5 Ekim 2009

[anadoluhaber:35555] ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ

ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ

Link to ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ

[anadoluhaber:35535] Pakistan askerlerinden Müslümanlara işkence video

Posted: 04 Oct 2009 12:59 PM PDT


Pakistan askerlerinden Müslümanlara işkence

Pakistan askerlerinden Müslümanlara işkence

Pakistan askerleri direnişçi diye yakaladığı 4 müslümana saatlerce işkence yaptı.
 

--
HAKİKATİN HATIRI DOSTUN HATIRINDAN ÜSTÜNDÜR
(HZALİ ra.)

[anadoluhaber:35534] 1 Milyon Yahudi yarın Aksa'yı basacak

Posted: 04 Oct 2009 12:58 PM PDT


1 Milyon Yahudi yarın Aksa'yı basacak
El-Quds televizyonu, yarın bir milyon Yahudinin Mescid-i Aksâ'yı basmak ve Müslümanların elinden almak için toplanacağını duyurdu.
 
 

--
HAKİKATİN HATIRI DOSTUN HATIRINDAN ÜSTÜNDÜR
(HZALİ ra.)

[anadoluhaber:35531] ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ

Posted: 04 Oct 2009 07:13 AM PDT

ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ

Link to ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ

[anadoluhaber:35526] Statiko şeriatında AKP'ye karşı çıkmak farzmı sünnetmi

Posted: 03 Oct 2009 12:58 PM PDT

Statiko şeriatında AKP'ye karşı çıkmak farzmı sünnetmi

Önce bu azim statüko günahları içeren yazım için statükocuların aşırı öfkesinden korunmak için özür dilerim.

Bir yazar aramızdaki grup yazışmalarında benimde herkes moda haline getirilmiş dolduruşa katılıp AKP ye saldırmayışımı benim AKP’yi tuttuğumu ve nasıl bu kadar yanlış davrandığımı sorgulamış. Kendisine verdiğim cevap.

Ben AKP’yi değil TC. Devleti ve milletini savunuyorum. Çünkü onlara saldıranların bu ülkeyi zaten çoktaaaan dışarının kontrolüne bırakmış ve sadece dışarının koruması ile ayakta kaldıklarını artık pek çok kişi gibi bende biliyor. Onları gerçekten küçük görüyorum. Hükümeti eleştirmek serbesttir ama neyin yerine ne önerdiğini de herkes açıklamak zorundadır. Ülkenin geleceği için açıklayabilecek hiçbir fikir ve önerisi olmayan boş ve kof kişilerin yanında durmak için insanın ne biçim bir anlayışta olması lazım gelir ben bilemiyorum.  Bir insan olarak böyle bir durumu da kendime asla yakıştıramıyorum. Sadece her şeye istemezük diye bağırmak ve işi bir yerden sonra şirretliğe dökme saldırganlığının sadece suçlulara ait bir haletiruhiye olduğunu da gayet iyi biliyorum. Kadir bilmezlere bir şeyi beğendirmenin imkanı yoktur. Önce iki kıssa anlatalım.

 

Kıssa 1

Nasrettin Hocanın bir hikayesi vardır. Eşeğe çocuğu bindirmiş kasabadan geçerken birileri ne edepsiz çocuk, yaşlı babası yaya giderken kendisi eşeğe kurulmuş oturuyor derler. Hemen çocuğu indirip kendi biner az sonra birileri yumruk kadar çocuğu yürütüyor da kendi eşeğe binip oturmuş derler. Çocuğu kucağına alır biner. Bir eşeğe iki kişi biniyor zalim alçaklar eşeğe yazık değil mi derler. İkisi de iner bu seferde eşek boş gidiyor aptal heriflerde yaya yürüyor derler.

 

Kıssa 2

İnsan psikolojisi sürüye uymaya meyyal bir yönü ile sürü olmanın sorumsuzluğunu kutsayıp sürüye uyup gerekirse mezbahaya bile gidebilecek zaaflar ile maluldür.

Köroğlu’nu yakalamış elleri bağlı götürüyorlarmış. Herkes de Allah cezanı versin Köroğlu, seni şöyle etsin böyle etsin Köroğlu diye yol boyunca sövüp sayıyorlarmış. Yaşlı bir kocakarı da beddua edince Köroğlu, olduğu yerde durup kocakarıya dönmüş. A be teyze şunun dükkânını kafasına yıktım. Şunlardan haraç alıyordum. Şunlara şu bunlara bu işi yaptım. Doğru yanlış ben kendimi haklı gördüm onlardan aldım siz fukaraya dağıttım. Bunlar hadi sövüp sayıyor beddua ediyor sana ne oluyor da mutlaka gönderdiğim yardımlardan sende aldın sizi dövüp söven adamların ocağını yıktım kimse size dokunamaz oldu. Kime ne kötülük ettimse hepside derebeyi idiler ve sizlerin başının derdi idiler sizlere zulüm eder idiler. Sana ne oluyor da bağırıyor ve beddua ediyorsun demiş. Yaşlı kadın, ne bileyim oğul herkes ediyor bende diyorum diye cevap vermiş. Buna sürüye uymak deniyor. İnsan için yakışıksız bir durumdur.

