Dış Haberler sorumlumuz ve yazarımız Serdar
Fikret Kılıç, bugünlerde adından çokça bahsedilen Irak Şam İslam
Devleti'nin faaliyetleri ve Suriye'de ki son durum ile alakalı bir yazı
kaleme aldı.O yazıyı sizlerinde ilgisine sunuyoruz..
2013 sonu Suriye direnişi senelik rapor yayınladı, rapor’da bir senelik faaliyetler ayrıntılarıyla anlatıldı ve son olarak Suriye geneli’nin yüzde 70’inin Direnişin elinde olduğunu ve 5 havalimanı, 4 sınır kapısı, 21 petrol kuyusu, 86 karargah, 338 askeri kontrol noktası, 176 kent ve kasaba, 145 semt ve tesisin kontolünü ele geçirildiğini Rakka kentinin tamamının, İdlib'in yüzde 84'ünün, Halep'in 78'inin, Deyr ez-Zor'un yüzde 82'sinin ve Şam kırsalının yüzde 80'inin direnişin eline geçtiğini açıklamışlardı.
İşte bu tablo’da artık sona yaklaşılırken ki Geçtiğimiz yılın Nisan ayında Esad rejimi yenilme noktasına gelmişti ve kritik Şam-Humus yolunu kaybetmek üzereydi bunun üzerine Hizbullah ve İran bölgeye kendi askerlerini sürmeye başladı, Hizbullah bölgeye Askeri gücünün tamamına yakını’nı gönderdi ve hızlı bir zafer amaçlıyordu, Kusayr savaşın’dan mağlup çıkmaları Beşar Esed rejimin’de sevinçle karşılansa’da daha sonra binlerce milisini ve en önemli savaş komutanlarını kaybetti. Kalamun ve Şam Kırsalı’ndaki Doğu Guta savaşları direniş tarafın’dan zaferle sonuçlanınca Hizbullah Suriye’de şok durumuna düştü. Şu gerçeği’de açıklayalım Hizbullah çekildiği takdirde Esad hızla devrilecektir.
Kısacası en basit genelleme ile durum bu, zihninize ön bilgi olarak bunu alalım gelelim şimdi son dönem’deki IŞID ( Irak Şam İslam Devleti ) gerçeğine. IŞİD ( Irak Şam İslam Devleti ) Suriye’de Beşar rejimi’ne yönelik ayaklanmalardan sonra ortaya çıkmış bir yapı. IŞİD, Suriye İslam Emirliği adıyla kurularak daha sonra kendinin Irak Emirliğine bağlı olduğunu ilan edip Irak El-Kaidesiyle Irak Şam İslam Emirliğini Veya Devletini kurduğunu ilan etti.
IŞİD (ırak şam islam devleti) Irak ve Suriye yapılanması kurulduğu günden beri ÖSO ve diğer Esed muhalifi gurupların rejim askerlerin’den temizlediği bölgelere yaptığı operasyonlarla gündeme gelmiş, Çoğunluğunu daha önce Bosna,Çeçenistan,Afganistan ve Irak’ta savaşmış savaşçıların oluşturduğu küresel Cihad’çı bir grupdur. Bu sebeble Küresel cihadı finanse eden kişiler ve devletler tarafından ciddi maddi destek almaktadır. İlk etapta Suriye cihadına katılan grup EL Kaide bağlantılı Nusret Cephesi ile arasında bazı çatışmalar meydana geldi. Bu çatışmalar Nusret Cephesi’ni olumsuz etkiledi hatta Nusret cepesi’nden IŞID (ırak şam islam devleti) ne kaymalar meydana getirdi. Bu çatışmalar öyle bir hal aldıki cephe cephe Rakka,Deyr Ezzor, ve Haseke’de ölümlü sonuçlara yol açtı, bu şehirlerdeki Beşar rejimin’den alınan petrol rafinelerine IŞID (Irak Şam İslam devleti) tarafın’dan el konuldu, ve IŞID (Irak Şam İslam devleti)’nin tutumu Suriye halkı tarafın’dan hep eleştirildi. Bakın bu husus çok önemli Arap Baharı başladığı günden beri her Cuma gününe halkın oylarıyla bir isim veriliyor, Suriye’de geçtiğimiz Cuma’ya IŞID tarafından işkence ile öldürülen Ebu Reyyan anısına ‘’İhanete Kurban Giden Şehid Ebu Reyyan.’’ Adı verildi. Yani Suriye halkının gözünde IŞID (Irak Şam İslam Devleti) nin kredisi tamamen bitti.
