[saadet_simdi] Müslümanlar için En büyük tehlike Yahudileşme Temayülü

 
 
Kur'ân-ı Kerim'de yahûdileşme alâmet ve özellikleri:
1.     Allah'a vermiş oldukları ahdi/sözü bozmak (2/Bakara, 55, 61, 65, 84, 86, 90, 93, 100; 3/Âl-i İmran, 112; 4/Nisâ, 154-155; 5/Mâide, 3, 60).
2.     Maymunlaşmak (2/Bakara, 65; 7/A'râf, 166).
3.     Kör ve sağır kesilmek (5/Mâide, 70-71).
4.     Başka tanrılara da inanmak ve onları da güçlü görmek (2/Bakara, 93).
5.     Yalnız Allah'a güvenip sadece O'ndan korkmamak (10/Yûnus, 84; 26/Şuarâ, 61-62).
6.     Altın buzağıya (altına, elleriyle yaptıkları heykele ve buzağıya) tapmak (2/Bakara, 51-54; 7/A'râf, 148-152; 20/Tâhâ, 86-98; 29/Ankebut, 92).
7.     Güzel nimetlere nankörlük (2/Bakara, 61).
8.     Cihad ve savaş görevinden kaçmak, ölümden korkmak (5/Mâide, 21-26; 2/Bakara, 46, 95, 246, 249; 59/Haşr, 14).
9.     Fesat/bozgunculuk (5/Mâide, 64, 81; 7/A'râf, 163; 17/İsrâ, 4-7).
10. Allah'ın hükümleriyle hükmetmemek (5/Mâide, 44, 45, 47; 62/Cum'a, 5).
11. Peygamberleri yalanlamak ve öldürmek (2/Bakara, 87).
12. "Gözümüzle görmeden inanmayız" demek (2/Bakara, 55).
13. İkrar ettikten hemen sonra inkâr etmek (2/Bakara, 63-64; 4/Mâide, 12).
14. Kitab'ı değiştirmek (2/Bakara, 211, 41-42, 59, 75, 79).
15. Tahrif etmek; Kelimeleri konuldukları yerden değiştirip anlamlarını çarpıtmak (2/Bakara, 75; 4/Nisâ, 46; 5/Mâide, 13, 41; 7/A'râf, 162).
16. Hakka bâtılı karıştırmak (2/Bakara, 42).
17. Ketmetmek; Açıklamaları gereken bilgileri gizlemek (2/Bakara, 159, 174; 3/Âl-i İmran, 187; 5/Mâide, 15; 6/En'am, 91).
18. Alçak dünyanın metâını, âhirete tercih etmek (7/A'râf, 169).
19. Hayırlıyı hayırsızla değiştirmek (2/Bakara, 61).
20. Ahireti dünyayla değiştirmek (2/Bakara, 86)
21. İsyankârlık ve aşırı gitmek (2/Bakara, 61, 65; 3/Âl-i İmran, 112; 4/Nisâ, 160-161; 5/Mâide, 78; 6/En'am, 146). 
22. "İşitittik ve isyan ettik" diyecek kadar küstahlaşmak (4/Nisâ, 46).
23. Gerekli gördükleri her yalanı söyleyebilmek (5/Mâide, 40-42).
24. Devamlı harp ve fitne çıkarmaya çalışmak (5/Mâide, 64).
25. Firavun'un işbirlikçisi kapitalist Karun'a özenmek (28/Kasas, 79).
26. Rüşvet alıp vermek (5/Mâide, 42, 62).
27. Fâiz yemek (3/Âl-i İmran, 161; 4/Nisâ, 161).
28. Başkalarının malını haksız yere yemek (3/Âl-i İmran, 161).
29. Bâtıl yollarla insanların mallarını yemek (3/Âl-i İmran, 75; 4/Nisâ, 161; 9/Tevbe, 34).
30. Cimrilik (Kendi malında) (4/Nisâ, 53).
31. Müsrif olmak/savurganlık (Doğa ve diğer insanlar konusunda) (5/Mâide, 32).