 

Bu gün bu hükümetin karşısında olan güçler eşkıyalar soyguncular bankaları hortumlayanlar beş katına mal ettikleri gazeteyi beşte bir fiyatına satarken yanında da hediyeler dağıtarak kamuoyunu efsunlayanlar halkı hastahane kuyruklarında aylarca ameliyat için altı ay bekletenler. Yabancıların karşısında süklüm püklüm duranlar dünyada adam yerine bile konulmayanlar. Çankaya da surat asıp oturanlar ve hükümet de yamyamlara para dağıtanlar. Çeteleri ile kendi adamlarını öldürüp halkın üstüne atıp irtica var diye bağırıp halkı korku ve dehşet salarak yönetenler. IMF ile anlaşmayı bir gün geciktirip pazarlık yapmaya kalksalar ülkeyi sallayan dehşet senaryoları ile aç kurtlar gibi mama bekleyen yamyamlar takımı sözde iş adamlarına dağıtanlar. Devletin kurumlarını babalarının çiftliği haline getirenler. Ve onların sahte senaryolarına inandırılmış kitleleri ülkemiz kritik günlerden geçiyor şimdi susun diye sonsuza kadar kritik günler icat etmek için devlet eli ile terör ve eşkıyalık çeteleri kurup işletenler. Ve tüm çeteleri kendileri kurup sonrada o çetelerin dizginlerini dış güçlere kaptıranlar düzeninden bizi çıkarmaya çalışan tarihi bir misyonu üslenmiş bir hükümete sövmeyene hakaret yağdıran sanal ortamlar oluşturanlara rağmen üstelik muhalefet adı altında kriz çıkarmak dışında hiç bir becerileri ve gelecek tasavvuru olmayan kelimenin tam anlamı ile ana babasını dövmekten ve onların kıt kanaat geçindikleri parayı da ellerinden alıp aç bırakmaktan başka elinden bir şey gelmeyen şirret ve çirkef çocuklar gibi davranan muhalefet partilerine ve onların sadece her suçlu gibi yalan haberler ile kendi beş para etmez müptezel değersizliklerini gözlerden saklamaya çalışmalarına rağmen onların safında yer alıp bu hükümete sövebilecek kadar kendimi aşağılık duruma düşünmekten başka bir faydası olamayan utanmazlık durumuna neden düşüreyim.

Dünyada gerçek ise yaramaz ve hain aslında benim diyen bir kişiye rastladınız mı ki bu muhalefet halka hizmet ve daha iyi yönetmeye talip olacak teklifler ile gelmek yerine Asker gelsin ve eski eşkıya düzenini yeniden kursun bizde yamyamlarımızı yeniden besleyelim ve çetelerimize harçlık vermeye devam edelim yoksa ya bizzat bizleri yiyecekler ya da etrafımızdan dağılıp gidecekler diye bu kadar yaygara kopardıklarını anlayamayacak kadar aptal birisi gibimi görünüyorum.

Hayır, ben gerçekten vatanı için ölmeye adanmış bir kişiyim. Kurdun kuşun eşkıyanın çetenin idealleri için değil. Onlar beni öldürseler şehit olurum. Onların yanında yer alıp ölsem Allahın huzuruna ne yüzle giderim. Bunu anlamak çok mu zor geliyor bazılarına. Bu hükümet kurulduğunda ABD bize ne derlerse yapmamız karşılığında bir milyar dolar hibe yada 7,5 milyar dolar borç vermeyi öneriyor, ve bugün hükümete sövüp sayanların basını eğer bu parayı alıp ABD nin dediğini yapmazsak ölürüz biteriz diye yaygaralar koparıyordu. ABD basını da bizi karikatürlerinde dansöz yapıp oynatıyor. Oramıza buramıza para sıkıştırıyordu. Dünyada ekonomik kriz yoktu. Bizim parada fazladan altı sıfır ve açık bütçe vardı. Herkes hükümetin eli bağlı mecbur ne denirse yapacak diyor ve yapmayınca kendilerini ABD nin yerine koyup hükümete saldırıyorlardı. Hükümet o parayı almadı. O krediyi kullanmadı. O para yada kredi karşılığı yapılacak işleri ve verilecek tavizleri vermedi. Orta doğuda uydu devlet olmaktan çıktı. Edilgen değil oyun kuran devlet oldu. ABD nin BOP projesi ve çok sayıda parçalı bohça devletçikler kurma oyunu bozuldu. Bizi dansöz yapan bir milyar doların yerine sadece bir iş adamına üçmilyar dolar ceza kesebilen bir devlet oldu. Dünya krizinde batmadı. Irak’a bombalama ve yön verme hakları elde etti. Dış ticareti geliştirdi. Vatandaşın tümünü hastahanelerden ve ilaçlardan istifade imkanına kavuşturdu.  Ülkeyi anarşi ve terör ile boğarak eski düzeni sürdürmek isteyen iç ve dış mahfilleri devre dışı bırakıp bir sürü terör olayı ile arka arakaya hükümet düşürülmelerini önledi. TC’nin CB.’na ayağa kalkmamayı marifet sanan ve cumhuriyeti tarihi esr kaçakçısı bir rektörle eşitleyip milleti adam yerine koymayan milletin başına tafra ve musibetlik etmekten başka hiçbir hayrı olmayan CHP ye rağmen milli iradeyi ve iç barışı savundu. AB ye satılıyoruz yaygaralarını umursamadan petrol boruları rekabetini Türkiye den iki hat ile birlikte geçirerek hem ABD yi Rusya ile dengeledi hem de AB yi bize mahkum etti. Bunların sonuçlarını yakın zamanda göreceğiz. Ordunun içinden Gladio çetelerini deşifre ederek. Sokakların kana bulanmasını önemli ölçüde durdurup hükümet edilebilir bir ülkeye dönüştürdü. Paranın sıfırlarından ve o sıfırların yanına eklenecek 7 senede en az bir belki iki sıfır daha eklemek den kurtulduk. Deutsche Bank’ın Türkiye 110 milyar dolar borç bulamazsa batar santajını ve statikonun yamyam basınının yaygaralarını umursaman üstelik IMF ede senin keyfine göre anlaşma yok diyerek bu günlere gelmeyi başardı. Tüm bunları dahili ihanet odaklarının, Dış işbirlikçilerinin, Hudson toplantıları ile kurulmaya çalışılan ihtilal gerekçesi sabotajların ve önüne döşenen tüm mayınların üzerinden atlayarak ve vatandaşa AKP iyidir demeyi nerde ise yasaklayarak halkın % 47 sini aşağılayarak saldıranların saldırılarına rağmen şer muhalefet cephesine rağmen yapabildi. Bu ülkede hayırlı bir  iş yapmanın fiilen yasaklanmış hale getirildiği durumdan bizleri çıkarmayı başardı.

