ABD'den destek alıp gaza gelmişlerdi! Türkiye'den 4 komutanla cevap

Türkiye Doğu Akdeniz’deki haklarını korumakta kararlı. TSK, sondaj gemilerini savaş uçakları, firkateynler ve İHA’larla korurken dün sembolik bir adım geldi. Milli Savunma Bakanı Akar, Genelkurmay Başkanı Güler ve 3 kuvvet komutanıyla KKTC’yi ziyaret etti. Bu adım Atina’da enerji toplantısı yapan ABD, İsrail, Yunanistan ve Rum Kesimi’ne de cevap oldu.

Türkiye’nin 2 ayrı koldan sandaj çalışmaları yürüttüğü Doğu Akdeniz’de sular iyice ısındı. Türkiye karşıtı bir blok kuran Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, İsrail ve ABD önceki akşam yine bir araya geldi. Atina’daki 4’lü zirveye Yunanistan Çevre ve Enerji Bakanı Kostis Hacidakis, Rum Enerji Bakanı Yorgos Lakkotripis, İsrail Enerji Bakanı Yuval Steinitz ve ABD Enerji Kaynaklarından Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Francis Fannon katıldı.

KOMİTE KURULUYOR

Toplantıda Doğu Akdeniz’deki doğalgazın Avrupa’ya taşınması projesi olan East-Med’in hızlandırılması kararı da alındı. Türkiye karşıtı iş birliğinin kurumsallaşması için de adım atıldı. Toplantıya katılan ülkeler siyasi düzeyde alınacak kararların uygulamaya konabilmesi için teknokratlarından oluşan bir komite kurmayı kararlaştırdı. Bakanlar, denizaşırı petrol ve doğal gaz operasyonları için ortak bir “acil durum hazırlık ve müdahale mekanizması” konusunda çalışma mutabakatına vardı. Bu yönde çalışmalar konusunda bakanlara düzenli raporlar verilmesi konusunda el sıkışıldı

EN KISA ZAMANDA HAYATA GEÇİRİLECEK

Zirveye ilişkin açımlama yapan Hacidakis, “Bizim için bu proje bir öncelik. İtalya ile de iş birliğini sağlayarak en kısa sürede ilerlemeyi planlıyoruz.” ifadelerini kullandı. Hacidakis, Rum kesiminin tek taraflı sürdürdüğü hidrokarbon çalışmalarına destek verdiklerini belirterek, “Bu toplantı hiçbir ülkeye karşı değil, sadece uluslararası hukuk ve anlaşmalar kapsamında bölgedeki istikrara desteği amaçlamaktadır” diye konuştu.

İSRAİL’DEN TAM DESTEK

İsrail Enerji Bakanı Steinitz de East-Med ile ilgili planlamaların ilerlediğini belirterek, bu projenin Avrupa’nın enerji çeşitliliği açısından çok önemli olduğunu belirtti. Rum yönetimine destek verdiklerini söyleyen Steinitz, İsrail’in Ürdün ve Mısır ile iş birliğinde bulunduğunu anlatarak, “İsrail gazı yaklaşık bir ay içinde Mısır’a ihraç edilecek. Bu doğal gazın bir kısmı da Mısır’daki enerji tesislerinden Avrupa’ya gönderilecek” dedi.

ABD’DEN GÜVENCE ALMIŞ!

Rum Enerji Bakanı Lakkotripis de Kıbrıs Adası etrafındaki doğal gaz keşiflerini anımsatarak, “Daha fazlasını bulmayı umuyoruz.” dedi. Lakkotripis, İsrailli, Yunanlı ve ABD’li meslektaşlarından ülkesinin doğal kaynakları arama hakkı konusunda destek güvencesi aldığını söyledi. Lakkotripis, Türkiye’nin Rum kesiminin “kara sularında” faaliyetlerde bulunduğunu iddia etti.

ABD DE RUMLARDAN YANA

Fannon ise, ABD’nin 3’lü yapının güç güçlü bir ortağı olduğunu söyledi. Fannon’un açıklamaları bununla da kalmadı. Yunan basınına göre Fannon, Rum Kesimi’nin kıta sahanlığında bulunan kaynakları bulma ve geliştirme konusundaki adımları desteklediklenini ifade etti. İsim vermeden Türkiye’ye de göndermelerde bulunan Fannon, “Doğu Akdeniz’deki kışkırtıcı adımlardan” endişe duyduklarını söyledi.

Türkiye ve Kıbrıs Türkünün barış, istikrar ve huzur için elini uzattığını vurgulayan Akar, şöyle devam etti: "Bu ele cevap bekliyoruz. Biz; başta Rumlar olmak üzere ilgili tüm kesimlerin bu uzlaşmacı ve samimi yaklaşımlarımızı anlamalarını ve aynı şekilde davranmalarını umuyoruz. Böylece Ada’da yeni barış hikayeleri yazılabileceğini umut ediyoruz. Bununla birlikte bölgede barış, istikrar ve güvenliğin en güçlü teminatı, garantörü olan Türkiye; hem kendisinin hem de kktc’nin meşru hak ve menfaatlerini, korumuş ve korumaya devam edecektir. Bir oldubitti ile haklarının gasbedilmesine asla göz yumulmayacaktır.

YANLIŞ HESAPLARA GİRİLMESİN

Bu azim ve kararlılığımızın iyi anlaşılması gerekir. Biz bir taraftan iyi niyetle uluslararası hukuka saygı çerçevesinde, iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde dostane şekilde, barışçıl yol ve yöntemlerle sorunlarımızın çözülmesini beklerken, talep ederken, arzu ederken, teşvik ve telkin ederken diğer taraftan da bunun hiçbir şekilde bir zafiyet olarak anlaşılmamasını, yanlış hesaplara gidilmemesini, bizim gücümüzün, kuvvetimizin test edilmemesini, bunun faturasının ağır olacağını her fırsatta lisanımünasiple söyledik, söylemeye devam edeceğiz."

Yedi Gündem