Paralel devletin 1 Ocak'ta Hatay'da, 19 Ocak'ta da Adana Ceyhan'da yaptığı TIR baskınları başsavcılık tarafından, 'karşı casusluk' faaliyeti olarak tanımlandı.Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturmada TIR'larda görevli MİT personeli hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. Kararın gerekçesinde TIR baskınlarının amaç ve niteliğine dair çok önemli bilgiler yer aldı. Sabah Gazetesi'nin haberine göre, Kırıkhan ve Ceyhan'da MİT'e ait TIR'lara yapılan baskınlar, Türkiye Cumhuriyeti'nin Milli İstihbarat Teşkilatı'nı yabancı istihbarat servisleri karşısında çaresiz ve savunmasız bırakma amacını taşıyan operasyonlar olarak nitelendirildi.
PERSONELE KOVUŞTURMA YOK
Terörle Mücadele Kanunu'nun 10. Maddesi ile Yetkili Adana Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ali Doğan'ın yürüttüğü soruşturmada Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar 10 Şubat 2014'te çıktı. 2014/27 sayılı kararın sonuç bölümünde TIR'lara eşlik eden MİT görevlileri hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığı belirtildi. SABAH Özel İstihbarat Bölümü'nün ulaştığı kararın en önemli bölümü ise İhbarın Yapılış Şekli ve Amacına İlişkin Değerlendirme başlıklı sonuç kısmı... Bu kısımda TIR operasyonlarının amacı ve espiyonaj (casusluk) açısından anlamı değerlendiriliyor. Bu değerlendirmeden TIR operasyonlarını kurgulayan ve yürüten kişilerin casusluk soruşturmasına konu olabileceği sonucunu çıkarmak mümkün.
CEYHAN'A KADAR NİYE GÖZ YUMULDU?
Bu kısımda 19 Ocak'taki olayda ihbar Ankara'dan yapılmış olmasına rağmen ihbara konu TIR'ların Ceyhan gişelerine kadar neden durdurulmadığı bir soru işareti olarak nitelendiriliyor. Yine baskına sinyal kesici cihazlarla gidildiği halde olayın hızlı bir biçimde yazılı ve görsel basında yer alması da manidar bulunuyor. Bu kısımdaki en önemli cümleler ise şunlar: "Genel itibariyle Türkiye Cumhuriyeti'nin Milli İstihbarat Teşkilatı, söz konusu ihbarlarla etkisiz hale getirilme, faaliyetleri ve çalışanları deşifre edilmeye çalışılırken, bugüne kadar Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında herhangi bir şekilde faaliyet gösteren karşı casusluk örgütlerinin hiçbir faaliyetinin bu şekilde ihbara konu edilmemesi de sorgulanması gereken bir husustur. Buradaki ihbarlarla soruşturmayla bağlantıları tümüyle ortaya çıkarılabilecek yapının, ülkenin Milli İstihbarat Teşkilatı'nın tüm faaliyetlerini, çalışanlarını deşifre etmek suretiyle Türkiye Cumhuriyeti'nin İstihbarat Teşkilatı'nı yabancı istihbarat servisleri karşısında çaresiz ve savunmasız bırakmayı amaçladığı değerlendirilmektedir."
'TÜRKMENLERE YARDIM GİTMEDİ'
Kararda, ilgili yasa ve işin doğası gereği faaliyetleri şeffaf olmayan MİT'in bu tür ihbar ve operasyonlarla El Kaide terör örgütü ile bağlantılandırılmaya çalışılması, Türkiye'ye yönelik bir ambargonun altyapısını oluşturma faaliyeti olarak nitelendirildi. Kararda TIR ihbarı yüzünden Halep Türkmenlerine insani yardım ulaştırılamadığı kaydedilerek şöyle denildi: "El Kaide terör örgütü ve onun türevi IŞİD terör örgütünün bugüne kadar Suriye'deki Esad kuvvetleriyle çatışmaya girmemesi, en son TIR ihbarının 19 Ocak 2014 tarihinde yapılmasından itibaren 10 gün süren çatışmalar sonrasında hiçbir insani ve gıda yardımı ulaşmayan Halep'in Türkmen Çobanbey kasabasının tamamen IŞİD örgütünün eline geçmesi ve Türkmenlerin de Türkiye'ye sığınması, söz konusu ihbarların neyi amaçladığı konusunda fikir vermektedir."
