[anadoluhaber] Asıl olan TBMM nin iktidarıdır.

Benim bir yazımda MHP’nin tuzağı ile yapılan ve sonra MHP’nin AKP’yi satması ve kendi teklifine sahip çıkmayıp terk etmesi ile kapatma davasına konu olan ve iptal edilen anayasa değişikliğini mealen şöyle yazmıştım.

 

Devlet vatandaşlara hizmet vermekte vatandaşları arasında ayrım gözetemez.

 

Bu madde AYM si tarafından Anayasanın anayasa değişiklikleri esastan görüşülemez hükmün çiğnenerek iptal edildiğini yazarak sürdürdüğüm yazıma Muhatap olan yazar şöyle bir şey soru ile cevap verdi.

 

Devlet için belirttiğiniz saptama bence hefedlenmesi ve olması gereken birşeydir. Ancak iktidarlar için bu özlemi içimizde yaşatsak ta pratikte bunu uygulayagelmiş iktidar bilmiyorum.

Bİliyorsanız bizi aydınlatın lütfen.

Saygılarımla.

 

Sayın Çolak

Her şeyin bir ilki vardır ve böylede olmalıdır. Yanlış sonsuza kadar baki değildir. Gece ile gündüzün art arda gelişinde hikmetler vardır. Bu geceler milletlerin tarihinde bir asır da daha fazlada sürebilir ama gündüzlerinde asırlarca sürdüğü akşam havanın kararma süresinin bile bir asır sürdüğü unutulmamalıdır. Her gecenin mutlaka bir sabahı vardır.

Devletin kimin kontrolünde olduğunu bilmiyoruz. Sadece eski Sovyet cumhuriyetleri gibi bizlerinde devletimizin başında ABD ve İngilizlerin bulunduğu batı bloğuna bağımlı olduğumuzu ve devletinde NATO ya bağlanmış ve asla NATO dan bağımsızlaşabilecek savaş araç gereçleri üretebilecek bir yapıya kavuşturulmadan terfilerde kendilerine sadık olanların avantajlı duruma geçirildiği bir yapıya sahip olduğumuzu ve anlaşmalar ile NATO’nun Türkiye’yi içerideki ve dışarıdaki düşmana larşı korumakla yükümlü olduğunu biliyoruz. İçerideki düşman tanımlamasının da NATO açısından Sovyetlerin çöküşünden sonra yeniden tanımlanan İslam dünyası olarak belirlendiğini bu yüzden NATO savunma ve saldırı konseptinin de İslam dünyası hedeflerine kilitlendiğini de biliyoruz. Bu yüzden tezkere olayında Ordularımızın tezkere konusunda NATO’nun yanında durmak mecburiyeti olduğundan o sıradaki GKB Hilmi Özkök’ün bir manevrası ile Tezkereye evet veya hayır denilmeyip topun hükümete atıldığını ve bu sayede tezkereden kurtulabildiğimizi de biliyoruz. Ancak Kapıda İran’la savaş için şartlar oluşturulmaktadır ve ordularımız her zaman yan çizebilecek imkan ve komutanlara sahip olmayabileceği için tıpkı bizleri birinci dünya savaşına sokan sözde bizim olan personeli alman savaş gemileri ve Türk bayrağı ile Rusların Sivastopol limanını hükümetten meclisten ve padişahtan habersiz bombalamalarına izin verip savaşa sokulduğumuzu ve günümüz Türkiye’sinin on katına yakın topraklarımızı kaybettiğimizi de biliyoruz. O gün alman generallerin etkisindeki ordularımızın şimdi Amerikan generallerinin kontrolünde olduğunu da biliyoruz. Bu yüzden milletimizin iktidarını önlemek için milli iktidarların seçiminde ve iktidar olmasında en son 1980 anayasası ile çok geniş sınırlamalar getirildiğini ve milli iktidarların sadece maraba başı durumuna düşürüldüğünü de biliyoruz. Bu yüzden milletimizin de çoğunluğu Müslüman olması nedeni ile yeni NATO düşman konseptine girdiğimizi ve ordumuzun da NATO ordusu olması münasebeti ile milletimizle karşı karşıya getirildiğini herkes olmasa da çoğumuz biliyoruz. Bu yüzden NATO gladio’su operasyonları olan Doğu Anadolu’daki provokasyonların başındaki komutanın NATO koruması altında olması ve Yargının da, Yüksek yargı dışında bağımsız  davranarak iş başındaki bir NATO generalini ordu komutanı düzeyinde olmasına rağmen şüpheli olarak ifadeye çağırmasının NATO anlaşmalarına aykırı ama iç hukuka uygun düşmesinin sıkıntılarını devletin tüm kesimlerinin çektiğini de biliyoruz..

