Ynt: (anadoluhaber) Yeni Sevr'i inkârdan itirafa: PARANOYA!.. // Selcan TAŞÇI

bundanönce dersim isyanını çıkaranlara nasıl milyarlaca arazi arsa verdiler kimse bunu dile getirmiyor aileleri zar gördükleri için ama orada ölen bencecik askerlerimizi mağaralara gizllenip öldürdüklerinden kimse bahsetmiyor edemiyor o ölen askerlerin hangisine zmal mülk bağışlandı şimdide pkk militanlarına zara gördükleriiçin mal mül k bağışlanacak hatta iş verilecek öyle eşitlik sağlanacakmış peki bizim çektiklerimiz maddi ve manevi olarak şehitlerimizin ailelerine ne verilecek bir kuru teselli ve vatan sağolsun bu kadar adaletsiz bir barış olurmu...hep susun iyi davranın kardeşlerimizdir bize bu öğretildi onlar ne yapıyorlar hep isyan hep hak diye diye elimizde ne varsa aldılar...





----- Özgün İleti -----

Kimden : anadoluhaber@googlegroups.com

Kime :

Gönderme tarihi : 27/07/2009 1:57

Konu : (anadoluhaber) Yeni Sevr'i inkârdan itirafa: PARANOYA!.. // Selcan TAŞÇI

 


 
























Yeni Sevr'i inkârdan itirafa: PARANOYA!..
















Selcan TAŞÇI
selcantasci@gmail.com
27/07/2009








Cumhuriyete savaş açanlar, bölücü projelere destek verirken attıkları zafer çığlıkları ile kendilerini ele veriyorlar








Türkiyeâ��de vatanseverler / ulusalcılar / milliyetçiler / Kemalistler / Atatürkçüler, solcular... ne derseniz deyin geniş bir kesim yıllardır, ülkemiz üzerinde Batıâ��nın iyice ivme kazanmış bir tempoda hainane emelleri olduğunu, Sevr antlaşması hedeflerinin yeniden gündem-lerinde olduğunu ileri sürdükçe, kendilerini İkinci Cumhuriyetçi diye adlandıran ve tümü de 1923 Cumhuriyetiâ��ne karşı olan kesimler buna â��paranoyaâ�� etiketini yapıştırırlar ve karşı çıkarlardı.










Maskelerini atıyorlar

Bugün ise AKP yönetimi altında 2003â��ten beri hükümet eden ve devletin her kademesini birer birer ele geçiren bu 1923 Cumhuriyeti düşmanları artık maskelerini atacak ve gerçek oyunu saklamaya yeltenmeyecek kadar kendilerini güçlü hissediyorlar...



Bir yandan â��darbeciâ�� diye yaftaladıkları kişileri konu mankeni olarak kullanarak sözde â��zaferâ��lerinin aslında daha çok erken keyfini çıkartırlarken, diğer yandan da henüz â��dışarıdaâ�� olan tüm vatanseverlere de gözdağı vermekten geri durmuyorlar.



Ama bunu yaparken zafer sarhoşluğu içinde kendilerini ve bugüne dek â��paranoyaâ�� diye niteleyerek saklamak istedikleri hain planı ele veriyorlar!








Altan itiraf etti

Farkındalar mı bilmiyorum ama Mehmet Altan aslında, ulusalcıların iddialarının bir â��paranoyaâ�� (saçma ve abartılı korku) olmadığını itiraf etmiş oldu. Dahası, Nabucco Projesiâ��nin kime hizmet edeceğini ve kimlere karşı olduğunu da ele vermiş oldu. 



Elbette â��vatanseverlereâ�� / â��Türkiyeâ��nin kurşun atılmadan fiilen işgaline direnenlereâ�� demiyor, â��Ergenekon direnişçilerâ��i, â��darbecilerâ�� diyor (tıpkı Mustafa Kemal ve arkadaşlarına da â��eşkıyaâ�� / â��isyankârâ�� dedikleri gibi) ama projede asıl hedefin Türk Ordusunu resmen ve fiilen etkisiz bıraktıktan sonra içerden olası bir sivil / silahlı direnişi de bastırmak üzere, bölücülere destek vermek üzere, arkadan vurmak üzere ülkemizin bir baştan bir başa bağrına â��silahlı yabancı korumalarâ�� konuşlandırmak olduğunu da itiraf etmiş oluyor ...










Türkiyeâ��yi bölüyor

Bundan sonra â��paranoyaâ�� diye geçiştirmeye kalkışmak çok daha zor. 

Nabucco Projesiâ��nin Yeni Sevr planının çok önemli bir ayağı olduğu da böylece anlaşıldı.

Bu olay, Türkiyeâ��yi ortasından ikiye ayırmaktır. Boru hattının her iki yanından 50 - 100 metre genişliğinde bir alanı devletin hükümranlığı dışına çıkartmak ve burayı yabancı silahlı güçlerin eline teslim etmek...



Bunun ne demek olduğunu söylememize gerek yok... 

