3 Ocak 2009

(anadoluhaber) Gazze tek taraflı bir savaşın esiri

Johann Harı
Gazze tek taraflı bir savaşın esiri
Cuma, 02 Ocak 2009 09:30

Dünya, sadece İsrail hükümetinin Gazze'de suç işlemesini değil, İsrail'in kendi kendine zarar verişini de izliyor. Cezalandırma saldırıları sona erene dek, bu sabah ve yarın sabah ve her sabah, Gazze'nin genç insanları daha fazla nefretle dolacak ve taşlarla ya da bomba yüklü yeleklerle veya roketlerle savaşmaya daha kararlı hale gelecek. İsrail liderleri kendilerini Filistinlilere ne kadar sert vururlarsa Filistinlilerin o denli yumuşayacağına inandırmışlar. Ama bu olan biten sona erdiğinde İsraillilere karşı öfke daha da katılaşmış ve aynı eski ödünler tarihin yol kenarında başıboş ve yapılmamış olarak hâlâ bekliyor olacak.

Bu sabah bir Gazzeli olmanın nasıl korkutucu olduğunu anlamak için Akdeniz kıyısındaki bu betondan mini-kentte uyanıp klostrofobiyi hissetmeniz gerekir. Gazze, Wight Adası'ndan daha küçük, ama burayı asla terk edemeyen 1.5 milyon insanla tıka basa dolu. Çoğu çökecek gibi olan bloklarda üst üste işsiz ve aç yaşıyorlar. En üst kattan dünyalarının sınırlarını görebilirsiniz: Akdeniz ve İsrail dikenli teli. Bombalar düşerken - ki şu an 1967'den beri hiç olmadığı kadar ölümcül bir güçle düşüyorlar- saklanacak yer yok.

Hamas iki devlete çoktan razı
İsrail hükümeti "2005'te Gazze'den çekildik ve karşılığında Hamas'ı ve şehirlerimize yağan Kassam roketlerini aldık. 16 sivil öldürüldü. Daha ne kadar kurban vermemiz gerekiyor?" diyor. Bu makul bir hikâye, ama içinde doğruluk payı olmakla birlikte boşluklarla dolu... Eğer gerçeği anlamak ve gerçekten roketleri durdurmak istiyorsak, birkaç yılı başa sarmamız ve serinkanlılıkla bu savaşa kadar gelen süreci gözden geçirmemiz gerekiyor.

İsrail 2005'te Batı Şeria'daki kontrolünü güçlendirebilmek için Gazze'den gerçekten çekildi. Ariel Şaron'un üst düzey danışmanı Dov Weisglass samimiydi ve şöyle diyordu: "(Gazze'den) Tek taraflı çekilme planı aslında formaldehit (cesetlerin çürümemesi için kan yerine pompalanan kimyasal madde). Bu Filistinlilerle siyasi bir süreç olmaması için gerekli miktarda formaldehidi sağlıyor. Filistin devleti olarak anılan bütün bu paket süresiz olarak bizim gündemimizden çıkarıldı."

Sıradan Filistinliler bundan dehşete düştü ve Fetih liderlerinin yolsuzluğu yüzünden Hamas'a oy verdiler. Bu benim tercih edeceğim bir şey olmazdı -bütün inançlarıma aykırı İslamcı bir parti- ama dürüst olalım. Filistin'de yapılan özgür ve demokratik bir seçimdi ve iki devletli çözümün reddi değildi. Maryland Üniversitesi'nin tarafından Filistinliler arasında düzenlenen yapılan en ayrıntılı anket, yüzde 72'nin 1967 sınırlarında iki devletli çözüme hazır olduğunu, yüzde 20'den azının tarihsel Filistin'in tamamının geri alınmasını istediğini ortaya koydu. Bu yüzden Hamas kısmen İsrail'e uzun bir ateşkes ve İsrail'in yasal sınırlarına dönmesi kaydıyla iki devletin kabulünü önerdi.

İsrail hükümeti, bu fırsatı değerlendirmek ve Hamas'ın samimiyetini sınamak yerine bütün nüfusu cezalandırarak yanıt verdi. Gazze'yi demokratik sürece döndürmek üzere halka 'baskı yapmak' için ablukaya aldığını duyurdu. İsrailliler Gazze'yi kuşattı ve hiç kimsenin, hiçbir şeyin çıkışına izin vermediler. Az miktarda gıda, yakıt ve ilaca izin verdiler ama bu hayatta kalmak için yeterli değildi. Weisglass Gazzelilerin 'rejime girdikleri' esprisi yaptı. Oxfam'a göre geçen ay 1.5 milyon insanın beslenmesi için sadece 137 kamyon gıdanın Gazze'ye girmesine izin verildi. BM yoksulluğun 'eşi görülmemiş bir düzeye' ulaştığını söylüyor. Kuşatılmış Gazze'de en son bulunduğumda hastanelerin, aletleri olmadığı ve ilaçları bittiği için hastaları geri çevirdiğini gördüm. Sokaklarda sendeleyerek yürüyen, yemek için çöpleri karıştıran aç çocuklarla karşılaştım.

