CHP Milletvekili Aykan Aydemir, Türkiye ile İsrail hükümetlerinin dört senedir süren diplomatik krizin sonuçlanma noktasına geldikleri haberlerinin sıklaştığı bu günlerde, "TC Başbakanı'nın sürekli İsrail karşıtı ve antisemitik tahriklerinin etkileri Türkiye'de ki halkın dokusuna girdi ve kolayca düzeltilemez" dedi.Aykan “İsrail ile Türkiye arasındaki ikili diplomatik ilişkiler düzeltilebilir. Fakat Recep Tayyip Erdoğanın kışkırtıcı sözlerinin sonucu olan Yahudi düşmanlığı, iktidara başka bir hükümet gelse bile devam edecektir” diyor.
Aykan Münih Güvenlik Konferansı sırasında “Times of İsrael” gazetesiyle yaptığı görüşmede “2003 ten önce Türkiyede herşey de mükemmel değildi” diyor. “Fakat 12 senelik Erdoğan iktidarından sonra daha tehlikeli bir yerdeyiz. Antisemit ve İsrail karşıtı duygular derinleşiyor ve kuvvetleniyor. Gerçek şu ki Erdoğan ve AKP gittikten sonra CHP iktidara gelse de halklar arası ilişkilerin diyalog, duyarlılık ve farkındalığı arttırma yöntemleriyle düzelmesi çok zaman alacak”
Erdemir, Türk toplumunun Yahudilere karşı çelişkili duygular içinde olduğunu söylüyor. “Antisemit duyguların yanı sıra Yahudilere karşı olumlu tutumlar da var”.
“Sorun sadece devletler arasında olumsuz duygular olması değil. Kökleri bundan daha derin. Erdoğan çok becerikli bir usta, halkın hisleriyle oynayıp bundan çıkar sağlıyor. Dolayısıyla, Erdoğan iktidarda olduğu sürece her zaman yeni ve uzun bir kriz olasılığı vardır”
“Erdoğan (eski Roma ilahı iki ters yöne bakabilen – çev. notu) Janus gibi, ve İsrail ile ilişkilerinde iki çelişen yaklaşımı var. İsraile karşı çok pragmatik, gerçekçi olmakla birlikte, Türkiyedeki İsrail karşıtı duygulardan yararlanmasını da biliyor. Tabiki bütün bu duyguların sadece İsrail karşıtı değil, aynı zamanda antisemit olduğunu da kabul etmeliyiz. Bu duygulardan sadece yararlanmakla kalmıyor. Yarattığı komplo teorileri, sloganlar, ve yaptıklarıyla bu duyguları körüklüyor.
39 yaşında olan Erdemir son seçimlerde meclise CHP Bursa milletvekili olarak girmiş. Kendisi Bursa doğumlu. Harvard üniversitesinden antropoloji ve Orta Doğu konularında doktora yaptıktan sonra politik hayata atılmış. İlgi konusu azınlık hakları. Bu sene Yahudi Cemaatinin düzenlediği Holokost’u anma gününe katılan tek milletvekili. Bu anma gününe seçildiğinden beri de katılıyor.
“Ankara ile Yeruşalayim arasındaki diplomatik ilişkiler hızlıca düzelebilir, fakat asıl sorun Yahudilere karşı olan derin düşmanlık duyguları” diyor. Politikada somut adımlar atabilir, ticaret hacmini arttırabilir, ortak projeler yapabilirsiniz. Önyargı ayrımcılık ve nefret suçları konularını araştırmış bir antropolojist olarak nefret ve önyargının uzun süredeki etkilerinden çekiniyorum.”
“Nefret ve Önyargıyı kışkırttığın zaman bunları bastırmak kolay değildir” diyor. Çok zaman ve çok çaba gerekecek. Türk toplumu yıllarca bu sorunlarla yaşayacak.
Geçtiğimiz günlerde İsrailin Türkiyeye 20 milyon dolar tazminat vermeyi kabul ettiği haberleri duyuldu. Ankaranın bu rakamı kabulü –hiç olmazsa resmi olarak – iki ülke arasındaki ilişkileri tamamen kopma seviyesine getiren bu krizi sonuçlandıracak.
31 Mayıs 2010 da Filistin yanlısı aktivistlerin Gazzeye giden konvoyuna İsrail askerlerinin yaptığı baskın dokuz Türk vatandaşının ölümüyle sonuçlanmıştı. 22 Mart 2013 te, ABD Başkanı Obama’nın şahsi talebiyle İsrail Başbakanı Netanyahu Erdoğan il görüşüp, baskın sırasında yapılan hatalarından dolayı özür dilemiş ve ölenlerin ailelerine tazmina ödemeyi kabul etmişti. Karşılığında Erdoğan daİSrail ile diplomatik ilişkileri eski seviyesine döndürmeyi kabul etmişti.
