T a r a f s ı z D e ğ i l i z

Re: FW: (anadoluhaber) Re: Mustafa İslamoğlu cevaplar

Çok bekletmedim umarım by yrs...

Tamam şimdi oldu tarafını gayet net olarak ortaya koydun Tasavvauf düşmanlığını açıkladın yani. Afferim sana...

Kendinden kıl kadar sapılınca ortada kalmayan şey İslam'dır, Şeriat İslam'ın zahiri Tarikat ise batınıdır ve bu ikisi bir bütündür.

Sen kimin sözleri ile hareket ediyorsun by yrs bana Şeyhlerinin sözleri ile gelme diyorsun. Ama doğru sizin için ne farkederki alırsın eline Kur-an'ı Kerimi okumaya başlarsın ondan sonra aklınca birde meal verirsin peşinden birde açıklmaya kalkarsın al sana tefsir. Ondan sonra İslam büyüklerinin tefsirlerini beğenmez hayır öyle değil dersin.

Şimdi sen geçen maildeki sorularıma cevap ver İslamoğlu Şia'ya nasıl bakıyor.

Fazla uğraşmıyayım da sana link vereyim git ordan oku;

http://duralidurmaz.blogcu.com/zihinleri-ifsad-edenler-i-bir-sapik-ve-kitabi_36560191.html

http://duralidurmaz.blogcu.com/zihinleri-ifsad-edenler-ii-hilal-tv-ve-islamoglu_36560251.html

Ayrıca aşağıdaki yazıyıda oku...

"Sayfa 53′te Sahabeden Amr ibnül As'ın (haşa) zina çocuğu olduğu iftirası atılmaktadır…"

Kendisi Muta piçi olan Muhammed Cevad Muğniye'nin iftirasını oku:


Posted on 29 Kasım 2008 by admin

ethamamru22


İRAN ANALİZ ÖZEL / Şiilik mezhebinin ve doğal olarak Şiilerin İslam'ı ilk kabul eden, İslamı tüm dünyaya yayan, Hz. Peygamberin (sav) yanında bulunarak O'na iman eden Sahabeye düşmanlığı onların temel düşünce esaslarındandır.  Sıradan basit bir Caferi (Şii) bile Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Muaviye veya herhangi bir sahabe ismini duysa rengi atar ve bir kin, bir nefret ile bakar karşısındakine…Zira Şii inanışında en temel düşman, en nefret edilen şahsiyet ve sürekli lanet ettikleri, küfürle itham ettikleri kişiler ne dinsizler, ne imansızlar, ne Siyonistler, ne Haçlılar ve ne de kafirlerdir: ŞİİLERİN LANET ETTİKLERİ, KÜFRETTİKLERİ KİŞİLER SAHABELERDİR.

İşte TÜRKÇE İLK DEFA YAYIMLANAN yandaki eser de

ethamamru22 ethamamru11

Şiilerin hastalıklı bir bakış


açısını gözler önüne sermektedir.

Yazar: Muhammed Cevad Muğniye

Eser Adı: Eş Şia vel Hakimun

Basım: Darul Cevad

Sayfa 53′te Sahabeden Amr ibnül As'ın (haşa) zina çocuğu olduğu iftirası atılmaktadır

Kaynak: Difa Sunnah



KAYNAK    İRAN ANALİZ


12 Mart 2009 Perşembe 07:24 tarihinde yrs yrs <rys006@hotmail.com> yazdı:

 söylediklerini kaynak göstererek  gönder (şurda şu sözleri söylüyor de ) arkadaşlarının şeyhlerinin sözleriyle gelme bekliyorum!!

Date: Thu, 12 Mar 2009 01:32:25 +0200
Subject: (anadoluhaber) Re: Mustafa İslamoğlu cevaplar
From: seyfeddinkeser@gmail.com
To: anadoluhaber@googlegroups.com


Boşverin her şeyide şuna bir açıklık getirin bir kere, Mustafa İslamoğlu, tarihi boyunca Osmanlı'yı arkadan vuran Şia için ne düşünüyor. Kemalatını Tasavvufla sağlayan Osmanlı için ne düşünüyor?

