(anadoluhaber) hasutluk

HASUTLUK!

                                                                                  Bedrettin KELEŞTİMUR

            Bizde, ‘hasut’ derler.

            Haset sözlükte, “Kıskançlık, çekememezlik” anlamlarına geliyor.

            Sıkça kullandığımız bir söz vardır; “çağırırlarsa gitmeyiz; çağırmazlarsa küseriz!”

            Katılımcı düşünceye bile tahammül edemeyen bir haset penceresi sizlere!

            Hadis; “Hasetten kaçınınız. Çünkü ateşin kuru odunları yakıp bitirdiği gibi hasette güzel amelleri yer”

            Aman Allah’ım,

            Şu nefsimiz var ya!

            Şu ‘ene’miz; benden gayrisini ‘sel alsın’ diyen köhne tavrımız, bakışımız!  

            İşte, Elâzığ!

            Azığı bol, yürekli ilimiz…

            Gel görelim ki, birçok güzellikler bu şehirde yarı yolda bırakılmış! Akim kalmış…

            Neticesizlik derseniz, ‘hicabımdan’ kızarıyorum!

            Geçmişe doğru şöyle bir yolculuk yapalım isterseniz;

            1985 yılında; Harput’un Fethinin 900. yıl dönümü kutlamaları yapılır. Sonrası hepimizin malumu, ‘güzel başlarız’ sonrasında ezberimizi bozarız!

            1992 yılında; 1. Elâzığ Kitap Fuarı açılır… Doğu Anadolu’da bu fuar bir ilke imzadır. Bütün güzellikler o yıl içerisinde kalır. Sonrası gelmez!

            1998 yılında; Elâzığ’da, Türkiye’nin altın portakalı olabilecek bir faaliyete daha imza atılır; Elâzığ 1. Çaydaçıra Bilim, Kültür ve Sanat Ödülleri! Bu muhteşem organizasyon da devam etmedi. Bir yerlerde bıçak gibi kesildi!

            2001 yılının Haziran ayında, Elâzığ 1. Ekonomi Kurultayı ve onunla eş zamanlı olarak 1. Elâzığ Fuarı düzenleniyordu. Elâzığ’da, düşünce olarak ‘milat’ diyebileceğimiz Türkiye’de ses getiren organizasyon’un da devamlılığı gelmedi!

            2002 yılında, Elâzığ 1. Kültür ve Sanat Kurultayı yapılıyordu… Bu güzellikte, yapıldığı yılda kaldı!

            Dün birileri kalkmış, Uluslar arası Hazar Şiir Akşamları için ‘veryansın’ ediyordu! Şöyle bir düşündüm; sürekli bardağın boşunu göstererek, yapılanlara  ‘teşekkür’ etmeyi bile kendi nefislerine yediremeyen, kendilerine minnet sayan bir bakış, bir görüş, bir ufuk bizim ‘ene’mizden kaynaklanıyor!

            Bizim resmimizde ne vardır, ‘benim olsun küçük olsun!’

Ve mevcut safları bile darmadağın edecek, ‘yürekli ihtilafım!’

Sadece son yirmi yıl içerisinde, ‘budaya budaya’ gelmişiz! Kimseye, kimselere şükran borcunu ödememişiz!  Bu şehirde, kim olursa olsun, ‘hizmet edenleri’ ve de, ‘taş üzerine taş koyanları’  kusurlarıyla birlikte, veballeriyle birlikte sevmesini bileceğiz! Birbirimize saygımız olacak… Her şeyden önce, ‘dürüst ve samimi’ olacağız.

                        MERA KATLİAMI!

            Alacakaya İnce Bayır Köyü’nden yanımıza geliyorlar.

            Dert büyük olduğu kadar karmaşık!

            Ve belki de en büyük baş belası, işsizlik!

            Hukuk mücadelesi’nde mahkemede yenik düşen Eti Krom A.Ş. her şeye rağmen ‘davayı’ mahkeme dışında kazanmasını biliyor.