Bu durumda ben nasıl yaygaracılar korosunun yalan ve iftira korosuna katılabilirim.

Kimse şaşırmasın çok şükür ben aklımı peynir ekmekle yemiş bir kişi değilim.

Halk da her gün daha da uyanmak da, Muhalefet eğer ülke yönetiminde söz almak istiyorsa vatandaşı bir biri ile çatıştırmaktan vazgeçip iktidar olursa neyi nasıl yapacağını anlatıp ikna etmek zorundadır.

A.D.Şimşek

.


[anadoluhaber:35525] NE MUTLU TURKUM Ozel sesli slayti

Posted: 03 Oct 2009 11:16 AM PDT

Değerli Arkadaşlar,
AVRUPA Konseyi İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammarberg, Türkiye’de “azınlıklar” ile ilgili 01 Ekim 2009 tarihinde yayınladığı raporunda okullarda öğrencilerin söylediği “Ne Mutlu Türk’üm Diyene” sözünü eleştirdi ve bununla “etnik ayrımcılık” yapıldığını öne sürdü.
Türkiye’deki okullarda “Türk’üm ve Türk olmaktan gurur duyuyorum” gibi çeşitli antların her gün öğrencilere söyletildiğini ve bu sözlerin “Ne Mutlu Türk’üm Diyene” sözüyle tamamlandığını belirterek bunun bir etnik kökeni yücelttiğini iddia etti.
BU İDDİALARI
ŞİDDETLE PROTESTO EDİYORUZ !
Lütfen Burayı tıklayarak indireceğiniz bu güzel slaytı
 

[anadoluhaber:35519] Batı Dünyasının Gerçek Yüzü!

Posted: 03 Oct 2009 06:57 AM PDT

 
BATI DÜNYASININ GERÇEK YÜZÜ!

 

 

 

            Şimdiye kadar ülkemizdeki siyasilerin daima dost olarak kabul ettiği aslında bunun gerçek olmadığı batı dünyası (Avrupalılar, genel olarak Hıristiyanlar) tarihleri utanç verici karanlık uygulamalarla doludur. Hıristiyan dünyası kendi dışındakilere daima sömürme, aşağı görme, gerektiğinde ortadan kaldırılması gerekenler olarak bakar. Bu bakış açısını aynı zamanda daha fazla olarak siyonist yahudilerde de görmek mümkündür. Batı tüm tarih boyunca kendi dışında kalan milletlere adalet, yardım götürmek gibi bir faydaya hiçbir zaman sahip olmamıştır. Girdikleri ülkelerin yer altı, yer üstü tüm kaynaklarını sömürmüşler, o toprakların esas sahiplerini köle durumuna getirmişler, karşı gelenlere acımasızca öldürmüşler, adalet değil kanla, gözyaşı yaymakla meşhur olmuşlardır. Tüm Avrupa ülkelerinin tarihleri bu gibi insanlık dışı uygulamalarla doludur. Onların merhamet anlayışı ancak kendi içlerindedir. Avrupa ırkından olmayana bu merhamet anlayışı hiç hem de hiç bulunmamaktadır. Bu kadar kötü, karanlık bir geçmişe sahip olmalarına rağmen kendilerini sütten çıkmış ak kaşık misali dünyaya insanlık, demokrasi dersi, merhamet dağıtmaya sözde devam ederler. Ülkemize dayattıkları ermeni, kürt meselesi gibi. Kendi tarihleri ise tam tersi sindirmeler, asimile etmeler, cinayetlerle doludur.

 

            Hangi Avrupa ülkesine bakarsak bakalım bu tür utanç verici olaylarla karşılaşmamız mümkündür. Bir dünya haritası açtığımızda koskoca büyük okyanusta Avrupa ülkelerine ait zamanında işgal edilmiş, sömürge haline getirilmiş adacık devletleri görürüz. NORVEÇ’te daha 1977’lere kadar Taterlara (göçerlere) karşı biyolojik kısırlaştırma uygulanması, İngilizlerin Avusturalya yerlilerini katletmesi; 1070’lere kadar toplam 100 bin yerli çocuğu zorla ailelerinden alınarak beyaz ailelere işgücü olarak verildi, Almanların 2’nci dünya savaşında yapmış olduğu soykırımlar, Belçikalıların Afrika’daki katliamları… Bütün Avrupa tarihi soykırımlarla doludur.

 

            Fransızlar CEZAYİR’de 1830 ile 1962 yılları arasında 1 milyon Cezayirliyi katlettiler. Bu süre içerisinde her türlü işkence, kültürel soykırım, tecavüz yöntemleri uygulandı. Cezayirliler tıp deneylerinde kobay olarak kullanıldı. Fransızlar 8000 köyü yok ettiler. Birçok Cezayirli korkunç işkenceler altında hayatını kaybetti. (Bkz. Batı Tarihinde İnsanlık Suçları, Sefa M.YÜREKLİ)

 