Yoksa yapmayın etmeyin kul hakkına giriyorsunuz gibi lafları boşverin, Şia Allah Resülüne laf edince kul hakkı olmuyor, Sahabe Efendilerimize laf edince kul hakkı olmuyor, Hz. Aişe validemize laf edince kul hakkı olmuyor. Biz burda bunları söyleyince "Üç M......" diye kitap yazan birini ifşa edince, hele hele bu ifşamız;

Osmanlı Yavuz Sultan Selim Hanla Hilafet devleti olmuştur, fakat bunu hazmedemeyen ve Osmanlıya sürekli  Saltanat devleti diyen Selahaddin Eşşş'in yazısı üstüne biz açıklama yapınca vayyy kul hakkına giriyorsun demeler falan. Yakında dinden de çıkartılırız, fakat bu Şii severler Allah katında gine biz suçlu yaparlar. Bütün bunları yapan Şii severler değilde bu toprakların insanları yani Ehli Sünnet vel Cemaat günahkar olur!

Dün Büyük Şeytan Amerika diyenler nedense Amerikayla beraber oldu. Sünni Taleban'a karşı ABD ile ittifak yaptı. İran cezaevlerine Sünniler sırf mezheplerinden dolayı dolduruluyor, ve büyük bir dezenformasyon yapılıyor Sünnilere karşı, Şii İranda...

Bu arada siz ne düşünüyorsunuz İslamoğlu severler Şii İran ve Ehl Sünnet hakkında veya Şia'nın vazgeçilmezi "Muta Nikahı" hakkında...


Herkesin sözüne inanmakla olmazda, "Üç M......" diye edebsizce kitap yazan birinin sözü ile mi olur. Unutmayın bu toprakları Şia ifsad edemez, bu topraklar "Yeryüzünde tek bir kafir kalmayıncaya, din yanlızca Allahın oluncaya kadar onlarla savaşın" ayetine sımsıkı bağlanan ve bu uğurda can alan cen veren Kahraman Osmanlı'nın topraklarıdır.




10 Mart 2009 Salı 20:33 tarihinde yrs yrs <rys006@hotmail.com> yazdı:
Mustafa Islamoglu Hocamiza Günden güne yapilan iftiralar devam etmekte...

Iftira atmanin ne kadar günah oldugunu bilmezmi bu insanlar?...

Müslümanlari bir birlerine düsürmeye ugrasiyorlar anlamazmi bu insanlar?...

Duyduklarine hemen inananlara ne demeli?...

Yapmayin Allah askina vazgecin Hocaya atip tutmaktan...

Kendisine yapilan iftiralara verdigi cevaplari buyrun dinleyin...

 http://www.tefsirdersi.com/yayin_izle_mustafaislamoglu.php?id=436&Tur=wmv

Herkesin sözüne inanmakla olmaz bu isler...

Okudunuzmu eserlerini kendiniz gözlemledinizmi arastirma yaptinizmi...

Biri birsey dedimi hemen ver yansin yapmayin...

Burayi tartisma yerine cevirecek hakaret edecek iftiralara devam edecek olanlara sözüm hic zahmet etmeyin izin verecek degiliz...

Sadece Dinleyin ve düsünün, düsünün ve anlamaya calisin...


Selam ve Dua ile...

 
 
 
 
 
 
 
 
Mustafa İslamoğlu, mezhepleri yok sayarak imamları küçümsediği ve Şia'nın görüşlerini ehlibeyt'e mal ettiği, kadınlarla tersten ilişkiye girilmesine cevaz verdiği, Sahabeye yakışmayacak ifadeler çirkin açıklamalarda bulunduğu, adetli kadının oruç tutup namaz kılabileceğini söylediği ve Ehlisünnet dışı fetvalar verdiği iddialarına da cevap veriyor.