            İnce Bayır Köyü muhtarına gel, ‘şikâyetini geri al…’ yıllarca verdiğin mücadeleyi hafızandan da sil, buna karşılık ben de senin köyü’ndeki işsizleri iş sahibi yapayım!

            İnce Bayır Köyü Muhtarı ile Eti Krom AŞ adına öyle bir protokol hazırlanıyor ki, her şey kendi eski mecrasına dönüyor!

            Bizlere anlatılanlar,

            288 bin m2 köy merasının büyük bir tehdit altında olduğu… Çevre kirlenmesinin had safhaya ulaştığı… Köye giden yolların tahrip olduğu… Çayın neredeyse tamamen dolduğu yönünde feryatlar! Ve anlatılanlara göre, ‘hayvancılığın’ tehdit altında olduğu!

            Bir yanda işsizlik,

            Beri tarafta, çevreye karşı duyarsızlık!

            Düşünün, kaybeden kim olacak?

            Hiçbir zaman, doğanın ekolojik dengesini bozduğumuz,  düşünmedik! 

                        İLETİŞİM LİSELERİMİZ!

            Hayalimizde sürekli yaşattık,

            “Elâzığ Doğu’nun Bab-ı Ali’si” diye!

            1990’lı yıllarda, bu arzumuzu kâh köşelerimizde yazdık, kâh sivil irade olarak ilgili mercilere taşıma gayretleri içerisinde olduk.

            Yıllar geçti,

            Elâzığ’da, Fırat Üniversitesi bünyesinde İletişim Fakültesi açıldı.

            İçimizden bir, ‘OH!’ çektik…

            Onu bir güzel adım takip etti,

            Elâzığ Anadolu İletişim Meslek Lisesi açıldı!

            Hem İletişim Lisemiz ve hem de İletişim Fakültemiz mezunlarını da verdiler…

            Türkiye’de, hâlihazırda, 26 Anadolu İletişim Lisesinin eğitime kapılarını açması, geleceğin/ yani asrın mesleği için hoş bir sedanın yankılanmasıdır şüphesiz!

            Gel görelim ki, bu ülkede ‘iletişimciler’ de mağdur olurmuş!

            Gazetelerimizde, ‘bir kelime’ yok!

            Mağduriyet dedik?

            ÖSS’de, İletişim Liselerinden mezun olanlar kendi hayalinde yaşattıkları, İletişim Fakültelerine girişleri önüne malum ‘katsayı barajı’ konuyor! Normal düz liseden mezun olan bir öğrenci ile aynı ham puanı alan genç iletişimci maalesef dışarıda kalıyor!

            Şimdilerde, bir değişiklikte, MEB’nın okul türlerinde yaptığı değişiklikle geldi. 79 Okul türü sayısı 15’e indirilirken,

            Anadolu İletişim Meslek Lisesi, ‘Ticaret Meslek Lisesi’ adı altında birleştirildi!  ‘İletişim Lisesi’ tabelası, bu okullarımızın giriş kapılarından kalkmış oldu, böylelikle!

            Netice olarak, her zaman için asrın mesleği diyebileceğimiz ‘iletişim’ ve onun topluma kazandıracağı güzelliklerin yok edilmemesidir.  

            İşte Oradadır, Benim Emelim

Nerede başlar demeyin hayalim

İşte, oradadır benim emelim!

Gün doğarken ışığında rağbetim

Aklım dört köşe, adımlar temelim!

 

Gel ufkum, sana saraylar kurayım

Vatan deyip, kapısında durayım

Toprağını bedenime sarayım

Tarih olup, hatırana gömeyim!

 

Tuzakların ayrılmaz parçasıyım!

Hilal bakışların ay parçasıyım

Bu toprağın, toprağın parçasıyım

Yazısına, çilesine kurbanım

 

Ey nazlı yâr, titrerim senin için

Bölük bölük saflar halinde geçin

İlahi bir nağme, bir türkü seçin

Yıldız yıldız yağsın âleme, öpelim!

(B.Keleştimur)

 

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...
        Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."

            *Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
-----------------------------------------------------------------....
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" Haber Bilgi Paylaşım  grubu.
 Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
 Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
 Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---