            Köle ticareti ve kölelerin ucuz işgücü olarak kullanılması o zamanlar o kadar karlı bir işti ki 19’ncu yüzyıla kadar olan zaman içerisinde İngiliz, Portekiz, İspanyol, Danimarkalı, Norveçli, Fransız ve Hollandalı köle tacirleri tarafından, 12 – 13,5 milyon arasında Afrikalı zorla kaçırılarak Amerika’ya götürüldü. Bunların yüzde 25’i uğradıkları ağır koşullar nedeniyle ilk 18 ay içerisinde öldüler. Yolculukta kötü koşullara dayanamayarak ölenlerin yüzde 12,5 ile yüzde 50 arasına olduğu tahmin edilmektedir. O zamanlar bütün Afrika nüfusunun 40-70 milyon arasında olduğu tahmin edildiği bir devirde bu rakam çok büyük boyutlardadır. Dünyaya demokrasi, merhamet havarisi kesilen ABD’de kendi tarihlerine, uygulamalarına bakmadan daha 1950’lere kadar Afrika kökenliler kanunen hala ikinci sınıf vatandaş muamelesi görmekte idiler. Bugün her ne kadar kanuni kısıtlamalar kalkmış gözükse de fiili durum ne yazık ki devam etmektedir. Şu bir gerçek ki Avrupalı beyaz adam her zaman kendisini diğer milletlerden üstün, efendisi durumunda görmüştür. Şu anda dünyanın en yaygın dini kabul edilen İngilizce, İngilizlerin kendi dillerini işgal ettikleri ülkelere dayatmalarının bir sonucudur. Bu dünyaya kan kusturan, dünyada huzur, düzen bırakmayan emperyalizm ancak Müslüman ülkelerin kendi aralarında Türk İslam Birliği’ni kurmaları, kendi Birleşmiş Milletlerini oluşturmalarıyla önlenebilir. D-8 ülkelerinin oluşturduğu bu birlik, ERBAKAN hükümetinin 28 ŞUBAT darbesiyle birlikte fiilen son bulmuş, AKP hükümeti, emperyalizmin  önündeki bu en büyük engeli, (D-8) ülkemize maddi ve manevi büyük fayda sağlayan bu oluşumu desteklemek yerine TÜRKİYE’nin kurtuluşunu 1000 küsur senedir İslam/Türk düşmanlığı yapan ülkelerin birliğinde, Hıristiyan kulübüne (AB), D-8 yerine de G-20’ye sığınmakta Türk Milletinin faydasına görmüştür!

 

            Başbakan ERDOĞAN, ABD’deki konuşmasında BM eleştirmiş, küresel sorunların  çözülebilmesi için BM’nin yapısı hakkında haklı eleştirilerde bulunmuştur. Buna mukabil iktidar olduktan sonra TÜRKİYE’nin hiçbir sorunu yokmuş, sanki hepsi halledilmiş gibi AB’ye girebilmek için ne dinimize ne de Türk örf ve ananelerimize uygun olmayan tamamen İslam ve ahlak dışı avrupa’nın kanun ve uygulamalarını, ülkemizin birlik ve bütünlüğünü tehlikeye düşürecek AB’nin dayatması kanunları da çıkartmakta bir beis görmemiştir. Cumhuriyet tarihinde AKP hükümeti kadar hiçbir hükümet tamamen adalet, insanlık duygusundan zerre kadar nasibini almamış Avrupa devletlerine (AB) benzemeye de kalkışmamıştır. Başbakan, BM Güvenlik Zirvesi’ndeki nükleer silahları imha kararı alan 5 üye ülkeye “hemen imha edin” çağrısı ve İsrail’i ima ederek özellikle Ortadoğu’da kimsenin nükleer silaha sahip olmamasını istemesi bizi sevindirici girişimlerdir. Ancak hükümetin dedikleri ile uygulamaları tamamen farklıdır. Daha yaklaşık bir hafta önce sahip olduğu nükleer silahlar sebebiyle İsrail aleyhine bir karar çıkmasını engellediğini hatırlarsak dedikleri ile uygulamalarının tamamen çelişkili olduğunu görebiliriz. AKP ve Hıristiyan dünyasının görmemezlikten geldiği İsrail’in elindeki nükleer silahları bir tehdit olarak düşünmezken, İRAN’a vurma tehdidine kadar varan bir engellemenin reva görülmesi, AKP’nin bu konuda tüm dış politikasında da olduğu gibi tam bir net politikasının bulunmaması üzücüdür. Ama dost ve kardeş İRAN’a bir harekat düzenlenirse hiç şüphesiz hükümet her zamanki gibi bu hareketi de destekleyecektir. Şimdiye kadar AKP’nin, ABD, AB ve İsrail dış politikalarına sahip çıktığını gördüğümüzden bu kanaate varmamız doğaldır. İRAN’a bu kadar yüklenilmesinin sebebi esasında “BOP Projesi” nin önündeki en büyük güçlü engeli teşkil etmesidir. İRAN şu anki hali hazır güçlü durumuyla İsrail’in muharref Tevrat’taki vaat edilmiş topraklarının tam da üzerinde durmakta, üstelikte işbirlikçi bir hükümetin başta olmaması sebebiyle acele olarak bertaraf edilmesi gerekmektedir. Eğer ki hükümet IRAK işgalinde olduğu gibi bu hayasızca saldırıya karşı çıkmazsa yine milyonlarca Müslüman kanı dökülecektir ki, bu kadar insanın hayatının kaybetmesi kimseye hayır sağlamaz. Başta AKP olmak üzere.

 

            TÜRKİYE’nin AB’ye ilk müracaatının üzerinden yaklaşık 50 sene geçmiş bulunmaktadır. Bu süre zarfında AB hiçbir zaman bizi içerisine alacak bir tavır takınmamış fakat normal şartlarda dayatamayacağı/yaptıramayacağı; ülkemizin bölünmesine, Türklüğümüze, Müslümanlığımıza özgü dini, milli ve ahlaki kimliğimizi kaybetmemize neden olacak bize zarardan başka hiçbir fayda sağlamayacak olan kanunları çıkarttırmış, işin esas üzen tarafı bu kanunlar çıkarıldıktan sonra AKP’ye oy veren, veren kesimin de üstelik ağırlıklı muhafazakarlardan oluşmasına rağmen seçim öncesi, seçimde ve seçim sonrası hiçbir tepki gelmemiş olması bizim için ne büyük bir gaflet/bilgisizlik içinde bulunduğumuzun bir göstergesidir. Buradan çıkartılan şöyle bir mana da bu yapılanların halkımız tarafından uygun bulunduğu, onaylandığıdır.