Peki silahlı direniş hattı’nı açıkladık, Suriye halkının gözün’de neden IŞID ( Irak Şam islam Devleti) istenmeyen ilan edildi? Açıklayalım aslında mesele açık Alizze Bin Abd Esselam birliği komutanı Ebu Basir’i, IŞID tarafın’dan öldürüldü bunu sonucun’da Sulh için yanlarına giden şeriat imamı Celal Bayirli’de öldürüldü, Ahraruşşam birliğin’den Ebu Ubeyde El-Binnişi, yi Hicret birliğinden ise altı kişiyi teslim olmasına rağmen öldürdü. İslam Cephesi’nden Muhammed Faris’i alarak kafasını kesti ve bunun üzerine, ‘’Yanlışlıkla oldu.’’ ifadesini kullandı. İşte bütün bu olaylar bardağı taşıran son nokta oldu Suriye halkı için.
El kaide lideri Eymen el Zevahiri 23 Mayıs’ta şu açıklamayı yapmıştı en öz biçimde aktarmaya çalışım; Irak İslam Devleti'nin hakimiyet sınırları Irak'tır, Nusra Cephesi'nin hakimiyet sınırları Suriye'dir. -Irak İslam Devleti, Nusra Cephesi'nin ihtiyaç duyduğu silah ve savaşçı ihtiyacını, gücü nispetinde karşılayacak. Nusra Cephesi’de Irak İslam Devleti'nin ihtiyaç duyduğu silah ve savaşçı ihtiyacını, gücü nispetinde karşılayacak.Her iki taraf da diğer tarafa karşı sözlü ve fiili saldırılardan sakınacak.Her iki taraf ve tüm mücahitler, müslümanın malını, namusunu ve kanını koruyacak. Müslümanın kanı, müslümana haramdır. Kaide lideri Zevahiri’nin özet açıklaması buydu sonra ne oldu’da Zevahiri Katar’ın el-Cezire televizyonu’na 8 Kasım’da Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) adlı örgütü lağvettiğine dair bir ses kaydı yayımladI?
Kayıt’ın en öz biçimi şuydu; IŞID (Irak Şam İslam Devleti) kurucusu Şeyh Ebu Bekir el-Bağdadi, Irak-Şam İslam Devleti'ni bize sormadan, danışmadan hatta haber vermeden ilan ederek yanlış yaptı. Denildi ve Irak islam devleti adını Irak-Şam islam devleti olmasına dikkat çekerek Suriye cihad’ını Irak’a entegre etmekle ve bunu Zevahiri’ye danışmamasıyla suçlandı . Yani El kaide liderine göre Nusret’in alanı Suriye, IŞID’ın alanı Iraktı bunu Şeyh Ebu Bekir el-Bağdadi bozarak Suriye’yide içine katınca Zevahiri örgütü El kaide’den lav etti.
Süreçte aynı şu şekilde işledi; El Kaide Lideri Eymen Zevahiri, 7 Nisan’da Suriye’de İslam devleti kurulması çağrısında bulundu. Irak el-Kaide’sinin Lideri Ebubekir el-Bağdadi, 8 Nisan’da Suriye’deki Nusra Cephesi ile birleştiklerini ve Irak-Şam İslam Devleti’ni kurduklarını açıkladı. El-Kaide’nin Suriye kolu olarak nitelendirilen Nusra Cephesi’nin Lideri Ebu Muhammed Colani, Bağdadi’nin birleşme açıklamasını yalanladı ve el-Kaide Lideri Eymen Zevahiri’ye biat ettiklerini açıkladı. İşte ipler burda koptu.
Realite bu yalnız Müslümanların şunu iyi bilmesi gerekiyor, IŞID (ırak şam islam devleti) safların’da savaşan Müslümanlar henüz cihad sahalarına yeni çıkmış kişiler, bu kişiler ciddi hata yaparak Suriye Devrim sürecini riske atıyorlar. Acilen islam Alimlerinin, sosyal medyadaki Müslüman gençlerin , cihad alanındaki mücahitlerin sağ duyu çağrısı yapması gerekmektedir. Oluşan ithilafın biran önce giderilmesi gerekmektedir, bütün bu gelişmeler yerli şebbiha ve Beşar saflarına moral olmaktadır ve Devrim sürecini baltalamaktadır. Resulayn’da PYD’nin Beşar rejimi ile savaşan grupları arkadan vurmasıyla beşar cepesin’den geriye çekilme zorunda kalan direnişin güç kırılması gibi ciddi sorunlara yol açabilir. Allah cc devrime zeval vermesin, sorunun en kısa dönemde ivedi bir şekilde halledilmesi için dua edelim.
