BÜTÜN ÇİN HALKINA BAŞSAĞLIĞI DİLENDİ!

Doğu Türkistan'da Çin tarafından Urumçi'de başlatılan ve evlerine girilip 17 yaşın üzerinde ki erkeklerin tamamına yakınını sorgusuz sualsiz tutuklayan,Müslüman Uygur kızlarına tecavüz edip öldüren ve sokağa atan Çin köpeklerinin yaptıkları ve camilerin yakılması'na dair fotoğraflar ve bunların videolarla belgelenmesine rağmen bizim Dışişleri bakanlığından Çin'e Başsağlığı mesajları verilmesi ne anlama gelmektedir?

Öncelikle Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamayı aşağıda izlerle paylaşalım;

Dışişleri Bakanlığı, Çin`in Sincan Uygur Özerk Bölgesi`nin başkenti Urumçi`de meydana gelen olaylara sebebiyet veren sorumluların en kısa zamanda tespit edilmesinin ve adaletin tecelli etmesinin beklendiğini bildirdi. Bakanlıktan yapılan açıklamada, Çin Halk Cumhuriyeti`nin kuzeybatısındaki Sincan Uygur Özerk Bölgesi`nin başkenti Urumçi`de dün meydana gelen olaylarda, edinilen ilk bilgilere göre 140`tan fazla insanın hayatını kaybettiğinin, 800 kişinin de yaralandığının derin üzüntüyle öğrenildiği belirtildi.
Açıklamada şöyle denildi:
"Olaylara sebebiyet veren sorumluların en kısa zamanda tespit edilmesini ve adaletin tecelli etmesini bekliyoruz. İstikrarlı ve müreffeh bir ülke olma yolunda hızlı adımlarla ilerleyen Çin Halk Cumhuriyeti`nde bu tür olayların ileride meydana gelmemesi için gerekli tedbirlerin alınacağına inanıyoruz. Yaralılara acil şifa, hayatlarını kaybedenlerin yakınlarına ve başta Sincan Uygur Özerk Bölgesi halkı olmak üzere tüm Çin halkına başsağlığı diliyoruz.

Çin Halkına başsağlığı dileyen sayın Davutoğlu'na bir yurtdışı gezisinde yaptığı şu açıklamayı hatırlatarak devam edelim :

Bir yurtdışı ziyaretinde bir gazetecinin “Türkiye’ye Ortadoğu’da ne görev verilecek?” şeklindeki sorusuna sinirlenen Davutoğlu, “Bize kimse görev veremez. Biz, tarihi olarak üstlendiğimiz rolü yerine getiririz. Birlikte çalışma, bize görev verildiği anlamına gelmez” diye karşılık verdi.
Şimdi Davutoğlu başkanlığında ki Dışişleri Bakanlığının Doğu Türkistan ve Urimçi Katliamına yönelik bütün Çin Halkına başsağlığı dilemesi adeta söylediği Tarihi sorumluluklara ve rollere terstir.Velhasıl Şayet Davutoğlunu tanıdığımız ve kitaplarından okuduğumuz kadarı ile 'tarihi rol'den kastı Osmanlının vizyonu ve Türkiyenin o vizyon ile geliştirdiği bugüne uyarlanmış söylemlerle hareket etmesinden ibaret ise yukarıda ki açıklamayı ve stratejik bir hata olarak değerlendiriyoruz.

Özellikle Osmanlı vizyonu veya misyonu Doğu Türkistan'ı Çin işgalcilerine karşı korumak üzerine kuruluydu.Ve Hatta Yakup Han zamanında Doğu Türkistan halkına tam donanımlı silahlar ile Müslüman Uygurların eğitilmesi için subaylar gönderilerek bu misyon icra edilmekteydi.Bugün yaşanılan katliam sürecinde öldürülen binlerce Müslüman Türk kardeşimizin hesabını sormakla mükellef olması gereken Hariciyemizden bu şekilde bir yaklaşım elbetteki çok büyük bir geri çekilme ve aynı zamanda Çin'i kırmamak,darıltmamak üzerine kurulu bir söylem olduğu açıkça ortadadır.Anladığımız kadarı ile dışişlerinden yapılan bu pasif açıklama Çin'in iç işlerine karışmamak üzerine inşaa edilmiştir. Dışişleri Bakanı Sayın Davutoğlu Derhal bir kınama yapması ve hem müslüman hemde Türk olan Uygurlara destek açıklamasında bulunmalıydı.
Bu türden bir açıklama hiç bir strateji ve siyasi mantıkla uyuşmamakta olup Türkiye'nin tarihi rol'üne de uymaz!

Açıkça belirtmeliyiz ki Osmanlı misyonu yani bizim Tarihi Rol'ümüz kesinlikle Doğu Türkistan'ı özgürleştirmek üzerine kurulmalıdır.Osmanlı döneminde tam donanımlı silahlarla ve İstiklal Savaşına destek için subaylarla yapılan destek bugün tekrarlanmalı ve Bizzat Çin Devleti tarafından silahlandırılıp Uygur Türklerine saldırtılan Çinli Köpeklere karşı Türkiye'de tarihi sorumlulukları gereği Müslüman ve Türk olan Uygurlu kardeşlerimizi vakit geçmeden silahlandırmalıdır.

Ayrıca açıklamada yer alan Sincan ifadesi tamamen bir talihsizlikmidir yoksa teslimiyetmidi anlamak zor!Sincang Çince bir kelime olup Çin tarafından yeni fethedilmiş yer yada kazanılmış toprak manasına gelmektedir.Yani işgali meşrulaştrıcı bir kelime olup bizim aydın havasında ki tiplerimizin bilinçli veya bilinçsiz olarak kullandığı kelimelerdendir.Sincanı değil Doğu Türkistan tabirini Türkiye Dışişleri Bakanlığı'nın bilmemesi veya haberdar olmaması da imkansızdır.

Doğu Türkistan'da yaşanan katliamın boyutları elimize gelen son bilgilere göre tahmin edilemez çapta olup 140 değil 3 bin kişinin şehid edildiği ve resmen soykırım uygulandığı yolundadır.Çinli polisler bizzat Urimçide Müslüman Uygurlara saldıran Han Çinlileri ile birlikte evlere saldırılar düzenliyor ve katliamı organize ediyorlar. Gazze katliamına karşı gösterilen tepkilerin biran evvel Doğu Türkistan içinde gösterilmesi ve yurt çapında derhal boykot,ve destek mitingleri düzenlenmesi gereklidir.Özellikle AKP Gazze için yardım organizasyonları yapmıştır.Doğu Türkistan için daha ne bekleniyor?

Allah ,Vatan Namus ve Din'leri için savaşan,direnen Doğu Türkistan Halkının yardımcısı olsun.

YA MUNTAKİM ALLAH!