(anadoluhaber) AW: {Arena-siyaset} Re: TARAF'IN YAYINLADIĞI BELGENİN KAYNAĞINI AÇIKLIYORUZ // Barış Terkoğlu -- Barış Terkoğlu

Sn. SIMSEK,

Daha aradan bir gün gecmedi, ve  yargisiz infaz yapanlar, bu asparagas belgeye inananlar, aynen söyledigim sifati fazlasiyla hakettiler.
Genelkurmay Baskanligi belgenin kendilerine ait bir belge olmadigi gibi, belgenin ne sekilde bir ajan-provakatörün eline ulastirildigina iliskin olarakta, yetkili makamlarin görev yapmasini talep etmektedir.
Evet bu belgenin nerede ve kimler tarafindan tezgahlandigi ortaya cikartilmalidir. Bu yapildiginda, bu ve benzeri tezgahlari hazirlayanlar desifre olacaklardir.

Su kadarini rahatlikla söyleyebilirim, bu belge tamamen sahte oldugu icin, Orijinalleri bulunmayacak ve Kriminal inceleme yapilmasi ve hazirlanan tezgahin desifre olmasi engellenecektir. Bazilari mal bulmus magribi gibi Genelkurmaya saldirdiklariyla kalacak, Genelkurmay yiprandigiyla kalacak, isbasindaki tezgahcilarda,  S.................lar ordusunun malzemesiz kalmamasi icin yeni tezgahlar, yeni belgeler üreterek gündemi mesgul edeceklerdir..

Bütün bu gerceklere karsin, hala uyumaya devam edenlere, Asik Mahzuni Serif'in deyisini aktaracagim,

Yuh yuh soyanlara,
Soyup kacip Doyanlara,
Insana kiyanlara,
Yuh Yuh Uyuyanlara Yuh.





--- ahmet dogan simsek <ahmetdogan.simsek@gmail.com> schrieb am So, 14.6.2009:

Von: ahmet dogan simsek <ahmetdogan.simsek@gmail.com>
Betreff: {Arena-siyaset} Re: TARAF'IN YAYINLADIĞI BELGENİN KAYNAĞINI AÇIKLIYORUZ // Barış Terkoğlu -- Barış Terkoğlu
An: "g-arena siyaset" <arena-siyaset@googlegroups.com>
Datum: Sonntag, 14. Juni 2009, 23:04

İddia aynı suçu sürekli tekrar takıntısı olan ve bu suçdan pek çok sabıkası olan bir yerden aynı seriden yeni bir suçu ortaya kayıyorsa zaten otomatik %50 doğrulanmış sayılır.
Ama belki töbekar olup akıllanmış ve milletimize ihanetlerinden vaz geçmiş olabileceği düşüncesi ile yinede bir ihtiyat payı bırakılır.
Bu ihtiyat payını ise GKB. Savcılığı derha harekete geçirilmek ile konuyu tahkike başlasa idi sürdürebilirdik. Ama suçlulaın olaya kılıf hazırlamak için derhal yayın yasağı koymaları tüm şüpheleri ortadan kaldırmıştır. Megola manyak sabıkalılar güruhu bu suçu inkar edememiş ve tüm yönleri ile adı altında doğruluk payını öncelemeye gerk görmeden araştırma başlatmıştır. Hadi böyle başlattın. Yayın yasağı ne oluyor.
Yalan haberlerle başbakan asmaktan. Provokasyonları bizzat yöneterek 1980 öncesi akıl almaz cinayet ve ekonomik imkanları imha operasyonlarına sonrasında ihtilal yapıp ABD'nin talimatları ile Yunanistanı Türkiye aleyhine NATO ya geri kabul etmek ve yine ABD talimatları ile esaret anayasası  yazdırıp tartışma yollarını kapatarak zorla kabul ettirmeye kadar her türlü ihanetten 28 şubat da Bankalrı boşaltan grupların başında banka yönetimlerine yerleştirilmiş emekli generallere kadar Türlkiyeyi soyup İsrailliler lehine batırmaya kadar pek çok suçdan kamu vicdanında çoktan mahkum olmuş kişilerin o makamlarda duruyor olmaları bile ihanetin her an yineleceğini bekletirken beklenen olmuş ve ihanet yeniden gündeme düşmüştür. Bunun savunulacak tarafı yoktur. Savunanlar tekrar düşünmelidirler. Çünkü bu ihanetler olmasa bu gün ülkemiz süper güç olur ve Güvenlik konseyi daimi üyeliği talep ediyor olurdu. AB üyeliği değil.Ortada sabıkalıların kanıtlanmış pek çok olayı varken yeniden sormak bozacının avkatı şıracı anlamına gelir.
A.D.Şimşek   