'MİT GÖREVLİLERİ İŞİNİ YAPTI'
Kararda 19 Ocak'taki olay da şöyle anlatıldı: "TIR'ların Adana Ceyhan gişelerinde durdurulduğu, bu sırada MİT araçlarına uzun namlulu silahlar doğrultulduğu, araçların çok sayıda jandarma mensubunca sarıldığı, MİT personelinin görevde olduklarını belirtmelerine rağmen kelepçe takıldığı, TIR'larda bulunan konteynırların açıldığı, bu sırada kamera ve fotoğraf makinesi ile tüm işlemlerin kayıt altına alındığı, olay yerine yetkili ve görevli Cumhuriyet Savcısı'nın geldiği, çeşitli aşamalardan sonra araçların tutanakla Adana MİT Bölge Başkanı'na teslim edildiği anlaşılmıştır." Kararda MİT personelinin görev alanları hatırlatıldı ve MİT'in çalışma usullerinin gizlilik taşıdığı dikkate alındığında teşkilatın faaliyetlerinin açığa çıkarılmasının suç teşkil ettiği kanaatine de yer verildi.
YARDIM GECİKTİ, TÜRKMENLER ÖLDÜ
Paralel yapının TIR operasyonları, 9 Türkmen köyünün boşaltılmasına ve binlerce sivilin Türkiye sınırına göçüne neden oldu. Suriye Demokratik Türkmen Hareketi Kurucusu ve Başkan Yardımcısı Tarık Sulo Cevizci, yardım TIR'larına operasyon nedeniyle gıda ve ilaç yardımlarının bir hafta geç ulaştığını ve bu nedenle birçok Türkmen'in hayatını kaybettiğini söyledi. Suriye'de iç savaşın başlamasından bu yana Türkiye'den gelen yardımlarla zulme dayandıklarını ifade eden Cevizci, TIR operasyonlarının kendilerini moral açısından bitirdiğini de dile getirdi. Suriyeli Türkmenlerin yardım TIR'larına düzenlenen operasyonlarla gıda ve ilaç yardımının bölgeye 1 hafta geç ulaşmasından dolayı köylerini boşaltmak zorunda kaldıkları öğrenildi. Özellikle Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı Çobanbey ilçesinde 9 Türkmen köyü ve 12 mezra boşaltıldı. Tarık Sulo Cevizci, Türkmenlerin El- Kaide bağlantılı IŞİD ile girdikleri Çobanbey'deki savaşı kaybetmelerindeki en büyük etkenin de yardım malzemelerinin operasyonlar nedeniyle geç ulaşması olduğunu belirtirken, "TIR'lar zamanında ulaşabilseydi savaşı kazanabilirdik" dedi.
PERSONELE KOVUŞTURMA YOK
Terörle Mücadele Kanunu'nun 10. Maddesi ile Yetkili Adana Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ali Doğan'ın yürüttüğü soruşturmada Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar 10 Şubat 2014'te çıktı. 2014/27 sayılı kararın sonuç bölümünde TIR'lara eşlik eden MİT görevlileri hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığı belirtildi. SABAH Özel İstihbarat Bölümü'nün ulaştığı kararın en önemli bölümü ise İhbarın Yapılış Şekli ve Amacına İlişkin Değerlendirme başlıklı sonuç kısmı... Bu kısımda TIR operasyonlarının amacı ve espiyonaj (casusluk) açısından anlamı değerlendiriliyor. Bu değerlendirmeden TIR operasyonlarını kurgulayan ve yürüten kişilerin casusluk soruşturmasına konu olabileceği sonucunu çıkarmak mümkün.
CEYHAN'A KADAR NİYE GÖZ YUMULDU?
Bu kısımda 19 Ocak'taki olayda ihbar Ankara'dan yapılmış olmasına rağmen ihbara konu TIR'ların Ceyhan gişelerine kadar neden durdurulmadığı bir soru işareti olarak nitelendiriliyor. Yine baskına sinyal kesici cihazlarla gidildiği halde olayın hızlı bir biçimde yazılı ve görsel basında yer alması da manidar bulunuyor. Bu kısımdaki en önemli cümleler ise şunlar: "Genel itibariyle Türkiye Cumhuriyeti'nin Milli İstihbarat Teşkilatı, söz konusu ihbarlarla etkisiz hale getirilme, faaliyetleri ve çalışanları deşifre edilmeye çalışılırken, bugüne kadar Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında herhangi bir şekilde faaliyet gösteren karşı casusluk örgütlerinin hiçbir faaliyetinin bu şekilde ihbara konu edilmemesi de sorgulanması gereken bir husustur. Buradaki ihbarlarla soruşturmayla bağlantıları tümüyle ortaya çıkarılabilecek yapının, ülkenin Milli İstihbarat Teşkilatı'nın tüm faaliyetlerini, çalışanlarını deşifre etmek suretiyle Türkiye Cumhuriyeti'nin İstihbarat Teşkilatı'nı yabancı istihbarat servisleri karşısında çaresiz ve savunmasız bırakmayı amaçladığı değerlendirilmektedir."
