(anadoluhaber) İngilizlerin Yalanı ve Mehmet Akif ERSOY

 
İNGİLİZLERİN YALANI VE MEHMET AKİF ERSOY

 

 

            Çanakkale savaşı başladığı zaman, rahmetli Mehmet Akif ERSOY  resmi bir görevle ALMANYA’da BERLİN’de idi. Ertuğrul DÜZDAĞ’ın da ifade ettiği gibi, Birinci Dünya Savaşı’nda, İngiliz-Fransız birliğine karşı Alman ve Avusturya kuvvetleri savaşmışlardı. Ancak bu savaş, sadece “Avrupalı devletler savaşı” olmaktan çıkmış, işin içine birçok başka milletler de türlü entrikalarla sokulmuştu. Esasında birinci ve ikinci dünya savaşının mimarları masonlardı. Kendi çıkarlarına dayalı yeni dünya düzenlerinin kurulabilmesi için bu savaşın çıkarılması gerekliydi. Şu anki tarihe baktığımızda başarıya ulaştıklarını söyleyebiliriz.

 

            Özellikle de, İngiliz Fransız ittifakı, sömürgelerinden topladıkları paralı askerleri cepheye sürüyorlardı. Bu askerlerin büyük bir bölümü de Müslümanlardan meydana geliyordu. Bu Müslüman askerlerin bir kısmı da, Çanakkale cephesinde bize karşı savaştırılmıştı.

 

            Çünkü onlar; yani Asyalı ve Afrikalı Müslümanlar İngilizler tarafından aldatılıyordu!

 

            Onları, “Almanlar Osmanlı padişahını esir aldı, bize katılın da, padişahı esaretten kurtaralım!” diye İngilizler kandırıyorlardı.

 

            Almanlar bu kuyruklu İngiliz yalanını bir türlü anlatamıyor, deşifre edemiyorlardı.

 

            Bu beceriksizliklerinden dolayı İSTANBUL’dan yardım istediler. BERLİN’e , “güzel Arapça bilen, hitabet yeteneği yüksek, edebiyat ve tarih bilgisi olan kimseleri” göndermesini istemişlerdi. Almanların isteği için İSTANBUL iki önemli şahsiyeti seçmişti. Bunlardan biri Mehmet Akif, diğeri de Şeyh Salih Tunusi idi.

 

            Mehmet Akif, WİNSDORF’daki camide toplanmış olan Müslümanlara hitap etti ve onlara “İngilizlerin yalan söylediğini” anlattı. İkna etmeyi de başardı.

 

MEHMET AKİF’İN YIKILDIĞI AN :

 

            ALMANYA’daki görevini bitirip dönerken AVUSTURYA’nın başkenti VİYANA’ya uğrayan Akif; bizlere hiçbir zaman değişmeyen “batı politikasını” bir defa daha VİYANA’da görür ve yıkılır.

 

            “Biz bu adamlarla mı birlikteyiz? Mehmetçik bu adamlarla mı silah arkadaşı oluyor?” diye hayıflanır.

 

            Bu değerli insanı tam kalbinden vuran olay şudur : Gece yarısı müthiş bir gürültüyle uyanır. Kalmış olduğu otel odasından hemen aşağı iner ve resepsiyon görevlisine ne olduğunu sorar… Kendisine aldıkları habere göre, Kudüs Osmanlı’nın işgalinden çıkmış ve artık İngiliz işgali altına girmiştir.

 

            Mehmet Akif, bu açıklama karşısında şaşırır çünkü KUDÜS’ü İngilizler aldı diye sevinenler, bizim sözde silah arkadaşlarımız ve müttefiğimiz olan AVUSTURYA’lılardır. Madem KUDÜS kaybedildiyse aynı zamanda AVUSTURYA’nın da kaybı olması gerekmez mi? Resepsiyon görevlisinin açıklaması ise daha ilginçtir. (Bu görüş/düşünce şu anda işgalci, sömürücü, İslam, Türk düşmanı avrupa’nın da halen görüşü, düşüncesi, niyetidir.)

 

            “Evet ama neticede KUDÜS Müslümanlardan çıkıp Hıristiyanların eline geçmiş olmuyor mu?” der otel görevlisi. Buradan çıkartacağımız ders Hıristiyanların her ne şekilde olursa olsun daima birlikte oldukları, hepsinin de İslam düşmanı olduğudur. Mehmet Akif şaşkınlıkla bu olayı kutlayan, caddeleri dolduran kalabalığa bakakalır. Çan seslerine sevinç çığlıkları karışmaktadır. Çok üzülür, bu dost diye güvenilenlere esefle bakar.

 

            Ben bu vatansever, Müslüman kıymetli şairin söyleyemediklerini söyleyeyim;

 

            “Batı’nın bize olan dostluğu bu ise, yüce Allah düşmanlıklarından korusun!” Batı politikasının bu temel esasları günümüzde de geçmişte olduğu gibi aynen devam etmektedir. Siz hiç başörtülülere yönelik yapılan kanunsuz yasaklara AB ülkelerinden bir protesto bir kınama hiç görüp duydunuz mu? Kesinlikle duyamazsınız. Yaklaşık bin yıldır kesintisiz İslam ve Türk düşmanlığı içindedirler. Bu görevi tarih boyunca hiç aksatmadan götürmüşlerdir. Ama bizim politikacılarımız AB sevdası içinde ve bize hiçbir zaman faydası olmayan AB’ye girmek için bu netamelilerin her dediklerini sorgusuz sualsiz yerine getirmektedirler.

 

            Geçmişte KUDÜS Osmanlı’nın elinden çıktı diye sevinenler şimdi kendi zihniyetindekilerin ülkeyi yönetmesinden büyük mutluluk duyuyorlardır. Böyle bir zihniyetteki avrupa’dan özgürlük, dostluk beklemek büyük bir saflık olur. Şunu bilelim ki AB’den, avrupa’dan ve AB’ye girmeyi bir kurtuluş gibi gören zihniyetten bize kesinlikle fayda yoktur.

 

Selam saygı ve dualarımla.

Yakup MUSA

05 HAZİRAN 2009

 


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.