14 Haziran 2009 Pazar 20:38 tarihinde azmi berberoglu <azmiberberoglu@yahoo.de> yazdı:
Ben sadece " el insaf " diyecegim. Ortada kanitlanmis bir olgumu varki " salak ve önyargili " olmayan insanlar inansinlar.
Bilim ve Hukuk, bir noktada ayni seyi isterler,"" iddianin ispati ""..
- Bir iddianin, bir Tez'in var olmasi, kanitlanmadiklari sürece hicbirsey ifade etmez.( Hukuk'ta bu durum; Kisi suclu oldugu kanitlanincaya kadar sucsuzdur, seklinde ifade edilmistir.)

 Ergenekon denilen tezgahla ilgili olarak geceklestirilen düzmece senaryolarin, hayali mizansenlerin hepsi birer ikiser cökmüyor mu.? Bu sürecin sadece ABD-AB ve hükümet karsitlarini (tipki M.Yaziciogluna yapildigi gibi) yillarca yargilama adiyla icerde tutma tezgahi oldugunu, eger hala birileri anlayamiyorsa, kendilerine yakisan sifati kendileri bulsunlar, birde ona kafa yormayalim.( Tezgahin icerisine birtakim gercek suclulari kaselemekle olay inandirici hale geldi saniyorsaniz, yaniliyorsunuz)

Sn. Simsek olay diye ciddiye aldiginiz belgeyi, genelkurmay derhal yalanlayabilirdi belkide, ancak arastiralim denmesi, belgenin gercek oldugunu kanitlar mi.?  Iddia sahibi ajan-provakatörün bu mealde yazdiklarinin cogunlugunun "yalan haber" oldugu mahkeme karariyla
sabit haldeyken,
Hangi akil ve Izan böyle birseyi kabul eder. Siz hangi ülkede yasadiniz bunca yil, bu sistem icerisinde haklarinda " idam cezasi " istemiyle yargilanan, binlerce insan " masum " cikmadimi. Yani bir tezgah sonucu yargisiz infaza ugradiklari anlasilmadi mi.?

Hic tarzim olmamasina ragmen kullandigim " salak " sözcügü, bu olaya önyargili yaklasip, daha sonucu beklemeden birilerini " mahkum" etmeye calisanlar icin " az bile olsa", ben yazmamis olmayi tercih ederdim. ""Her dogru, her yerde söylenmezmis.
""

Bu hükümette ve onun piyonu oldugu ergenekon tezgahini kullananlar, eger zerre kadar ahlakli, namuslu ve Haysiyetli olsalar, önümüzde somut olarak yapilmis ve binlerce gencin, ailenin hayatini karartmis 12 eylül darbesi ve sorumlulari var. Basit bir anayasa degisikligi ilede halledilebilecek bir konu..Niye onlara , yani Ihtilal yapmislara kimse birsey söyleyemiyorda, bunlar darbe yapacaklardi tezgahiyla tüm ABD-AB ve hükümet karsitlari sindirilmeye calisiliyor..Hic düsünmediniz mi.! sn. Simsek.. Bence düsünün..
Devekusu gibi kafalari kuma gömmekle gercekler ortadan kalkmiyor..

Bugün bu adaletsizligi yapan usaklarada bir gün hukuk gerekli olacaktir, unutmayin bu halkin üzerindeki " ölü topragi " atildiginda, neler yapabileceklerini, cok kez kanitlamistir.



--- ahmet dogan simsek <ahmetdogan.simsek@gmail.com> schrieb am So, 14.6.2009:

Von: ahmet dogan simsek <ahmetdogan.simsek@gmail.com>
Betreff: {Arena-siyaset} Re: TARAF'IN YAYINLADIĞI BELGENİN KAYNAĞINI AÇIKLIYORUZ // Barış Terkoğlu -- Barış Terkoğlu
An: arena-siyaset@googlegroups.com
Datum: Sonntag, 14. Juni 2009, 17:33

GKB'lığı olayı yalanlamadı. Araştırma istedi.
As. Savcılık yayın yasağı istedi. As. Mahkeme olayın varlığını kabul ederek yayın yasağı koymaya karar verdi.
Üzerinde mahkeme kararı ile varlığı tespit edilip kabul edilmiş bir olay var. Bu durumda bu olayın varlığını kabul edenler mi yoksa etmeyenlermi sıfır numara salak oluyor.

