Türkiye Ayasofya’nın ibadete açılmasını konuşurken, CHP Sultanahmet’in ibadete kapatılmasını önerdi. Skandal yaklaşım, partinin milletten ne kadar uzak olduğunu bir kez daha göstermiş oldu
Türkiye Ayasofya’nın ibadete açılmasını konuşurken, CHP Sultanahmet’in ibadete kapatılmasını önerdi. Skandal yaklaşım, partinin milletten ne kadar uzak olduğunu bir kez daha göstermiş oldu
CHP İstanbul Milletvekili Kaboğlu dün yaptığı yazılı açıklamada da büyük tepkiye neden olan skandal önerisini savundu.
KENDİ DEĞERLERİNE YABANCI
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: Akıl, idrak, izan bu mahalleye hiç uğramamış. Bir insan kendi coğrafyasına ve değerlerine bu kadar mı yabancı olur. Bu zihniyeti şiddetle kınıyoruz. CHP derhal gereğini yapmalıdır. Her türlü toksik siyasetin aynı anlayıştan tezahür etmesi kimseyi şaşırtmıyor. Ama bunların artık ülkemizle rekabet içinde olan başka devletler için gerekçe üretmesi tahammül edilmez bir noktaya geldi. Açık ve net söylüyoruz. Bu şekilde düşünenler Libya meselesinden Doğu Akdeniz'e ve Suriye meselesine kadar sadece başka devletlerin tezlerini dillendiriyor. Hükümet eleştirisi değil bu. Muhalefet etmek değil. Sistematik olarak başka devletlerin tezini savunuyorlar. Toksik bir siyaset bunların yaptıkları. Muhalefet etmek değil, siyaseti zehirlemek için konuşuyorlar. Türkiye tüm dinlerin ibadethanelerine saygısını yıllardır yeni adımlarla pekiştiriyor. Bunlar ise her türlü saygısızlığı bu ülkenin parlementosunda yapıyorlar.Şiddetle kınıyoruz bu siyaseti. Bunlarla mücadele etmeye devam edeceğiz.
CHP İstanbul Milletvekili Kaboğlu dün yaptığı yazılı açıklamada da büyük tepkiye neden olan skandal önerisini savundu.
KENDİ DEĞERLERİNE YABANCI
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: Akıl, idrak, izan bu mahalleye hiç uğramamış. Bir insan kendi coğrafyasına ve değerlerine bu kadar mı yabancı olur. Bu zihniyeti şiddetle kınıyoruz. CHP derhal gereğini yapmalıdır. Her türlü toksik siyasetin aynı anlayıştan tezahür etmesi kimseyi şaşırtmıyor. Ama bunların artık ülkemizle rekabet içinde olan başka devletler için gerekçe üretmesi tahammül edilmez bir noktaya geldi. Açık ve net söylüyoruz. Bu şekilde düşünenler Libya meselesinden Doğu Akdeniz'e ve Suriye meselesine kadar sadece başka devletlerin tezlerini dillendiriyor. Hükümet eleştirisi değil bu. Muhalefet etmek değil. Sistematik olarak başka devletlerin tezini savunuyorlar. Toksik bir siyaset bunların yaptıkları. Muhalefet etmek değil, siyaseti zehirlemek için konuşuyorlar. Türkiye tüm dinlerin ibadethanelerine saygısını yıllardır yeni adımlarla pekiştiriyor. Bunlar ise her türlü saygısızlığı bu ülkenin parlementosunda yapıyorlar.Şiddetle kınıyoruz bu siyaseti. Bunlarla mücadele etmeye devam edeceğiz.
BAŞI ÖNE EĞİK BİR SİNMİŞLİK
AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş: Şu CHP milletvekilinin en çok 'Sultanahmet bizim değil' sözlerine takıldım. Orada başı eğik bir sinmişlik var. 18 yılda ne mi yaptık? İşte bu korkak zihniyeti sildik. Ecdadıyla iftihar eden Türkiye, yarına özgüvenle bakıyor. Sayın Kaboğlu'na söyleyeceğim şudur; kendileri iktidara geldiklerinde yapabilirlerse Sultanahmet Camisi'ni müzeye çevirirler. MHP Grup Başkanvekili Levent Bülbül: Kaboğlu'nun zihniyeti Türkiye'yi geçmişiyle çatıştırmaya çalışan sözde aydın kafasıdır. Bu sözleri CHP içinde söylemesi de ayrı bir fecaattir. Bu söylemler milleti manipüle etmekten başka bir şeye yaramaz.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Kamil Aydın: Yunanistan'ın Ayasofya ile ilgili karın ağrısını anlayabiliyoruz ama muhalefet kraldan çok kralcılık yapıyor. Yunanistan'ın başkenti Atina'da ibadete açık bir cami yok. AİHM kararlarına rağmen müftü seçimi bile yapamıyoruz. Şimdi de CHP'li bir hukukçu 'Sultanahmet müzeye çevrilsin' diyor. Bu tarz söylemlerle ne yapmaya çalışıyor? Kaboğlu gibi bir hukukçunun şimdi neden barış bildirgesi denilen sözde bir metne imza attığını şimdi daha iyi anlayabiliyoruz.
