AH KAPİTALİZM GÖZÜN KÖR OLSUN E Mİ?

AH KAPİTALİZM GÖZÜN KÖR OLSUN E Mİ?

Gazze'de yaşanan dramın perde arkasında dönen hesaplardan birinin de 4 trilyon dolar değerindeki doğalgaz kaynakları olduğunu biliyor muydunuz?

 

Cumhuriyet gazetesinin Strateji ekinde Yüksek Mimar K. Ali Turgut, bu konuya değindi ve bu hesapların 3. Dünya Savaşı'nı başlatabileceğini söyledi.

 

İşte Gazze'de Doğalgaz Hesabı başlıklı o yazı:

 

"Gazze açıklarındaki belirlenmiş doğalgazın değeri 4 trilyon dolar olarak hesaplanıyor. Gazze karasularında yer alan ve Filistin halkını kalkındırabilecek bu kaynak üzerindeki hesaplar Üçüncü Dünya Savaşını başlatabilir.

K. Ali TURGUT

Emperyalistlerin öznel görüşü, Condolezza Rice'ın olaylara "Ortadoğu'nun doğuş sancıları" demesiyle vurgulandı. Ortadoğu yaşamının, ABD'nin kuruluşundan binlerce yıl evvelden beri var oluşu hiçe sayıldı. Maddi çıkarları için, Müslümanlıkla Hırıstiyanlık arasına kama sokarak, emperyalistlerin uyguladığı ayrımcı ölçü, son dönemde Gazze daramını alevlendirdi.

BM'NİN YETERSİZLİĞİ

BM, Yugoslavya'da ve Azerbaycan'da Müslümanların soykırımına seyirci kaldı. 35 yıldır terörist örgütü olarak belirlenen PKK'ya Batı'nın destek verilmesine ses çıkarmıyor. İsrail'in BM kararlarına aldırmadan işgal altındaki yerlerden çıkmamasına ve Filistin'de yeni yerleşimleri kurmasına göz yumuyor. Gazze'nin açık hava hapishanesi olmasına aldırmıyor. Dolayısıyla, Sayın Ban Ki-mun'un son Gazze girişimi, emperyalist çıkarlarına alet olmuş ve varlık nedenini yetirmiş BM'nin aczinin ifadesidir.

Geniş anlamda, Arap dünyası içinde ablukada olan İsrail, kurgulanmış koşullarda hiçbir zaman barışa erişemeyecektir. Genişleme politikasını ve komşuları ile ilişkilerini değiştirip, koşulları lehine çevirmeyi seçmemesi, durumunu zorlaştırmaktadır.

Batı Şeria'da, Mahmud Abbas yönetimindeki sözde Filistin devleti, yok olma yolundadır(1). Bunun gerçekleşmesi de İsrail'in güvenliğine bir olumluluk getirmez.

Gazze'de insani koşullarda yaşaması gereken 1.5 milyon Filistinlinin, Batı'nın yarattığı terör örgütü sayılan Hamas ile isimlendirilerek, insan oldukları unutturuluyor.

Bunun nedenleri, gündemde olmayan önemli bir konuyla bağdaştırılabilir.

2000 yılında Gazze açıklarında zengin doğal gaz kaynakları bulunmuştu(2). Filistin yetkilileri British Gas (BG) ve ortakları Consolidated Contractors Int. Co.,(CCC) ile, 25 yıl araştırma yapmak için anlaşmıştı. Bulunan gazın yüzde 60 BG, yüzde 30 CCC, yüzde 10 Filistin tarafından paylaşılacaktı.(3) Gaz kaynaklarının yüzde 60'ı Gazze kara sularında olduğu belirtilmişti. Gaz bölgeleri GAL-A, GAL-B, GAL-C, MED-Yavne, MED-Ashdod, Or, Nır ve Gazze açıkları olarak belirlenmişti. 2000 yılında Gazze Marine-1 ve Gazze Marine-2 sondajında BG, verinin 40 Milyar metreküp gaz ve yaklaşık 4 trilyon dolar değer olacağını açıkladı.

