Kurbanı keserken başını kıbleye çevirip, teşrik tekbiri getirilir ve bismillahi allahu ekber denilerek kesilir. Kıbleye hayvanın başının gelmesi zaruridir. Hayvanın gırtlakının ortasından hava(nefes), yemek ve borusuyla birlikte şahdamarlarının kesilmesi lazımdır. Şafi mezhebine göre hayvanın gırtlak ortasının dışında bir yerden kesilmesi hayvanı murdar eder ve eti yenilmez. Onun için işi çok iyi bilen birinin yapması daha uygundur.
Kurban etinin dağıtılması zaruri değildir. Kesenin aile ihtiyacından fazlasını dağıtması gerekir.Müslüman olmayan komşulara da verilebilir.
Aileler şimdilerde kurbanın mahiyetini sarsacak, ibadetin ruhuna da aykırı bir biriktirme arzusu ile nofrost’lara doldurmaktalar.Bazılarının üzerinden bir yıl bile geçtiği ve hala buzdolabında bekletildiği bile duyulmaktadır.Bu ibadetin ibadet olmaktan çıkarılıp, sadece et bayramına dönüştürülmesinden başka nedir ki? Bu müslümanca yaşama arzusuna da muhalif olup, müslümanca düşünmeye de uygun değildir.
Gençlerimize de kurban kesmeyi öğretmek gerekir. Aileler bu konuda hassas davranmalılar. Gelecek nesli İslami hasletlere sahip kılabilmenin yolu onları eğitmekten ve onlara öğretmekten geçiyor. İslamı bir din ve yaşam tarzı olarak benimseyenlerin çocuklarına bunları taşıması ve öğretmesi gerekir.
Gençlik bu gibi durumlardan uzak durmakta ve bayramlarımızın ruhunu kavrayamamaktalar. Onlarla komşu ziyaretlerine gidilmeli, akrabaları aramalı ve onları da uzakta değilseler, görmeliyiz.
Bağların koptuğu ve bayramların yalnız geçtiğinde o bayramlara bayram diyemeyiz. Bayram yalnızlıkların sonu, birlikteliklerin başlangıcı olmalıdır. Kırgınlıklar muhakkak atılmalı; küsler barıştırılmalı, buna büyükler öncülük etmelidir.
Etrafımızda komşulardan fakir olup, kurban kesemeyenleri arefeden tesbit etmeliyiz. Kurbanı keser kesmez, etini ocağa koymadan ilk önce onların paylarını vermeliyiz. Kurbanda fakirlerin et yemeleri sağlanmalıdır.Gıda almak veya beslenmek insani hasletlerdendir. İnsanlarımızın genel durumu et ihtiyacını karşılamada yetersizdir. Buna dikkat etmeliyiz. Herkesi kendimiz gibi bilmek yerine, herkesi olduğu yerde görmek daha doğru olur.
Kurban Allah’a yakınlaşmaların birer vesileleridir. Allah’a yakın olmak, akraba olmak, Allah’a yakınlık sağlamak, onun emrine itaat etmek, boyun eğmek gerekir. Bu bir müslüman için gereklidir. Peygamberimiz(sav) “Kurban kesmeye gücü yettiği halde kesmeyen, namazgahımıza yaklaşmasın.” buyurmaktadır.
Kurban yerine para bağışlamak, sadaka vermektir.Kurban yerine asla geçemez.Kurban ibadeti ancak bir hayvanın usule uygun boğazlanması ve kanının akıtılması ile mümkündür. Bunu dışında İslami gerçeklikten insanlarımızı saptırmak, İslamı bulandırmak, sulandırmak, ibadetleri önemsizleştirmek isteyen şeytanlar ve onların sıpaları olacaktır. Onlara boyun eğmeyeceğiz. Kurbanlarımızı çeşitli hayır kurumlarına vermemiz, Onların da bu kurbanlarımızı ismimize başka yerlerde kesmelerinde dinen bir sakınca yoktur. Kurban etine ihtiyac duymayanların ve de uğraşmak istemeyenlerin, durumu bağış yapmaya uygun olanların bağışlamaları da muteberdir, makbul ve de güzel bir davranıştır.
Dinimizin bu emrini ilkellik gibi sunmaya çalışan dış sermayeli, İslama 11 ay saldırma eğilimli gazete ve televizyonlara çirkin görüntüler vermemeliyiz. Onların bizim üstümüzden İslama saldırmak istemelerine çanak tutmamalıyız.
Kurbanınızı Allah Kabul etsin.Allah rızasına uygun yaşamayı nasip etsin.Allah’a emanet Kalın...İyi bayramlar...
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.