(anadoluhaber) Kader Bahsi..


 
"Mâdem Cenâb-ı Hak benim ne yapacağımı biliyor, öyleyse benim kabahatim ne?"
 
Bu cümlede iki tane fiil geçiyor: Biri, "yapmak", diğeri de "bilmek".
 
Yapmak fiilinin öznesi: Ben.
Bilmek fiilinin öznesi: Cenâb-ı Hak.
Yâni soru sahibi, "ben yapıyorum, Allah da biliyor," diyor. 
Ve sonra bize soruyor: Benim kabahatim ne?

Ona nazikane şu cevabı veriyoruz:  Senin kabahatin o fiili yapmak!
 
Alaaddin Başar

 
***
''Madem, herşey bir kader defterinde yazılı ve her şey ona göre oluyor.
O halde insanlar niçin cehenneme gidiyor?''
 
Evet, her şey bir kader defterinde yazılı ve her şey ona göre oluyor. Ama, defterde yazılı olduğu için o şey olmuyor.
 
Mesela; Meteroloji uzmanı, uydudan gelen fotoğraflara bakarak geleceği görebilmektedir. Bir insan ne kadar yükseğe çıkarsa hem görüş alanı genişler

hem de geleceği görebilir.
 
Uzman, uydudan -geniş ilmiyle-görüyor ki, Türkiye'nin batısından yağmur bulutları geliyor. Bulutların hızını ve yönünü hesaplıyarak, hemen defterine şunları yazıyor;
 
"Yarın Türkiye bulutlu ve yağışlı olacak".
 
Bulutların gelmesine bir gün var. Bir gün sonra Türkiye bulutlu ve yağışlı olsa;
 
Acaba meteroloji uzmanı bir gün önceden deftere, bu olayı yazdığı için mi olaylar oluyor?
 
Yoksa uzman olayları uydudan önceden gördü de mi yazdı.
 
Doğru cevap; Gördü de yazdı.
 
Yazdığı için olaylar olmamakta, fakat olayın öyle olacağını üstün ve geniş ilmiyle önceden görüp yazmıştır.
 
Mesela; Aklı başında bir kişiyi, siz sırtınıza alsanız, nereye gitmek istersen seni oraya götüreceğim deseniz. Diyelim ki iki yol var biri tehlikeli yol, öteki tehlikesiz.
 
Siz baştan o kişiye uyarıda bulunarak her iki yolun durumunu anlatsanız, buna rağmen o kişi beni tehlikeli yoldan götür dese, o tehlikeli yolda başına bir kaza gelse, size diyebilir mi ki, bak senin yüzünden başıma bu kaza geldi?

 
Diyemez.
 
Çünkü kendi iradesiyle tehlikeli yolu seçmiştir. Götüren değil, isteyen suçludur.

Güç ve kuvvet yalnız Allah'tandır. Bunu felçli hastalar daha iyi bilir.
 
Götüren Allah'tır, fakat tehlikeli yolda gitmek isteyen, insan suçludur.
 
Hem insan başıboş bırakılmış da değildir.
 
Cüz-i iradesinden başka kendisine ait günahları ve borçları vardır. Sevaptaki hissesi ise pek azdır. Kimin ve neyin sayesinde sevap işlemiştir düşünmesi gerekir.
 
Faruk Nur

 
***
Yahudi'nin biri, imtihan etmek gayesiyle Efendimizin sallallahu aleyhi ve sellem'in yanına gelmiş ve elindeki yiyeceği göstererek:
 
-Ey İslam Peygamberi,diye sormuştu. Bu benim rızkım mıdır?
Yahudi, "evet" cevabını alsa, elindekileri yemeyerek atacak, "Hayır" cevabında ise onu yiyerek sözde akıllılık etmiş olacaktı.
 
Yahudi'nin bu düşünceyle sorduğu soruya, Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem
hiç tereddüt etmeden cevap verdi:
-Yersen rızkındır. 


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.