14 Haziran 2009 Pazar 14:48 tarihinde azmi berberoglu <azmiberberoglu@yahoo.de> yazdı:
Darbeye ve darbecilere enfazla karsi cikan ve darbelerden en azla zarar gören kesim,gercek Demokratlar olmustur her zaman.

Sn. Simsek ve benzeri kosullanmalar altinda bulunan ve olaylari, gerceklis ve dogruluk esasi  Bu durumda olayın varlığını kabul edenlermi etmeyenlermi 0 numara salak oluyor acaba...
Vatandas TSK yi düsman bellemis, yada belletmisler, dolayisiyla dogrularin bir önemi yoktur böyle düsünenler icin..
Böyle bir ortamda hangi " akil fukarasi" böyle bir andic yapar, haydi yapti diyelim, insanlarin gözünün icine sokar gibi orta yere sacar.. yapmayin beyler, böyle basit katakullilere ancak " 0 numara SALAK " olanlarin disinda kimseyi inandiramazsiniz.


--- ahmet dogan simsek <ahmetdogan.simsek@gmail.com> schrieb am So, 14.6.2009:

Von: ahmet dogan simsek <ahmetdogan.simsek@gmail.com>
Betreff: {Arena-siyaset} Re: TARAF'IN YAYINLADIĞI BELGENİN KAYNAĞINI AÇIKLIYORUZ // Barış Terkoğlu -- Barış Terkoğlu
An: "g-arena siyaset" <arena-siyaset@googlegroups.com>
Datum: Sonntag, 14. Juni 2009, 8:48

Belge gerçek olmasa GKB denen anında savcılığına talimat verip aratırma açtırsın. Hadi açtırdı diyelim neden anında yayın yasağı koysun. Hala 33 eri neden ölüme göndereni yargılamadığı bilinen aktütütün baskını Hudson olayında PKK liderlerini sakın bize vermeyin bu AKP ye yarar diyen iki generali için ne yaptığını hala açıklayamayan Generallerin güvenilirliği tarafın güvenilirliği karşısında sıfır çekerken Bunca faili meçhul cinayet ortada durur Hizbullahdan PKK ya kadar ergenekon ve GKB bağlantıları cevaplanamazken. Bu durumdaki ordu içinde çeteşelenleri ayıklamayan generallere kuru yandaşlık ve seçimden umudunu kesmiş kanlı bir ihtilal özlemi içinde olanlar dışında kim neden güvensin.
Her gün biraz daha batıyorlar. Lav silahkları silah değilmiş boruymuş deyince bizde inandık.
Hadi yanım yok artık

14 Haziran 2009 Pazar 03:46 tarihinde kotanlartr <kotanlartr@gmail.com> yazdı:
 

TARAF'IN YAYINLADIĞI BELGENİN KAYNAĞINI AÇIKLIYORUZ


Dün Taraf Gazetesi'nde yayınlanan ve gerçekten büyük tartışma yaratan bir haber var. Bu haberin özeti şöyle Ergenekon Operasyonu kapsamında emekli asker aynı zamanda avukat Serdar Öztürk'ün ofisinde bir arama yapıldı. Serdar Öztürk'ün ofisinde iddialara göre polisler bir belge buldular. Nisan 2009 tarihli ve Deniz Kurmay Albay Çiçek imzalı belgede Fethullah Gülen ve AKP'ye karşı yapılması planlanan bir dizi komplo sıralanıyordu.

Şimdi önce bir dakika durup düşünmeyi öneriyorum. Doğru veya yanlış buluyor olabilirsiniz ama Türkiye tarihinde bugüne kadar görülmemiş şekilde hükümet ve cemaat ile sorunlu askerlerin, akademisyenlerin, siyasetçilerin seri halde tutuklandığı bir dönemden geçiyorsunuz. Ordunun üst kademelerinde bir albaysınız. Cemaat veya hükümete muhalifsiniz. Bir dizi komplo planlaması yaparak bunu artık orduda görev almayan bir dizi insana gönderir misiniz? Bu belgenin bir baskının sonucunda nasıl yorumlanacağını ve bunun bulunduğunuz şartlarda kuvvetle muhtemel bir sonuç olduğunu düşünmez misiniz?

