[Saadet! Şimdi] ... Erbakan’ın onu kuşbaşı yapıp Millî Görüş için bir tecrübe kazanımına dönüştüreceğinden emin olunuz…

NUMAN KURTULMUŞ'UN "PERGEL"DEN KURTULUŞU YOK


Erbakan'ın onu kuşbaşı yapıp Millî Görüş için bir tecrübe kazanımına dönüştüreceğinden emin olunuz…

Saadet Partisi 3. Olağan Büyük Kongresinde tek aday olarak ittifakla Genel Başkan seçilen Prof. Dr. Numan Kurtulmuş medyanın ilgi odağı olmaya devam ediyor. Bugüne kadar birçok televizyon programına konuk edilen Kurtulmuş ile geçtiğimiz gün CNN-TÜRK Televizyonundan Gürkan Zengin de yaptığı söyleşiyi yayımladı.
İzleyebildiğimiz neredeyse tüm televizyon programlarında Numan Kurtulmuş'a özellikle sorulan bir soruyu Gürkan Zengin şu şekilde sordu:
Herkes şunu merak ediyor… Erbakan ve Recai Kutan'a rağmen Numan Kurtulmuş nasıl bir çıkış yaparak Saadet Partisi'nde bir açılım gerçekleştirip AKP'ye giden Millî Görüş oylarını geri alacak?
 
Kurtulmuş'un bu soru karşısındaki tavır ve yaklaşımına gelmeden önce çeşitli çevrelerin bu konudaki ısrarlı tutumlarına ilişkin bir hususa parmak basmak istiyoruz…
 
Daha önce Millî Görüş kadrolarını ve tabanını koparıp Recep Tayip Erdoğan'ın peşine takarak AKP'nin kurulması ve iktidar olması için elinden geleni ardına koymayan çevreler; şimdi aynı çabayı bu kez tam tersine bu seçmen kesimini AKP'den koparıp Numan Kurtulmuş liderliğindeki Saadet Partisi'ne geri döndürmek için çırpınıp duruyorlar!
 
Şimdi bu tespitimize bir ünlem koyup gelelim Numan Kurtulmuş'un şimdiden bir kısır döngü içerisine girerek aynı soruya verdiği klişe cevabı tekrar edip durmasına…
 
Diyor ki Kurtulmuş: Pergelin sivri ucu bir noktada (Millî Görüş'te demek istiyor)sabit kalacak ve diğer ucu serbest hareket edecek!  (hep aynı nakarat)
 
Peki, pergelin sivri ucu bir noktada sabit kalarak diğer ucu ile ne yapılabilir?
Sadece farklı yarıçaplarda daireler çizilebilir… Başka hiçbir şey çizilemez. Örneğin üçgen, dörtgen, beşgen çizilemez. Bir ucu sabit kaldıkça daire dışında bir elips bile çizilemez. Paralelkenar, eşkenar dörtgen çizilemez, yamuk yapılamaz; başka hiçbir geometrik şekil yapılamaz. Bir doğru ya da herhangi bir eğri bile çizilemez; ancak pergelin bacaklarının boyu kadar iç içe daireler çizilebilir, o kadar!
 
Değil mi ama?
 
Kurtulmuş, her ne kadar pergel örneğini Mevlana'ya dayandırmaya çalışsa da herkes bilir ki pergel ve gönye en temel bir Masonik simgedir. Diyeceğimiz o ki Kurtulmuş eğer pergelin yanına gönyeyi de koymazsa iç içe daireler çizip durmaktan öte bir şey yapamaz!
Ya da Kurtulmuş'un pergel takıntısını şöyle okumak lazım: Anadolu'da köylüler gözü kaçmakta olan atını, eşeğini, ineğini…  bir urganla kazığa bağlayıp otlak bir yere çakar. Hayvan urgan boyunun yarıçapı genişliğinde daireler çizerek içerisinde otlar. Ve o alan içerisinde otlayıp pisleyerek orasını artık otlanamaz hale getirir…
 
Sahibi bir başka yere kazığını çakıncaya kadar hayvan o şart ve ortam içerisinde otlamaya mahkûm olur. Ancak ipini koparırsa dilediği yerde otlar. Ama o zaman da mahsullere zarar verir. Eğer azgınlaşır da hep ipini koparırsa tek çaresi kasaba vermektir. Tabii eti yenen cinsten ise; değilse Kayserili sucukçulara verebilir belki. Şayet birine kakalayıp canını yakmak istemezse kahrını çeker.
 
Öyle görülüyor ki Numan Kurtulmuş sivri ucunu başka bir yere çekinceye ya da bacağını kırıncaya kadar pergelin azami iki bacağı kadar yarıçapta bir takım daireler çizip duracak ve başka da hiçbir şey yapamayacak. Tabii, bu arada bu kadar bir alanda Millî Görüş'ü kemirip tahrip de edecek.
 
