T a r a f s ı z D e ğ i l i z

[anadoluhaber:36646] Benim ne olduğumu sorgulayanlara

Ahmet Dogan Simsek e emirlerini uygaladigi her Kutsal Kitap yerine Kutsal GAZETE olarak gördügü TARAF ta Yasemin CONGAR in eside.  HOCASINDAN ögrendiklerini büyük İSRAİL adina IRAK ta yapmaktadir.

 Ahmet DOGAN SİMSEK ve ekibi,. YANİ BESİKTAS TERÖR ÖRGÜTÜ. Lübnan da Sabra ve SATİLLA kamplarinda ABD- Siyonist  icin insan öldüren FALANJİSTLERden farklari yoktur.

YUSUF KARDEŞİM TEBRİK EDERİM. MASKELERİNİN TEK TEK ÇIKARIYORSUN. O ZAMAN SORUYORUM GRAHAM FULLER KİME ABD DE OTURMASI İÇİN REFERANS OLMUŞTUR ?. UNUTMA YALÇIN KÜÇÜK HERKESE SABATAY DİYEREK KENDİ SABATAYLIĞINI SAKLIYORDU. ŞİMDİ MESELEYİ ANLADIn MI. KİMİN HANGİ KÖKLERDEN GELDİĞİNİ GÖRÜYORSUN.MARAŞ OLAYLARDAKİ O DÖNEMİN EMNİYET İL MÜDÜR KİM Dİ?

Osman Akyuz oakyuz@gmail.com

 

 

Ahmet Doğan Şimşek Sadece Allahın kuludur. Hiç bir şeyi ona şirk koşmadığı için. Allah ona ilim ve hikmet vermiş, basiretini açmış ve Son Kitabı Kuranı Kerim den kendisine bazı sırlar açmıştır. Onu hayatın akışı içinde çok çetin imtihanlar ile eğitmiş ona kendi iç dünyasını tanımayı nasip edip insanı tanıtmış ve insan denilen varlığın iç dünyasını açıp onlar ile özdeşleşerek onlarda onları yaşayarak onları ve kendisini bilme ilmi ihsan etmiştir. Küfrü nifakı tanıtmış ve küfre, şirke, nifaka düşmekten korumuş bu vasıfları taşıyanların halini açık olarak göstermiş ve öğretmiştir.

Mülkün sahibi Allah dır. Her yaptığımızın hesabını ona vereceğiz. 

Her gazeteyi okur ayrıca önüme çıkan her yazıyı dikkate alır bakarım. Bazılarını elime geçişine, önüme çıkışına göre, Allahın okumam için gönderdiğine inanır ve daha dikkatli okurum. Bu çevremdeki olaylar içinde böyledir. Hiçbir şeyin tesadüf olmadığına sanki her insan ile Allah arasındaki ilişkide bu alemin o insana bir dershane olarak ve içindeki insanlarda olaylarda dahil her şeyin ona Allah tarafından ders araç ve gereci olarak bir işlev yüklenerek sunulduğuna inanırım. Bu diğer insanlar içinde böyledir. Benim dünyamda Allah vardır ve diğerleri bana Allahın Rab olarak öğretmek istediği dersleri öğrenmem için yarattığı araç ve gereçlerdir. Bu başkaları içinde böyledir ve onların dünyasında ben de onlara verilmiş bir ders araç ve gereciyim olarak müşahede etmekteyim. Bu yüzden eşyaya (eşya şeyler) kızmak yada aşırı bağlanmak gibi boş konulardan kurtulmuş olduğumu düşünüyorum.

