Batı'nın iki yüzü


Avrupa'da Müslüman toplumun talepleri konusunda bazı ülkeler düzenlemelere giderken, Müslümanlar, birçok ülkede ayrımcılığa tabi tutuluyor. İşte bazı örnekler

İtalya’da bir yandan camilerin inşası yasaklanırken, öte yandan Cuma günleri camileri dolduran Müslüman toplumun yaşadığı sorunlar için çözüm önerileri de üretiliyor. İsveç’te ırkçı saldırı nedeniyle başka yerlere nakledilen Iraklı göçmenler ile İngiltere’de kurulan ‘Alo Fetva Hattı’ Avrupa’da yaşayan Müslüman toplumun hızlı artışına işaret ediyor.

Avrupa’daki Müslüman nüfus hızla artarken, bu artışa paralel olarak yaşadıkları sorunlar da artıyor. İtalya’da bir yandan camilerin inşası yasaklanırken, öte yandan Cuma günleri camileri dolduran Müslüman toplumun yaşadığı sorunlar için çözüm önerileri de üretiliyor. İsveç’te ırkçı saldırı sebebiyle başka yerlere nakledilen Iraklı göçmenler ile İngiltere’de kurulan ‘Alo Fetva Hattı’ Avrupa’da yaşayan Müslüman toplumun hızlı artışına işaret ediyor. İşte Avrupa’daki Müslümanlarla ilgili en son haberler...

GÖNÜLLÜ TRAFİK POLİSİ’

İtalya’nın Modena kent konseyi, Cuma günlerinde Müslümanların namazlarını rahat bir şekilde kılabilmeleri için ‘gönüllü trafik polisi’ uygulaması başlatıyor. Gönüllü trafik polislerinin, namaz için gelenlere arabalarını nerede park edecekleri konusunda yardımcı olacağı bildirildi. Planın açıklanmasından sonra kentteki Müslüman toplumdan birçok kişinin ‘gönüllü trafik polisi’ olmak için kayıt yaptırdığı bildirildi.

İSVEÇ’TE IRAKLI GÖÇMENLERE IRKÇI SALDIRI

İsveç’in Vannas kentinde, ırkçı çeteler tarafından linç edilmek istenen Iraklı mülteci aileler, başka bir bölgeye nakledildi. Geçtiğimiz hafta Cuma günü İsveçli ırkçı bir grup ile göçmen bir grup arasında başlayan kavgadan bir gün sonra ırkçılar göçmen evlerine taşlı saldırılarda bulundu. Olaylar nedeniyle Vannas’taki yetkililer, Arap göçmen aileleri başka bölgeye nakletme kararı aldı.

İNGİLTERE’DE ‘ALO FETVA’ HATTI

Türkiye’de Diyanet İşleri Başkanlığı’nın oluşturduğu ‘Alo Fetva Hattı’nın bir benzeri İngiltere’de oluşturuluyor. El-Hatef el İslami’nin organize edeceği ‘Alo Fetva Hattı’yla, dini konularla ilgili olarak bilgi almak isteyenler Mısır’daki El Ezher Üniversitesi’nden imamlara bağlanacak ve sorularına cevap alabilecek. Dakikası 75 Pence olarak belirlenen ‘Alo Fetva Hattı’na bağlanarak sorularını soranlara en geç 48 saat sonra cevap verilecek. Bu arada Fetva Hattı e-posta üzerinden de hizmet sağlayacak.

RUSYA YASAKLADI

20 milyonluk Müslüman nüfusa sahip Rusya, Teblig Cemaati’ni yasakladı. Rusya Yüksek Mahkemesi, Tebliğ Cemaati’nin Rusya’da faaliyette bulunmasını yasaklayarak Rus topraklarındaki tüm faaliyetlerinin sonlandırılmasını istedi.

İNGİLİZ İSTİHBARATI, İNGİLİZ VATANDAŞLARINI SURİYE’YE TUTUKLATTIRDI

İngiliz istihbaratının, Suriye’de tutuklanan iki İngiliz vatandaşının tutuklanmasında Suriyeli yetkililerle işbirliği yaptığı bildirildi. Meryem Kallis ve Yasir Ahmed’in 8 hafta önce Suriye’nin başkenti Şam’da tutuklanmasında İngiliz istihbarat yetkililerinin bizzat rol oynadığını belirten Lordlar Kamarası üyesi Lord Ahmed, Kallis ve Ahmed’in sorgulamalarında İngiliz istihbaratının da bulunduğunu söyledi.(Vakit)





NECİP FAZIL KISAKÜREK'TEN
"BATININ İKİ YÜZÜ"!