Selam ve dua ile.
Serdar Fikret Kılıç
2013 sonu Suriye direnişi senelik rapor yayınladı, rapor’da bir senelik faaliyetler ayrıntılarıyla anlatıldı ve son olarak Suriye geneli’nin yüzde 70’inin Direnişin elinde olduğunu ve 5 havalimanı, 4 sınır kapısı, 21 petrol kuyusu, 86 karargah, 338 askeri kontrol noktası, 176 kent ve kasaba, 145 semt ve tesisin kontolünü ele geçirildiğini Rakka kentinin tamamının, İdlib'in yüzde 84'ünün, Halep'in 78'inin, Deyr ez-Zor'un yüzde 82'sinin ve Şam kırsalının yüzde 80'inin direnişin eline geçtiğini açıklamışlardı.
İşte bu tablo’da artık sona yaklaşılırken ki Geçtiğimiz yılın Nisan ayında Esad rejimi yenilme noktasına gelmişti ve kritik Şam-Humus yolunu kaybetmek üzereydi bunun üzerine Hizbullah ve İran bölgeye kendi askerlerini sürmeye başladı, Hizbullah bölgeye Askeri gücünün tamamına yakını’nı gönderdi ve hızlı bir zafer amaçlıyordu, Kusayr savaşın’dan mağlup çıkmaları Beşar Esed rejimin’de sevinçle karşılansa’da daha sonra binlerce milisini ve en önemli savaş komutanlarını kaybetti. Kalamun ve Şam Kırsalı’ndaki Doğu Guta savaşları direniş tarafın’dan zaferle sonuçlanınca Hizbullah Suriye’de şok durumuna düştü. Şu gerçeği’de açıklayalım Hizbullah çekildiği takdirde Esad hızla devrilecektir.
Kısacası en basit genelleme ile durum bu, zihninize ön bilgi olarak bunu alalım gelelim şimdi son dönem’deki IŞID ( Irak Şam İslam Devleti ) gerçeğine. IŞİD ( Irak Şam İslam Devleti ) Suriye’de Beşar rejimi’ne yönelik ayaklanmalardan sonra ortaya çıkmış bir yapı. IŞİD, Suriye İslam Emirliği adıyla kurularak daha sonra kendinin Irak Emirliğine bağlı olduğunu ilan edip Irak El-Kaidesiyle Irak Şam İslam Emirliğini Veya Devletini kurduğunu ilan etti.
IŞİD (ırak şam islam devleti) Irak ve Suriye yapılanması kurulduğu günden beri ÖSO ve diğer Esed muhalifi gurupların rejim askerlerin’den temizlediği bölgelere yaptığı operasyonlarla gündeme gelmiş, Çoğunluğunu daha önce Bosna,Çeçenistan,Afganistan ve Irak’ta savaşmış savaşçıların oluşturduğu küresel Cihad’çı bir grupdur. Bu sebeble Küresel cihadı finanse eden kişiler ve devletler tarafından ciddi maddi destek almaktadır. İlk etapta Suriye cihadına katılan grup EL Kaide bağlantılı Nusret Cephesi ile arasında bazı çatışmalar meydana geldi. Bu çatışmalar Nusret Cephesi’ni olumsuz etkiledi hatta Nusret cepesi’nden IŞID (ırak şam islam devleti) ne kaymalar meydana getirdi. Bu çatışmalar öyle bir hal aldıki cephe cephe Rakka,Deyr Ezzor, ve Haseke’de ölümlü sonuçlara yol açtı, bu şehirlerdeki Beşar rejimin’den alınan petrol rafinelerine IŞID (Irak Şam İslam devleti) tarafın’dan el konuldu, ve IŞID (Irak Şam İslam devleti)’nin tutumu Suriye halkı tarafın’dan hep eleştirildi. Bakın bu husus çok önemli Arap Baharı başladığı günden beri her Cuma gününe halkın oylarıyla bir isim veriliyor, Suriye’de geçtiğimiz Cuma’ya IŞID tarafından işkence ile öldürülen Ebu Reyyan anısına ‘’İhanete Kurban Giden Şehid Ebu Reyyan.’’ Adı verildi. Yani Suriye halkının gözünde IŞID (Irak Şam İslam Devleti) nin kredisi tamamen bitti.
