Türkiye yoksullaştırılıyor, Türkiye soyuluyor, Türkiye borçlandırılıyor, Türkiye kıraçlaştırılıyor, Türkiye hücrelerine, dokularına ayrılıyor, Türkiye ortaçağa sürükleniyor, Türkiye sömürgeleştiriliyor, Türkiye kirletiliyor… Tarihimiz, ahlağımız, kültürümüz, dilimiz, gönlümüz sıradanlaştırılıyor, bayağılaştırılıyor, değersizleştiriliyor…Beynimiz ele geçirilmiş, aklımız ele geçirilmiş… Akıldan tahıldan sonra, yasalarımız bile dışardan geliyor… Utanmadan Kaşgarlı Mahmut’tan, utanmadan Fatih’ten, utanmadan Kara Fatma’dan, utanmadan Muammer Aksoy’dan, utanmadan binlerce şehidimizden, utanmadan Mustafa Kemal’den başkalarına öykünür olmuşuz, başkalarının şamar oğlanı olmuşuz, başkalarının kuklası olmuşuz…
Bankalarımız hortumlanmış, yabancıların eline geçmiş, şimdi de soru bankalarıyla avunuyoruz. Soru, para mı ki acil olarak lazım olsun? Soru, kan mı ki, can kurtaralım? Soru lahana ya da havuç mudur ki turşusunu kuralım? Eğitimimizin sorunları soru kıtlığından mı kaynaklanıyor? Zaten her taraf soru kitaplarıyla dolu değil mi? Şu dershanenin, bu gazetenin verdiği kitaplar, sinir bozacak kadar, her yerde ayağımıza dolaşmıyor mu? Test çözerek eğitim-öğretim yapıldığı nerde görülmüş? Çözülmeyi bekleyen ciltler dolusu soru, bankalar dolusu test, hangi çocuğun içini karartmaz, hangi çocukta okul sevgisi kalır, kitap sevgisi kalır, yaşam sevgisi kalır?
Okullarda, sınavların öne çıkarılması, vitrine konulması, öğrenciyi sınav merkezli hale getirme, sınav sonuçlarını her şey görme anlayışı öğrencide, davranış bozukluklarına, öğrenememeye, gereksiz gerilime, sinirliliğe, okuldan uzaklaşmaya, başaramama korkusuna, aşağılık kompleksine, saldırganlığa vs. neden olmaktadır. İlerleyen yıllarda daha vahim sonuçları bile olabilmektedir.
İkili öğretimle zor duruma düşürdüğümüz öğrencilerimiz—sanki bunun tahribatı azmış gibi—öğleden sonraları ve tatil günleri de, ÖDÜLLÜ SINAV, ÜCRETSİZ SINAV, EN İYİ KİM, BU FIRSAT KAÇMAZ vs. reklamlarıyla, SAYILARI BİNLERLE İFADE EDİLEN, KAZANÇLARI ON MİLYAR DOLARLARI BULAN dershanelerin piyasasına malzeme yapılmaktadırlar.
Ve ne yazık ki, herkes çarnaçar duruma seyirci kalmaktadır.
Hiç kimse dershanelerle-kurslarla eğitim bilimi arasında ne gibi bir ilişki olduğunu açıklamamaktadır.
Bu kepazelik yetmiyormuş gibi, okullarımız dershanelerin arka bahçeleri haline gelmiştir. Okullar dershanelerin reklam alanına dönmüştür. Oysa okullar milletin geleceğe yaptığı yatırımdır, milletin geleceğiyle ilişkilidir ve asla piyasayla, parayla, ticaretle tartılamaz.
Fakat bütün bunlardan da acı olan, kimi dershane yöntemlerinin okullarımızın işleyişini etkiliyor olmasıdır. Moral üstünlük dershanelere geçmiştir.
Hele bu sınav merkezli eğitime, velilerimizin, çaresiz, baskılayıcı, bilinçsiz, tutumu da eklenince, sınavlar ve sonuçları öğrencilerimiz için hayat-memat meselesi olmaktadır.
Oysa okul birincilerinin, dershane birincilerinin, sınav birincilerinin hal-i pür melali magazin basınına bile konu olabilmektedir.
Bilindiği gibi ilköğretim okullarında eğitimin önemi, öğretimden daha az değildir. İlköğretim okulları insan-yurttaş eğitiminin yapıldığı tek okuldur. Birçok öğrencimizin görüp göreceği tahsil de budur. Bu nedenle azami başarılı olmayı esas almak zorundadır. Sıralamayı değil, elemeyi değil, şampiyon yetiştirmeyi değil.
Türkiye’nin eğitim-öğretim sorunu dershanelere, özel okullara bırakılmayacak kadar önemlidir. Aslında dershanelerin, özel okulların kendisi en büyük sorun haline gelmiştir. Dershaneler simyacılık yapmaktadırlar, umut taciridirler, milletimizin geleceğini oyalamaktadırlar, tek amaçları servetlerini büyütmektir.
ÖZEL OKULLAR, VAKIF ÜNİVERSİTELERİ, DERSHANELER DERHAL KAMULAŞTIRILMALIDIR, DERSHANELERDE KÖLELİK KOŞULLARINDA ÇALIŞTIRILAN, ONURLARI İNCİTİLMİŞ, UMUTLARI SÖNDÜRÜLMÜŞ ONBİNLERCE GENÇ ÖĞRETMEN DE BU REZALETTEN KURTARILMALI “fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür” NESİLLER YETİŞTİRMEK ÜZERE MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI KADROLARINA ALINMALIDIR.