İnsanları kınamam. Kınarsam onların hali kendi başıma da gelecek diye korkarım. Ölçüm Hak'ı korumak için canım dahil her şeyimi feda edebilecek sessiz sedasız bir kul olmaktır. Bilirim ki Hak’ın benim korumam gibi komik bir korumaya asla ihtiyacı yoktur. Bu benim imtihanım olduğunu bilerek hak üzere hareket etmeye çalışırım. Bunda ne kadar başarılı olurum bilemem. Ama bazı karşıtlarımın bana duyduğu öfkeyi ben onlara karşı duymam. Zaten ben kimseye kin ve öfke duymam. Çünkü herkesin kendi kaderi ne ise onu yaşadığına inanırım. Kimseyi değiştirebilecek bir güç sahibi olmadığımı ve aslında çok aciz bir kul olduğumu bilirim. Başımıza ne gelecekse kaderin muktezası olarak geleceğine ve bunu değiştirmek imkânım olmadığına inandığım için kimseye tuzak kurmam ve tuzak kuranların tuzaklarından da asla perva etmem. Sadece Allah sığınmak ile iktifa ederim. Benim sahibim Allah’tır. Ben ne kadar zayıf ve aciz isem, sahibim olan Allah sınırsız güç sahibi olduğundan ona güvenir ve ona dayanırım. Çünkü o her şeye kadir olandır.

Bu gruplarda benim bir ekibim olduğunu söyleyenler yalan söylüyorlar. Benim ne bu gruplarda ne ayrıca bir yerde herhangi bir ekibim yoktur. Ben kendi başına hareket eden Allahın sıradan bir kuluyum.  Kimsenin de ekibinden fırkasından partisinden grup ya da tarikinden değilim. Kul gibi yaşar kul gibi kadere razı olur, kul gibi ölür giderim.

Urganda da (asılara) yorganda da (rahat yatağında) işkencede de ölüm ölümdür.

Önemsediğim ölüm ölümün cinsi değil iman ile ölmektir. Bir ömrü sırf işkenceler altında geçirsem dahi ahretin bir günlük cehennem azabına bakarak aslında dünyada azapla geçen hayatın cennet sayılacağını. Ömrümü refah, zenginlik güç ve saltanat, saadet içinde geçirsem de Ahretin bir günlük saadetli Cennet hayatının yanında dünya saadetinin dahi cehennem sayılacağını da bilirim. Hayatım Nuh as'ın Gemisi gibi ilahi takdirin estirdiği kader rüzgarlarına göre haritasız ve geçer. Nerden kalkıp nereye oturacağını sadece Allah bilir bir saniye sonra ne olacağımı bilmem. Hayalim af edilmiş bir kul olarak iman ile ahrete gidebilmekten ibarettir.

Hırslarım olmadığı için haset gibi duygularımda kabarmaz. Sadece Allahın kulu olduğum ve Allahın Yüceliğini de bildiğim için kimseye Allahın diğer kullarına asla kibirlenmeden kendimi çok önemsemesem de, asla küçümsemem. Allah bana eğer kulum der ise, gerisi teferruattır. Kimin Allah gibi bir efendisi varsa buyursun. Benim için tüm efendiler onun kölesi mesabesindedir diye düşündüğümden. Kendimi âlemlerin Sultanının sıradan bir kulu olarak görür ve  efendime sadakatle hizmet için savaşarak ölmeyi belki hatalarımı da bağışlamaya sebep olacak şekilde nasip olursa şehit olarak ölmeyi dilerim.

Kimse ile kendi adıma kavga etmeyi sevmem. Kavgacılardan olmaktan da Allaha sığınırım. Çünkü nefislerinin kabarması ile kavga edenlerden öleninde öldürenin de cehenneme gideceğini bilirim. Nefsanî hareket ve mücadelelerden de Allaha sığınırım. Vatanımı severim. Vatan sevgisi imandan olduğu için de, bana vatanımı sevdiren Rabbim Allaha şükür ederim.