Şu  kadarını söyleyelim: â��Geldikleri gibi gideceklerâ�� demiyoruz. â��Hiç gelemeyecekler ve onların işbirlikçileri de kaçamayacaklarâ�� diyoruz.      

* Nazım Güvenç / Bizim Anadolu








 






++++++








Lozanâ��ı bölüp parçalayacaklar

Türkiyeâ��nin varlığının tescili anlamı taşıyan Lozan anlaşması 1923 yılında 12 ülke tarafından imzalanmıştır.

Okullarda öğretilmez ama ilgilenenler bilir: Türkiye, İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika, SSCB ve Yugoslavya arasında Amerikaâ��nın olmaması tesadüf değildir.



Amerika uluslar arası politikadaki planlarını uzun vadeler üzerine yerleştirir. Bu anlamda zengin yeraltı kaynaklarının olduğu ve Hıristiyanlığın hayat bulmuş olduğu Ortadoğuâ��da öteden beri gözü olan ve bu coğrafya üzerine planlar yapan bir Amerikaâ��nın Türkiyeâ��nin milli bütünlüğünü tescil eden bir anlaşmaya imza atmasını kimse bekleyemez(di).



Zaten hiçbir Türkiye hükümeti bu konuyu dile getirmedi veya Amerikaâ��yı Lozanâ��a taraf olmaya ikna edemedi.

Oysa aynı Amerika Türkiyeâ��yi bölüp parçalara ayıran Sevr anlaşmasına imza koyan bir ülkedir.

Dost ve müttefik ülkemiz â��bizi bölmek içinâ�� planın tam ortasına bizi yerleştirdi ve büyük bir lütufmuş gibi bize bunu müjdeledi.



Eş başkanını bile bizden seçtiğini açıkladı. Büyük ortadoğu projesi aslında Sevr anlaşmasının hayata geçirilmesinden başka bir şey değildir.

Kuzey Irakâ��ta bulunan Musul ve Kerkük vilayetlerinin Türkiyeâ��ye bağlanması teklif edildi gizli ama â��yetkili bir Kürtâ�� tarafından.



Adı hiç açıklanmadı bu yetkilinin.

Musul ve Kerkük Türkiyeâ��ye bağlandığı zaman Amerika bu anlaşmanın son bulduğunu ilan edecekler tüm dünyaâ��ya.

Fazla değil kısa bir süre sonra Musul ve Kerkük ile birlikte Doğu ve Güneydoğu illerini içine alan bir Kürt Devletinin ilan edilmeyeceğinin garantisini kim verebilir?



Türkiye için bölünme sıradan bir korku ve bir paranoya değildir... Yaklaşan bir gerçekliktir.

* Özden Yolagiden








++++++








Cumhuriyeti yıkım ekibi

ABD ve ABâ��nin taşeronu olan yıkım ekibi, Atatürk Cumhuriyetiâ��ni ayakta tutan kolonlara karşı daha acımasız ve daha hızlı bir şekilde balyozunu indirmeye başladı.



Tüm gazete ve televizyonlar, yazar ve yorumcularıyla birlikte yıkım ekibinin emrine verildi.

Görevleri, cumhuriyete vurulan balyozu  göstermemek ve ortaya çıkmaya başlayan faşist binanın çevresini kalın bir perde gibi



örmek..

 Balyoz sesleri her gün biraz daha yaklaşıyor, kulağımızın dibinde sanki..

Vicdan hanımın çığlıkları yükseliyor; kartalın pençesinde civcivini kurtarmaya çalışan anaç bir tavuk gibi..

Manisaâ��da, â��Ergenekonâ��u tepeledikâ�� diyor MGK üyesi bir bakan; ötede, â��Ergenekonâ��un merkezinde ordu varâ�� diyor Kanadaâ��da yaşayan bir alçak.



İnşaatta çığlıklar yükseliyor; HSYK tepesi direniyor, Yargıtay cephesi direniyor; vezir düştü, fil düştü, at, kale düştü..

Psikolojik savaşla çırpınan ordu kendi derdine düştü..

Halkın açlıktan gözü dönmüş, işsiz; giden cumhuriyete değil kapının önüne gelen yardım paketine bakıyor..



Bu yıkım ekibi mart kedisi gibi mübarek; hem elindeki balyozla Atatürkâ��ün emanetini yıkıyor hem de darbe velvelesiyle faşizmin yekpare taştan tapınağını dikiyor..

Yukarıda sözünü ettiğim perdelik görevini üstlenmiş gazete ve televizyonları kaldırın, yekpare taştan yontulmuş faşizmin binasını görürsünüz.



Şaşırmayın perdeler açılınca; demokrasi aracıyla amacında

inince..

Maskesini çıkardığında kırpık bıyıklı Hitlerâ��i görünce şaşırmayın..

Ya ilk vaazını verecek ya da Yüce Divan sandalyesinde ilk ifadesini..

Vaazını dinlemek de, ifadesini almak da hâlâ elimizde..



Hadi!..

