29 Eylül 2009

ülke iyi mi yönetiliyor?

Nurullah AYDIN
30 Eylül 2009


Ülke iyi mi yönetiliyor?

Günlük gazete manşetleri, TV ekranları Ergenekon, açılım, terör, Kürt,
Ermeni sorunu ile, o dedi bu dedi ile dolu..

Oysa halkın yaşamında bunlar yok.. Ya ne var?

Bakın; Bazıları rüşvet sever
"Ülkelerin yolsuzluktan ne kadar arınmış olduklarını liderlerin beyanları
değil, uluslararası objektif ölçümler tayin eder.

Bu ölçümlerden belki de en iyi bilineni Uluslararası Şeffaflık Örgütü
tarafından hazırlanandır. Örgüt her yıl yayımladığı Yolsuzluk Algılama
Endeksi ile ülkelere ayna tutuyor.

Birkaç gün önce yayımlanan son endeks Türkiye'nin dürüstleşme ve temizlenme
konusunda daha bir fırın ekmek yemesi gerektiğini gösteriyor.

Türkiye 180 ülke arasında 58'inci sıradadır.
..'Buna bakıldığında' diyor Uluslararası Şeffaflık Örgütü 'Türkiye'nin yine
sınıfta kaldığı, en hafif ifadeyle, oldukça başarısız bir seviyede bulunduğu
ifade edilebilir'".

Alkol tüketiminde ürküten rapor
Din, Allah, kitap kurani ayet hadis diyerek ülkeyi yönetenlerin yönettikleri
halkın durumu ortada!

Nasıl mı?
Bakın;
Türkiye Yeşilay Cemiyeti Gebze Şubesi'nin hazırladığı rapora göre,
Türkiye'de kişi başına yıllık alkol tüketimi 15.4 litreyi bulmuş.

Raporda, ülkemizde sadece geçen yıl 3.3 milyar doların alkole harcandığı da
belirtilmiş..
Şarap, rakı ve likör tüketiminin hızla arttığı vurgulanan raporda, en çok
tüketilen içkinin bira olduğu ifade edilmiş..

Ülkemizde cinayetlerin yüzde 85'inin, tecavüzlerin yüzde 50'sinin, şiddet
olaylarının yüzde 50'sinin, trafik kazalarının yüzde 65'inin, akıl
hastalıklarının yüzde 60'ının alkol nedeniyle olduğu belirtilen raporda,
alkolün hafıza kaybı, körlük, mide kanaması, kalp yetmezliği ve erkeklerde
iktidarsızlığın en önemli nedenlerinden biri olduğu kaydedilmiş..

Raporda, değerlendirme de yapılıyor ve deniliyor ki;
"Sadece Yeşilay değil herkes alkol sorununa el atmalı. Daha genç yaşta bira
içen çocuğuna 'içsin, aslanıma yarasın' diyen ebeveynler, çocuğu büyüdüğünde
de rakı parasını cebine koymak zorunda olduğunu bilmeli. Alkol masum değil.
O çok can aldı. Bizler dur demezsek daha da alacak."

Başka;
'60 bin kadın, bedenini satmak için sıraya girmiş durumda'
Türkiye'nin, ekonomik krizi en ağır yaşayan ülkelerden biri olduğu artık
gizlenemiyor. Birileri krizi fırsata çevirdi ve gelir adaletsizlik giderek
derinleşti. Sokaktaki insan kan ağlıyor. Bu tablonun devam etmesi durumunda
sosyal patlamaların yaşanacağı göz ardı edilmemesi gereken durum. Çiftçi,
işçi, emekli perişan durumda, işsizlik artıyor. Bir yandan da birilerinin
mal varlığında artışlar oluyor.

Böyle bir ortamda nasıl oluyor da birilerinin mal varlığında süratli
artışlar oluyor? Kimdir bu birileri? Bu birileri, açıklanmalıdır. 20 yıl
önce kiralık evde otur.. İl başkanı iken genel merkezden maaş al.. Belediye
başkanlığı ile başbakanlıkla servete kavuş.. Örneği tabiî ki dünyada da çok.
Tabi ki krizden etkilenmeyecektir. O villalara da medyaya açılmalıdır. Kendi
geleceğini nasıl garanti ettiğini Türk toplumu görmelidir.

Ülkede örtülü bir faşizmi uygulanma yolunda. Her alanda ciddi baskılar
görülüyor.. Millete din iman söyleminde bulunuyorlar. Ancak, bir
bakıyorsunuz ki 60 bin kadın, hayat kadını olarak geçimini sağlamak için
sıraya girmiş durumda. Bu acı tabloları, medyanın, gündeme getirmesi lazım.
Yandaş medya yarattılar. Türkiye'yi güllük gülistanlık gösteriyorlar. Sadaka
kültürünün normal bir ekonomi politikası haline geldiğini görüyoruz. Sadaka
kültürü insanları ötekileştiriyor. İnsanlar aş alırken yüzlerini
kapatıyorsa, bu utanç kimin utancıdır acaba!

Günün Sözü:. Hayalle gerçeğin farkını görmeye çalış ki hayal kırklığı
yaşamayasın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.