Arafatın ölümü ile Filistin'in yetkili varlığı yok olurken, İsrail Gazze ve gaz bölgesi üzerinde etkisini pekiştirdi ve BG ile görüşmeler Tel Aviv'e yöneldi. Ariel Sharon BG ile İsrail'e kuyulardan gaz vermesi için anlaştı(4).

2006'da Gazze'de İsrail karşıtı HAMAS seçilince, yetkinin Batı Şeria'nın "uyumlu" Abbas hükümetine verilmesi, İsrail kontrolünü garantiledi. BG Mısır'a gaz borusu döşeme anlaşması imzalamak üzereyken, Tony Blair anlaşmaya İsrail lehine mani oldu.(5)

2007'de İsrail senatosu Filistin'den gaz almaya ve 4 milyarlık karın 1 milyarının Filistin'e verilmesine kara verdi. Fakat yoğun uğraşılarla, Filistin ile ve bilhassa Hamas yönetimi ile, gelir paylaşılmayacağı ve para yerine başka ürünlerle ödeme yapılacağı kararlaştırıldı. Gaye Arafat zamanında imzalanan anlaşmanın kaldırılmasıydı. Yeni BG anlaşmasına göre gazın İsrail limanı Ashkelon'a, oradan da Ceyhan'a pompalanacak, İsrail kontrolü elinde tutacaktı. Mossad'ın başkanı Meir Dagan, terörizmi kundaklayacağı ve İsrail'in emniyetini tehlikeye sokacağı gerekçesiyle, anlaşmaya mani oldu. BG Tel Aviv'deki ofisini kapayarak son verdi.

GAZ GAZZE'YE VERİLMELİ

Ateşkes bitmeden evvel, Gazze'ye Dökme Kurşun hareketi için hazırlığa başlanırken, İsrail BG ile tekrar temasa geçti, İsrail Elektrik Şirketi, teklif edilen anlaşmanın ana hatlarını onayladı.

HAMAS'ın elindeki Gazze halkı, su, yiyecek, yakıt ve sıhhi bakım gibi temel hizmetlerden yoksun, denizini bile kullanamayan bir açık hava hapishanesidir. Zaten yetersiz olan alt yapı, devamlı tahrip edilmektedir.

Halbuki sadece doğal gaz kaynakları bile, 1.5 milyon Gaze halkının kalkınmasında yeterli olabilir. Şayet, ABD/Barak Obama yönetimi ve BM barış getirmek istiyorlarsa, oyalamayı bırakarak:

- Batı Şeria ve kukla hükümeti ile, Gazze'yi birleştirmekten vaz geçmeli,

- Gazze sorunlarını kendi içinde çözmeli,

- Gazze'den ambargoyu kaldırmalı, deniz ve hava sahasını kullanıma açmalı,

- Doğal gaz kaynaklarını kullanma haklarını sağlamalıdırlar.

İsrail'in barışa kavuşması, ne Gazze'nin ve halkının yok olması, ne de Batı Şeria'nın tamamen İsrail'e geçmesiyle olabilir. Yegane barış, Gazze'de saygın bir Filistin devletinin kurulması ve eski yaraların sarılmaya başlanması ile olumlu yola girecektir.

BOP'a aykırı olduğu da bilinen bu önerinin gerçekleşmemesi, bildirisiz başlamış olan Üçüncü Dünya Savaşı'nın yayılmasına neden olacaktır.

Batı, keskin sirkenin, kabını deleceğini unutuyor!

(1) Strateji eki, 26 Ocak 2009, Gazze emperyalistlerin tuzağı mı? isimli yazım.

(2) War and natural gas: 8 Ocak 2009 Israili invesion and Gazza offsore gas fields, Michel Chossudovsky, (3)Haaretz gazetesi, 21 Ekim 2007, (4)The Independent 19 Ağustos 2003, (5)Times, 23 Mayıs 2007, (6)E-Globes, İsrail iş dünyası, 23 Haziran 2008, (7)Globes, 13 Kasım 2008"

Odatv.com

11 Şubat 2009

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.