Darbeciler "İsrail"e hizmet ettiler

Darbeciler “İsrail”e hizmet ettiler

 

Yıllarca Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın önemli teknik projelerinde bulunan ve birçok uluslararası çalışmaya katılan Emekli Binbaşı Yakup Evirgen, terör devleti İsrail ile yaptığımız anlaşmalar üzerine yaptığı çalışmaları bitirdi. Bu çalışmalar konusunda arkadaşımız Aslan Değirmenci’nin sorularını cevaplandıran Evirgen, çok önemli tespitlerde bulundu. Evirgen, “Postmodern darbe, içeride milli iradeye ve değerlerine ters uygulamalar yaparken, ülkenin dış politikasını da milli vicdanları sızlatacak şekilde yönlendirmiştir. Bunun belgesi İsrail ile yapılan anlaşmalardır” dedi.

 

Son yaşanan gelişmeler, Türkiye-İsrail ilişkilerinde yeni bir dönemi mi işaret ediyor?

- Evet. Türkiye-İsrail ilişkilerinde bir dönemin kapanıp yeni bir dönemin açılmasını gerektirecek olaylar yaşanmaktadır. İsrail’in kuruluşundan bugüne kadar yaptıkları ortada... Gazze saldırısında medyaya yansıyan kadarı bile insanın kanını dondurmaya yetmiştir. İki ülke arasındaki işbirliğinin ağırlıklı olarak İsrail lehine işletiliyor olması, gelişen kitlesel tepkiler, siyonist idealizminin yakın komşularından başlayarak Türkiye topraklarının bir kısmını da kapsayan genişleme hedefleri ve PKK terör örgütüne örtülü bir biçimdeki destekleri... Bu majör tespitlerin yanına eklenebilecek daha pek çok şey bulunmaktadır. Milletin kahir ekseriyetinin arzusu dışında oluşan iradenin, Türkiye’nin imkânlarını İsrail’e tahsis ettiği dönemlerin geride bırakılması artık bir zorunluluk olmuştur.

“HANGİ ORTAK DÜŞMAN İÇİN?”

Bazı emekli diplomatlar, İsrail ile aramızda çok kritik anlaşmalar olduğunu belirtiyorlar. Bu anlaşmalar nelerdir?

- Türkiye-İsrail ilişkilerinin dayandırıldığı uluslararası ve hukuksal zemin ile bu zeminde geliştirilen işbirliği uygulamaları vardır. İki ülke arasında 23 Şubat 1996 tarihinde ‘Askerî Eğitim ve İşbirliği Anlaşması’, 14 Mart 1996 tarihinde ‘Serbest Ticaret Anlaşması’ ve 26 Ağustos 1996’da ‘Savunma Sanayii İşbirliği Anlaşması’ imzalanmıştır. Türk-İsrail Askerî Eğitim ve İşbirliği Anlaşması gereğince; ‘Askeri eğitim alanında karşılıklı bilgi ve deneyimlerin değişimi’, ‘Askeri akademiler ve karargâhlar arası karşılıklı ziyaretlerin yapılması’, ‘Savaş gemilerinin karşılıklı ziyaretler yapması’, ‘Askeri, sosyal ve kültürel alanlarda bilgi ve personel değişimi ile askeri tarih, müze ve arşiv konularında işbirliği’, ‘Ortak eğitim yapılması’, ‘İki ülke istihbarat birimlerinin işbirliği yapması’, ‘İsrail ve Türk donanmalarının Akdeniz’de ortak tatbikat düzenlemeleri’ ile ‘İsrail uçaklarının eğitim amaçlı olarak Türk hava sahasını kullanma’ imkânları sağlanmıştır. Anlaşmanın içeriği, vakit geçirilmeden icraata sokulmuş ve Nisan 1996’da 8 adet İsrail F-16 uçağı Konya semalarında eğitim uçuşu yapmıştır. Bu tarihten itibaren eğitime ilave olarak her yıl Türk-ABD-İsrail uçaklarının katıldığı birleşik hava tatbikatları yapılmıştır. Haziran 1996'da 12 Türk savaş uçağı İsrail'e gitmiştir. Ocak 1998'de Akdeniz’de, Türk-İsrail savaş gemileri birleşik tatbikat yapmıştır. Sonuncusu 22 Ağustos 2008 tarihinde tamamlanan Türkiye-ABD-İsrail gemi ve uçaklarının katıldığı birleşik deniz tatbikatları, Doğu Akdeniz'de her yıl tekrar edilmektedir. Tabiî tüm bunlar karşısında ‘Hangi ortak düşmana karşı?..’ diye sormak geliyor insanın içinden...

“SERBEST TİCARET ANLAŞMASI İLE İSRAİL’E  TİCARİ KOLAYLIKLAR SAĞLANDI”

Serbest Ticaret Anlaşması ile terör devleti İsrail’e gerçekten kolaylıklar sağlanıldı mı?

- Elbette sağlanmıştır. Aksini söyleyemeyiz. Serbest Ticaret Anlaşması gereğince; uluslararası ticaret sisteminin sağladığı karşılıklı ticaret imkânlarına ilave olarak söz konusu anlaşma ile İsrail’e sağlanan ticari kolaylıklar çoğunlukla İsrail lehine gelişen bir seyir izlemiştir. Bugün market raflarını Yahudi kökenli markalar işgal etmiştir. İsrail’e veya Yahudi sermayesine ait pek çok endüstriyel ve tarımsal ürünün kendi sektörlerindeki pazar payları küçümsenemeyecek düzeydedir. Sözde yerli gözüken pek çok ürünün, aslında İsrail kökenli veya uluslararası Yahudi sermayesine ait olduğu herkesçe bilinmektedir.

Savunma Sanayii İşbirliği Anlaşması hakkında neler söylemek istersiniz?

- Bakın ‘Savunma Sanayii İşbirliği Anlaşması’ gereğince; 1996 yılında 632 milyon dolarlık, 54 adet F-4 uçağının Fantom-2000 standardında modernizasyonu (Şubat 2000'de teslim edilen 17'sinin 15'i arızalı çıkmıştır.), 29 Mart 2002'de 700 milyon dolar bedelli 170 adet M-60 tank modernizasyonu, 57 milyon dolarlık, 300 adet helikopter modernizasyonu, 19 Nisan 2005 insansız hava aracı sistemi alımı ihaleleri İsrail firmalarına verilmiştir. İsrail’den bu anlaşma çerçevesinde askeri malzeme (HERON insansız hava aracı) tedarik faaliyetlerinin devam ettiğini burada hatırlatmakta fayda var. Savunma Sanayii İşbirliği Anlaşması çerçevesinde İsrail’in, yukarıda zikredilen ihalelerdeki yükümlülüklerini zamanında ve şartnamelere uygun olarak yerine getirmediği de zaman zaman basında yer almaktadır. Son dönemde Türkiye, 3 milyar dolarlık alımı ile, Hindistan’dan sonra İsrail’den en fazla askerî alım yapan ülke konumuna yükselmiştir. Postmodern darbe, içeride milli iradeye ve değerlerine ters uygulamalar yaparken, ülkenin dış politikasını da milli vicdanları sızlatacak şekilde yönlendirmiştir.

 

VAKİT- ASLAN DEĞİRMENCİ

 

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.