Gazze'deki bazı güçler bu ortamda (demokrasiyi alaşağı etmek için tasarlanan toplu cezalandırma altında) gayriahlâkî eylemler yaptı: İsrail kentlerine ayrım gözetmeden Kassam roketleri attılar. Bu roketler 16 İsrailli'yi öldürdü. Nefret edilesi bir durum bu: Sivilleri hedef almak daima cinayettir. Fakat İsrail'in devlet politikası mahiyetinde sivilleri terörize ederken şimdi çıkıp sivillerin güvenliği için sesini yükselttiğini iddia etmesi ikiyüzlülüktür.

ABD ve Avrupa hükümetleri bu gerçekleri görmezden gelen bir ağırkanlılıkla tepki veriyor. İsrail'den roket ateşi altındayken müzakere etmesinin beklenemeyeceğini söylüyorlar, fakat Filistinlilerin Gazze'de kuşatma ve Batı Şeria'da şiddet dolu bir askeri işgal altındayken bunu yapmasını talep ediyorlar. Hafızalarımızın çöplüğünde kaybolup gitmeden önce şunu hatırlamalıyız: Geçen hafta Hamas basit ve verilebilir tavizler karşılığı bir ateşkes önerdi. İsrail basınına göre güvenlik birimi Şinbet'in başkanı Yuval Diskin, "23 Aralık'ta kabineye Hamas'ın ateşkesi sürdürmekle ilgilendiğini, fakat bazı talepleri olduğunu bildirdi." Diskin Hamas'ın iki şey istediğini anlattı: Kuşatmanın sona erdirilmesi ve Batı Şeria'da İsrail ateşkesi. Seçim harareti içinde sert görünmek derdindeki kabineyse bu talepleri reddetti.

Durumun kalbine son derece net ifadelerle dokunansa, eski Mossad başkanı Efraim Halevy. Halevy'ye göre, Hamas savaşçıları (tıpkı İsrailli sağcıların çoğu gibi) muhalifleri safdışı etmenin hayalini kursalar da, "Bu ideolojik hedefin elde edilebilir olmadığının ve yakın gelecekte gerçekleşmeyeceğinin farkındalar." Bunun yerine, "1967'nin geçici sınırları dahilinde bir Filistin devletinin kurulmasına hazırlar ve bunu istiyorlar." Bunun da "kendilerini baştaki hedeflerinden epey uzağa düşürecek bir rota olduğunu kabul etmek zorunda kalmaları", yani uzlaşmaya dayalı uzun dönemli bir barışa doğru ilerlemeleri anlamına geldiğini biliyorlar.

İstediğinden fazlasını vermiyor...
Bu durumda her iki taraftaki reddiyeciler (İran'ın Ahmedinecad'ından İsrail'in Netanyahu'suna dek) marjinalleşecek. Barışla neticelenebilecek yegâne yol bu ama  bunu tercih etmeyi reddeden İsrail hükümetinin ta kendisi. Halevy durumu şöyle açıklıyor: "İsrail kendine ait nedenlerle, ateşkesi Hamas'la diplomatik bir sürecin başlangıcına dönüştürmek istemedi."

İsrail niye böyle davranıyor? Hükümeti barış istiyor ama sadece kendi şartlarına, Filistinlilerin yenilgiyi kabul etmesine dayalı bir barış. Bu da İsraillilerin Batı Şeria'nın beton bloklarını duvarın 'onlara ait' tarafında tutabilmesi anlamına geliyor. En büyük yerleşimleri sürdürmesi ve su kaynaklarının kontrolünü elinde tutması anlamına geliyor. Ve Gazze'si Mısır'a bağımlı olan, paramparça Batı Şeria'sı tek başına öylece duran bölünmüş bir Filistin anlamına geliyor. Müzakereler bu vizyonu tehdit ediyor, zira İsrail'in istediğinden daha fazlasını vermesini gerektiriyor. Fakat dayatılmış bir barış, barış falan olmayacak: roketleri veya şiddeti durdurmayacak. Gerçek güvenlik için İsrail'in şu an kuşatma altında tuttuğu ve bombaladığı insanlarla konuşup uzlaşması gerek.

Gazze'deki yangının sesini, İsrailli yazar Larry Derfner'in kelimelerinde duymak lazım: "İsrail'in Gazze'yle savaşı dünyadaki en tek taraflı savaş olsa gerek.. Mesele bu savaşı bitirmekse veya en azından bitirmeye başlamaksa, top Hamas'ın değil, bizim sahamızda." (29 Aralık 2008)

Kaynak: Radikal

 


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...
        Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."

            *Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
-----------------------------------------------------------------....
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" Haber Bilgi Paylaşım  grubu.
 Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
 Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
 Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.