BM’in yapılan bu son toplantısında çok önemli gelişmelere tanık olundu. LİBYA lideri Muammer KADDAFİ’nin haklı yere BM’yi eleştiren konuşması gerçekleşti. İRAN Cumhurbaşkanı Ahmedinecad ABD’ye gitti. Konuşması yoğun karşı eylemler neticesi kesildi. TÜRKİYE’de yayın yapan israil’in sözcüsü durumunda olan Şalom Gazetesi Netanyahu’nun BM’de yapmış olduğu konuşmanın tam metnini yayınladı. Siyonistler dünyada yaptıkları zulüm neticesi görmüş olduğu tepkiyi hafifletmek için oldukça yoğun çalışmaktalar.
Başbakan ERDOĞAN’ın Davos Zirvesi’ndeki meşhur çıkışından sonra tekrar politikalar israil’in istediği yöne doğru çevrilmiş bulunmaktadır. Bu gerçi şaşırtıcı değildir. AKP’nin şimdiye kadar iktidarları boyunca siyonistlerin istekleri doğrultusu karşısında politika izledikleri görülmüş değildi. Böyle de sürmektedir.
Netanyahu, AHMEDİNECAD’ın soykırımı inkar etmesine hemen tepki vermiştir. Malumunuz ki yapılan soykırım batılılar ile yahudiler arasındadır. Aralarında böyle bir kan davası olduğu halde her iki taraf da birbirlerine toz kondurmaz, var mı yok mu Müslümanları hedef alırlar. Sanki yahudi soykırımını Müslümanlar yapmışlar gibi. Sahi Sayın ERDOĞAN ülkemizde birde “Yahudi Açılımı” yapsa bir o açılım kalmıştı. Tam olsun. O suçu da yapmadığımız halde üzerimize alalım.
Bu soykırımdan Müslümanların sorumlu tutulmasının asıl nedeni yahudilerin Filistin’e yerleştirilmesinden kaynaklanmaktadır. Batılılara yüklenemeyen siyonistler neredeyse yapılan soykırımdan Müslümanları direkt sorumlu tutacaklardır.
Netanyahu konuşmasında; “62 sene kadar önce BM 3500 senelik geçmişe sahip yahudilerin atalarının yurdunda kendi devletlerini kurma hakkını tanıdı” Bunu söylerken bir önemli konuya parmak basmaktadır. “BM, İkinci Dünya Savaşı katliamı ve yahudi soykırımı dehşeti sonrasında kuruldu.” Dikkat edildiyse bu iki konuşmasında BM’nin ne için kurulduğunun da açıklamasını yapmaktadır. Aynı zamanda bu konuşmasında biz dünyaya özellikle Müslümanlara bir tehdit savurmaktadır. Kendileri 3500 yıllık ata topraklarına geri dönerlerken, ABD’nin en az yahudi toplumu kadar eski ve köklü uygarlık olan Kızılderili Uygarlığı’nı ABD’nin nasıl yok ettiğini, onların ata topraklarının yerine kendisinin katlederek, zorla işgal ederek ele geçirdiği Amerika Kıtası’nın nasıl avrupa’dan hırsızlık, cinayet gibi adi suçlarla kaçanlarca kanunsuz olarak kurulduğunun da bize bir tiyosunu belki istemeden vermektedir.
Yukarıda yazmış olduğum konuşmayı Netanyahu söylerken bir başka kini daha kusmaya başlamış, BM duvarında Tevrat’dan alınma bir pasajın; “Bu binanın duvarlarında Tevrat’ın barış hayali vardır: ‘Ulus ulusa kılıç kaldırmayacak. Savaş eğitimi yapmayacaklar artık.’ Bu sözler Yahudi kahin Yeşaya tarafından benim ülkemde ve benim şehrimde – Yehuda dağlarında ve Jeruselam sokaklarında söylendi.” Netanyahu bu konuşmasında her israil’li lider gibi o da BM’de bu konuşmayı yapıyor. Buradan çıkan sanki yahudilerin artık barıştan yana oldukları sadece israil ulusunu kast ettiği gibi anlaşılabilir, hakikatte ise bu konuşmasında gizli olarak tüm Müslüman camiayı/ülkeleri özellikle İRAN’ı tehdit etmektedir. Benim bu konuşmadan çıkardığım mana budur.