Erdoğanın devamlı suçlaması, bitmeyen antisemitik söylevleri ve İsrailin ona ihanet ettiği iddiaları ile iki ülke arası ilişkilerinde bugüne kadar hatırı sayılır bir düzelme olmadı. TC Başbakanı, örneğin İsraili Mısır’da kendi müttefiği Mursi rejimini düşüren darbeyi planlamakla suçladı. Geçtiğimiz yaz meydana gelen Gezi olaylarının faturasını “faiz lobisi” ne çıkartıp, Siyonizmi “insanlığa karşı işlenmiş bir suç” olarak ilan etti.
Erdemir “Ankara, sessizce ilişkileri düzeltmeye çalışıyor” diyor. “Benim asıl endişem, Erdoğanın yaklaşımının temelden yanlış olması. Erdoğanın Yahudiler ve İsrail üzerine düşüncelerinin temeli, onun bu konulara hoşgörülü, kapsamlı ve sürdürülebilen bir yaklaşım getirememesinde”
Otoriter bir lider olan Erdoğan partisinin İsrail konusunda tutumunu kolayca değiştirebilir. “İlişkilerdeki diplomatik, ekonomik politikayı değiştirmek sadece onun kararı. Fakat değerleri, davranışları ve kalıplaşmış söz ve düşünceleri değiştirebilir mi? Yaptığı zararın tersine döndürülemez olduğunu idda etmiyorum fakat çok zor olacağını itiraf ederim”
“Sünni radikal düşünce tarzı Erdoğanın davranışları ve politik hamlelerininde önemli bir etken, fakat bu davranışı belirleyen diğer faktörler de var. Önemli bir faktör Yeni Osmanlılık (Neo Ottomanism). Bir dünya lider olmak, özellilke eski Osmanlı topraklarında sözünün geçmesi rüyası var.”
Türkiyede iktidara başka bir partinin geçmesi durumunda bile İsrail karşıtı ve antisemit duyguları kazımak uzun süreli bir süreç olacaktır” diyor. Fakat diplomatik, askeri, kültürel, eğitim ve turizm alanlarında büyük ilerlemeler kaydedilebilir.
CHP başkanı Kılıçdaroğlu Erdemir’i destekliyor. Washingtonu ziyaretinde Kılıçdaroğlu Amerikan Yahudi liderleriyle yaptığı bir toplantıda kendi sosyal demokrat partisi iktidarda olsa Gazze filo olayının gerçekleşmeyeceğini; CHP hükümeti Mavi Marmara gemisinin nasıl bir provokasyon yapmak amacıyla, bilhassa sahte ve eksik evrakla yola çıkmasına izin vermemiş olacağını söylemişti.
(Times Of İsrael)
Aykan Münih Güvenlik Konferansı sırasında “Times of İsrael” gazetesiyle yaptığı görüşmede “2003 ten önce Türkiyede herşey de mükemmel değildi” diyor. “Fakat 12 senelik Erdoğan iktidarından sonra daha tehlikeli bir yerdeyiz. Antisemit ve İsrail karşıtı duygular derinleşiyor ve kuvvetleniyor. Gerçek şu ki Erdoğan ve AKP gittikten sonra CHP iktidara gelse de halklar arası ilişkilerin diyalog, duyarlılık ve farkındalığı arttırma yöntemleriyle düzelmesi çok zaman alacak”
Erdemir, Türk toplumunun Yahudilere karşı çelişkili duygular içinde olduğunu söylüyor. “Antisemit duyguların yanı sıra Yahudilere karşı olumlu tutumlar da var”.
“Sorun sadece devletler arasında olumsuz duygular olması değil. Kökleri bundan daha derin. Erdoğan çok becerikli bir usta, halkın hisleriyle oynayıp bundan çıkar sağlıyor. Dolayısıyla, Erdoğan iktidarda olduğu sürece her zaman yeni ve uzun bir kriz olasılığı vardır”
“Erdoğan (eski Roma ilahı iki ters yöne bakabilen – çev. notu) Janus gibi, ve İsrail ile ilişkilerinde iki çelişen yaklaşımı var. İsraile karşı çok pragmatik, gerçekçi olmakla birlikte, Türkiyedeki İsrail karşıtı duygulardan yararlanmasını da biliyor. Tabiki bütün bu duyguların sadece İsrail karşıtı değil, aynı zamanda antisemit olduğunu da kabul etmeliyiz. Bu duygulardan sadece yararlanmakla kalmıyor. Yarattığı komplo teorileri, sloganlar, ve yaptıklarıyla bu duyguları körüklüyor.
