir şey olmalı'.diyerek Haçlı Emperyalist düzenin yeni bir sisteme olan ihtiyacını dillendirmiş....

Rachman ,'' ulus devletlerin karşı karşıya olduğu birçok önemli sorunun uluslararası nitelikte sorunlar olduğu daha belirgin bir şekilde açığa çıkıyor. Küresel Isınma, küresel finans krizi ve "teröre karşı küresel mücadele" olarak ifadelendirdiği bu ihtiyaç aslında bizim ve antiemperyalist cephenin sürekli dillendirdiği ---'' biz terörist değiliz asıl terörist Amerika ve İşbirlikçileridir'' tezimizi de doğrular niteliktedir..Çünkü ailesi,annesi,babası,çocuğu ,katledilen ve Amerikaya karşı vatanını savunan insanlar kesinlikle terörist olamaz Onları Katledenlerdir Terörist!....Asıl terörist ve Katil Amerikadır!

Peki; Büyük Doğu Medeniyetinin insanları olarak bizim ortaya koyacağımız sistem ve fikirlerimiz ışığında Yeni Dünya'nın şekillenmesinde ki rolümüz ne olacak?Bizim Yeni Dünya düzenimiz ne olacak ?

Hala ;''Dünya da da yurtta da barış'' politikasızlığı ile sürdürülen işbirliği ve yaranma süreci devam mı edecek?

Bizim insanımızı,bizim Kardeşlerimizi katleden vahşi emperyalist devletlere karşı sesimizi çıkartamayacakmıyız?

Bugün Amerikan İmparatorluğunun Kriz'e girdiği ve Kapitalizmin Çöktüğünü bizim çocuklarımız bile dillendirmektedir ....Bayram ziyareti nedeni ile ziyaretine gittiğimiz bir yakınımızın torunu aynen şöyle söylüyormuş 70 lik dedesine;

- AMERİKA ÇÖKTÜ DEDE ,BİTTİ !.....

Bizim İnsanımız kendi değerleri ve tarihi dinamikleri ile ve hatta minik yavrularıyla değişime hazırdır...Lakin emperyal dünya devletleri ile hareket eden yönetici konumda ki kesimler Büyük Doğu Coğrafyasında Yeni Bir Dünyanın şekillendiricisi olmaya hazır değillerdir...Emperyalizmin gönüllü savunuculuğunu üslenmişler hatta işbirlikçisi oldukları sistemlerin kültürlerini de toplumumuza enjekte etmişlerdir 1 asırlık zaman süresince...

Neden 1 asırlık diyoruz ?Çünkü herşey Osmanlının Çöküşü ile başladı ...Osmanlıdan sonra Koruyucusunu yitirmiş konumda ki halklar bugün işgal,işkence ve sömürü ile karşılaşmışlar ve dayatılan Demokrasi ,özgürlük ,kavramlarına mahkum edilerek her çeşidiyle emperyalist işgali yine kendilerine seçtirilen yöneticileri eliyle yaşamaktadırlar...

Batı ve Amerikanın'' Dünya Hükümeti Kurma ''tezini yayma girişimleri tam anlamıyla Dünya Hükümdarlığı'nı ellerinde tutma girişiminin adıdırda..Aslında ABD 'nin önderliğinde kurulmaya çalışılan Yeni Dünya Düzeninin çöktüğü nü buradan da çıkarabiliriz bu adım bu sistemi kurtarma yolunda atılmış yedek önlem veya kurtulmak için son çaba şeklinde değerlendirilebilir..Amerika bir projeydi bu projeye göre Hristiyan Batı'nın babasız çocuğu (piç) olarak amerika kıtasına yerleşti...Önce o toprakların asıl sahiplerini katlederek işe başlayan bu çocuk Batı'nın desteği ve Yahudilerin büyük çabasıyla büyütülerek Dünya İmparatorluğu haline getirildi.