Nitekim içeriden gelen ilk sinyaller böyle. Evinde bu belgenin bulunduğu iddia edilen Serdar Öztürk de kesinlikle bu belgenin kendisine ait olmadığını ve bir komploya maruz bırakıldığını söylüyor. Serdar Öztürk'ün ofisi aranırken yapılan bir dizi hukuksuzluk avukatı Hasan Gürbüz tarafından dile getirilmişti.

Peki bu belge nasıl ortaya çıktı? Haberi yapan Taraf muhabiri Mehmet Baransu bu haberi nasıl yaptı? Serdar Öztürk'te olsa dahi şu an savcılıkta olması gereken bu belge nasıl oldu da Taraf'a sızdı?

Önce şuradan başlayalım?

Kim bu Mehmet Baransu?

Taraf'ın gündemi belirlediği haberlerinin altında hep onun adı var.

Mehmet Baransu Taraf'ta şu önemli haberleri yaptı:    
-Karargah evleri soruşturmasını yürüten  Hava Hakim Mehmet Çevik hakkında "dünyanın en zengin hakimi" haberi yaptı. (13.mart 2009) Hakimin aileden zengin olduğunu Yeni Şafak gazetesi bile yazmak zorunda kaldı. Baransu askeri mahkemede yargılanıyor.
-"İşte medya patronu Ergenekon İşbirliği" (9 şubat 2009) Mehmet Emin Karamehmet'in dönemin Jandarma Genel komutanı Şener Eruygur'u ziyaretinin sohbet dökümünü ele geçirip yazdı.  

-2 Haziran 2008 tarihinde "Genelkurmay'ın Yeni Kontrgerilla Planı" başlıklı bir haber yaptı. Yine gizli bir genelkurmay belgesini yayınladı.

-29 Haziran 2008'de Dağlıca Baskını ile ilgili yaptığı haberde baskının PKK ile TSK işbirliği sonucu gerçekleştiğini haber yaptı. Baransu'ya göre ordu yetkilileri adım adım önlemleri azaltarak PKK'nın saldırısına izin vermişti. Daha sonra Aktütün ile ilgili aynı iddiaları ortaya atmıştı.

-2008 Temmuzunda bir yazı dizisinde Ergenekon'un Temel Belgesi'ni açıkladı. Bu belgeler, Baransu'nun haberine göre örgütün anayasası idi.
-"Hocasından darbe dersleri" (13 nisan 2009) Bu sürmanşet haberden sonra Erol Manisalı tutuklandı.

-24 Mayıs 2009 tarihinde Genelkurmayın yine gizli olduğu iddia edilen gizli bir belgesini haber yaptı. Bu belgeye göre Genelkurmay, askerlere Abdullah Gül ve Hayrunisa Gül desteği ile yürütülen "Türkiye Okuyor" kampanyasına katılmama çağrısı yaptı.

Bu ve benzeri onlarca Ergenekon Davası'nı ilgilendiren onlarca gizli belgenin haber kaynağı Mehmet Baransu. Mehmet Baransu ne olduysa geçen ay önce Taraf'tan ayrıldı. Ardından tekrar geri döndü. Bundan sonra dün yayınlanan "AKP ve Gülen'i Bitirme Planı" haberiyle gazetesine muhteşem bir dönüş yaptı. 

Peki Mehmet Baransu hiç yargılandı mı?

Elbette hakkında açılan onlarca dava devam ediyor. Ancak bunlardan biri var ki oldukça önem taşıyor.

28 Mart 2008 tarihinde "Büyükanıt Hedefte" başlığı ile yaptığı haberde İşçi Partisi'nde çıkan belgeye göre Büyükanıt'a suikast yapılacaktı. Ancak haberin doğru olmadığı mahkemede ortaya çıktı. Baransu  mahkemede verdiği ifadede haberi emniyetten aldığını itiraf etti. Kısacası Mehmet Baransu gibi genç bir gazeteciye sansasyonel haberleri polisin verdiğini Mehmet Baransu bizzat kendisi itiraf etmişti. Yine Serdar Öztürk'ün avukatı Hasan Gürbüz'ün şu sözleri de aynı iddiayı destekliyor: "Bu belgeler emniyetten çıkıyor. Savcıların sızdırdığına inanmıyorum. Bu haberin yapılmasının bir sebebi de önümüzdeki günlerde bazı muvazzaf subaylara hatta generallere yönelik gözaltı için altyapı oluşturmaktır."