Milletimi severim. Ama milletimin haksızlığa uğrayan hakkı gasp edilen acze düşürülen suçsuz yere hapislerde süründürülen, fakru zaruret içinde çile çekenlerine karşı kalbimde çok daha derin bir sevgi, şefkat ve derin bir saygı vardır. Zalimlere acırım. Çünkü mazlumların sahibi Allah dır ve onların çektikleri çilelerin çok fazlasını onlara vaat etmiştir. Zalimlere acırım çünkü üç günlük dünya saltanatında yaptıkları benlik gösterisinin faturasını ahrette sonsuza kadar süresiz azap içinde geçireceklerdir. Acımaz olur muyum? Elbette acınacak durumda olanlara acınır. Elbette en takdir edip sevdiklerim milletimize ve insanlığa hatta tabiata yararlı işler yapanlardır. Bu vatan için ölenlerin bu milletin mazlumları olan halkımız,  Ülkemizin kaymağını yiyenlerin maalesef ülke için pek bir şey yapmayanlar olmasını gördükçe üzülürüm. Hele o kaymağın kenarından yalamak için kaymağı haksızlıkla gasp edip yiyenlerine kölelik edenlerin halinden daha da üzülürüm. Ama dedim ya onlara da kızmam. Onlar keşke birde toprağın altını düşünüp bu dünya rüyasının bitici olduğunu, Âlemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed Mustafa sav. Efendimizin. İnsanlar uykudadır ölünce uyanırlar dediği bilselerdi diye düşünür ve onlara da acır ve üzülürüm. Bu gruplarda sadece Hak'ı haksızlara karşı savunmak için yazarım. Haksızlıklarının, kıymetini bilmediğimiz bu vatanımızın elimizden çıkarmasına sebep olacağından korkar ve her haksızlığı bir yönü ile milletimize ve vatanımıza ihanet olarak görürüm.

Başka din saliklerine de asla kızmam. Allah onlar içinde öyle takdir etmiş diye bir hikmeti vardır diye düşünürüm. Herkesin inancına saygı duyar hatta inançsızlığına da saygı duyarım. Çünkü bu konu onların kendilerini ilgilendiren kendi sorunlarıdır.

Bu dünya lokantasında herkes kendi yediği lokmanın hesabını öbür tarafa gidince kendisi ödeyecektir.  Kimin ne yediği ile değil haksızlıklar ile ilgilenirim.

Sabataist Yahudiler ve Masonlar hakkındaki karşı çıkışlarım. Onların mason ya da Sabataist tarikatlara üye olmaları ile ilgili değildir. Onların gizli örgütler olarak milletimize karşı örgütlü hareket ederek haksız rekabet yolunu seçtikleri ve milletimizin haklarını gasp ettiklerinden dolayıdır. Yoksa fırsat eşitliğine ve kabiliyeti olanın yükselmesine zengin olmasına bir itirazım falan yoktur.

Hükümeti olduğu gibi her şeyi ile tutmam. İçinde masonlar ajanlar olabileceğini de bilirim. Ama halkın sesinin hakkın sesi olduğunu bilir milli irade karşıtlarının halkın sesine karşı çıkmak ile Hak’ın sesine ve hükmüne karşı çıktıklarını da bilirim.

Peygamber efendimizin Ümmetim batılda ittifak etmezler hadisi de halkın ittifak ettiğine razı olmayanların daha haklı gerekçeler ile halkı iknaa çalışmak yerine onu yok sayıp hakkı cebir ve fitne ile gasp etmeye kalkışmalarından dolayı gücüm yettiğince karşılarına çıkar dikilirim. Halkın seçtiği hükümete yapılan saldırıların onun yanlışlarına değil varlığına kast ettiğini.

Çünkü milleti maraba olarak yönetmeye alışmış ve nefislerinin bu alışkanlığı yüzünden düşman güçlerin kullanımına açık hale gelmiş bilmeden de olsa kullanılan kesimlerin sadece onu yıkmak için saldırmak ve milli iradeyi gasp edip haksızların ve zalimlerin eline teslim etmek için saldırdıklarını, ne ülke nede millet diye bir dertleri olmadığını açıkça görüyorum.  