32. Nankörlük (2/Bakara, 40, 47, 122; 5/Mâide, 20; 10/Yûnus, 93).
33. Dünyaya çok hırslı/düşkün olmak ve dünyayı aşırı sevmek (2/Bakara, 96; 4/Nisâ, 53; 7/A'râf, 169).
34. Zâlimlik (2/Bakara, 92).
35. Kasvet/Kalp katılığı, kalbin taşlaşması (2/Bakara, 74).
36. Kalbin perdelenmesi, kılıflanması (2/Bakara, 88).
37. Kalbin mühürlenmesi (3/Âl-i İmran, 155).
38. Kalbindeki sapma dolayısıyla kör ve sağır duruma gelmek (5/Mâide, 78).
39. Sûret-i haktan gözükerek başkalarına iyiliği emredip kendi nefsini dışta bırakmak (2/Bakara, 44).
40. İyiliği emredip kötülükten sakındırma görevini yapmamak (5/Mâide, 79).
41. Aşırılık, haddi aşmak ve küfre koşmak (5/Mâide, 41).
42. Şeytana tâbi olmak (2/Bakara, 102).
43. Putlara ve şeytana inanıp tâğuta tapınmak (4/Nisâ, 51; 5/Mâide, 60).
44. Mü'minleri de saptırmaya çalışmak (4/Nisâ, 44).
45. Mü'minlere inanmamak (2/Bakara, 75; 4/Nisâ, 51; 5/Mâide, 43).
46. Kendi yanlış dinlerine davet etmek (2/Bakara, 135, 136; 3/Âl-i İmran, 72, 73).
47. Mü'minleri imanlarından sonra küfre döndürmeyi istemek (2/Bakara, 109).
48. Allah'ın nurunu söndürmek istemek (9/Tevbe, 32-33).
49. Mü'minlerin aleyhine müşriklerle dostluk kurmak (5/Mâide, 80-81).
50. Hâinlik yapmak (5/Mâide, 13, 32).
51. Antlaşmalara uymamak (8/Enfâl, 56, 57).
52. Bir insanın tanrılığını iddia etmek (5/Mâide, 72, 75, 116, 117).     
53. Kur'an'ı hasetliğinden ve mevki hırsından dolayı inkâr etmek (2/Bakara, 89-91, 101; 3/Âl-i İmran, 112; 4/Nisâ, 54; 6/En'am, 91).
54. Münâfıklık ederek insanlara rastlayınca "inandık" demek (2/Bakara, 76).
55. Kendi yorumlarını (elleriyle yazdıklarını) Allah'tan gelen vahiy gibi sunarak gerçek vahye engeller çıkarmaya çalışmak (2/Bakara, 79). 
56. Kendilerinden olmayanlara karşı sorumlulukları olmadığı iddiasıyla insanları aldatmaktan geri durmamak (3/Âl-i İmran, 75).
57. Âhireti de kimseye bırakmamak; Sayılı birkaç gün azaplarını/cezalarını çektikten sonra doğru cennete gönderileceklerine inanmak (2/Bakara, 80).
58. Rasül'e uymayan bir topluluğa ve yalana kulak vermek. "Peygamber, hoşunuza giden bir şey söylerse kabul edin; yoksa reddedin" demek (5/Mâide, 41).
59. Göre göre, bile bile Allah'ın âyetlerini inkâr etmek (Âl-i İmran, 70).
60. Bilginlerini  tanrı edinmek (9/Tevbe, 31, 34).
61. Tekrar tekrar dinden dönmek (4/Nisâ, 157).
62. Allah'ın rahmetinden kovulmak (2/Bakara, 88; 4/Nisâ, 46, 156, 157).
63. Lânetlenmek ve Allah'ın gazabına uğramak (5/Mâide, 3, 60)
64. Dostlukları olmaz (2/Bakara, 105, 120, 145; 5/Mâide, 51, 80, 82; 60/Mümtehine, 13).
 