SEVGİLİ ANNELER- SEVGİLİ BABALAR
Sayın velim; İstiyorsun ki çocuğun iyi okullara gitsin, iyi adam olsun, iyi yaşasın, muhanete muhtaç olmasın, iyi bir mesleğe sahip olsun, rahat yaşasın... Ellerinden öperim, sana sonsuz saygı duyuyorum, çabana, dileklerine yürekten katılıyorum.
Fakat düşündünüz mü hiç, niçin bütün okullar iyi değildir? Biz bunu bir zamanlar başarmıştık biliyorsunuz. Ayakkabı, pirinç bile görmeyen, elbiseleri kırk yama çocuğu alıyorduk; dünya çapında bir aydın, yazar, sanatçı, meslek sahibi olarak toplumun hizmetine sunuyorduk. O zamanlar dershane, test, tost, soru bankası filan da yoktu.
Sayın velim, çocuğuna de ki, senin en iyi arkadaşını ben de tanımak isterim, hangi oyunları oynuyorsunuz, bugün sınıfta güldünüz mü, teneffüste hava güneşli miydi, bu çorbayı özel olarak senin için yaptım, seçtiğin bir kitabı seninle okumak istiyorum, yarın bizim evlenme yıldönümümüz kutlama programını senin yapman bizi çok sevindirir, hadi gel biraz yıldızları seyredelim …
Sayın velim, memleketimiz güzel, geniş ve verimli, herkese yetecek kadar ekmek var. Sadece BOR madenimiz bile 500 yıl yeter yedi göbek sülalemize. Yeter ki sahibi olalım, yeter ki kaptırmayalım kuzguna. Çocuğumuzun kurtuluşu onun çocukluğunu öldürmekte değil, onun çocukluğunu çalmakta değil, ülkemizin olanaklarını çocuğumuza sunabilmektedir. Sayın velim Cumhuriyet senin en büyük hazinendir, Cumhuriyet senin de, çocuğunun da varlık nedenidir. Mustafa Kemal’in Cumhuriyet’ine güven. Umutsuz olma, karamsar olma, sen büyük bir milletin evladısın.
Unutma en uzun yolculuklar bile bir adımla başlar.
ARKADAŞIM
Öğretmenim,bir zamanlar bol bol kupon biriktirdik, zekat’a muhtaç hale gelmişken.Bize zenginlik duygusu verdi, avunduk.
Öğretmenim, birileri “Benim memurum işini bilir.” dedi. Yerinecek miyiz, övünecek miyiz anlayamadan, baktık ki, yabancı dilde eğitim yapan okullar iyi okul oluvermiş.
Öğretmenim, büyüklerimiz daha iyi bilir dedik karışmadık suya sabuna, baktık ki uyuşturucu yaşı 12’ye inmiş.
Öğretmenim, Avrupa dedik baktık ki sözleşmeli olmuşuz.
Öğretmenim, batı dedik baktık ki yoksulluk sınırından açlık sınırına düşmüşüz…
Öğretmenim, dershane dedik baktık ki on binlerce Türk Genci sıfır puan almış…
Öğretmenim, artık kursu öğrencilerimize değil kendimize açalım, Başöğretmen’in önünde sıraya dizilelim şöyle bir, dağlara eş, gözlerimiz ufukta, başımız dik, göğüs ilerde. Başöğretmenimiz bir nutuk eylesin bize, çocuğum desin, devrim desin, irfan ordusu desin, vatan desin, millet desin, zeki desin, umut desin, kurtuluş desin, Lozan desin, bağımsızlık desin, karakter desin, Bursa Nutku’nu söylesin bize yeniden, Gençliğe Hitabe’yi söylesin, Ey Türk Gençliği desin bize, öğretmenler desin, yeni nesil desin. Hele bir sıraya dizilelim Başöğretmen’in önünde, bir saf tutalım hele.
Öğretmenim, gelsin hele TÖS’lü öğretmenler, öğretsinler bize yeniden Bağımsızlık Marşı’nı, Gençlik Marşı’nı, İstiklal Marşı’nı, Dünya ile beraber içinde dönen dolapları. Öğretsinler bize yeniden, fikir namusu ne demektir, meslek etiği nedir, aydın ne demektir?
Öğretmenim, senin görev ve hakların yasalarla belli edilmiştir. Sen herhangi bir ucuz hayalin figüranı değilsin. Madem ki sanatçısın, madem ki tanrı mesleğini icra ediyorsun, madem ki insanı yoğuruyorsun; sorumluluğun buna denk olmalı. Fazıl Hüsnü Dağlarca diyor ki” Dünyada öğretmen hariç kimse için ayağa kalkmam, cumhurbaşkanı da olsa. O yarının mimarıdır.” Öğretmenim, yarının mimarıysan büyük hayallerin adamı olacaksın, küçük hesapların değil. Senin makamın öğrencilerin gönlüdür, unutma…
İbrahim Dönmez
Ulusal Eğitim Derneği İzmir Şube Bşk Yrd.
İZMİR
--
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.