Her ahlaksızın yaptığı ahlaksızlığa kendi iç dünyalarında vicdanlarını susturmak için bir fetva bulduklarını ve onların aslında kendilerini kandırıp inandırdıklarını  da bilirim. Birkaç defa ciddiye alınacak tehdit ve suikast hazırlığı atlattım. Birisinde tetikçiile yazışarak diğerinde ise yüz yüze görüşerek mecbur kaldı ise öldürmesini ama parasını bari peşin alıp kaçabildiği sürece derhal kaçmasını çünkü benden kurtulanların ondan kurtulmak isteyeceklerine ikna ettim. Çünkü gerçekten öyle olacaktı. Bunun dışında uzunca sayılan ve artık sonuna yaklaştığımı hissettiğim. Şimdiye kadar muvaffak olamamış suikastlardan birinin  zannettiğimden daha yakınlarımda dolaştığının da farkında olarak kimseye kişisel kızgınlığım ve öfkem yoktur. Eğer bu gibi bir şey gerçekleşirse, katilim olacak kişiye de hakkımı helal ediyorum. Çünkü öldüren de diriltende aslında sadece Allah dır. O işi yapan sadece olacak olan kadere perde olacak olandır. Dünyada da ahret de de sorumlu olacağından acınması gereken bir kişidir. Zaten işi bitirince işi bitirilecek bir kişidir. Hayat tecrübem bana bu ülkede ihtilallerin ve öncesindeki karmaşaların daima arkasında ihanet olan güçlerce gerçekleştirildiğini gösterdiği için yalancılardan her alandaki aşırılardan daima şüphelenirim. Bu tip aşırıları dikkat edilmesi gereken kişiler olduklarını düşünerek incelerim. Postacı nikli kişinin, Osman Akyüz’ün dinine onlar kendilerini Müslüman zannetseler de nefisleri onları bu zan ile kandırmaktadır diye bakarım pek inanmam Ama belki bedevilerde görünen imanı noksan İslam tipide olabilirler diye düşünürüm. Allah hidayet versin derim. Bilge Devrim, Yusuf Taha, Bilge Yusuf Taha, Uğraş Arkış gibi farklı nikler ile yazan kişi Postacı adını da kullanıyor olabilir. Belki de Postacı Osman Akyüz’dür diye düşünmüyorum. Çünkü Postacı Akyüz’e bakarak din ve iman konusunda çok daha cahil biridir.  Ama bu konular bence çok da önemli değildir. Aynı kişi olup olmadıkları da önemli değildir. Bilge yada Taha niki kullanan kişi yalancı ve müfteri olduğu ve sadece cerbezelik ettiği için onu ciddiye almam. Biraz büyüyememiş çocuk kalmış çocukluğunda geçirdiği bazı travmalar yüzünden mağdur olup yalan ve iftira dahil her şeyi mubah zannetmiş bir zavallı kişi olarak görmeye başladığımdan üstüne artık gitmeye gerek görmüyorum.

Bazı arkadaşlarımız çok bilmek ile görmek denilen basiret’i karıştırıyorlar. Bu onların beyinlerine ciltler ile kitap yükleyip taşımalarına sebep oluyor ama göremedikleri için o kitap ve bilgilerin aslında onların görmelerine yeterli olamdığı açıktır ama bunu fark edemiyorlar. Alemi eli ile veya beyaz bastonu ile yoklayarak tanımlayan kişiler çevredeki manzarayı binlerce cilt kitap okusalar da, gözleri gören bir çocuğun dahi sadece bir göz gezdirip gördüğü kadarını dahi yine de tam canlandırıp anlayamazlar.

Çünkü hiç görenle görmeyen bir olur mu ayetinde geçtiği gibi ne yaparsak yapalım yinede görenle görmeyen duyanla duymayan anlayanla anlamayan irfan sahibi arif ile sadece bakan kişi bir olmazlar.  Bu yüzden atalarımız ahmak dosttansa akıllı düşman daha yeğdir demişler. Allah benliği aklını gidermiş olanların gaflet ve hataları ile sebep olabilecekleri şerlerden ülke ve milletimizi muhafaza buyursun.
Allah milletimizin yar ve yardımcısı olsun.
Kimde hakkım varsa helal olsun. Umarım bize de helal ederler.
Selam ve dualar ile
A.D.Şimşek
Not: Bahis ettikleri konularda mesela Beşiktaş kulübü Kahraman Maraş’ta em. Müdürü kimdi gibi konularda kesinlikle bilgimde yoktur ilgi duyup araştırmada yapmadım. Kimsenin aklına takılı kalmasın bunlar böyle şeyler yapıyor ortaya at tutmazsa izi kalır diye hareket ediyorlar. Ne yapalım herkes kendi sözünün hesabını verecek. Başka ne olduğum hakkında sorusu olanlar varolursa, elimden geldiğince yanıtlamaya çalışırım

--
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
 
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com
 
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.