Bu özelliklerinin içinde günümüzde nice "müslümanım" diyenlerce aynen uygulanan şu yahûdi karakterlerine dikkat çekmek gerekmektedir:
 
Irkçılık ve taassup, üstün ırk oldukları iddiası (5/Mâide, 18; 2/Bakara, 80).
Materyalizm ve dünyevîleşme, maddeyi putlaştırma, altına ve heykele tapma (2/Bakara, 51-54; 7/A'râf, 148-152; 20/Tâhâ, 86-98; 29/Ankebut, 92).
Eşlerini kıskanmama, domuz gibi yaşadıklarından domuza çevrilmeleri (5/Mâide, 60).
Maymunca taklitçilik ve şahsiyetsizlik özelliklerinden maymuna çevrilmeleri (2/Bakara, 65; 5/Mâide, 60; 7/A'râf, 166).
Dâvâları için her yolu meşrû görmeleri, yalan söylemeleri (5/Mâide, 13, 32, 41).
Sözlerinde durmamaları (2/Bakara, 55, 61, 65, 84, 86, 90, 93, 100; 3/Âl-i İmran, 112; 4/Nisâ, 154-155; 5/Mâide, 3, 60).
Sihirle uğraşma (2/Bakara, 102).
Ahlâkî dejenerasyon (3/Âl-i İmran, 188).
Toplumda fesâdı, fuhşu yaygınlaştırma (5/Mâide, 64).
Bilginlerini  tanrı edinmek (9/Tevbe, 31, 34).
Dini tahrif (2/Bakara, 59, 75, 79; 4/Nisâ, 46; 5/Mâide, 13, 41; 7/A'râf, 162).
İmanda pazarlık, Allah'ı açıkça görmediçe inanmayacağız" demek (2/Bakara, 55).
Dinlerini paramparça etmek, hizipçilik ve tefrika (6/En'am, 159).
Gerçeği bile bile inat (3/Âl-i İmran, 70).
Allah'ın hükümleriyle hükmetmemek (5/Mâide, 44, 45, 47; 62/Cum'a, 5).
 
 
Bugün İslâm toplumu dediğimiz toplum, İsrâiloğullarının olumsuzluklarla dolu tarihinin ve geleneklerinin mirasçısı görünümünü arzetmektedir. Meselâ, Kur'an-ı Kerim onlara yönettiği "Yoksa siz Kitab'ın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz?" (2/Bakara, 85) sorusunun muhatabı olan sayılamayacak kadar insanımız vardır. Yine Tevrat, kendilerine yükletildiği halde onun emirlerini yerine getirmeyenlerin durumunu kitap yüklü merkeplere benzeten Kur'an'ı (62/Cum'a, 5) okurken, ister istemez Kur'an'a inandığını söyleyen ve onu kabul ettiğini, hatta öğrendiğini sandığı halde ümmîler gibi hareket eden nice insanımızın varlığını görerek Allah Teâlâ'nın çevremizdeki insanlardan binlercesine Kur'an'ı yüklenen merkepler olarak baktığını düşünmeden edemiyoruz. İsrâiloğulları ile bizim aramızdaki en büyük fark, bize vahiy olarak gelen Allah'ın kitabına olan samimi bağlılığımız ve ona uymamak için bahaneler aramayışımız olacaktır. Bunu yapmayınca Kur'an'ın onlar için anlattığı tüm olumsuzlukları kendimiz için düşünmemiz gerekecektir. Çünkü isrâiloğullarını Kur'an'ın kötülemesinin sebebi, onların Kitab'a ve Rasüllerine karşı olan lâkayt tavırlarıdır, keyfî hareketleri ve her şeyi dünyalık ucuz menfaatlerine göre hesaplayan bir mantığın temsilcisi olmalarıdır (İsrailoğulları, Adnan Adıgüzel, Haksöz Dergisi, sayı 33, Aralık 93, s. 35).   
 
 
Yahûdiler, başlangıçta müslüman idiler. Daha sonra dejenere olarak yahûdileştiler. Yahûdileşmek, sadece Benî İsrâil için ve tarihte kalmış bir problem değil; tüm insanlık için ve bütün zamanlarda bir büyük problem ve risktir. Yahûdileşmek, Hz. Muhammed ümmetinin kıyametidir.
 
Yahûdilik, etnik ve teolojik yönleri olan çift cinsiyetli bir kavramdır. Tabiatı icabı, hem "İsrâiloğulları kavmine mensup olma" anlamına etnik kimliği ifade eder; hem de İsrâiloğullarının dini olan "Mûseviliğe/yahûdiliğe mensup olma" anlamına dinî kimliği ifade eder.
 
