Bildirinin içeriğine bakıldığında Montrö Boğazlar Sözleşmesi konusuna karşı yazılmış bir bildiri olduğu iddia ediliyor. Ancak bildirinin asıl can alıcı noktaların yine Atatürk - İlke ve İnkılapları İle laiklik olduğu gözleniyor.
Türkiye önce ani bir kararla İstanbul Sözleşmesinden çekildiğini duyurdu. Sol Laik ve Kemalist kesimler bön bön bu fesh kararını köşelerinden seyretmekle yetindiler.Ya da öyle göründüler.
Çünkü yapabilecekleri fazla birşey yok diye düşünüldü.
Sonra TBMM Başkanı Şentop "Gerekirse Montrö'den de çekiliriz!" diye bir söz kullandı.
Arkasından "Yeni Anayasa" konusunda "İlk 4 Madde'nin varlığı da masaya yatırılmalı!" diyenler oldu.
Bahsi geçen sol Laik ve Kemalist kesimler için bu "CINGAR" çıkarmak için yeterli bir sebep idi.
Artık homurtular yükselmeye başlamıştı.
Son olarak Harp Okulunun yönetmeliğinde yapılan küçük bir değişiklikle "Atatürk ismi ve ilke inkılapları" 6 aylık kurs müfredatından çıkarıldı.
Bu hamleden sonra yeminli Kemalistlerin illa ki bir şeyler yapacakları bekleniyordu.
Tekirdağ'da aynı günde 3 ayrı yerde "Atatürk'ün heykellerine" çeşitli saldırıların yapılması da bu kesimleri cuş-u huruşa getiren bir diğer etken oldu.
İla nihaye yine bir Nisan ayında Kemalistlerin en keskinleri olarak bilinen "DENİZCİLER" den dün gece muhtıra gibi bir bildiri yayımlandı.
Bildirinin içeriğine bakıldığında Montrö Boğazlar Sözleşmesi konusuna karşı yazılmış bir bildiri olduğu iddia ediliyor. Ancak bildirinin asıl can alıcı noktaların yine Atatürk - İlke ve İnkılapları olduğu gözleniyor.
Bildiriden;
"TSK ve özellikle Deniz Kuvvetlerimiz son yıllarda; çok bilinçli bir FETÖ saldırısı yaşamış ve çok değerli kadrolarını bu hain kumpaslara kurban vermiştir. Bu kumpaslardan çıkarılacak en önemli ders; TSK'nin, anayasanın değişmez, değiştirilmesi teklif edilemez temel değerlerini titizlikle sürdürmesi zaruretidir.
Bu gerekçelerle, TSK ve Deniz Kuvvetlerimizi bu değerlerin dışına çıkmış, Atatürk’ün çizdiği çağdaş rotadan uzaklaşmış gösterme çabalarını kınıyor ve tüm varlığımızla karşı çıkıyoruz...."
Şimdi bu 103 emekli amiralin ülke siyasetine yeni bir bildiri ile ayar vermeye çalışmaları karşılıksız mı kalacak merak ediliyor.
Hatırlanacağı gibi 27 Nisan 2007'de de Büyükanıt bir muhtıra yayınlamış ve neticede soruşturmalar hiçbir yere varmamıştı.
Yıl 2021 ve hala asker içinden (Emekli de olsalar) birileri siyasete bu denli rahat bir şekilde müdahil olma cesareti gösterebiliyorlarsa bu yakın gelecekte başka dalgaların da gelebileceğini gösterir.
Nitekim önce FETÖ ETÖ'yü geriletti, sonra ETÖ FETÖ'yü geriletti ve sonuçta meydanın kendilerine kaldığını düşünenler daima fırsat kollayacaklardır.
Hele hele Atatürk'ün ilke ve inkılaplarına özellikle de Laikliğe bir halel geldiğini düşünüyorlarsa ...
Kaynak:Yusuf Can - DOĞRU HABER
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.