İslamoğlu'nun hakkındaki iddialar üzerine verdiği cevaplar şöyle:

Geçtiğimiz aylarda sohbetlerini internet ortamında "www.cubbeliahmethoca.tv" adresinden videolu olarak yayınlamaya başlayan Ahmet Mahmut Ünlü, kendisine gelen soruları da kamera önünde cevaplıyor. Yeşil duvarlı ve Türk bayrağı bulunan bir odada düşüncelerini açıklayan Cübbeli Ahmet Hoca, Mustafa İslamoğlu için "Bilinçli olarak Ehlibeyt'e iftira atıyor" yorumunu yaptı. "Zekeriya Beyaz, dinlenilmez güvenilmez sohbetlerinde bulunmayın" diyen Cübbeli Ahmet Hoca, ilahiyat profesörü Nihat Hatipoğlu ve Kanal 7 ekranlarından tanınan Ömer Döngeloğlu için ise "dinlenmelerinde sakınca yoktur" fetvasını verdi.

"İSLAMOĞLU, ÇOK ZARARLI TEHLİKELİ"

Mustafa İslamoğlu için, "Bu şahıs ehlisünnet ve cemaatin dışında görüşler serdetmektedir." şeklinde görüş bildiren Cübbeli Ahmet Hoca, İsmailağa Cemaati'nin yayın organı olan Arifan Dergisi'nde de İslamoğlu için reddiyeler yayınlayacağını da söyledi. Ahmet Mahmut Ünlü, Mustafa İslamoğlu hakkındaki görüşünü şu cümlelerle dile getirdi; "Bu şahıs ehlisünnet ve cemaatin dışında görüşler serdetmektedir. Bu hususta Arifan dergisinde önümüzdeki aydan itibaren reddiyeler yapacağım. Hangi kitabından ne demiş, ne yapmış ehlisünnete muhalif. Bunları tek tek reddedeceğiz. () Dolayısıyla bu kişinin sohbetleri dinlenilemez bize soruyorsanız kitapları da okunmaz. Çok zararlı, tehlikeli, yanlış bilgiler karmaşa açıklamaktadır. Yani 'Şia'ınn görüşü budur' dese anlayacağın. 'Ehlibeytin görüşü budur' diyerek Şia'nın pis bir görüşünü  ehlibeyte mal ederek büyük iftiralara mal edecek şekilde, görüşler vermektedir. Sohbetleri dinlenemez."


MEZHEPLERİ YOK SAYIP İMAMLARINI KÜÇÜMSEDİ Mİ?

Mezhepleri tahfif, tahkir ve tezyif etmem. Etmeyi de uygun bulmam. Çünkü mezhepler ve onların imamları bu ümmetin yıldızlarıdır. O mezhepler o mektepler olmasaydı milyonlarca Mü'min nasıl ibadet edeceğini bilmez nasıl davranacağını bilmezdi. Fıkıh hukuktur. Fıkıhsızlık hukuksuzluktur. İmam Şafi'ye, İmam Ahmet Bin Hambel'e, İmam-ı Azam Ebu Hanefi'ye, İmam Malik'e, İmam Cafer'e, İmam Zeyd'e, İmam İbni Hazm'a ve daha burada isimlerini sayamadığım imamlar haklarını helal etsinler. Diğer imamlara nasıl küçümseyici bakarım? Ben bu kadar edepsiz miyim? Hiç benim ağzımdan bunlar için tahkir cümlesi duyduğunuz oldu mu? Aranızda 10 senedir 15 senedir derslerimi devam eden onlarca kardeşimi görüyorum. Bir tek kelime sarf ettim mi? Böyle bir edepsizlik caiz midir? Doğru olur mu? Biz kıymet bilmezsek bizimde kıymetimizi bilmezler. Kaldı ki bu imamlar bizim semasızın yıldızlarıdır ve bu imamların mektepleri yani mezhepler bu ümmetin gerçekten yollarıdır.

Mezhepler bu ümmetin yollarıdır Ana cadde üzerindeki şeritlerdir. Kimisi o şeritten gider kimi bu şeritten� Fakat benim yaptığım bir tek şey oldu o da kendimi bir mezheple tanımlamadım. Kendimi Müslüman olarak tanımlamakla iktifa ettim. Niye çünkü, Rabbim bizi Müslümanlar olarak tanımladı. Ben Müslümanların kendilerini mezhepleriyle tanımlamak yerine Müslüman olarak tanımlamalarını Rabbimizin bir arzusu olduğunu Kuran'dan yola çıkarak bildim ve inandım. Onun için de kendimi mezhebimle tanımlamadım yoksa bende Hanefi mezhebindenim. Ama taklit etmem tahdit ederim, delillere uyarım. Çünkü bana böyle emrediliyor. Mezhebi imamı da emrediyor işin galibi. Ve dahası İmamı Azam Ebu Hanefi hakkında ilk yazdığım eserlerden biri "İmamlar ve sultanlar" isimli İmamı Azam'ın hayatını ele alan bir eserdir. Dolayısıyla mezhepleri ve onların mübarek imamlarını, tahfif, tahkir ve tezyif etmek hiç birimize yakışmaz. Yakışık kalmaz bizlere böyle düşüklük yakışmaz.

