Akşam gazetesi yazarı Kurtuluş Tayiz, Sezgin Baran Korkmaz iddianamesinde adı geçen ve Yılmaz Özdil’in paylaşımı ile gündeme gelen Artı1 TV ve Türkiye’deki bazı medya organlarının ismini sıralayarak finans kaynağına dikkat çekti. Tayiz’in “SBK, Özdil ve Pandora'nın kutusu” başlıklı yazısından bir bölüm
Türkiye'de medya düzeninin gerçekte ne olduğuna ve nasıl işlediğine dair bilgiler sır değil.
Cumhuriyet'in, Sözcü'nün patronaj ve finansmanının geçmişte hangi karanlık odaklara uzandığı gündeme gelmiş ve uzun uzun tartışılmıştı.
T24, medyaskope, gazeteduvar ve bianet gibi onlarca internet sitesinin de yurtdışından fonlandığı daha dün gibi yakın bir zamanda kayıtlara geçmişti.
Şimdi gündemde olan ise Gezi olayları ve 17-25 Aralık darbe girişiminden sonra birdenbire pıtrak gibi çoğalan televizyon kanallarının sırrı.
Yılmaz Özdil ve Uğur Dündar arasında patlak veren kavganın başlıca nedeni de Artı 1 Tv'nin finansmanının karanlık bir işadamına uzanması. Yılmaz Özdil, Uğur Dündar'ın yer aldığı bu projenin arkasında Sezgin Baran Korkmaz'ın olduğunu ima etmesi ve bunun ABD'de SBK hakkında hazırlanan iddianamede de yer aldığını belirtmesi Pandora'nın kutusunun açılması için yetti. Uğur Dündar'ın gösterdiği tepkinin şiddetine bakılırsa Yılmaz Özdil, çok önemli bir noktaya parmak basmış olmalı. Anlaşılıyor ki, SBK eksenli kirli ilişkiler ağına bazı televizyon kanalları ve "duayen" gazeteciler de düşmüş.
SBK skandalı ilk olarak Sedat Peker'in videoları ve Haber Türk bağlantılı isimlerle kamuoyunun önüne gelmişti. Şimdi de Can Dündar'dan tutalım Uğur Dündar'a uzanan -adları bilinen bilinmeyen- bazı "araştırmacı-gazeteci" isimleri de içine alarak büyüyor.
Gezi sonrası süreci yakından takip edenlerin, bu tarihten itibaren Türkiye'deki medya düzeninde yaşanan ani değişiklikleri, gariplikleri fark etmemesi mümkün değil. Basit bir inceleme bile Gezi kalkışması sonrası ortaya çıkan bazı gazete, internet sitesi ve televizyon kanallarının finansmanının SBK gibi karanlık ellere, FETÖ bağlantılı işadamlarına ve yabancı istihbarat kuruluşlarına uzandığını gösterecektir.
Türkiye'de son yıllarda medyada yaşanan kirliliğin, dezenformasyonun kaynağı bu finansmanı karanlık ellerdir. Burada en önemli soru, bu kirli medya düzeninin kime karşı oluşturulduğudur?
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.