Hz. Ali'nin torunundan Ahmedinejad'a açık mektup
Suudi Arabistan Şûra Meclisi üyesi Dr. Hatim bin Arif El-Avni, Ahmedinejad'ın Hz. Talha ve Hz. Zübeyir üzerine yaptığı açıklamalara tepki gösterdi.
İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın 10 Haziran Çarşamba akşamı İran Televizyonu’nun 3. kanalında yaptığı konuşmada Sahabe'den Talha bin Ubeydullah ve Zubeyr bin Avvam hakkında kullandığı ifadeleri, seçimleri kazandığının resmen ilan edilmesinin ardından yaptığı ve El-Cezire dahil bir çok televizyon tarafından naklen yayınlanan konuşmada da tekrarlaması tepkilere yol açtı.
İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, seçim zaferini ilan ettiği konuşmasında Hz. Talha ve Hz. Zübeyir’in başlarda İslam için iyi işler yaptığını fakat daha sonra adaletten ayrıldıklarını ve kazandıkları özellikleri kaybettiklerini ifade etmişti.
Kuveyt’te yayınlanan El-Vatan gazetesinin dünkü (14 Haziran Pazar) sayısında yer alan bir haberde, Kuveytli milletvekili Muhammed Hayif’in İran Televizyonu’nda sahabilerden Talha bin Ubeydullah ve Zubeyr bin Avvam’ı eleştiren İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’ın bu tür açıklamalardan uzak durarak herkesin başkanı olmasını temenni ettiği belirtildi.
El-Vatan gazetesinin haberinde bildirildiğine göre Kuveytli milletvekili, seçimlerden sonra İran’da çıkan çatışmaları “sahabeye sövmenin ilahi cezası” olarak nitelendirdi.
Ahmedinejad’ın bu söyleminin ülkesinde mezhepçiliği körükleyeceğini belirten Kuveytli milletvekili Muhammed Hayif, İran Cumhurbaşkanı’nın İran halkını bölecek ve daha çok fitneye yol açacak bu tür açıklamalardan kaçınması gerektiğini ifade etti.
Suudi Arabistan Şûra Meclisi üyesi ve Hz. Hasan’ın soyundan gelen Dr. Hatim bin Arif El-Avni ise Ahmedinejad’a bir açık mektup yazdı.
Ahmedinejad’ın Ehli Sünnet’in görüşüne göre İslam’ın simge isimlerinden ikisini eleştirerek yüzmilyonlarca Sünniyi incittiğini söyleyen Dr. Hatim bin Arif El-Avni, İran Cumhurbaşkanı’ndan mezhepçilik fitnesini alevlendirebilecek bu tür söylemlerden kaçınmasını ve Sünnilerden özür dilemesini istedi.
İşte Suudi Arabistan Şûra Meclisi üyesi Dr. Hatim bin Arif El-Avni’nin o mektubu...
Ekselansları Sayın İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad -Allah Teâlâ kendisini başarılı kılsın-
Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
İslam Dünyası, İslam Tarihi’nin iki yüce şahsiyetine dil uzattığınız birinci ve ikinci konuşmanızı dinledi. Bu iki şahsiyet, değerli sahabiler Talha bin Ubeydullah ve Zübeyr bin Avvam’dır. Onlar, (en azından) Ehli Sünnet’in nezdinde İslam Ümmeti’nin efendilerindendir ve cennetle müjdelenen on sahabiden (Aşere-i Mübeşşere) ikisidir. Ekselansları ikinci konuşmanızda onların İslam’a Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in hayatında büyük hizmetlerde bulunduğunu söylediniz fakat maalesef tekrar dönüp bu övgüyü çürüttünüz. Cemel Savaşı’nda olanlar nedeniyle onların ahitlerini bozduğunu söylediniz. Onların bu nedenle cihatlarıyla ve Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ile birlikte gösterdikleri gayretleriyle kazandıkları özellikleri kaybettiklerini söylediniz.
