HER ZAMAN BAŞLAR DİK MORALLER YÜKSEK!


Asil bir davanın mensuplarına mahkûm tavır hiçbir zaman yakışmaz. Çağlarüstü Mutlak Fikrin mensuplarına çağın meselelerine karşı kayıtsızlık ve kayıtsızlığın doğurduğu mahkûmluk yakışmaz İslâma Muhatap Anlayış’la hâkim olabilmeli, ne yapacağını bilmeli.

Her zaman başımız dik ve moralimiz yüksek olmalı; Müslüman dünyaya her zaman tepeden bakmalı. Öte dünyanın inancı ve şevkiyle, yılmadan usanmadan iş yapmalı. Bu dünyanın bela ve musibetine de bilerek göğüs germeli, bizim için hayırlısının böyle olduğuna inanmalı… Müslüman (Akıncı) için her gün taze bir başlangıçtır; “Her gün yeniden doğarız, bizden kim usanası”. Mekân-gönül ilişkisiyle ilgili bir tedai… Bir bayram namazı… Kubbeye doğru helezon varî yükselen tekbir-i şerifler…


İbadet mekânındaki kubbe, kapalı mekânda göklere ulaşma fikrini veriyor, gökkubbenin altında, Allahın huzurunda olmanın zevk ve heyecanı. Sabahın diriliği, ibadetin her ân yeniliği ve en üstün ibadet cihadın fazileti… Dünya hayatının sıkıntılarında boğulup kalamayız. Ötelerin şevki ile ve bu imanımızla dünya toprağını bıkmadan ekmeli, ahiretimize azık biriktirmeliyiz.

Üstadın dediği gibi, “Tohum saç, bitmezse toprak utansın!” Gayret bizden, muvaffakiyet Allah’tan… Biz gayretimizi eksik etmeyelim, bunun için morallerimizi her dâim yüksek tutalım, en küçük çaplarda bile aksiyonumuzu yerine getirelim. Vaktiyle, Eskişehir cezaevinde iken görüştüğümüz bir çete lideri bizim hakkımızda “hepiniz beyaz yüzlü ve ince yapılısınız” diyordu. Her şartta başların dik ve morallerin yüksek olmasını hayat tarzı olarak benimsemiş olmaktan dolayı içimizdeki esmerler de beyaz yüzlü görülüyor. Yoksa aramızda her yöreden insan var, sayımız 40’ın üzerinde ve tam bir Anadolu mozaiğiyiz.

Öyle ki, Güneydoğulu arkadaşlar sıcak iklime alışmışlar, Eskişehir’de üşüyorlar. Fakat buranın soğuğu hasta etmiyor, kuru soğuk… Biz kar getirdik Eskişehir’e (2001 yılı idi) havalandırmalarımız 1,5 ay kar içinde kaldı. Voltalar kar üstünde fakat gönüller sıcak. Bandırma isyanlarının muhasebesini yapıyoruz. Eskişehir’e ilk gelişte hepimizin ayaklarında postallar ve üzerimizde gaz bombalarının kokusu vardı. Gardiyanlar, “bunlar savaştan mı geliyor?” diyordu. İster belâ ve musibet olsun, isterse yerine göre ondan beter olan monotonluk ve sıradanlık olsun, eğer gönlümüzde Allah aşkı mevcut ise, yani ideolojimiz ve imanımız yerinde ise, bizden daha mutlusu olamaz. Gönlümüz cennet olduktan sonra dışımız cehennem olsa ne gam! Gönlümüzü Allah ve cennet sevgisi ile doldurmak bizim elimizde. Bir şarkı sözü dilimin ucuna geldi: “Sevgi dolu şu gönlüm, bir kuş gibi kanatlı…”

Hz. Ömer’in şu sözü de mevzuumuza denk düşer: “Bir belâ geldiğinde üç şeye sevinirim. Bir, imânımın yerinde olmasına. İki, daha beterine mani olmasına… Üç, günahlarıma kefaret olmasına…” Bir başka rivayette ise, Hz. Ömer, bir musibet geldiğinde şu dört şeye sevinirim demiştir: Günahımdan dolayı olmadığına… Daha büyüğü olmadığına… Allahın beni unutmadığına… Sevab kazanmama vesile olduğundan… Beethoven’in bir sözü: “İsbat etmek istiyorum ki, iyi ve asil bir şekilde hareket eden herkes, felâketlere tahammül edebilir.”

Hakikî bir İBDA’cının geniş bir dünyası vardır; dünya irfan yemişlerinin silkelendiği bir dile, bir diyalektiği, bir dünya görüşüne mensub olmanın özgüvenin ve bunun doğurduğu mesuliyet ve iş ve zaman ölçüsüne mâliktir. Karamsarlık yoktur bağrında, daralma, tıkanma, çaresizlik yoktur dünyasında. Nasıl olsun ki, geliştikçe gelişecek prensipler manzumesinin her an yeniden keşfe mevzu olarak, yeninin heyecanını duyandır. Gönlünün zenginliği, fikrinin zenginliğinden gelir; fikriyatının her mevzu ve meseleyi hasrına alışındandır. Bu sermaye ile bütün dünyaya ve hatta uzaya seyahat biletine malik olunmuş demektir.

Fikirde ağır sanayi kurmadan teknikte ağır sanayi kurulamayacağının şuuru ve çabasındasın. Senden özgürü yok, çünkü bütün dünya ayaklarının altında, zihnin dar köşe kalıplarını çoktan aşmış, “üst dil-üst diyalektik”in emrinde hürriyetine kavuşmuşsun.

Kaynak:Baran Dergisi/ Kazım GÖKBAYRAK

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.