39 yaşında olan Erdemir son seçimlerde meclise CHP Bursa milletvekili olarak girmiş. Kendisi Bursa doğumlu. Harvard üniversitesinden antropoloji ve Orta Doğu konularında doktora yaptıktan sonra politik hayata atılmış. İlgi konusu azınlık hakları. Bu sene Yahudi Cemaatinin düzenlediği Holokost’u anma gününe katılan tek milletvekili. Bu anma gününe seçildiğinden beri de katılıyor.
“Ankara ile Yeruşalayim arasındaki diplomatik ilişkiler hızlıca düzelebilir, fakat asıl sorun Yahudilere karşı olan derin düşmanlık duyguları” diyor. Politikada somut adımlar atabilir, ticaret hacmini arttırabilir, ortak projeler yapabilirsiniz. Önyargı ayrımcılık ve nefret suçları konularını araştırmış bir antropolojist olarak nefret ve önyargının uzun süredeki etkilerinden çekiniyorum.”
“Nefret ve Önyargıyı kışkırttığın zaman bunları bastırmak kolay değildir” diyor. Çok zaman ve çok çaba gerekecek. Türk toplumu yıllarca bu sorunlarla yaşayacak.
Geçtiğimiz günlerde İsrailin Türkiyeye 20 milyon dolar tazminat vermeyi kabul ettiği haberleri duyuldu. Ankaranın bu rakamı kabulü –hiç olmazsa resmi olarak – iki ülke arasındaki ilişkileri tamamen kopma seviyesine getiren bu krizi sonuçlandıracak.
31 Mayıs 2010 da Filistin yanlısı aktivistlerin Gazzeye giden konvoyuna İsrail askerlerinin yaptığı baskın dokuz Türk vatandaşının ölümüyle sonuçlanmıştı. 22 Mart 2013 te, ABD Başkanı Obama’nın şahsi talebiyle İsrail Başbakanı Netanyahu Erdoğan il görüşüp, baskın sırasında yapılan hatalarından dolayı özür dilemiş ve ölenlerin ailelerine tazmina ödemeyi kabul etmişti. Karşılığında Erdoğan daİSrail ile diplomatik ilişkileri eski seviyesine döndürmeyi kabul etmişti.
Erdoğanın devamlı suçlaması, bitmeyen antisemitik söylevleri ve İsrailin ona ihanet ettiği iddiaları ile iki ülke arası ilişkilerinde bugüne kadar hatırı sayılır bir düzelme olmadı. TC Başbakanı, örneğin İsraili Mısır’da kendi müttefiği Mursi rejimini düşüren darbeyi planlamakla suçladı. Geçtiğimiz yaz meydana gelen Gezi olaylarının faturasını “faiz lobisi” ne çıkartıp, Siyonizmi “insanlığa karşı işlenmiş bir suç” olarak ilan etti.
Erdemir “Ankara, sessizce ilişkileri düzeltmeye çalışıyor” diyor. “Benim asıl endişem, Erdoğanın yaklaşımının temelden yanlış olması. Erdoğanın Yahudiler ve İsrail üzerine düşüncelerinin temeli, onun bu konulara hoşgörülü, kapsamlı ve sürdürülebilen bir yaklaşım getirememesinde”
Otoriter bir lider olan Erdoğan partisinin İsrail konusunda tutumunu kolayca değiştirebilir. “İlişkilerdeki diplomatik, ekonomik politikayı değiştirmek sadece onun kararı. Fakat değerleri, davranışları ve kalıplaşmış söz ve düşünceleri değiştirebilir mi? Yaptığı zararın tersine döndürülemez olduğunu idda etmiyorum fakat çok zor olacağını itiraf ederim”
“Sünni radikal düşünce tarzı Erdoğanın davranışları ve politik hamlelerininde önemli bir etken, fakat bu davranışı belirleyen diğer faktörler de var. Önemli bir faktör Yeni Osmanlılık (Neo Ottomanism). Bir dünya lider olmak, özellilke eski Osmanlı topraklarında sözünün geçmesi rüyası var.”
Türkiyede iktidara başka bir partinin geçmesi durumunda bile İsrail karşıtı ve antisemit duyguları kazımak uzun süreli bir süreç olacaktır” diyor. Fakat diplomatik, askeri, kültürel, eğitim ve turizm alanlarında büyük ilerlemeler kaydedilebilir.
CHP başkanı Kılıçdaroğlu Erdemir’i destekliyor. Washingtonu ziyaretinde Kılıçdaroğlu Amerikan Yahudi liderleriyle yaptığı bir toplantıda kendi sosyal demokrat partisi iktidarda olsa Gazze filo olayının gerçekleşmeyeceğini; CHP hükümeti Mavi Marmara gemisinin nasıl bir provokasyon yapmak amacıyla, bilhassa sahte ve eksik evrakla yola çıkmasına izin vermemiş olacağını söylemişti.
(Times Of İsrael)
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.