Asırlar boyunca inandığı değerlere bağlılığı ile bilinen Anadolu halkını ahlakî anlamda çökertmek isteyenlerin ilk Türkiye güzellik yarışması kimin emri ile hangi gazete tarafından düzenlendi.
YARIŞMAYA KATILACAK TÜRK KIZI BULAMADILAR, ERMENİ 1. OLDU
Ahlakın elden geldiğince yozlaştırılması için düzenlenen güzellik yarışmaları 1925'li yıllarda düzenlenmek istenmiş; fakat başarılı olmamıştı. 1926 yılında İpek Film Şirketi tarafından düzenlenmek istenen güzellik yarışmasında Madmazel Araksi Çetinyan isimli bir Ermeni kızı birinci seçilmiş; fakat Türk kızlarının itibar etmediği bu yarışma dikkate alınmamıştı. Bunun üzerine bizzat Atatürk'ün emri ile ve devlet desteği ile 1929 yılında büyük bir organizasyonla Türkiye'nin ilk güzellik yarışması gerçekleştirildi.
Yarışmanın duyurusu 4 Şubat 1929 tarihinde Cumhuriyet gazetesinden yapılır ve “Bütün dünyada güzel kadınlar seçilir ve memleketlerinin güzelik kraliçesi intihap edilirken [seçilirken], bizim böyle bir kraliçemiz niçin olmasın? Türkiye'nin en güzel kadını acaba kimdir?” denilir. Yunus Nadi ise 2 gün sonra ilk güzellik yarışmasını net bir dille duyurarak yarışmanın ayrıca mayo ile düzenleneceğini de ilan eder.
125 GÜN BOYUNCA KIZLARIN MAYOLU FOTOĞRAFINI YAYINLADILAR
Bugün milletin inancına savaş açan Cumhuriyet, o gün de büyük bir aymazlık örneği göstererek 125 gün boyunca mayolu fotoğrafları yayınlar ve çıplaklığı teşvik eder. 7 Mart 1929'da başlayan müstehcen yayın, 21 Haziran 1929 tarihinde tamamlanır ve 1 Ağustos'ta açıklanan sonuçlara göre, 1121 oyla Mualla Suzan birinci seçilir. Feriha Tevfik ise 721 oyla 11. sırada yer alır ve jüri kararıyla 1. seçilir.Yarışma Cumhuriyet gazetesinin üst katında yapılır ve Cumhuriyet'e göre “Orta boylu, kıvırcık lepiska saçlı, altın gözlü, beyaz tenli, zarif endamlı, beyaz krep satenden bir elbise giymiş olan” Feriha Tevfik birinci seçilir. İkincilik Semine Nihat'a, üçüncülük ise daha önce düzenlenen yarışmada birinci olan Ermeni asıllı Matmazel Araksi'ye verilir.
Türkiye'nin ilk güzellik kraliçesi seçilen Feriha Tevfik, daha sonra ölümüne kadar 52 yıl boyunca kimseyle konuşmamış ve bir daha dönmemek üzere, perde ve sahneden uzaklaşmıştı.
Mustafa ÖZGÜR/VAKİT
.
Jüri salona geçip puan değerlendirmesi yapmak istedi.
Başkan kürsüye geçerek şöyle konuştu:
“Sayın jüri üyeleri, bugün Avrupa’nın, Hıristiyanlığın zaferini kutluyoruz. 1400 senedir dünyâ üzerinde hâkimiyetini sürdüren İslâmiyet artık bitmiştir. Onu Avrupa Hıristiyanları bitirmiştir. Elbette Amerika’nın ve Rusya’nın hakkını inkar edemeyiz. Neticede bu, Hıristiyanlığın zaferidir. Müslüman kadınların temsilcisi, Türk güzeli Keriman, mayo ile aramızdadır. Bu kızı zaferimizin tacı kabul edeceğiz, onu kraliçe seçeceğiz. Ondan daha güzeli varmış, yokmuş bu önemli değil. Bu sene güzellik kraliçesi seçmiyoruz. Bu sene Hıristiyanlığın zaferini kutluyoruz. Avrupa’nın zaferini kutluyoruz. Bir zamanlar Fransa’da oynanan dansa müdâhale eden Kanûnî Sultan Süleyman’ın torunu işte mayo ve sütyen ile önümüzdedir. Kendini bizlere beğendirmek istemektedir. Biz de bize uyan bu kızı beğendik, Müslümanların geleceği böyle olması temennisiyle, Türk güzelini dünyâ güzeli olarak seçiyoruz. Fakat kadehlerimizi Avrupa’nın zaferi için kaldıracağız.”