BU TUZAĞA DÜŞMEYELİM
MHP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım: CHP'nin içinde Anayasa uzmanı olan tek kişi Kaboğlu'dur. Sıradan bir milletvekili değildir. Kaboğlu bir anayasa yapsa, bunlar bizi camiye de sokmazlar. Namaz kılmak istemeyenler kiliseyi, camiyi, havrayı edebi ile uygun şekilde ziyaret eder. Sultanahmet Camisi, Fatih Camisi hepsi ziyarete açıktır. Bir siyaset yapılıyor. CHP'nin en yetkili kişileri İslam'a karşı tavrını koyuyor. Kurdurdukları partilerle milliyetçi muhafazakarların oylarını devşiriyorlar. Milliyetçi muhafazakar kesime sesleniyorum, bu oyunu görün. Hedefte Cumhurbaşkanı'nı 2023'te indirmek, Cumhur İttifakı'nı devirmek var. Uyanık olup, bu tuzağa düşmememiz gerekir.
MHP Konya Milletvekili Esin Kara: Sultanahmet Camisi'nin müzeye çevrilmesi ancak Yunanları sevindirir. İstanbul, Konstantinopolis değildir. Cumhur İttifakı ayakta durdukça Sultanahmet'in müzeye çevrilmesi mümkün değildir.
1934 tarihli haberde Sultanahmet'in kütüphane olmasına karar verildiği ifade ediliyor.
86 YIL ÖNCE MÜZE YAPACAKLARDI
CHP, 86 yıl önce sadece Ayasofya'yı değil, onunla birlikte Sultanahmet Camisi'ni de eş zamanlı olarak müzeye çevirmek istemiş.
1934 yılında CHP'nin resmi yayın organı Ulus gazetesi ve Cumhuriyet gazetesinde "Ankara'dan akşam gazetelerine bildirildiğine göre Sultanahmet Camii'nin kütüphane olmasına karar verilmiştir. Buraya şehirdeki diğer kütüphanelerde mevcut kitaplar nakledilecek ve milli bir kütüphane meydana getirilecektir" ifadeleri yer aldı. Dönemin gazeteleri, CHP Milletvekili İbrahim Kaboğlu'nun "Sultanahmet müze olsun" önerisinin, aslında 86 yıl önce CHP'nin gündeminde yer aldığı ortaya koymuş oldu. SABAH
BİR SKANDAL AÇIKLAMA DA İMAMOĞLU'NDAN
CHP'nin Ayasofya'ya yönelik skandal açıklamalarına, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da katıldı. Yunanistan'da düzenlenen Delphi Ekonomi Forumu'na telekonferansla katılan İmamoğlu, Yunan gazetecinin sorusu üzerine şunları söyledi: "Ayasofya'nın ibadete açılması gibi bir ihtiyacın bulunduğuna inanmıyorum. Türkiye'nin ve dünyanın başka sorunları var ve bu konunun iç siyaset malzemesi olarak kullanılmaması gerekiyor."
Çavuşoğlu, Ayasofya'nın tapusunu gösterdi.
DIŞİŞLERİ BAKANI ÇAVUŞOĞLU:
Ayasofya ulusal egemenlik konusudur
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD'nin 2019 Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu'nda, Ayasofya ve Kariye üzerinden Türkiye'nin hedef alınmasına tepki gösterdi. Ayasofya'nın, İstanbul'un fethiyle Osmanlı İmparatorluğu'nun mülkü olduğunu ve Fatih Sultan Mehmet adına kurulmuş Fatih Vakfiyesi'nde 1462'de cami olarak tescil edildiğini belirten Çavuşoğlu, şunları söyledi: "Bu, bir egemenlik meselesidir. Kimse Türkiye'deki dini azınlıkların haklarını ya da dini özgürlükleri tartışmaya açmasın." Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy da "ABD'nin bu tür raporlarla dünya kamuoyunun dikkatini, ülkesindeki sorunlardan başka yönlere çekmeye çalışması trajikomiktir" açıklamasını yaptı.
KAYNAK: Sabah
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(
Atom
)
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.