 

            AKP iktidar olduktan sonra ilk işi AB’ye girme girişimleri olmuş, geldikleri mecrada tamamen karşı oldukları, Hıristiyan Kulübü olarak niteledikleri bu örgüte girmek için nasıl çaba harcadıkları hepimizin malumudur. AB’nin ilk zamanki imkanları artık yoktur. Kendi içinde bile üye ülkeler tarafından sorgulanmakta, her şey gibi AB’de ömrünü tüketmek üzeredir. Üstelik üye olsak bile üye ülkeler arasında dolaşım hakkımızın olmadığını, ama onların istedikleri gibi ülkemize gelebileceklerini, çalışma haklarının bulunduğunu biliyor muyuz? Yapmış olduğum incelemelerde AB’nin bizim yararımıza tek bir faydasının olmadığını ancak tavizlerle dolu bir üyeliğimizin bulunacağını gördüm. Benim bu gördüğümü AKP’nin de görmüş olacağını umarım. AKP halkımızı iktidarları boyunca AB masalıyla oyaladı/uyuttu. Bunca sorun, başta işsizlik, bozuk giden ekonomi AB duvarının arkasına sığınılarak saklandı, gizlendi. Ama artık mızrak çuvala sığmamaktadır. AB’ye girilemeyeceğini hükümette bal gibi bilmektedir. Fakat AB şekeri kaldırılırsa bu sefer ülkemizin esas sorunlarıyla baş başa kalacaklardır. Şimdi AB aldatmacası, oyalamacısıyla durumu idare ediyorlar ne gerek var ki gerçeklerle karşılaşmaya. Esasında çözülemeyecek sorunlar değildir fakat bu sorunların çözülmesi ABD, AB ve israil eksenli ekonomik ve siyasi politikalardan ayrılmakta geçmektedir. Bu da AKP’nin işine gelmez. Milli bir politika şimdiye kadar ATATÜRK, İNÖNÜ ve ERBAKAN hükümetleri dışında izlenmemiştir. Batıya dönük, onların istekleri doğrultusunda iç ve dış politikalar izlenmiş, sonuç olarak da şu anki bulunduğumuz duruma gelinmiştir. Hıristiyan, yahudi milletinden medet ummak, onların gözüne girmeye çalışmak çok büyük bir gaflettir. “AB bir Hıristiyan Birliği’dir. Müslüman bir TÜRKİYE’yi kesinlikle almazlar.” Dinimizi de değiştirsek, Türklüğümüzden vazgeçsek de olmaz. Ayet-i Kerimede de buyurulduğu gibi “Sen onların dinine girmedikçe asla senden razı olmazlar” buyuruluyor. Bu en güzel şekilde her şeyi özetlemektedir.

 

            Batı, Hıristiyan dünyasının ne kadar Müslümanlara yardımcı olduğunun! en güzel örneğini bize Fatih GENCER’in yüksek lisans tezi olarak hazırladığı Amerikan Yakın Doğu Yardım Komitesi isimli kitapta sözde dostumuz ABD’nin bizlere nasıl yardım yaptığının çok güzel örneklerini bulabileceğiz.

 

1919 senesi HAZİRAN ayında bir amerikan yardım kuruluşunun GİRESUN’da nasıl bir faaliyet izlediğini anılan kitaptan alıntı yaparak veriyorum.

 

“GİRESUN’da faaliyet gösteren bir amerikan heyeti Rum ve Ermeni yetimhanelerine yirmişerbin lira yardımda bulunduğu halde, Türk yetimhanesine sadece yüz elli lira vermişti.”

 

GİRESUN’daki Amerikalılar yine insaflı! İmiş. Kazım Karabekir Paşa, KARS’taki Amerikalıların tutumunu şu şekilde dile getiriyor: “Depoları tıklım tıklım dolu olmasına rağmen Amerikalılar bizim çocuklara bir şey vermediler. Binlerce Ermeni çocuğunu insanlık namına diye bol bol giydirip besleyen ve yetiştiren Amerikalıların bizimkilere karşı kayıtsız kalmaları herkese ve hele çocuklara çok fena tesir ediyordu.” (S. 124)

 

Yine: “Hilal-i Ahmer Cemiyeti, Rus istilasına uğrayan doğu vilayetlerindeki durumu tetkik etmek ve oradaki muhtaç nüfusa yardımda bulunmak amacıyla 1919 yılında imdat heyetleri göndermişti. Bölgeye giden heyetler, TRABZON yöresinde karşılaştıkları Amerikalılarla işbirliği içerisinde çalışmak istemişler, fakat  Amerikalılar “sürgün” ve “katliamlara” maruz kaldıklarını iddia ettikleri Rumların ve Ermenilerin daha fazla yardıma ihtiyaçları olduğunu ileri sürerek öneriyi geri çevirmişlerdir.” (S. 122)

 

Bir noktadan sonra, Amerikalılar Müslümanlara az da olsa yardım etmeye başlar.       O nokta, Türklerin Amerikan mandasına girip girmemeyi tartışmayı başladığı dönemdir. Şirin görünmek gibi bir şey. Buraya kadar vermiş olduğum örnekler biraz da olsa batının (Hıristiyanların) Müslümanlara, Türklere bakış açısını, vermiş olduğu değeri anlatmaya yeterlidir. 1950 yılından beri sözde aldığımız amerikan yardımları acaba ülkemize ne kazandırmıştır? Bunu incelersek bize batının kazandırdığının ne olduğunu ya da olmadığını görmek açısından bize kısa bir misal oluşturur.

 

Müslümanların batılılar karşısında düştükleri acziyetleri de çoktur. Bu insaftan, insanlıktan, merhametten uzak milletleri kendilerine hayat tarzlarını, yaşamlarını, giyimlerini örnek almışlar, kendilerini ona göre yönlendirmişlerdir.

 

Batılıların  sömürdükleri ülkelerinin halklarını nasıl etkilediklerini, kendi kültürleriyle karıştırıp onları bozduklarına güzel bir örnek, Osman Nuri KOÇTÜRK’ün “Sessiz Savaş” isimli eserinde, 1960’lı yılların IRAK’ında tanık olduğu bir olayı şöyle anlatır:

“Halk sinemada İngiliz filmini izlemektedir. Filmin bir sahnesinde İngiliz ulusal marşı söylenmektedir. İstisnasız tüm seyirciler emir almışçasına hep birden ayağa kalkar ve marşı sonuna kadar esas duruşta dinlerler.” Bu olay IRAK’ın bize emperyalist ABD ve İngiliz orduları tarafından kolaylıkla işgal edilmesini anlamayanlar için bir cevap olmaktadır.