Konuşmasının devamında; “Birçok örgütü kapsayan bu acımasız inancın müritlerinin amacı insanlığı Ortaçağa geri götürmektir” buradan anlaşılan Netanyahu ortaçağ karanlığı ile Yüce İslam’ı bir tutuyor. Üstelik dünyamızı tehdit eden bir sapkınlığı da savunmakla sürdürüyor konuşmasını. “Yapabildikleri her yerde çağdışı bir disiplinle yönetilen bir toplum ve kadınlar, eşcinseller ve inancı tam olmadığı varsayılan herkesin baskılara boyun eğmek zorunda kaldığı bir rejim getirirler.” Burada her siyonist gibi İslam düşmanlığını öne çıkartmaktadır. İşin daha vahimi yine İslam’ın eşcinselliğe olan yasağından çekinmektedir. Yahudiler görünüşte Yahudi/Hz.Musa (a.s.)’ın şeriatına çok bağlı dindar gözükmelerine rağmen her türlü sapkınlığa, dinsizliğe davetiye çıkarır, kabullenirler. Bu çok büyük tezattır. İslam’da ortaya çıkan sapık fırkalar ve hıristiyanlıktaki farklı mezhepler masonların eseridir. Masonlukta bildiğiniz gibi yahudiliğin bir kolunu oluşturmaktadır. Yukarıdaki yazılanlardan anlaşılan; siyonistlerin İslam’a, Müslümanlığa kin kusmakta her fırsatı değerlendirdikleri bir kez daha görülmüş olmaktadır.
Dünyadaki siyonist yahudi oyunları akıl almaz entrikalarla sürmekte, kendilerine yandaş bulmakta da zorlanmamaktadırlar. Her ülkede işbirlikçileri vasıtasıyla emellerine yani muharref Tevrat’ta sözde vaat edilen “Büyük İsrail’i” kurma hayalleri başarıyla devam etmektedir. Biz Müslümanların İslam’dan uzaklaşmaları siyonistlerin amaçlarına ulaşmalarındaki en büyük güçtür.
Konumuza birazda siyonist politikalara ülkemizden örnek vermekle devam edelim.
Ülkemizde büyük bir hararetle devam eden “kürt ve ermeni açılımı” adı altında siyonist kaynaklı girişim başarıyla sürdürülmektedir. Bundan sonra ise “KIBRIS Açılımı” gündeme getirilecektir. KIBRIS Açılımı adı altında oluşturulan bu suni sorunun rum ve yunan lehine çözümlenmesidir. Bunların hepsi siyon politikalarıdır. İşin ilginç tarafı hiç kimsenin aklına gelmeyen, ileride sözde bağımsız kürt devleti kurulacak toprakların muharref Tevrat’da vaat edilen büyük israil’in teşkil edeceği topraklar üzerinde bulunacağını acaba hiç kimse düşünmedi mi? Acaba siyonistler buna sırf Kürtler için ses çıkartmayacaklar mı? Bu düşünülemez bile. Bütün bu politika ülkemizde halka kendini İslamcı, Müslüman diye lanse eden bir parti eliyle uygulamaya sokulmaktadır. Hükümet Dil Birliğinin bozulmasının aynı zamanda ülke birliğinin de bozulması anlamına geldiğini acaba biliyor mu? Bilmiyorlarsa buradan kendilerine bir kez daha hatırlatmış olalım. Her şeyiyle örnek aldıkları ABD’de İngilizce dışında herhangi bir dil kullanılması yasaktır. Resmi yazışmalardan, halkın kendi aralarındaki konuşmalara kadar konuşma İngilizce olarak yapılmaktadır.
Dünya bir siyonist kuşatması altındadır. Birkaç istisna dışında ülkelerdeki işbirlikçiler eliyle bu kuşatma başarıyla yürütülmektedir. Siyonizm dünyada site devletler kurma amacındadır. Ordusu zayıflatılmış bu devletlerin kurulması diğer ülkelerde ve bizde de uygulandığı gibi “Demokratik Açılım” adı altında yavaş yavaş, sinsice yürürlüğe konmaktadır. Siyonizm, hıristiyan batılı ülkelerle işbirliği yaparak Türk İslam Birliği’nin kurulmasını, Büyük İsrail’in önündeki en büyük engel gördüklerinden AB yemiyle TÜRKİYE’yi oyalama yoluna gitmişlerdir.
Siyonistlerin hilelerini, oyunlarını yazmakla bitmemektedir. Sizlere bu oyunlardan birkaç örnek verdim. Ülkemiz ve dünya üzerinde çok büyük oyunlar oynanmaktadır. Kurtuluşumuz/korunmamız İslam ve Türk Birliği’ne sıkı sıkıya sarılmaktan geçmektedir.
Selam, saygı ve dualarımla.
Yakup MUSA
13.10.2009
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.