Buna rağmen bunları söylediğimi iddia eden iftira etmiş olur. Ben sadece "Allah'tan korkmasını" söylerim. "Ahiret var" derim. Ne kadar cesur olduğunu söylerim. Ne kadar cesursun derim böyle söyleyene. "Sizinle huzuru ilahiye çıkmayacak mıyız?"derim. Çıkarsak ne olacak orada dolayısıyla ölüm zor hesap zor. Hesabını veremeyeceğimiz şeyleri söylemeyelim


"SAHABAYE KARŞI ÇİRKİN İFADELER KULLANMADIM"
Yazmayan, söylemeyen, gizli kapaklı hiç kimsenin önüne çıkmayan biri değilim. Aksine kırkı aşkın eseri olan, binlerce makale veren, onlarca yıldır gazetelerde köşe yazmış, bugün yüz binlere televizyondan uzanan, 15 yıldır da derslerle herkesin huzurunda olan bir kişiyim. Allah'ın bir kulu, Kuran'ın bir talebesiyim. Dolayısıyla benim ağzımdan sahabeye dahil yakışmayacak ifadeler söylediğimi duyan bu ifadelerimi getirirse huzurlarında yakışmayan ifadeden dolayı sahabenin ruhundan özür dileyeceğim huzurunuzda da tövbe istiğfar edeceğim. Bir daha öyle bir hata işlemeyeceğim. Eğer sahabeye hakaret ettiysem kötü söylemişsem. Ama yapmamışsam bunu söyleyenlerin yakasına yapışacağım. Ne kadar cesaretliler. Hak ve hukuk bu kadar mı kayboldu?


KADINLARLA TERSTEN İLİŞKİYİ ONAYLIYOR MU?
Bu meselede bana sorulan soru aynen sitemde de var. Verdiğim cevap da aynen site de var. Oradan nasıl bu çıkıyor Allah aşkına insafa çağırıyorum. Vicdana davet ediyorum. Ben orada bu konuda İslam tarihinde iki ayrı görüş olduğunu fakat ehlisünnetin bu konuda ki fetvası ayeti kerim ye uygun olan fetvasıdır. "Kadınlarınız tarlanızdır. Ona nasıl yaklaşırsınız."ayeti kerimesinde ehlisünnetin görüşünün ehli beytin görüşüne göre dosdoğru görüş olduğunu çünkü harfin tarla olduğunu tarlanın da çocuk elde edilen yani ürün elde edilen yer olduğunu diğer görüşün doğru olmadığını orada izah ettim. Kaldı ki burada soru sahibi bu ihtilaftan dolayı karşı tarafta olanları tahkir etmiş,  küfretmiş, tahfif etmiş hatta tekfir etmiş. Ben orada tahkir, tahfif, tezyif edilmesinin yanlış olduğunu söyledim. Bu meselede gelen soruyu da verdiğim cevabı da orada tuttum. Fakat bu mesele de bu fakire yapılan iftiradır. Allah'ta görüyor, ümmet de görüyor insanlar da görüyor. Bunu yapanlara nasıl yaptıklarını içlerine nasıl sindiğini sormak istiyorum. Hakikaten kardeşinize bunu nasıl reva görüyorsunuz. Nasıl bu kadar yapıyorsunuz. Ölmeyecek misiniz? Allah'ın huzuruna çıkmayacak mısınız? Hesap sorulmayacak mı? Birbirimizden hakkımızı almayacak mıyız?