Oysa çıktığı her televizyon söyleşisinde kendisine sorulan bu ihanet misyonu yüklü soruya Numan Kurtulmuş şöyle bir cevap vermeli değil mi:
 
Ne demek Erbakan'a, Recai Kutan'a rağmen… Onlar bana güvenerek bu göreve gelmemi sağladılar. Millî Görüş'ün muhteşem başarılarla dolu şanlı bir geçmişi var. Bu çizginin lideri olmaktan sınırsız bir şeref duyuyorum. Benim tüm çabam, daima hakkı üstün tutan, konjonktüre göre hareket etmeyen bu aziz davaya layık olabilmektir.
 
Daha önce sizlerin teşviki ile Millî Görüş çizgisinden saparak AKP'yi kuranların geldikleri ve ülkeyi getirdikler yer ortada. Aynı şeyi benim de tekrar etmemde Saadet Partisi ve ülkemiz için ne yarar olabilir? Kaldı ki Millî Görüş doğrultusundan sapıp başka yollara gireceksek böyle bir sürü parti var; Saadet Partisi'nin bunlardan biri olmaktan öte ne özelliği kalır?
 
Ama hayır bu türden hiçbir şey demiyor Sayın Kurtulmuş!!!
Bu tür soruları soranların da Kurtulmuş'un da tek amacı nasıl bir yol bulup Millî Görüş'ten bir şekilde yakayı kurtarmak ve bildiğince hareket etmektir.
 
Numan Kurtulmuş'un içeriden ve dışarıdan bunca yardımcısı ve destekçisi olmasına rağmen Millî Görüş'ü çizgisinden saptırabileceğini hiç sanmıyoruz ama bunu yapabilse bile asla özgürleşemeyecektir; yalnızca sahipleri değişecek. Açıkçası Erbakan'ın "kulluğundan" kurtulsa bile Yahudi'nin kulu, kölesi olacaktır.
 
Numan Kurtulmuş yıllarca Millî Görüş tekkesini bekleyerek içerideki yardımcıları ve dışarıdaki destekçileri sayesinde nihayet Genel Başkanlık koltuğuna oturdu. Fakat bu kez tekkede tuzağa düşürülüp kafeslendiği duygusu içerisinde kurtulmak için çırpınıp duruyor. Tabii, içerideki yardımcıları ve dışarıdaki destekçileri ile birlikte!
 
Tayip Erdoğan da Refah Partisi başına geçmek için yine bu içerideki yardımcılar ve dışarıdaki destekçiler ile birlikte hareket ederek çok çalışıp uğraştı ama başaramadı. Tıpkı daha önce Gündüz Sevilgen ve Korkut Özal'ın da başaramadığı gibi.
 
Özal kardeşlerin Millî Görüş kazanımlarını kullanarak 12 Eylül fırsatında ANAP'ı kurmaları gibi, Tayip Erdoğan ve arkadaşları da aynı şekilde 28 Şubat fırsatında AKP'yi kurup iktidar oldular. Ancak Özal kardeşler gibi Erdoğan ve arkadaşları da Erbakan'ın kontrolünden çıktıktan sonra Yahudi tarafından kafeslendiler.
 
Yahudi Turgut Özal'ı ehlileştiremeyip nihayet zehirleterek öldürdü. Ancak Erbakan'ın yardımıyla Tayip Erdoğan ve arkadaşları Yahudi'nin kafesinden kurtulup can havliyle kendilerini Millî Devlet kucağına atmış durumdalar.
 
Şimdi Yahudi bu kez Erbakan'ı can evinden vurup Millî Görüş'ün tek temsilcisi Saadet Partisi'nin başına Numan Kurtulmuş'u getirmiş bulunuyor. Daha doğrusu böyle zannediyordu. Ama çok geçmeden kazın ayağının hiç de göründüğü gibi olmadığını anladı. Açıkçası Numan Kurtulmuş'un tuzağa düşürülüp kafeslendiğini fark etti.
 
Şimdiki bu çırpınışları, 10 yıldır bunca çaba ve gayretle güçbelâ Saadet Partisi Genel Başkanlığına getirilen Numan Kurtulmuş'u bu kez kafesten kurtarmak için.
 
Oysa biz Erbakan'ın onu kuşbaşı yapıp Millî Görüş için bir tecrübe kazanımına dönüştüreceğinden eminiz.
 
Karaman'ın koyunu sonra çıkar oyunu derler ama koyunun kurda yapabileceği hiçbir oyun yok!
 
Şimdilik lafı fazla uzatmayalım
Artık biliyorsunuz
 
Lafın tamamı aptala söylenir.
 
 

 

 

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu mesajı "Saadet! Şimdi" grubuna üye olduğunuz için aldınız...

Bu gruba posta göndermek için : saadet_simdi@googlegroups.com
adresine mail atabilirsiniz...

Daha fazla seçenek için,

http://www.saadetsimdi.com

web adresimizi ziyaret edebilirsiniz...
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.