Batılı,bize kendi zehirini geçirmiş bir frengilidir.Nasıl frengi,Frenk hastalığı mânasına geliyorsa işte öyle!..Ruh frengisi,Batının hastalığı...

Ve onun iki yüzü var;Biri kendi haline bakıp buruş buruş ağlayan,öbürü kendi halini bize varılmaz saadet gibi göstererek yayvan yayvan gülen iki surat...Biri,kendi iç muhasebesini,öbürü de dışarıya doğru maddî ve manevî sömürgecilik siyasetini gösteren çehreler...

Ve Doğu hesabına en büyük felâket,Batının kendi öz haline bakarken ağlayan yüzünden habersiz,yalnız Doğuya karşı gülümseyici ve imrendirici yüzünü görmek olmuştur.

Rönesans’a kadar,bâtıl dininin iğneli fıçısında en kanlı işkenceleri çeken Batılı akıl,nihayet 15 inci asırdan bu yana,kiliseden intikamını alma hareketine davranmış,akılla eşya ve hâdiselere tahakküm etme çığırına girmiş,dış hayatı tam tasarruf edici madde marifetine ulaşmış,bu akılla dünyanın yine dış yüzüne hâkim olmuş,her şeyi akıldan ibaret bilmiş ve sonunda öz keşiflerine kurban olarak elindeki madde oyuncaklarını bir merkezde toplayıcı ruh vâhidinden mahrum olmanın ceza devresine ayak basmıştır.

Bu devreyi,19 uncu asrın ortalarından başlayarak bu güne kadar gelen son bir asırlık zaman içinde kadrolaştırabiliriz.

Böylece Batı,eski Yunan ve Roma tecrübeleri bir yana,Rönesans’a kadar ve ondan sonra,Orta ve Yeni çağlar diye damgaladıkları iki hayat bölümüyle,birinde aklı mahkûm edici bâtıl ruh,öbüründe de ruhu kaybettirici zalim akıl yüzünden daima yarım kalmış,hele son devresindeki yarımlığı tamamlığın en parlağı zannettiren mağrur bir gaflet içinde,saadet yerine felâketini tamamlamıştır.

Batılı olmanın ilk şartı,Batıyı işte frak gömleği altında kanser yarası gizleyen bu iç haliyle görebilmektir;ve onu böyle görebilen gerici Doğulu,ona maymunca hayran,ilerici Doğuludan daha Batılıdır.

İşte,bizde ve bütün Doğu âleminde,Batının makine medeniyetiyle beraber girdiği ve çilesini kütüphaneler dolusu fikir örgüleriyle belirttiği feci ruh buhranını bilmeyenler,onu daima,kendi kendisinden memnun,sırıtkan yüzüyle ele almışlar;olanca kıymeti,Batının Doğuya pes dedirten madde oyuncaklarında sanarak,asıl,Batının büyük eksiği kendi ruh cevherlerini hakir görmüşler ve bu ruhu tepelemeyi Batılılık ve inkılap diye yutmuş ve yutturmuşlardır.

Bunlar Doğu ve Batı arası hiçbir nefs murakabesine ve mahsup muamelesine girişemeyen,Fransızların “onbaşı kültürü” diye anlattıkları işporta irfanı içinde mahpus ve bizim “çeyrek münevver” ölçüsüyle belirttiğimiz tarihi politika kuklaları ve sözde aydınlar...

Bizde “Büyük” sıfatlı Mustafa Reşid Paşa’dan başlayarak,Âli,Fuâd,Midhât,Talât paşalar çizgisi boyunca gelmiş,İslâm dünyasında da,Şükarno’su,Nâsır’ı,Eyüb Hân’ı,Burgiba’siyle,üstelik taklitçilerin taklitçilerini türetmiş bütün Batılılık ve ilerilik iddiacılarının hesabı,yukarıdaki iki cümlenin daracık çerçeveleri içindedir;ve Doğuyu son yüz yıllık hayatı içinde,başlıca suçu İslâmiyete bağlayarak Batıya sürenlerin maskeleri düşürülmedikçe,ister Doğuya,ister Batıya ait hiçbir sır keşfedilmeyecektir.

Feda ettiği ruh ve şahsiyetin sembolü halinde millî şeref çelengini Batılının boynuna lâyık gören Doğuyu ,başta mutlak kurtuluş yolu İslâm ve etrafında binbir bâtıl din,topyekûn kurtarmak için,”Gandi”vari pasif mukavemet örneklerine değil,iç ve dış dünyalarını anlamış ve sahte oluşlarla sahte oldurucuları tanımış büyük aksiyon kahramanlarına ihtiyaç vardır;ve Büyük Doğu işte bu kahramanları yetiştirmeye mahsus tezgâhın ismidir.

22.11.1967-Büyük Doğu





0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.