Hadi ordan!..                                                                                     

* Hilmi Kayıhan








â��Ergenekonâ��u tepeledikâ�� gibi sözler ve darbe velvelesiyle faşizmin inşasına temel oluyor






++++++








İleri karakol rolü

Moskovaâ��da İlham Aliyev ve Serj Sarkisyan arasında gerçekleştirilen 3,5 saat süren Yukarı Karabağ görüşmelerinde bölgeye Türk Barış Gücü yerleştirilmesi konusu gündeme getirildi. Görüşmede Aliyev, ilk aşamada işgalin sona erdirilmesi planlanan Kubatlı, Zengilan, Agdam, Cebrail ve Fuzuli bölgelerine Türk askerlerinin de yer aldığı barış gücü birliklerinin yerleştirilmesini talep etti. Buna mukabil Sarkisyan da Türk askerine karşı çıkarak Rus askerinde ısrar etmiş ve ayrıca beş bölgenin geri verilmesi ile ilgili iki talebini ileri sürdü. Bu taleplerden ilki Yukarı Karabağâ��ın bağımsızlığına yeşil ışık yakılması, ikincisi de bölgeye Rus barış gücü askerlerinin yerleştirilmesi. Azerbaycan da bu iki talebe karşılık önce beş bölgedeki işgal sona ermeli ve beş bölgeden göç etmek zorunda kalan yaklaşık 800 bin kişi güvenli bir şekilde evlerine dönmeleri sağlanmalı. Bir de bölgede oluşturulacak barış gücünde Türk askerleri de yer almalı talebinde bulundu. Türkiye Yukarı Karabağ sorununda ve Türkiye-Ermenistan sınır kapısının açılması hususunda çözüme gidecek yol üzerinde çözüm yolu güzergahlarının ABDâ��den gelmesini beklemeyi artık bırakmalıdır. Bu devleti yöneten siyasi erklerde bu büyüklüğü bütün benliğinde hissetmeli ve ona göre hareket etmelidir. Türkiye Cumhuriyeti ABDâ��nin ileri karakol eyaleti rolünü artık bırakmalıdır. Karabağ sorununun çözümünde garantörlük rolünü alması gereklidir. Yukarı Karabağ sorununda Türkiye öz kardeşi olan Azerbaycanâ��ın yanında yer almak zorundadır.



* Fikret Şahin






++++++








Aylık da bağlayın

Şimdi ister misiniz Rumlar bu yargılamadan sonra Türkiye aleyhine dava açsınlar...

Biliyorum  â��saçmalamaâ�� diyorsunuz ama bu memlekette son yıllarda, AKP milletvekilinin  â��Ölen terörist ailelerine devlet para ödesinâ�� demesi gibi öyle saçma şeyler duyuyoruz ve yaşıyoruz ki...



Başka biri de şunu önerebilir:

PKKâ��lılara devlet aylık bağlasın!

Bu saçmalık da birgün meclise gelir ve kabul edilirse şaşırmayın.

* Kaya Özkök








++++++








Hayali canavar yarattık

Daha öğlen olmadan trafikte 9 ölü.

Hızlı gidiyordu şerit değiştirip, uçuruma uçtu öldü.. Suçlu kim?

Trafik canavarı.

Alkollü araç kullanıyordu TIRâ��a arkadan giriş yaptı



öldü..

Suçlu kim?

Trafik canavarı.

Mıcırlı yol uyarısı yok, mıcırlı yola girdi takla attı öldü..

Suçlu kim?

Trafik canavarı.

Tedavülden kalkması gereken arabayı hızla kullanan ve karşıdan gelen arabayla kafa kafaya çarpışan araç ikiye bölündü, ölü sayısı 4..



Suçlu kim?

Trafik canavarı.

Hayali bir canavar yarattık ha babam de babam vuruyoruz. Teröre verdiğiniz kurban kadar trafik terörüne kurban verdik. Siyasiler ayrı dünyalarda, ülkemizde trafik sorunu varmış ne duymuş, ne işitmiş ne görmüşler. Kamu görevi yapanlar üzerlerine alınıp yollarda gerekli önlemleri almıyorlar. Araç sürücüleri iyice Allahâ��a emanet. Her şeyin başı adam gibi adam olmak, bizler olamıyoruz.



* Nihal Tabak








++++++






MİNİ YORUM

Erken polemik


İlahiyatçılar arasındaki kronik kamplaşma mevsimi bu yıl erken bastırdı. Biz bir ay kadar sonra â��Ramazan birâ��deyince bekliyorduk.  Cüppeli Ahmet Hoca denen kişinin ekran aracılığıyla ilettiği tebliğler süreci öne aldı. Nur topu gibi tartışmamız, nereye çekersen oraya gider tadında olduğu için Ramazanâ��a da bağlanır; Tatile denk gelen şu günlerde her şey dahil otellerde sere serpe tatil yapmak orucu bozar mı başlığından yola çıkıp, yüzmek sünnettirde noktalanabilir mesela... Ramazan ayı sonunda gördüğü doğal alanı talan edip, su parkları inşa eden turizmcileri birer ibadethane yapmışlarcasına kutsar mıyız ne dersiniz?





















_______________________________________________
Doğru ve hızlı haberin adresi "Mynet Haber" !Hemen tıklayın!

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.