Görüşünüzü destekleyen –Ehli Sünnet’e göre- uydurulmuş tarihi ve parçalı rivayetler bir yana, tarihte yaşanan olayların yanlış yorumlanması bir yana, Şia’nın tarih ve din kitaplarının bu konuyu yazarken kullandığı –yine Ehli Sünnet’e göre- ğuluv derecesine varan aşırı dil bir yana, bütün bunlar ve Ehli Sünnet’in bu konuyla ilgili uzun tartışmaları bir yana, Sünnilere göre İslam’ın en büyük simge isimlerinden ikisine dil uzatarak bir milyar Sünni Müslümana hakaret etmek bir cumhurbaşkanı olarak sizden beklenen bir davranış değildi. Cumhurbaşkanı seviyesinde bir siyasetçiye bunu yapmak yakışmaz. Çünkü o bu davranışıyla kazanmaz, kaybeder. Bölgede yanan mezhepçilik ateşini alevlendirir ve onu daha önce görülmemiş yeni bir düzeye ulaştırır. Bu mezhepçiliğe daha önce bazı din adamları önderlik ediyordu, sizin bu söyleminizle şimdi ona siyasiler ve hatta sizin gibi bir cumhurbaşkanı önderlik eder oldu.
Yüce milletinizin mensuplarından büyük bir çoğunluğun size ortak olduğu ve Müslümanların büyük çoğunluğunu oluşturan Ehli Sünnet’in size katılmadığı özel kanaatiniz hakkında burada sizinle tartışmaya kendimi yetkili görmüyorum. Fakat ekselanslarından beklenen, bu hakaret nedeniyle İslam Dünyası’ndan özür dilemenizdir. Kişisel kanaatler yüzmilyonlarca Müslümanın duygularını incitmeyi gerektimez. Allah Teâla, daha büyük kötülüğe yol açmaması için bizleri müşriklerin taptığı putlara dahi sövmekten menederek şöyle buyurur: () Durum böyleyken Allah Teâlâ’nın bizleri, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in ashabına –Allah onların hepsinden razı olsun- söymekten bizi aynı neden dolayısıyla menetmiş olması daha evlâdır. Çünkü onlara sövülmesi bölgedeki mezhepçilik ateşini daha da alevlendirecek ve bir milyar Müslümanın duygularını incitecektir.
Bu mektup benim size yazdığım özel bir mektup olsa da, özür talebi gerçekte ekselanslarının bu cüretkârlığıyla incinen dünyadaki yüzmilyonlarca Sünninin talebidir. Ehli Sünnet’in bu genel talebine ek olarak benim özel talebim ve Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’in Ehli Beyti’nden benim gibi inananların talebidir. Çünkü ben ekselanslarının bu iki simge şahsiyete hakaretlerinden çok acı duydum. İnanıyorum ki, dedem Emiru’l-Mü’minin Ali bin Ebi Talib radıyallahu anh hayatta olsaydı o iki şahsiyete olan sevgisinin büyüklüğü nedeniyle, bu iki efendimizin dinine zarar vermeyen ve cihadlarını boşa çıkarmayan olayların iç yüzünü bildiği için, o ikisinin dinin temellerinin sağlamlaştırılması ve İslam’ın zaferi için sarfettikleri büyük çabayı bildiği için benden daha çok acı duyardı. Ekselanslarının –ihtimal dahilinde de olsa- dedem, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’in babası (Ali bin Ebi Talib) radıyallahu anh’a ve –kesinlikle-onun soyundan gelen onbinlerce Sünniye nasıl olup da eziyet vermeye tahammül edebildiğinizi tasavvur edemiyorum.
Ekselansları Sayın Cumhurbaşkanı! Keşke yüce milletinizi tarihte kalan eski krizleri aşarak çağımıza taşınan tarihsel kuruntuları ve kinleri ortadan kaldıracak akılcı bir çıkış yoluna yönlendirseniz. Fakat son söyleminiz bunun tam tersini gösteriyor. Acaba biraz durup bunu gözden geçiremez misiniz?
Allah, ekselanslarını ülkesinin ve halkının yararına olan işlerde başarılı kılsın. İslam Dünyası’nın diğer liderleriyle birlikte birlik ve bütünlüğü sağlamada, İslam ve Müslümanlara destek vermede sizlerin yardımcısı olsun.
Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
Dr. Eş-Şerif Hatim bin Arif El-Avni (Suudi Arabistan Şûra Meclisi Üyesi)
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.