Ve Haçlı-Yahudi emperyalizminin adı da konularak Amerikanın önderliğinde *YENİ BİR DÜNYA DÜZENİ* kurma girişimleri başlatıldı...Tabi ki ortak düşmanları İslam olan bu birliktelik Osmanlı'dan sonra sahipsiz ve biçare kalan Müslüman Halkların yaşadığı topraklara yönelerek önüne çıkabilecek engelleri çeşitli senaryolarla aşmaya girişmiş ,..Daha sonra ki süreçte ise fiili bir şekilde silaha sarılarak bugün yaşanılan işgal ve katliamlar ile Yeni Dünya Sisteminin amacı doğrultusunda Halklar dize getirilmeye köleleştirilmeye çalışıldı.....

Bugün Büyük Doğu coğrafyası olarak nitelediğimiz coğrafyanın temelleri İslam ile yoğurulmuş olup savaşın ve Emperyalist çıkarların başında da İslam olan bu topraklar ve oraların Halkları vardır... Afganistan ve Irak ta batağa saplanan ve Doğunun sömürülen Halklarından yedikleri tekme ile de tarihin çöp tenekesine atılacakları kesin olan Amerika ve işbirlikçileri bugün kaçış,kaos ve şaşkınlık içerisinde son hamle arayışlarını sürdürürlerken ''Yeni Dünya Düzeninden, Yeni Dünya Hükümetine Doğru ''adım attırdığımız bu katil ve eşkiya sürülerine karşı Doğu elbette zafer kazanmıştır ..Ama nihai hesaplaşmaya doğru sürüklendiğimiz bu süreçte Doğu İnsanının tek bir hamlesi kalmış olup o da Bu Batı-haçlı -yahudi işbirliğine karşı Kendi Yeni Dünya Nizamımızı sunmaktır.....

Dünya'da ki kaosun bugün tek nedeni de budur.! Bizim Yeni Dünya Düzenimiz mutlaka onları altüst etmelidir ve Dünyaya Barş bizim elimizle mutlaka tesis edilmelidir..Bunu bize ait olan binlerce yıllık Tarimiz ve bugün yaşanılan süreç dyatmaktadır....Daha doğrusu Doğu'nun sahibi olan insanların direnişçisi ile Savaşçısı ve antiemperyalist tüm kesimleri ile birleşme ve karşı koyuşun adını belirleme zamanı gelmiş olup ; İnsanımızın oyalanacak vakti kalmamıştır...

Tarihçi Blainey'in 'dünya hükümeti, önümüzdeki bir ya da iki yüzyılda gerçekleşebilecek bir şey' sözü gerçek mi olacak? Batı bunu tartışır olmuş ise bayağı bir yol katetmiştirde denilebilir çünkü; Kendi egemenliklerini ve Devletlerini bile koruyamayacak durumdadırlar..Batının bu 'DÜNYA HÜKÜMETİ' dediği şey kesinlikle emperyalizmdir ,kandır,işgaldir ve İnsanlarımıza yönelik yönetme,köleleştirme politikasının devamıdır....


Biz ise ''bugün İnsanımız bir değişime hazırdır dedik ''Çocuklarımız bile hazırdır...
Onların teklif ettiği Yeni Dünya Hükümetine 'de düzenine de elbette binlerce kez hayır diyoruz...Biz kendi öz dinamiklerimizden aldığımız tarihi ve coğrafi potansiyellerimizin Farkına vardığımız da ki derhal varmalıyız ..işte o zaman Bu Dünya Bizim nizamımızla aydınlanacaktır...Mutlaka değişmeliyiz değişimi biz gerçekleştirmeliyiz....Çocuklarımızın geleceğimizin istediği şey de budur..mutlaka gerçekleşecek olan köklü değişim bizim ve bizden olan insanların eli ile Büyük doğu'nun eli ile gelecektir..Gerçekleşecektir..


''Demokrasi ve liberalizmden, Birleşmiş Milletler Teşkilâtı ve Avrupa Ortak Pazarı'na kadar; fikir ve kuruluşlar plânında içiçe bir yumak olarak şekillendirilen "Yeni Dünya Düzeni", Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa'nın birbirleriyle rekabet ortamı içinde de olsa bizim gibi ülkelere biçtikleri parya statüsünde müşterek, bir hegemonya sistemidir... Elbette "hayır!" diyoruz: Ülkemizden başlayarak teklif ettiğimiz "Yeni Dünya Düzeni"miz ile''

ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