 

            Siyonist İsrail, ABD ve İngiltere veya herhangi bir batılı ülke ne yaparsa yapsın asla zalim ve terörist kategorisine girmez. Ama terörle bir alakaları olmadığı halde sadece hakkını arayanlar, ülkelerinde emperyalistleri görmek istemeyenler, bu uğurda gerekli haklı mücadeleyi verenler otomatik olarak terörist olarak damgalanmışlardır.

 

            Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra emperyalist Hıristiyan batı kendilerine yeni bir hedef/düşman aramış, yayılmacılıklarına, sömürü düzenlerini sürdürmeye/kurmaya en büyük engelin İslam olduğunu görmüşlerdir. Gerçektende İslam’ın emir ve prensipleri; sömürüye, cinayete, haksız kazanç sağlamaya engeldir. Bu sömürücü, emperyalist, soykırımcı batının işine gelmemekte, dolayısıyla tarihte pek çok örnekleri görüldüğü gibi İslam’a savaş açmışlardır. Bu ülkelerdeki işbirlikçileri sayesinde gerek işgal ederek, gerekse işgale gerek kalmadan sömürü düzenlerini sürdürmüşler, ülkelerini koruyan, emperyalistleri istemeyenler, bu uğurda mücadele verenler terörist iftirasına ve ülkelerindeki işbirlikçi yöneticileri ve emperyalistlerce en ağır ceza ve hitamlara maruz kalmışladır.

 

            Halen ülkemiz ve tüm Müslüman ve mazlum milletler geçmişte olduğu gibi şimdi ve hatta ileride de emperyalist tehdidi/sömürüsü altında bulunmaktadır. Tüm Müslümanlar bu tehdide karşı daima teyakkuz halinde bulunmalıdır. Çünkü tehlike küçümsenmeyecek kadar büyüktür.

 

Selam, saygı ve dualarımla.

 

Yakup MUSA

 

03.10.2009

 


[anadoluhaber:35521] ATATÜRK ün SEVDİĞİ ŞARKILAR sesli slayti

Posted: 02 Oct 2009 03:41 PM PDT

ATATÜRK ün SEVDİĞİ ŞARKILAR
sesli slayti


[anadoluhaber:35530] YILIN SİYASETÇİSİNİ SEÇİYORUZ 20 ARALIK 2009' A KADAR TEKLİFİNİZİ BEKLİYORUZ.

Posted: 04 Oct 2009 04:34 AM PDT

YILIN SİYASETÇİSİNİ SEÇİYORUZ 20 ARALIK 2009 TARİHİNE KADAR TEKLİFLERİNİZİ BEKLİYORUZ. 2009 YILININ SİYASETÇİSİ LÜTFEN SİZDE KATKIDA BULUNUN
 
SEÇİMİ YAPACAK OLAN http://groups.google.com.tr/group/18203122368 BOŞ MEYDAN GRUBU İLE http://groups.google.com.tr/group/demokrasipazari DEMOKRASİ PAZARI GRUPLARIDIR. SEVGİLİ ARKADAŞLAR BU ÖNEMLİ OLAYA SİZDE KATILIN. KATILIMDA BULUNUN Kİ SESİMİZİ TÜM MİLLET DUYSUN

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

[anadoluhaber:35529] http://yazaristan.net/yazar_detay.php?id=1712 İNTERNET SUJELERİ VE ÇOCUK PORNOGRAFİSİ yazan: MERSİNDEN BURAK CANLI

Posted: 04 Oct 2009 04:28 AM PDT

 
İNTERNET SUJELERİ VE ÇOCUK PORNOGRAFİSİ, ....

İNTERNET SUJELERİ VE ÇOCUK PORNOGRAFİSİ, ŞİDDET İÇEREN PORNOGRAFİK ÜRÜNLERE (SADO – MAZOŞİST PORNOGRAFİ) VE HAYVAN PORNOGRAFİSİNE ÇOCUKLARIN ERİŞMESİNİ SAĞLAMAK SUÇU yazan: MERSİNDEN BURAK CANLI


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

[anadoluhaber:35528] İNADINA Gururla Özel sesli slayt

Posted: 04 Oct 2009 04:00 AM PDT

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE özel sesli slaytı
Ne Mutlu Türküm Diyene

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

[anadoluhaber:35527] (2) Statüko şeriatında AKP'ye karşı çıkmak farz mı sünnet mi?

Posted: 04 Oct 2009 03:25 AM PDT


Birinci yazının kısa yollarından biri  http://anadoluhaber.blogspot.com/

Statüko şeriatında AKP'ye karşı çıkmak farz mı sünnet mi?

Başlıklı yazıma gelen itirazlardan biri bakın bana neler soruyor.

 

Soru.1.statukod şerıat  farz ve sunnet varmı?bu tesbıtınızın yanlıs ve dogrulugu ıcın bır zahmet kıtapları karıstırmanız arastırmanız  gerekır!!!!!. benım bıldıgım bu laik cumhurıyetın cagdas modern  anayasa ve kanunlarla yonetıldıgıdır

Cevap 1)Hani bir deyim var arife tarif gerekmez. Siz mi sahiden arif olduğunuzu bazen gizlemeye çalışıyorsunuz. Yoksa ben mi sizin hakkınızda yanılıp sizi olduğunuzdan fazlamı değerlendiriyorum bilmem. Ama sanırım yanılmıyorum. Aslında siz arifsiniz ama millet duyarlılığınız yok. Millet duyarlılığı olmayınca milli duyarlılık kelimesi de kitaplarda basında çokça geçen enflasyona uğramış, vaktiyle değer olan şimdi değeri kalmamış içi boş bir slogan oluyor. Bazen kitaplar kafanızı karıştırıyor. Belki farkında değilsiniz ama ben her yazımda size bir kitap özeti vermiş oluyor ve sizi bir tadımlık bal için bir çuval keçiboynuzu çiğnemekten kurtarıyorum. Statükonun farzı da vardır sünneti de çünkü statüko pagan bir teokrasidir ve putperest bir şeriata sahiptir.  farzları mesela millet sizi seçti. Tapınak şövalyelerinin kendi tapınaklarını gizlemek için yerine ikame ettikleri öldürdükleri Atatürk’e diye bina ettikleri anıtkabir tapınınağına gömdükleri Atatürk’ün adına diye kurulmuş pagan tempelini görmüyor musunuz?

