"HACI İLE BACI'YI HAPSEDİN"
ŞAMIL TAYYAR'DAN MÜTHİŞ İDDİA
Şamil Tayyar'ın birkaç gün sonra raflara çıkacak kitabı KIT'A DUR ! 'un sayfaları arasında müthiş iddialar var.
Bunlardan biri dönemin 28 Şubat'ta Başbakan olan Necmettin Erbakan ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'in, hükümeti devirdikten sonra hapse atılmalarına ilişkin.
28Şubat'ın ünlü askeri siması Çevik Bir'in, Mesut Yılmaz hükümetinden açık açık talep ettiği 'Hacı ile Bacı'nın hapsedilmesi' ne ilişkin kitapta yer alan bilgileri Tayyar İNTERNETHABER'e şöyle anlattı:
NE BEKLİYORSUNUZ?
"28 Şubat'tan sonraki dönemde dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun da katıldığı 1997 yılının Ekim ayında Kıbrıs'taki bir askeri tatbikatta bir albay hayatını yitirmişti.
Yaygın kanaat Kıvrıkoğlu'na süikast girişimi olduğu yönündeydi.
Olay duyulduktan sonra Devlet Bakanı Eyüp Aşık'ı arayan Başbakan Mesut Yılmaz, hükümetin geçmiş olsun dileklerini iletmek üzere Aşık'ı görevlendirdi.
Aşık da Genelkurmay'ı arayıp randevu aldı. Aşık GenelKurmay'a gittiğinde tatbikat ile ilgili harita üzerinde kendisine bilgi verildi. Aşık asıl şoku brifing sonrası yaşadı.
DOSYA YOKSA VERELİM
Toplantıdaki diğer askerlerin ayrılmasından sonra Aşık'la baş başa kalan Orgeneral Çevik Bir, kızgın bir üslupla Necmettin Erbakan veTansu Çiller'i niye hapse atmadıklarını sordu.
Hacı ile Bacı olarak adlandırılan Erbakan ve Çiller ile ilgili isteğinde daha ileri gidip, fırçalarcasına 'Bu Hacı ile Bacıyı hapse atmak için niye bekliyorsunuz?
Eğer dosya yoksa size dosya verelim. Niye duruyorsunuz?" diye konuştuğunu öğrendim.
Şamil Tayyar'ın birkaç gün sonra raflara çıkacak kitabı KIT'A DUR ! 'un sayfaları arasında müthiş iddialar var.
Bunlardan biri dönemin 28 Şubat'ta Başbakan olan Necmettin Erbakan ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'in, hükümeti devirdikten sonra hapse atılmalarına ilişkin.
28Şubat'ın ünlü askeri siması Çevik Bir'in, Mesut Yılmaz hükümetinden açık açık talep ettiği 'Hacı ile Bacı'nın hapsedilmesi' ne ilişkin kitapta yer alan bilgileri Tayyar İNTERNETHABER'e şöyle anlattı:
NE BEKLİYORSUNUZ?
"28 Şubat'tan sonraki dönemde dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Hüseyin Kıvrıkoğlu'nun da katıldığı 1997 yılının Ekim ayında Kıbrıs'taki bir askeri tatbikatta bir albay hayatını yitirmişti.
Yaygın kanaat Kıvrıkoğlu'na süikast girişimi olduğu yönündeydi.
Olay duyulduktan sonra Devlet Bakanı Eyüp Aşık'ı arayan Başbakan Mesut Yılmaz, hükümetin geçmiş olsun dileklerini iletmek üzere Aşık'ı görevlendirdi.
Aşık da Genelkurmay'ı arayıp randevu aldı. Aşık GenelKurmay'a gittiğinde tatbikat ile ilgili harita üzerinde kendisine bilgi verildi. Aşık asıl şoku brifing sonrası yaşadı.