FERİHA TEVFİK, 52 YIL BOYUNCA KİMSE İLE KONUŞMADI
Türkiye'nin ilk güzellik kraliçesi seçilen Feriha Tevfik, önce filmlerde rol alır, ardından tiyatroya geçer. 1939 yılında ise bir daha dönmemek üzere, perde ve sahneden uzaklaşır. Bu ayrılışın ayrıntıları üzerine hiç konuşmak istemez. Sadece kırgın olduğunu ve değerinin bilinmediğini söyler. Feriha Tevfik, 22 Nisan 1991 günü, Cerrahpaşa Hastanesi'nde beyin kanaması sonucu ölür.Türkiye'nin ilk güzellik kraliçesi seçilen Feriha Tevfik, daha sonra ölümüne kadar 52 yıl boyunca kimseyle konuşmamış ve bir daha dönmemek üzere, perde ve sahneden uzaklaşmıştı.
Mustafa ÖZGÜR/VAKİT
.
KERİMAN HALİS’İN DÜNYA GÜZELİ SEÇİLMESİN DE JÜRİNİN TAVRI:
Hâlid Turhan Bey Hatıraları’nda Keriman Hâlis Ece’nin dünyâ güzeli seçilmesini şu şekilde anlatıyor: 1932 senesinde yine Cumhûriyet Gazetesinin tertiplediği güzellik yarışmasını Keriman Hâlis kazanmıştı. Aynı yıl Belçika’nın Spa şehrinde 28 ülkenin katılmasıyla dünyâ güzellik yarışması düzenlenmişti. Keriman Hâlis bu yarışmaya Türkiye’yi temsilen katıldı. Günlerce Spa şehrinde kalan güzeller, çeşitli kimselerle görüştü ve konuştular. Yarışma gününde jürinin önünden kızlar birer birer geçip giyimleriyle, bakışlarıyla, tebessümleriyle puan toplamaya çalıştılar.
Jüri salona geçip puan değerlendirmesi yapmak istedi.
Başkan kürsüye geçerek şöyle konuştu:
“Sayın jüri üyeleri, bugün Avrupa’nın, Hıristiyanlığın zaferini kutluyoruz. 1400 senedir dünyâ üzerinde hâkimiyetini sürdüren İslâmiyet artık bitmiştir. Onu Avrupa Hıristiyanları bitirmiştir. Elbette Amerika’nın ve Rusya’nın hakkını inkar edemeyiz. Neticede bu, Hıristiyanlığın zaferidir. Müslüman kadınların temsilcisi, Türk güzeli Keriman, mayo ile aramızdadır. Bu kızı zaferimizin tacı kabul edeceğiz, onu kraliçe seçeceğiz. Ondan daha güzeli varmış, yokmuş bu önemli değil. Bu sene güzellik kraliçesi seçmiyoruz. Bu sene Hıristiyanlığın zaferini kutluyoruz. Avrupa’nın zaferini kutluyoruz. Bir zamanlar Fransa’da oynanan dansa müdâhale eden Kanûnî Sultan Süleyman’ın torunu işte mayo ve sütyen ile önümüzdedir. Kendini bizlere beğendirmek istemektedir. Biz de bize uyan bu kızı beğendik, Müslümanların geleceği böyle olması temennisiyle, Türk güzelini dünyâ güzeli olarak seçiyoruz. Fakat kadehlerimizi Avrupa’nın zaferi için kaldıracağız.”
teşekkürler
YanıtlaSil