ABD’de Siyahi İsyan Dalga Dalga Yayılıyor..

New York'ta Times Meydanı'nda toplanan yüzlerce gösterici, Garner'ın gözaltına alınırken polise defalarca söylediği "nefes alamıyorum" cümlesi ve "adalet yoksa barış da yok" sloganları ile Rockefeller Center'a yürüyerek buradaki geleneksel Noel ağacı ışıklandırma törenini iptal ettirmek istedi. 

Polisin alana girmesine izin vermediği göstericiler daha sonra siyahi nüfusun yoğun olduğu Harlem'e kadar yürüdü. Zaman zaman trafiğe kapattıkları caddelerde yatma ve oturma eylemi yapan göstericiler Harlem'deki bir polis merkezi önünde de bir süre gösterilerine devam etti. Genellikle olaysız geçen protesto gösterileri New York'un farklı noktalarında geç saatlere kadar sürdü. New York ile New Jersey'i birbirine bağlayan Lincoln tünelini kapatmak isteyen göstericilere ise polisler izin vermedi.

Gösterilerde polisin siyahilere karşı önyargılı davranması ve orantısız güç kullanan beyaz polis memurlarının yargılanmaması eleştirildi. 

Garner'ın hayatını kaybettiği ve evinin bulunduğu Staten Island'da da küçük çaplı gösteriler oldu. Garner'ın öldüğü noktaya çiçek bırakan ve mum diken protestocular adalet talep etti.

ULUSAL KRİZ

Harlem'de Ulusal Eylem Ağı'nın (NAN) kurucusu, aktivist papaz Al Sharpton, NAN'ın Harlem'deki merkez ofisinde Eric Garner'ın annesi, eşi ve çocuklarıyla basın toplantısı düzenledi.

Sharpton, bir hafta arayla ikinci kez polis tarafından öldürülen bir siyahi için tepkilerini dile getirmek zorunda kaldıklarını belirterek, ABD'nin "ulusal bir krizle" karşı karşıya olduğunu söyledi.

Polislerin yargılanıp yargılanmamasına ilişkin jüri tarafından alınan kararların verilme yöntemini ve sistemi eleştiren Sharpton, eyalet yargısının yerel polisle işbirliğine gittiğini savunarak bu konularda federal yargının devreye girmesi gerektiğini belirtti.

Sharpton, 13 Aralık'ta Washington DC'de Adalet Bakanlığı'nın New York, Ferguson ve Cleveland'daki benzer hadiseleri ele alması için ulusal yürüyüş düzenleyeceklerini de söyledi.

Toplantıda konuşan Garner'in eşi Esaw Garner ise polis memuru Daniel Pantaleo'nun yazılı açıklama ile özür dilediğinin hatırlatılması üzerine "Onun özrünü kabul etmiyorum. Kendisi hala çalışıyor ve maaş alarak çocuklarının geçimini sağlıyor. Ama benim eşim toprak altında ve ben çocuklarımı nasıl besleyeceğimi düşünüyorum" dedi.

BEYAZ SARAY ÖNÜNDE TOPLANDILAR

Polis için takipsizlik kararı verilmesi nedeniyle ABD'nin başkenti Washington da yüzlerce kişinin katıldığı protesto gösterilerine sahne oldu.

Beyaz Saray önünde toplanan göstericiler, sloganlarla başkent caddelerini dolaşıp belirli kavşakları trafiğe kapatarak, Eric Garner ve Michael Brown'ın polislerce öldürülmesi ve daha sonra bu polisler hakkında takipsizlik kararı verilmesine tepki gösterdi. Kentin ana meydanlarından Dupont Circle'a yürüyen eylemciler, elleri havada meydan etrafındaki yollarda dizilerek, trafiğin akışını engelledi. 

Garner'ın polis yetkilileri tarafından boğazı sıkılırken "nefes alamıyorum" şeklinde defalarca bağırmasına atfen "nefes alamıyorum" yazılı pankartlar taşıyan eylemciler, "adalet yoksa barış da yok", "ırkçı polis", "katil polisler defolup gitmeli" şeklinde sloganlar attılar.

Ferguson'da beyaz polisin silahsız bir siyahi genci 12 el ateş ederek öldürmesi kararını araştıran jüri kararını geçen haftanın ilk günü akşam geç saatlerde açıklamıştı. Jüri, 18 yaşındaki Michale Brown'u öldüren polis memuru Darren Wilson'ı suçsuz bulmuştu. Wilson ülke genelinde infala neden olan karar sonrasında mesleğinden istifa ettiğini açıklamış ancak yaptığı açıklamada da olaydan dolayı vicdanının rahat olduğunu dile getirmişti.

Ferguson ile New York'daki olaylarla ilgili soruşturma yürüten jürinin birer hafta arayla polisler lehine karar açıklamaları ülkede ırk ayrımını da ateşlemiş durumda...

Siyahi İsyan'ı bastırmaya çalışan polis ise her yerde hedef alınıyor..Olayların büyüyerek devam etmesi bekleniyor...