DOSYA YOKSA VERELİM
Toplantıdaki diğer askerlerin ayrılmasından sonra Aşık'la baş başa kalan Orgeneral Çevik Bir, kızgın bir üslupla Necmettin Erbakan veTansu Çiller'i niye hapse atmadıklarını sordu.
Hacı ile Bacı olarak adlandırılan Erbakan ve Çiller ile ilgili isteğinde daha ileri gidip, fırçalarcasına 'Bu Hacı ile Bacıyı hapse atmak için niye bekliyorsunuz?
Eğer dosya yoksa size dosya verelim. Niye duruyorsunuz?" diye konuştuğunu öğrendim.
Aslında bu görüşme bile 28 Şubat aktörlerinin nasıl bir ruh hali içinde olduğunu gösteriyor.
Bu yazıdanda anlaşılıyor ki; 54.Hükümet ve dönemin başbakanı Prof.Dr.Necmettin Erbakan'ın siyasetten uzaklaştırmak için oynanan oyunlar ve kayıp trilyon entrikalarını nasıl senaryolaştırıldığı açıkça görülüyor
YA 27 NİSAN SONRASI
Bu yazıdanda anlaşılıyor ki; 54.Hükümet ve dönemin başbakanı Prof.Dr.Necmettin Erbakan'ın siyasetten uzaklaştırmak için oynanan oyunlar ve kayıp trilyon entrikalarını nasıl senaryolaştırıldığı açıkça görülüyor
YA 27 NİSAN SONRASI
Tayyar, 28 Şubat sonrası sivil hükümet ile komuta kademesi arasındaki ilişkinin boyutunu gösteren bu müthiş iddiaya karşın, AKP hükümetine karşı yapılan 27 Nisan Bildirgesi sonrasında ise durumun farklı olduğunu belirterek, kitabında şunları söyledi:
DOLMABAHÇE'NİN İÇİNİ BİLİYORUM
"Askeri komuta kademesinin 27 Nisan sonrası da tıpkı 28 şubat sonrasında olduğu gibi sivil hükümeti hizaya getirdiği tezi ileri sürüldü. Bunun en somut kanıtı olarak da Dolmabahçe görüşmesi ileri sürülüyor. Ancak tersini söyleyenler de var. Sonraki gelişmelere baktığınızda hükümet lehine bir sürecin yaşandığını görürsünüz.
SANTAJ DEĞİL ANLAMA VARDI
Nitekim o görüşmeden sonra o güne kadar Yaşar Büyükanıt Paşa'ya övgüler dizen yazarlar ters çakmaya baladılar.
Hatta Ergenekon tutuklusu Tuncay Özkan sahip olduğu TV kanalında; "Yaşar Paşa, Yaşar Paşa gerekirse bu millet 70 ordu kurar" diyerek, haddindi aşan tarzda Genelkurmay Başkanı'na yüklenmişti.
Sonra kimi köşe yazarları Başbakan Erdoğan'ın Büyükanıt'ı elindeki gizli dosyalarla şantaj yaptığını ve susturduğunu iddia ettiler. Bu iddiaların hiç biri doğru değildir.
Neler konuşulduğuna ilişkin bazı bilgi notlarına sahip olmakla birlikte yalanlanma riski nedeniyle açıklayamıyorum ama biliyorum ki, şantaj dosyası yoktur.
Ancak ülkenin temel meseleleriyle ilgili çok kapsamlı bir görüşme olmuştur ve o görüşmede taraflar birbirlerini çok iyi anlamışlardır.
Invite your mail contacts to join your friends list with Windows Live Spaces. It's easy! Try it!
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu mesajı "Saadet! Şimdi" grubuna üye olduğunuz için aldınız...
Bu gruba posta göndermek için : saadet_simdi@googlegroups.com
adresine mail atabilirsiniz...
Daha fazla seçenek için,
http://www.saadetsimdi.com
web adresimizi ziyaret edebilirsiniz...
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.