Yahûdileşme ise, etnik ve dinî menşe itibariyle yahûdiliğe mensup olmadığı halde onlar gibi olma, onlara benzeme, onların tavır ve davranışlarını gösterme manasına gelir. Yahûdileşme temâyülü ise, sosyolojik olmaktan daha çok bireysel bir eğilimdir ve tek tek her insanda örtük bir biçimde bulunabilir. Bu temâyül, her bünyede bulunup da, vücut, direncini kaybedince ortaya çıkan bulaşıcı bir virüs gibi, ortamını bulduğunda bir tavır ve davranış biçimine dönüşür ve bulaşıcılığı sayesinde toplumsal bir felâket halini alır. Yahûdileşmiş bir toplumu ya da sistemi ortaya çıkaran, tek tek fertlerdeki yahûdileşme temayülü olsa gerektir.        
 
İsrâiloğulları konusu, eğer bu ümmeti doğrudan ilgilendirmiyorsa, Kur'an'ın bu konuya yüzlerce âyet ayırmasının anlamı ne olabilirdi? Kur'an'da hiçbir kavim ve din mensubundan İsrâiloğullarından söz edildiği kadar geniş söz edilmez. Kısaca Kur'an'da İsrâiloğullarının yahûdileşme sürecini anlatan âyetlerin bir sayım-dökümünü yaptığımızda, bu konu ile doğrudan ilgili olan âyetlerin sayısının 712 adet olduğunu görürüz. Yahûdileşme süreciyle dolaylı ilişkisi olan diğer âyetleri de sayacak olursak, bu rakam en az ikiye katlanacaktır. Kaldı ki, olayla doğrudan ilgili âyetlerin toplamı olan 712 rakamı bile Kur'an'ın tamamı göz önüne alındığında 10'da biri aşan bir oran tutmaktadır. Bunca âyeti, sadece tarihte yaşamış bir kavmin hikâyesi olarak görmek, Mekke müşriklerinin Kur'an'a yaklaşımı olan "eskilerin masalları" mantığını benimsemekten başka bir manaya gelmez. İsrâiloğullarına Kur'an'da bu kadar fazla yer verilmesinin sebebi, bu ümmeti gelecekte bekleyen "yahûdileşme tehlikesi"ne dikkat çekmek, Muhammed ümmetini yahûdileşme tehlikesinden korumaktır.
 
Her mü'minin her gün onlarca kez "gazaba uğrayanların ve sapıtanların yoluna iletme!" (1/Fâtiha, 7) duâsını tekrarlamak zorunda olması, Kur'an'ın bunca yer vererek uyardığı tehlikenin büyüklüğünün başka bir işaretidir. Fâtiha'nın sonundaki bu âyeti her okuyuş, "Allah'ım, bizi yahûdileştirme! Allah'ım, bizi hıristiyanlaştırma!" anlamına gelmektedir. Bu duanın namazın her rek'atında tekrarı, yahûdileşme tehlikesinin büyüklüğüne işarettir. Bunun anlamı, bir bilincin sürekli diri tutulmasıdır. Yahûdileşmeye karşı kendisine iman edenleri sürekli uyanık halde tutan Kur'an, tarihin tekerrür etmemesi için İsrâiloğullarının yahûdileşme serüvenini bir ibret vesikası olarak gündemde tutmaktadır.  
 
Kur'an'da bunca yer tutan İsrâiloğullarının yahûdileşme sürecinin müslümanlar tarafından amacına uygun bir biçimde anlaşılıp ibret alınmasının önündeki en büyük engel "lânetli kavim" anlayışıdır. Allah'ın, meleklerin ve insanların lânetlediği herhangi bir kavim, ya da belli bir kavme mensup olan kişiler değil; bir tavır, eğilim, eylem ve onlara kaynak olan "mantık"tır. İsrâiloğulları, Allah kendilerini âlemler içerisinden seçip vahyi üstlenme nimetini verdiği halde bu lânetli tavra/mantığa saplanıp yahûdileştiler. Ümmet, ya da ümmetin içerisinden herhangi bir grup aynı tavıra/mantığa saplanırsa o zaman  o da "lânetli mantığa" yakalanmış, yahûdileşme temâyülüne girmiş demektir. Allah bu sürece giren toplulukların elinden hilâfet emanetini, aynen yahûdileşen  İsrâiloğullarından aldığı gibi alacaktır. "Ey iman edenler, kim Allah'ın yolundan dönerse bilsin ki Allah yakında bir toplum getirecek, O onları sever, onlar da O'nu." (5/Mâide, 54) (Geniş bilgi için bk. M. İslâmoğlu, Yahûdileşme Temâyülü, Denge Y., özellikle s. 24-47)
 
