Köşk'ten Bahçeli'ye yanıt Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamada, Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) dünkü toplantısında yapılan bir sunumun içeriği ve bu konuyla ilgili çalışmaların sınır ve doğrultusu konusunda üyelerin ifade ettiği görüş ve tavsiyeler hakkında bilgi sahibi olunmadan bugün MGK'yı ve üyelerini hedef alarak yapılmış olan açıklamanın ''yakışıksız'' bulunduğu bildirildi.
Yazılı açıklamada, MGK toplantılarındaki görüşmelerin ''gizli'' olduğu belirtilerek şöyle denildi:
Yazılı açıklamada, MGK toplantılarındaki görüşmelerin ''gizli'' olduğu belirtilerek şöyle denildi:
''Buna rağmen, dünkü MGK Toplantısında yapılan bir sunumun içeriği ve bu konuyla ilgili çalışmaların sınır ve doğrultusu konusunda sayın üyelerin ifade ettiği görüş ve tavsiyeler hakkında bilgi sahibi olunmadan bugün MGK?yı ve sayın üyelerini hedef alarak yapılmış olan açıklama yakışıksız bulunmuştur.
BAŞBUĞ'DAN GÜNÜMÜZE
YanıtlaSilTürkiyemizde bölücülüğe karşı kılıf olmak üzere birtakım sözler
ileriye atılmaktadır, siyasi çözümden bahsedilmektedir veyahut
demokratik hakların verilmesinden bahsedilmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan bütün vatandaşlarımız
eşit haklara sahip, eşit ve hür vatandaşlardır. Hiçbirinin diğerine
bir üstünlüğü yoktur. Herhangi etnik gruba mensup olan bir kimsenin,
kendisi için bir özellik, özel haklar talep etmesi memleketin yararına
değildir. Etnik ırkçılığa dayanan, şövenizme dayanan tutumlar
zararlıdır.
Şimdi bugün, bir bölgede yaşayanın konuştuğu diyalektin, diğer
bölgelerde konuşulan Türkçeden farklı oluşunu ileri sürerek, bu
bölgeye ayrı haklar istemek veyahut demokratikleşme kılıfı altında
bölücülüğe yol açacak birtakım durumlar ortaya çıkarmaya kalkışmak,
Türkiye'nin dağılmasına başlangıç teşkil eder.
Onun için Türkiye'mizde, bilhassa aydın geçinen bazı kimselerin, "Ben
Kürdüm, Kürtçe eğitim hakkımı tanıyın, Kürtçe yayın hakkımı verin..."
diye konuşmaları, etnik ırkçılığın daniskasıdır. Etnik ırkçılık ve
şövenizm, Türk milletine bela getirir, felaket getirir.
Güneydoğuda karşılaştığımız terör olaylarını o bölgedeki halkımızın şu
isteğinden, bu isteğinden meydana geliyor diye kabul etmek yanlıştır.
Bu bölücü terörün sebebi, Türkiye'yi yıkmak isteyen, Türkiye'mizin
düşmanlarının kışkırttığı bir harekettir. Bunlar memleketimizdeki
çeşitli ayrılıkları ellerine dolayarak, mezhep ayrılıklarını
kışkırtarak, milletimizin milli birliğini parçalamaya
çalışmaktadırlar.
Yanlış demokrasi anlayışlarıyla Türkiyemizi şehit vermeyelim.
Bugüne kadar bazı şeyleri hoş karşıladık; masum üsluplar içinde, Kürt
halkı-Türk halkı ayırımlarını söyleyenleri dinledik. Sanılmasın ki ne
yapılmak istendiği anlaşılmamıştır. Herkes haddini bilmelidir. Burası
Türkiye'dir; bu kutsal vatanın adı, köyümüz, kentimiz, bölgemiz, ne
olursa olsun, Türkiye'dir. Türkiye'de yaşayan herkesin, ailesi,
sülalesi, aşireti, kabilesi,etnik kökeni ne olursa olsun, müşterek adı
Türk'tür. Bu gerçeği kabul etmeyenlerin, Türk gerçeğini kabul
etmeyenlerin bu ülkede hiçbir hakları olamaz. Bu ülkede tek bayrak
vardır, o da AyYıldızlı Türk bayrağıdır.
Bu ülkenin resmi dili Türkçedir. Herkes evinde ve kendi arasında
istediği lisanı kendi lehçesiyle konuşabilir; ancak, Türkiye'de eğitim
Türkçe yapılır. Televizyonlarda Türkçe konuşulur, Türkçe okunur,
Türkçe söylenir; gazetelerin de Türkçe çıkması gerekir. Türkiye üniter
bir devlettir; hiç kimse bunu tartışamaz; hele hele pkk belası
önümüzde dururken hiç tartışamaz, tartışabileceğin de söyleyemez.
Önce şu terör ve bölücülük akımları Türkiye'de yok olsun, ondan sonra
herşeyi kendi aramızda oturup konuşabiliriz. Özetle, milli birlik ve
beraberliğimizi zedeleyecek, birbirimize olan saygı ve kardeşliği
gölgeleyecek hiçbir şeye müsaade etmemeliyiz.
BAŞBUĞ ALPARSLAN TÜRKEŞ
TMMM Tutanaklarından(1991-1995)