Tapınağın Tempel=temple nin) sahibi gibi gösterilen ve maktül Atatürk adı tanrılaştırılarak onun adına ilan edilen putperestlik şeriatına kamufle amaçlı, Türkiye’yi yoktan var eden, yaratan, gökten zembille indiren mabudun,  ilke ve inkılapları  (Siz bunu Yahudilerin ve İngilizlerin Müslüman Türk milletini aşağılamak için koyduğu esaret kuralları diye de okuyabilirsiniz) uyacağına yemin etmedikçe Millet vekillerinin seçilmiş olmasının bile onaylanmaz bu MV olmanın fazlarından biridir. Yüksek yargı her yıl orayı yeni terfi edenleri ile açılış adı altında ziyaret ederek hukuku değil o tapınağın şeriatını uygulamaya yeniden söz vererek makamlarına otururlar. Yüksek bürokratlar görev yeminini onun şeriatına (ilkelerine) uyacağına yemin ile yeminden sonra bir de Anıtkabir tapınağını tavaf ederse buna umre denir. Umre sünnettir. Askerler milli bayramlarda orada hacı olmak için Anıtkabiri tavafa giderler bu hac farzdır. Emirlerine uymayan sivilleri şikâyet için gidenlerinki ise yağmur duasının negatif karşılığıdır. Bu beddua ritüelleri statüko şeriatının sık sık yerine getirilmesi gereken sünneti müekkede sidir. Farza yakın sünnettir. Üstelik melek taşlama ritüeli olarak statüko şeriatında büyük sevaplardandır. Terki caiz değildir. Terk edilirse melekler şeytanlara karşı fırsat bulup ayaklanabilirler. Üniversiteler büyük mabetleri hocaları rahipleri olarak istihdam edilirlerse de son zamanlara statüko şeriatında büyük günahlardan olan başını örtmek gibi azim günahları görmezden gelen vazifesini hafife alan bazı rahipler olduğunu statükonun sadık rahipleri statükonun muharip gücü Ergenekon’a ihbar ettikleri basında yer almıştır. Statükonun infaz ve engizisyon timleri olduğu söylenen TİT adlı çok gizemli örgütü yakında infazlara başlayacağımı ve cellâtların eğitimlerini artık tamamlamak üzere olduğunu ilan etmiştir. İş sadece statükonun encümeni danişinin dünya egemenleri encümeni danişinden gelecek emre muntazır olduğu lakin Hudson toplantısındaki gibi bir sızma ile rezil olmamak için işin çok gizli tutulduğu da  devlet içinde şeytanların kontrolündeki statüko şeriat mahkemelerine sızmış olan bazı melekler tarafından istihbar edildiği hakkındaki kuşkular yüzünden acale işe melekler karışır endişesi ile iş yavaşlatılmış durumdadır.

Kısaca Statükonun şeriatı vardır ve Türk tarihinde hiçbir şeriatın bu derece sıkı ve sert uygulanan başka bir dönem yaşanmamıştır.

 

Soru. 2.akp ye saldırma degıl..,yanlıs olur... yanlıs olan akp nın her hatasına  alkıs tutulması,herseyın toz pembe gosterılerek ınsanların yanıltılması,kandırılması,ınsanların dıkkatlerını baska tarafa cevırme gayretı .yanı kısısel menfaatler ıcın şakşakcılık.

 

 

Cevap 2) Önce bir hata sıralaması yapıp en ağır hatalılardan başlamak gerekir ki AKP bu sıralamada mevcut meclisteki muhalefet partilerinin yargılanmaları çok uzun süreceğinden sıra AKP ye geldiğinde nasılsa artık Bir AKP yede ihtiyaç kalmamış olacağından onlar kendiliklerinden dağılır.

 

Soru3."akp yı degıl Tc yı,mılletı  savunuyorum "sozunuzde samımı degılsınız...sonra neden doldurusa gelme modası olsun soylenenler yazılanlar gercek ise..?!

 

Cevap 3) Bu fakir her sözünde samimidir. Beni kendiniz ve statükocular ile karıştırıyorsunuz. Söylenen ve yazılanların doğru olması değil önem sırası çok gerilerde iken birinci sıraya konularak nice suçları örtmek de karartmakta kullanılması ve bunların doğru olmasının dan değil  dolduruşuna kapılınmasından söz ediyoruz ki bunların çoğu yalan ve savunma amaçlı uydurulmuş kendi suçlarını karşıtına yükleme kurnazlığıdır..

 

 Soru 4.en nıhayet bu gune kadar ısmını soyleyemedıklerınızın(!) "ulkemızı coktaaaannn..."bu konudakı ıcraatlerını daha yenı anlayabılmenız benı mutlu ettı.

 

Cevap 2) Söylemediğimiz bir şey var idi ise yeri gelmediğinden söylenmemiştir.