'TÜRKMENLERE YARDIM GİTMEDİ'
Kararda, ilgili yasa ve işin doğası gereği faaliyetleri şeffaf olmayan MİT'in bu tür ihbar ve operasyonlarla El Kaide terör örgütü ile bağlantılandırılmaya çalışılması, Türkiye'ye yönelik bir ambargonun altyapısını oluşturma faaliyeti olarak nitelendirildi. Kararda TIR ihbarı yüzünden Halep Türkmenlerine insani yardım ulaştırılamadığı kaydedilerek şöyle denildi: "El Kaide terör örgütü ve onun türevi IŞİD terör örgütünün bugüne kadar Suriye'deki Esad kuvvetleriyle çatışmaya girmemesi, en son TIR ihbarının 19 Ocak 2014 tarihinde yapılmasından itibaren 10 gün süren çatışmalar sonrasında hiçbir insani ve gıda yardımı ulaşmayan Halep'in Türkmen Çobanbey kasabasının tamamen IŞİD örgütünün eline geçmesi ve Türkmenlerin de Türkiye'ye sığınması, söz konusu ihbarların neyi amaçladığı konusunda fikir vermektedir."
'MİT GÖREVLİLERİ İŞİNİ YAPTI'
Kararda 19 Ocak'taki olay da şöyle anlatıldı: "TIR'ların Adana Ceyhan gişelerinde durdurulduğu, bu sırada MİT araçlarına uzun namlulu silahlar doğrultulduğu, araçların çok sayıda jandarma mensubunca sarıldığı, MİT personelinin görevde olduklarını belirtmelerine rağmen kelepçe takıldığı, TIR'larda bulunan konteynırların açıldığı, bu sırada kamera ve fotoğraf makinesi ile tüm işlemlerin kayıt altına alındığı, olay yerine yetkili ve görevli Cumhuriyet Savcısı'nın geldiği, çeşitli aşamalardan sonra araçların tutanakla Adana MİT Bölge Başkanı'na teslim edildiği anlaşılmıştır." Kararda MİT personelinin görev alanları hatırlatıldı ve MİT'in çalışma usullerinin gizlilik taşıdığı dikkate alındığında teşkilatın faaliyetlerinin açığa çıkarılmasının suç teşkil ettiği kanaatine de yer verildi.
YARDIM GECİKTİ, TÜRKMENLER ÖLDÜ
Paralel yapının TIR operasyonları, 9 Türkmen köyünün boşaltılmasına ve binlerce sivilin Türkiye sınırına göçüne neden oldu. Suriye Demokratik Türkmen Hareketi Kurucusu ve Başkan Yardımcısı Tarık Sulo Cevizci, yardım TIR'larına operasyon nedeniyle gıda ve ilaç yardımlarının bir hafta geç ulaştığını ve bu nedenle birçok Türkmen'in hayatını kaybettiğini söyledi. Suriye'de iç savaşın başlamasından bu yana Türkiye'den gelen yardımlarla zulme dayandıklarını ifade eden Cevizci, TIR operasyonlarının kendilerini moral açısından bitirdiğini de dile getirdi. Suriyeli Türkmenlerin yardım TIR'larına düzenlenen operasyonlarla gıda ve ilaç yardımının bölgeye 1 hafta geç ulaşmasından dolayı köylerini boşaltmak zorunda kaldıkları öğrenildi. Özellikle Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı Çobanbey ilçesinde 9 Türkmen köyü ve 12 mezra boşaltıldı. Tarık Sulo Cevizci, Türkmenlerin El- Kaide bağlantılı IŞİD ile girdikleri Çobanbey'deki savaşı kaybetmelerindeki en büyük etkenin de yardım malzemelerinin operasyonlar nedeniyle geç ulaşması olduğunu belirtirken, "TIR'lar zamanında ulaşabilseydi savaşı kazanabilirdik" dedi.
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.