Peki Baransu gibi genç bir gazeteciye polis içindeki haber kaynakları neden bu bilgileri veriyordu. Bunun yanıtı belki de Baransu'nun gazetecilik kariyerinde saklı. Baransu Taraf Gazetesi'nden önce Aksiyon Dergisi'nde çalışıyordu. Aksiyon Dergisi, cemaatin haftalık yayın organı olarak biliniyor. Kısacası Taraf'ın başarılı muhabirinin cemaat ile böyle bir geçmişi var. Bu haliyle düşününce "AKP ve Gülen'i Bitirme Planı" haberi anlam kazanıyor.

Şimdi bu haberde ilginç gördüğümüz bazı noktalara değinelim:

-Öncelikle şunu söyleyelim Taraf'ın haberinde belgenin altında şöyle bir imzadan söz ediliyor: "Deniz Kurmay Albay Çiçek". Hiçbir askeri belgede böyle bir imza kullanılmaz. Yani yalnızca soyadı ile ile hiçbir belge imzalanmadığı gibi belgelerin altında imzalayan askerin unvanı ayrıntısı ile yazar.

-Şimdi belgeden bir bölümü aktarıyorum: "Fethullah Gülen (FG)'ciler gemi azıya aldılar, doğrudan TSK'ya saldırıyorlar" teması işlenecek, bu kapsamda muhafazakâr vatandaşların bile "Pes doğrusu biz de Elhamdulillah Müslüman'ız, ama FG'ciler resmen TSK'ya saldırmak için provokasyon yapıyorlar" dedirtecek çalışmalar yapılacaktır." Bugüne kadar pek çok askeri belge kamuoyunun gündemine geldi ancak böyle bir dilin bugüne kadar hiçbir askeri belgede örneği yok. Bu arada belgenin kamuoyunda "Fethullahçılar" olarak tabir edilen ifadeyi kullanmadığını Fethullah Gülen'ciler dediği dikkatlerden kaçmıyor.

- Yine belgenin bir yerinde şöyle yazılıyor: "İzleyici veya dinleyici kitlesi fazla olan radyo, televizyon programlarına farklı bir kimlikle, canlı yayın esnasında, telefonla bağlanılarak; FG'ci maskesi altında konuşmalar yapılarak tahrik olmuş bir FG'ci gibi, "Evet kardeşim, bizimle uğraşan herkes Ergenekoncudur. Onlarla uğraşmak bizim boynumuzun borcudur. Bizimle uğraşmaya kimsenin gücü yetmez" şeklinde açıklamalar yapması sağlanacaktır." Fethullah Gülen'e karşı olan rapor nedense cemaatçiymiş gibi yapan askerler hakkında "FG'ci maskesi altında" gibi küçültücü bir ifade kullanıyor.

-Bu arada belgede cemaat karşıtı propaganda için "kara propaganda" ifadesini kullanması dikkat çekici. Belgede kendi faaliyetinin amacı için  kullanılan "bilgi kirliliği yaratmak" ifadesi de bir diğer dikkat çekici ifade.

Sonuç olarak ortaya gerçekten şüpheli bir durum çıkıyor. Bu belge gerçek mi?

İster gerçek olsun ister olmasın bu belgeden sonra artık Türkiye'de hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

Belge gerçek ise cemaat ve AKP, ordunun üstüne gidecek. Cemaati birincil tehlike olarak gören Genelkurmay cemaat tarafından suçlanacak. Cemaate karşı eleştirel yayınlar yapan medya organları bu planın kaynağı ile ilişkili olmakla suçlanacak.

Belge gerçek değilse bu durumda yine çok şey değişecek. Cemaatin orduya bu belgeler aracılığıyla komplo düzenlediği ortaya çıkacak. Bu durum benzer belgeler ile gözaltına alınan pek çok Ergenekon sanığını etkileyecek. Cemaatin yalnızca Ergenekon ile sorunlu olmadığı bütün orduyu hedeflediği ortaya çıkmış olacak.

Kısacası belge artık Türkiye'de geri dönülemez bir süreci açıkça başlatacak. Bunun yönünü anlamak için ordunun soruşturmasının sonucunu beklemek gerekiyor.

Barış Terkoğlu

Odatv.com

13 Haziran 2009







--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.