 

Soru 5.vatandasın elestırıleri bosta /kofta  olabılır.demokrasımız geregı fıkır ve ıfade  ozgurlugunu kullanma hakları.bılmenız gerekır...ancak ulkemız ınsanlarının ortalama egıtım sevıyesının  oecd verılerıne  gore ılkokul ucuncu sınıf sevıyesınde bulunmasını bıle bıle onerıde bulunmamaları ıle suclanmaları....zaten sorunda burada. vatandasların fıkır ve ıfade ozgurluklerını kullanmaları sonucu  elestırılerının odaklandıgı ve sekıllendırıldıgı yerler sıyası partılerdır bunlar konuyu onerılerı ıle bırlıkte tbmm  getırerek gorevlerını yaparlar. bılmenız gerekır.....ama ben sızın maksadınızı anladım.

 

Cevap 2) Teşekkür ederim. Hani derler ya beni bir kişi anladı o da yanlış anla diye.

Vatandaşın eğitim düzeyi bu hükümetin suçu değildir. Okulu ilgi çekecek her şeyden uzak 11 senede lise mezunu olarak sadece bir parça okuma yazma bir parça Statükonun mukaddes kitabı söylev. En fazla statükonun şeriat ve mabudunun öğretildiği, bu uğurda meslek okullarının kapanmasına da sebep olan beyin programlamalarından kaçıp başka şeyler öğrenmesinler diye meslek okullarının bile bu öğretiler için yolunu kesenlere sorun. Neden milleti mesleksiz hedefsiz umutsuz kimliği bile belirsiz öz güvensiz zavallılara dönüştürme sistemi olarak uygulayan statükonun şeriat kurumlarına sorun. Neden bu milleti bu derece cahil bıraktınız diyeceksiniz. Alamayacağınız cevabı da ben söyleyeyim. Delimisin ya hu bunlar bir uyanırlarsa kaçacak delik bulamayız. Diyeceklerdir.

 

 

Soru 6."ıstemezuk" bır kesımın gecmısı ıle ılgılı olarak kullandıklrı(!)yanlıs maksatlı bır yakıstırmadır.osmanlı zamanında ozellıkle son padısahlara  karsı ayaklanmalarda kullanılmıstır.bu gunku  "yaptık oldu bıttı" yanlıslıklarına  karsı hukukı yollara basvurulması "şirretlık" degıl demokrası ıle ıdare edılen hukuk devletlerınde bazılarının hazımsızlık gostermelerıne karsı cagdas bır durumdur.bunlarıda  bılmenız gerekır....ama nedense bılmemezlıkten gelmegı yeglıyorsunuz!!!!!!   yanlıs fıkırlrınıze alet etmek ıstedıgınız n.hoca kıssaları ıle bu sevımlı adama haksızlık etmıssınız.. ona bır ozur borcunuz var..

 

Cevap 2) Nasrettin hoca benim çok uzun yazılarla bile anlatmak da zorluk çektiğim karmaşık konuları, bazılarına eşeği ile konuşarak nasıl anlatılacağını tüm milletimiz gibi bana da öğreten milli hocalarımdan biridir. Allah ondan razı olsun ve rahmet eylesin.

Fıkra

Hocanın afacan oğluna patlıcan gösterip bu nedir diye sormuşlar.

Ufaklık şöyle bir patlıcana birde koskocaman kerli ferli soranlara bakmış. Onu bilmeyecek ne var ki demiş. Gözleri açılmadık sığırcık yavrusu.

Adamlar hemen hocaya koşmuşlar ve hoca senin oğlan senin kadar zeki ve akıllı olamayacak anlaşılan diyerek az önceki durumu anlatmışlar.

Hoca bir ellerindeki patlıcana bakmış birde adamlara. Sonrada adamlara, vallahi bunu ona ben öğretmedim. Gördüğünüz gibi o orada ben buradayım demiş.

Bizi onun evlatlarından biri sayın. O bizim sizin kusur sandığınız halimizle iftihar eder. Ve size vallahi bunu ona ben öğretmedim der. Bu açıklamalarımızın uzunluğu dahi anlattıklarımız ile aramızdaki mesafenin ölçüsü sayılabilir. Dün padişaha istemezük diyenler ile bu gün seçilmiş hükümetlere istemezük diyenler bir birlerinin devamıdır. Onlar Osmanlıyı kemirip bitirip yıktılar. Şimdikilerde TC.Devletini kemirip bitiriyorlar. Güçleri yeterse de yıkana kadar devam etmek isteyenlerin aynı türdendirler.

Onlar çıkarlarına göre hüküm verecek kadı ve yargıçlar düzeni isterler. O gün ne yaptılarsa bu günde onu yapıyorlar. Mülkün (devletin) temeli olan adaleti kemirip yok ediyorlar. İstemezükçüler peki ne istiyorsunuz sorusunun cevabını da veremezler. Çünkü istedikleri şey meşru olarak ifade edemedikleri şu söze dönüşen bilinç altıdır.

Helal haram ver Allah’ım

Biz kulların yer Allah’ım

Eğer bize vermez isen

Gel şeytanı gör Allah’ım

Diyenlerdir.

Sağlıcakla kalınız

A.D.Şimşek

 


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

[anadoluhaber:35536] "Statiko Şeriatında AKP'ye Karşı Çıkmak Farzmı Sünnet mi?" Konulu Yazı Hk.

Posted: 04 Oct 2009 01:40 AM PDT

İLGİ       : 03 EKİM 2009 gün ve Statiko şeriatında AKP'ye karşı çıkmak farzmı sünnetmi konulu yazınız hk.
 
                İlgi yazınızı okudum. Şimdiye kadar yazmış ve bilmiş olduklarımın hepsinin yanlış olduğunu gördüm. Sizleri tebrik ederim.
 
Selam, saygı ve dualarımla.
 
Yakup MUSA
 
04.10.2009

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

[anadoluhaber:35537] GÜNÜN SÖZÜ

Posted: 03 Oct 2009 11:11 PM PDT

 

 


GÜNÜN SÖZÜ  

Gençliğin kıymetini ihtiyarlar, huzûrun kıymetini huzûrsuzlar, sıhhatin kıymetini hastalar, hayatın kıymetini ölüler bilir.   

                                            Hatim-i Esam (ra)



 

 

 

 

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.