28 Şubat döneminde, tankların "demokrasi" üzerinden geçildiği dönemde yaygarası kopartılan bir gün vardı. Kudüs Gecesi'nin yapıldığı gün. O günlerde Milli Görüşçü arkadaşlarımız bilmeden Nureddin Şirin'e kızmış ve kendisinin Milli Görüş'e zarar verdiğini söylemişlerdi. Peki olayın aslı ne? Nureddin Şirin'in velfecr.com'da Milli Görüş'ün Siyonizmle hesaplaşması başlıklı yazısını sizlerle paylaşıyoruz.
Türkiye siyaset sahnesinde birbirinin zıddı olarak iki güç ve iki irade hep var ola gelmiştir; bunlardan ne biri ötekinden, ne öbürü berikinden el çekmemiş, aralarında uzlaşma ve ve buluşma hiç bir zaman da olmamıştır: bu iki güç ve irade, "Milli Görüş" ve "Siyonizm"dir…Milli Görüş misyonunun Türkiye sahnesine siyasal bir güç olarak çıkmasından bu yana, çok yönlü ve amansız bir mücadele de varlığını göstermiş, siyonizm sahip olduğu tüm uluslararası güçlere, ülkemizdeki uzantıları ve işbirlikçilerinin tüm komplo, kuşatma ve baskılarına rağmen "Milli Görüş" misyonunu etkisiz kılamamış, aksine Milli Görüş, ülkemizde ve tüm İslam dünyasında siyonizme karşı yükselen direniş bilincinde ateşleyici bir motor rolü görmüştür…
Bir çok defa siyasal baskılarla siyasal alandan tasfiye edilmek istenen ve son olarak da egemen statüko tarafından seçimlere girmesine izin verilmeyen "Milli Görüş lideri Necmeddin Erbakan"ın sekseni aşkın yaşına rağmen tüm zindeliğini muhafaza etmesi; nicelerinin yolun başlarında veya ortalarında yorulup savrulduğu bir ülkede, dinamizminden ve gayretinden hiç bir şey kaybetmemesi, ancak onun "siyonizmle hesaplaşma iradesi"nin keskinliği ile izah edilebilir…
40 yıl öncesinde "siyonizmle mücadele" konusundaki ses tonu ve vurgusu ne ise, şimdi de aynı olan Sayın Necmeddin Erbakan'ın bu ülke insanlarına bırakacağı miras da kuşkusuz, "siyonizm var oldukça mücadelenizden asla dönmeyin!" tavsiyesi ve vasiyeti olacaktır; çünkü o, Filistin'de siyonist bir rejimin kuruluşuna öncülük eden Theodore Herzl'in bugünkü yoldaşlarının karşısında Sultan 2. Abdulhamid'in yolunu sürdürme noktasında, bu siyonist varlığın ortadan kalkması için tarihi bir misyon üslenmiştir…
Bugün bu gerçek yeterince anlaşılmamış olsa da, gelecek nesiller siyonizme karşı mücadelenin tarihini okuduğunda, Sayın Necmeddin Erbakan'ın bu kanser tümörüne karşı müslümanların bilinçlenmesindeki önder konumunu görecek, belki bugün kadrini bilemese de yarın onu hayır ve minnetle anacaktır…
Siyonizme karşı mücadele, sadece işgal altındaki Filistin topraklarının özgürleşmesi iradesine bağlı bir savaş değildi. Kuşkusuz ki, Filistin İslam toprakları ve 40 yıldır siyonistlerin işgali altında bulunan Kudsu'ş Şerif ve Mescid-i Aksa'nın işgalden kurtarılması her bir müslüman için en büyük bir vazifedir; dünyanın her neresinde bulunursa bulunsun her bir müslümanın bu sorumluluğu üslenerek siyonizme karşı mücadele sahnesinde yer alması ilahi bir vazife olarak omuzlarında durmaktadır.
Ancak Osmanlı sonrası Anadolu İslam toprakları üzerindeki şeytani planlar, bu ülkenin İslami kimliğinin tahrip edilmesi, bu İslam topraklarının emperyalist-siyonist sultacıların egemenlik ve çıkar zeminine dönüştürülmesi, özelde de Anadolu topraklarının bir bölümünü de içine alan "büyük İsrail projesi"nin gerçekleştrilmesi hesaplarının önünde, milli bir önder olarak ortaya çıkan Necmeddin Erbakan, emperyalist-siyonist tüm saldırganlıklara karşı Anadolu'nun ve bu vatanın İslami kimliğinin savunucusu olmuştur. Karşılaştığı tüm zulüm ve haksızlıklar da hep bu duruşunun bir bedeli olarak karşısına çıkarılmıştır…
Kader- İlahi'de ne yazılıdır bilinmez ama, siyaset sahnesinde belki bir daha yer alamayacak olan Sayın Necmeddin Erbakan'ın yaktığı meşale ışığında yürüyecek nesilleri siyaset sahnesine kazandırarak, "siyonizmle hesaplaşma" iradesini kalıcı hale getirdiğinden, Kudüs'ün özgürleşmesi davasının bu kadrolarla yoluna devam edeceğinden hiç bir kuşku yoktur…
28 Şubat'ın üzerinden on yıl geçti… Sincan'daki "Kudüs Günü" programından dolayı, 17 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılıp 8 yıl kadar cezavinde kalarak tahliye olmamızın üzerinden de 4 yıl geçmek üzere…
Burada birçok kişinin aksini düşündüğü bir gerçeği artık paylaşmak istiyorum.
İlk olarak, Ramazan ayının son Cuma gününde, Fatih camisinin avlusunda düzenlediğimiz "Kudüs Günü" programı üzerine, 21 Ekim 2006 tarihli Zaman gazetesinde Mükremin Albayrak imzasıyla çıkan habere kısaca değinmek istiyorum.
Haberde hakkımızda şöyle yazıyordu:
"Ankara Sincan'da 1997 yılında düzenlediği 'Kudüs Gecesi' ile 28 Şubat sürecinin başlangıcında etkili olan Nurettin Şirin, dün cuma namazı sonrasında Fatih Camii'nde Kudüs Günü düzenledi."
Bu haberin yayınlanmasından sonra gazetenin ilgili sayfasının editörünü telefonla arayıp, niçin böyle bir haber yaptıklarını sorarak buradaki açık ithamdan dolayı düzeltme yapmalarını istedim. Çünkü burada açıkça "provakatör yine sahnede" anlamına gelen bir niteleme vardı. Bunu bir şekilde düzelteceklerini söyledilerse de bugüne kadar böyle bir şey olmadı…
Yine sitedeki bir yazımızla ilgili olarak, bir kardeşimiz yazdığı yormunda, sözkonusu Kudüs Günü programı ile 28 Şubat sürecine, sonuçta da Refah Partisi'nin kapanmasına sebep olmakla suçlamıştı bizi.. Bizi bu şekilde suçlayan o kardeşimize hitaben yeri gelince bu konuya açıklık getireceğimi belirtmiştik…
Yine Milli Görüş camiasında da belli ölçüde bu yönde kanaat ve yargılar olduğunu duyuyor, öğreniyorum.
Yazının devamı ve yorumlarınız için.......
http://milligorus-forum.org/forums/subat-sogugundan-bir-gun-t8757/index.html?t=8757
Windows Live Messenger'ın için ücretsiz güncelleştirme! Buraya tıkla!
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.