Yahûdilerden mü'min olanlara, artık nasıl yahûdi denmezse, müslümanlardan yahûdileşenlere de artık müslüman denilmesi yanlış olur, o artık "yahûdi(leşmiş)" bir kimsedir. Kendisiyle münâfık (itikadî anlamda) alâmeti bulunanlar, hadis-i şerifteki ifadeyle nasıl hâlis/tam bir münâfık oluyorsa, kendisinde yahûdilik alâmetleri bulunanlar da tam bir yahûdi olurlar. Yoksa, yaratılış ve ırk olarak yahûdi olmak, ne başlı başına bir üstünlük, ne de alçaklıktır. İnsanın, kendi elinde olmayan bir sebepten dolayı, şu veya bu ırka mensup olmasından ötürü gazab edilmesi ve lânetlenmesi Kur'an'ın bütünlüğüne uygun bir anlayış değildir. İnsan, irâdesini iyiye veya kötüye kullanmasından, kendi yaptıklarından dolayı ödül veya cezayı hak eder. Önemli olan Kur'an'da ifadesini bulan yahûdi karakterine sahip olup olmamaktır. Aynen, müslüman bir anne-babadan doğmak, yani ırk olarak müslüman çocuğu olmak, müslüman sayılmak için kâfi olmadığı gibi.
 
Batılı kâfirlere, hıristiyan ve özellikle de yahûdilere ait Kur'an'da beyan edilen nice olumsuz özellik, bugün "müslümanım" diyenlerde hiç eksiksiz bulunmaktadır. Dolayısıyla hıristiyan ve yahûdilere verilecek dünyevî ve uhrevî cezalar, mü'minlerden onları örnek alan taklitçilere de verilecektir. Bu, İlâhî adaletin gereğidir. Lânete, gazaba uğrama ve dalâlet/sapıklık hükümleri/damgaları da. Bu değerlendirmeler, fertler için olduğu kadar; toplum için de geçerlidir. Toplumların, devlet ve rejimlerin lânetli ve sapık yolu izledikleri zaman, helâkleri ve cezaları tarihtekinden farklı olmayacaktır. Sünnetullah'ta (Allah'ın toplumsal kanunlarında) bir değişiklik olmaz. Saâdeti asra taşımak ve sahâbeleşmek mümkün olduğu gibi, İsrâil'leşmek de mümkündür. Bu tercih, mutluluk veya felâketi, cennet veya kıyameti seçmektir. Dışımızdaki yahûdiden daha tehlikeli olan, içimizdeki yahûdidir. Kalp ve kafamızdaki, el ve dilimizdeki küfürdür dünyamızı perişan, âhiretimizi zindan edecek olan. "Ey iman edenler! Siz (önce) kendinize bakın. Siz hidâyet üzere/doğru yolda olunca dalâlette olan kimseler size zarar veremez." (5/Nisâ, 105).  Gönüllerdeki yahûdiliğe savaş ilân edip içimizdeki işgali kaldırmadan, dıştakine tavır almak mümkün değildir.   
 
"Ey iman edenler, iman edin!" (4/Nisâ, 136). Gâvurlaşmaya, yahûdileşmeye, maymunlaşmaya giden yolu bırakıp, kendilerine nimet verilen peygamberlerin, sıddıkların, şehid ve sâlihlerin yolunu takip edenlere ne mutlu!

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu mesajı "Saadet! Şimdi" grubuna üye olduğunuz için aldınız...

Bu gruba posta göndermek için : saadet_simdi@googlegroups.com
adresine mail atabilirsiniz...

Daha fazla seçenek için,

web adresimizi ziyaret edebilirsiniz...
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.