ABD Başkanı Joe Biden’ın “soykırım” ifadesine karşı Türkiye ne tür bir adım atabilir? Herkes bu sorunun cevabını arıyor. Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu üyesi, yazarımız Prof. Dr. Çağrı Erhan’a göre Türkiye’nin bu hamleyi karşılıksız bırakmamalı.
Karşılıksız kalmamalı
Erhan krizi şöyle değerlendirdi:
“ABD Başkanı Biden Türk Amerikan ilişkilerine en büyük darbeyi vuran Amerikan başkanı oldu. Bugüne kadar hiçbir başkan bu kadar ağır bir ifade kullanmamıştı. Türk-Amerikan ilişkilerinin geçmişinde elbette ciddi sorunlar vardı ve günümüzde de özellikle, Suriye'nin kuzeyinde PYD/PKK'ya varlığına verdiği destek, FETÖ'ye verdiği destek, F35 meselesi, S400 sorunu gibi bir takım sorunlar vardı, fakat bu sorunların hiçbiri bugün karşı karşıya kaldığımız soykırım iddiası kadar ağır değildir. Burada bir milleti toptan itham eden, tarihimizi itham eden, iftira atan ve şehitlerimizin kemiklerini sızlatan bir tutumla karşı karşıyayız. Öyle olduğu için Türk-Amerikan ilişkilerindeki bütün sorunları terazinin bir kefesine koyun, diğer tarafına da bu soykırımı koyun, bu iddia daha ağır basar. Hiç küçümsenecek bir tarafı yoktur, basit kınama ile geçiştirilecek bir tarafı yoktur, bunu size iade ediyoruz, reddediyoruz demeyle geçiştirelecek bir tarafı yoktur. Bunun en ağır bir şekilde karşılık bulması gerekir. Yoksa geçmişte yaptığımız şekilde başka ülkeler soykırım yalanlarını tanıdığında yaptığımız gibi elçimizi çekip bir ay dinlendirip geri göndermeyle, bizde onların Kızılderilileri soykırımını tanıyalım, onların mallarını boykot edelim demekle bu mesele çözülmez. Çözülse zaten bu zamana kadar çözülürdü.
Bunun böyle bir takım entelektüel kelimeler arkasında, soğukkanlı harekete edelim, diplomatikçe hareket edelim diyerek bunun ağırlığını hafifletmenin hiçbir manası olduğunu düşünmüyorum. O yüzden gerekli cevabın da kendilerine en kısa zamanda kendilerine verileceğini tahmin ediyorum. Haziran ayında yapılacak olan zirveye kadar da bu yanlıştan dönmeleri gerektiğini düşünüyorum.
Türkiye, ABD'ye 3 temel tepki verebilir;-Birincisi, 1975'de ambargo kararı aldıklarında Savunma İşbirliği Anlaşmasını fesh etmiştik, bu ambargo kadar ağır bir karardır. Bu anlaşmayı askıya alabiliriz, böylelikle Türkiye'deki Amerikan üs ve tesislerinin faaliyetleri durur.-İkincisi, Türkiye'nin 15 Temmuz 2016 hain darbe girişiminin arkasında ABD'nin olduğu aşikar. Bu güne kadar buna ilişkin bir meclis soruşturulması yapılmadı. Acilen bu soruşturmanın yapılması ve ABD bağlantısının açığa çıkartılması; FETÖ elebaşının orada ne yaptığının, kimler tarafından bugüne kadar beslendiğinin, isim isim bunların içinde ajanda olur, diplomatta olur ABD'nin önüne koyulması.
-Üçüncüsü, yakınlarda Azerbaycan Türkiye'nin de desteğiyle Ermenistan tarafından işgal edilen topraklarını kurtardı. Bu topraklar içerisinde Suşa'nın tarihi bir önemi var. Suşa'da bir başkonsolosluk açılması da hem ABD'ye hem de ABD diyasporasındaki Ermenilere iyi bir cevap olacağını düşünüyorum.”
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.