Peki silahlı direniş hattı’nı açıkladık, Suriye halkının gözün’de neden IŞID ( Irak Şam islam Devleti) istenmeyen ilan edildi? Açıklayalım aslında mesele açık Alizze Bin Abd Esselam birliği komutanı Ebu Basir’i, IŞID tarafın’dan öldürüldü bunu sonucun’da Sulh için yanlarına giden şeriat imamı Celal Bayirli’de öldürüldü, Ahraruşşam birliğin’den Ebu Ubeyde El-Binnişi, yi Hicret birliğinden ise altı kişiyi teslim olmasına rağmen öldürdü. İslam Cephesi’nden Muhammed Faris’i alarak kafasını kesti ve bunun üzerine, ‘’Yanlışlıkla oldu.’’ ifadesini kullandı. İşte bütün bu olaylar bardağı taşıran son nokta oldu Suriye halkı için.
El kaide lideri Eymen el Zevahiri 23 Mayıs’ta şu açıklamayı yapmıştı en öz biçimde aktarmaya çalışım; Irak İslam Devleti'nin hakimiyet sınırları Irak'tır, Nusra Cephesi'nin hakimiyet sınırları Suriye'dir. -Irak İslam Devleti, Nusra Cephesi'nin ihtiyaç duyduğu silah ve savaşçı ihtiyacını, gücü nispetinde karşılayacak. Nusra Cephesi’de Irak İslam Devleti'nin ihtiyaç duyduğu silah ve savaşçı ihtiyacını, gücü nispetinde karşılayacak.Her iki taraf da diğer tarafa karşı sözlü ve fiili saldırılardan sakınacak.Her iki taraf ve tüm mücahitler, müslümanın malını, namusunu ve kanını koruyacak. Müslümanın kanı, müslümana haramdır. Kaide lideri Zevahiri’nin özet açıklaması buydu sonra ne oldu’da Zevahiri Katar’ın el-Cezire televizyonu’na 8 Kasım’da Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) adlı örgütü lağvettiğine dair bir ses kaydı yayımladI?
Kayıt’ın en öz biçimi şuydu; IŞID (Irak Şam İslam Devleti) kurucusu Şeyh Ebu Bekir el-Bağdadi, Irak-Şam İslam Devleti'ni bize sormadan, danışmadan hatta haber vermeden ilan ederek yanlış yaptı. Denildi ve Irak islam devleti adını Irak-Şam islam devleti olmasına dikkat çekerek Suriye cihad’ını Irak’a entegre etmekle ve bunu Zevahiri’ye danışmamasıyla suçlandı . Yani El kaide liderine göre Nusret’in alanı Suriye, IŞID’ın alanı Iraktı bunu Şeyh Ebu Bekir el-Bağdadi bozarak Suriye’yide içine katınca Zevahiri örgütü El kaide’den lav etti.
Süreçte aynı şu şekilde işledi; El Kaide Lideri Eymen Zevahiri, 7 Nisan’da Suriye’de İslam devleti kurulması çağrısında bulundu. Irak el-Kaide’sinin Lideri Ebubekir el-Bağdadi, 8 Nisan’da Suriye’deki Nusra Cephesi ile birleştiklerini ve Irak-Şam İslam Devleti’ni kurduklarını açıkladı. El-Kaide’nin Suriye kolu olarak nitelendirilen Nusra Cephesi’nin Lideri Ebu Muhammed Colani, Bağdadi’nin birleşme açıklamasını yalanladı ve el-Kaide Lideri Eymen Zevahiri’ye biat ettiklerini açıkladı. İşte ipler burda koptu.
Realite bu yalnız Müslümanların şunu iyi bilmesi gerekiyor, IŞID (ırak şam islam devleti) safların’da savaşan Müslümanlar henüz cihad sahalarına yeni çıkmış kişiler, bu kişiler ciddi hata yaparak Suriye Devrim sürecini riske atıyorlar. Acilen islam Alimlerinin, sosyal medyadaki Müslüman gençlerin , cihad alanındaki mücahitlerin sağ duyu çağrısı yapması gerekmektedir. Oluşan ithilafın biran önce giderilmesi gerekmektedir, bütün bu gelişmeler yerli şebbiha ve Beşar saflarına moral olmaktadır ve Devrim sürecini baltalamaktadır. Resulayn’da PYD’nin Beşar rejimi ile savaşan grupları arkadan vurmasıyla beşar cepesin’den geriye çekilme zorunda kalan direnişin güç kırılması gibi ciddi sorunlara yol açabilir. Allah cc devrime zeval vermesin, sorunun en kısa dönemde ivedi bir şekilde halledilmesi için dua edelim.
Selam ve dua ile.
Serdar Fikret Kılıç
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.