Bu durumda bildiğimiz sadece bir tek şey vardır. Yanılarak seçmiş olsak dahi seçtiğimiz iktidar bize karşı sorumlu ve bizler tarafından yeniden seçilmeye mahkum olduğu için bizimdir. Bizim meclisimizi önemsemeyen devlet ise bizim değil NATO üzerinden dışa bağımlıdır ve bunu kimse açıklayamamaktadır.

Türkiye çok ağır yenilgi ödünleri vererek istiklal savaşını kısmi olarak kazandığını söyletebilmiştir. Ama Atatürk’ün dışa bağımlı çalışan mason localarını kapatma girişimi içerideki ve dışarıdaki şer güçleri harekete geçirip Atatürk’ün öldürülmesinden sonra elimizdeki kısmi bağımsızlığımızın da önemli bir bölümü daha elimizden çıkması ile daha bağımlı olduk.  

Düşman içimize iyice yerleştikten sonra çok partili hayata, seçilecek hükümetler şer güçlerin kontrolünden çıkmayacak şekilde oluşacaktı. Olmazsa genel politikada nihai kararları almakta devletçe sınırlandırılacaktı. Bu sınırlama görevi de Osmanlıyı yağmalatan İttihat ve terakki masonlarınca kurdurulan ve Atatürk’ün öldürülmesinden sonra temelli kendi ellerine geçen CHP ye verildi. Seçilecek hükümetlerin tehdit oluşturamayacağı sınırlamalardan sonra da çok partili hayata geçmemize izin verilmiştir. O günlerden beri milletimize sadece ırgat başı seçmemize izin verilmiş ve devlet işbirlikçi iç güçlerin eline bırakılmıştır. Milli iç güdüsel sağduyu her seçimde kurtuluş savaşı vermekte ancak düşman güçler içimizdeki gladio’yu da kullanarak önce ilerici gerici sonra sağcı solcu kavgaları çıkararak iç savaş halini sürdürüp daha sonrada Alevi’yi yakıp Sünni’ye yüklemek, dağa çıkamamakta inat eden Kürtleri işkenceler ile zorlayıp dağa sürüp isyana zorlamak gibi çok farklı provokasyonlar ile milletimize iktidara gelseler bile muktedir olmayı yasaklamıştır. Uyuşturucuya alıştırılmış teğmenlerimizi sözde burs verdiği kızları kullanarak avlayan İngiliz Yahudi melezi Türkan Saylanın bu ülkede bize rağmen hiç bir şey yapılamaz. Bir ermeni rektörün %95 ile de gelseler bir şey yapamazlar diye halkımızın köleliğini ilan edişleri ve Kanadoğlu’nun kesin sayıyı % 97 ile de gelseler diyerek belirlediğini ve %97 ile de gelsek ordumuzda bizim yanımızda yer alsa dahi NATO’nun müdahalesi ile kurtulamayacağımızı ilan etmişler ya da ağızlarından kaçırmışlardır. Şu anda asıl önemli olan milletimizin bu durumun farkına varıp bir birlerine karşı dövüştürülmeyi ret etmeleri için uyandırılmaları safhasıdır. Bunu başarabilirsek herkesin özgür ve demokratik bir hukuk devletinde dış politikayı kendimiz belirleyebilecek hale gelmek savaşıdır. Ancak o zaman kendi icatlarımızı keşiflerimizi koruyabilir ve mucitlerimizin öldürülmelerini önleyip yer altı zenginliklerimizi kendimiz açığa çıkarıp zengin ve güçlü ülkeler arasına girebiliriz.

Saygı ve Selamlar

A.D.Şimşek

--
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
 
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com
 
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
 
To unsubscribe from this group, send email to anadoluhaber+unsubscribegooglegroups.com or reply to this email with the words "REMOVE ME" as the subject.

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.