"ORUÇ TUTABİLİR, NAMAZ KILAMAZ" DEDİM
Namaz kılacağına dahil hiçbir fetva vermediğim gibi aksine namaz kılamaz diye kaç kere söyledim. Bu konuda dalga dalga iftira yayanları bir kez daha uyarıyorum. Allah'tan korkun. İnsan eti zehirlidir yemeyin. Oruç tutacağını da açıklıkla söyledim. Daha doğrusu oruç tutabileceğini ve bu konuda delil olarak Kur'an yeterlidir. Çünkü namaz için abdest gerekli oruç için abdest şart değil. Zaten hadiste de namaz kılmayana kaza gerekmez özel halde oruç tutmayana ise kaza gerekir. Dolayısıyla namaz ile orucun arasını ayırmak lazım. Ama kendini iyi hissediyorsa tutabilir, iyi hissetmiyorsa tutamaz. Onun için oruç meselesini namaz meselesinden ayırmışımdır. Oruç tutabilir istiyorsa. Bunu da Bakara Süresinin 175.ayetini delil göstererek hayızlının durumunu Kuran eza olarak almıştır."Sana hayızdan soruyorlar de ki o bir ezadır." 'Eza' kelimesi hastalığın bir küçüğü olarak geçiyor lügatlerde. Dolayısıyla hastanın oruca bahsine dâhil Kuran'da ayet var mı? Var. 185. ayetinde "Eğer ramazan da hasta iseniz ya da yolcu iseniz diğer günlerde gününe gün tutarsın. Dolayısıyla hastanın hükmüdür" dedim oruçta. "Ama namazdan muaf kılınmıştır" dedim. "Erkekler bir kere şehit olur kadınlar her ay şehit olur. Onları o hallerinde namazdaymış gibi görüyor" dedim. Bunu söyledim. Ne olur bana söylediğimi yakıştırın. Deyin ki "oruç istiyorsa tutabilir dedi" diyin. Bu iftira olmaz bu hakikattir. Ama namaz da kılar derseniz iftira olur. Ben böyle bir şey söylemedim.


ŞİA'YI ŞİRİN GÖSTERMEK Mİ İSTİYOR?
Ehli Beyt veya Şia ya sevimli göstermekte ne demek. Nefret ettirmekle ben çok mu sevinecek birileri? Yani Şia'dan ne kadar nefret ederseniz takvanız o kadar artar diye bir şey var mı? Ben böyle bir şeye inanmıyorum. Ehl-i Beyt mektebin inde bu ümmetin bir parçası olduğuna inanıyorum. Bu ümmetin vahdetine inanıyorum. Ümmetimizin bir tek ümmet olduğuna inanıyorum. Bu vahdeti sağlayamadan bizim başarının rüyasını göremeyeceğimize inanıyorum. Mezhep savaşlarıyla bu ümmetin harcadığı değerlerin tarih boyunca başımıza bela olduğuna inanıyorum. Onun için mezhep ihtilafına mezhep holiganlığına mezhep savaşına hayır diyorum. Dolayısıyla Ehlisünnetiyle Şia'sıyla bu ümmetin İslam ümmeti olduğunu kıblesinin Rabbi'nin Peygamberinin ve Kitabının bir olduğunu ihtilafınsa teferruatında olduğunu düşünüyorum bende böyle düşünüyorum. Bunu böyle bilirsiniz. Bunu böyle söyleseniz iftira olmaz. Ama bundan öte bir şey iftira olur.


EHLÜSNNET DIŞI FETVALAR MI VERİYOR?
Ehlisünnet dışı fetva ifadesini ben anlayamadım. Ehlisünnet içi fetva ehlisünnet dışı fetva nasıl oluyor. Mesela İmam Taberi ehlisünnet midir? Ehli biat midir? Ehli Şia mıdır? Nedir? Ehlisünnetin büyük imamlarından biridir. Fakat "ayak yıkamayı sünnet ayağı mesh etmeyi farz" olarak yazmış tefsirinde. Şimdi ne diyeceğiz, İmam Taberi'ye? Kısaca böyle.





Windows Live™ ile e-posta kutunuzdaki işlevlerin çok ötesine geçin. Diğer Windows Live™ özelliklerine göz atın.




Windows Live™ ile e-posta kutunuzdaki işlevlerin çok ötesine geçin. Diğer Windows Live™ özelliklerine göz atın.




--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
 Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
 Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.