Nabucco; isminden bile yola çıktığımızda önümüze çıkacak ilk sonuç ABD-İSRAİL ortaklığı oluyor.Nabucco bugün sadece enerji projesinin ismi değil yenilenen ABD emperyalizminin stratejik üstünlüğünü zorla İslam Dünyası'na dayatma girişimininde adı olmuştur.
Nabucco'da Yüzde 15'lik Türkiye Krizi
Daha önce Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan ve Haziran ayı içerisinde hükümetlerarası anlaşma ile imzalanacağını söylediği Nabucco isimli sömürü projesi'nin beklediğimiz gibi uygulanabilirliği açısından tartışma yaratan ve Türkiye'yi'de çok yakından ilgilendiren bir gelişme geçtiğimiz hafta basın'a yansıdı.
Ankara'nın daha önce de ısrar ile üzerinde durduğu ve gaz'ın Yüzde 15'ini kullanma talebinde nasıl oldu ise ısrar etme girişimi Nabucco'nun gecikmesine sebeb oluyor.ABD'nin Asya enerji Özel Temsilcisi Richard Morningstar ile Enerji Bakanı Taner Yıldız arasında yapılan görüşmeler sonrasında basına yansıdığı kadarı ile Türkiyenin bu isteğine bakın ABD nasıl karşılık verdi;
“Türkiye anlaşmada gazın yüzde 15’inin kendi iç tüketiminde kullanması, böylece yerel amaçlar için saklı tutma ve tekrar satış imkanı verecek bir açılım istiyor. Yıldız’ın yorumları, Morningstar’ınkilerle tamamen çelişiyor. Morningstar’ın anlayışına göre yüzde 15’lik Türkiye’ye gazın kullandırılması söz konusu değil.”
İşin garibi Bakan Yıldız'ın Ankara'nın yüz'de 15'lik ısrardan vazgeçmediği ve projenin imza tarihinin uzayabileceğini açıklamasına rağmen ,Haberin ayrıntılarında yer alan çelişkiler bu ısrarın bile son derece rica ve minnet tüttüğüne işaret ediyor. Türkiye’nin isteklerini AB Rekabet Hukuku ile bağdaşmadığını ve anlaşma bozucu olduğunu ifade ettikleri kaydedilen haberde 8 Mayıs’ta Prag’da Güney Gaz Koridoru üzerine yapılan yüksek düzeyli bakanlar konferansını takiben, Avrupa Komisyonu’nun Enerjiden Sorumlu Üyesi Andris Piebalgs’ın da yüzde 15’lik şartın kaldırıldığı söylediği anımsatıldı.Yani Türkiye Mayıs'ta bu ısrar ve şartından vazgeçtiğini bakan düzeyinde katıldığı konferansta açıklamış.Bu doğru ise gerçektende Türkiye Anlaşma Bozucu konumdadır.Aynı zamanda Nabucco'nun uygulanması için Batı ve ABD'nin baskılarına boyun eğmiş durumdadır. Dileriz ki Türkiye gerçekten “Anlaşma Bozucu” konumda olsun!
Çünkü,Nabucco denilen proje ile Türkiye bölgesinde ki 'güç merkezi'niteliğini tamamen kaybetmektedir.Ve anlaşma imzalanması durumunda Nabucco ile Asya kıtasını emperyalizme sunma projesine imza atacaktır.
Evet,Türkiye Batı ile olan ilişkilerinde ve dış politikasında her daim AB-D'yi incitmeme üzerine ve bağımlı bir politik süreci tüm kurumlarına yerleştirmiştir.Bu bir asıra yaklaşan bir zaman diliminde hep böyle olmuş ve bugünlere gelinmiştir.
Türkiyenin Nabucco'da ki yeri bellidir.Nabucco'nun yaşama şansı'da ölme şansı'da Türkiyenin elinde ise, kesinlikle Türkiye bir talepve ısrar edici ülke konumu ile değil emir verici ülke konumda olmalıdır.Yüzde 15 gibi gaz ihtiyacında bile AB-D ile kapalı kapılar ardında yapılan görüşmelerin basına yansıtılan kısmında AB-D tarafından Türkiye'ye verilen cevaba batığımız da ise “sen kimsin ki gaz istemektesin” denilerek adeta Türkiye aşağılanmıştır.
Tüsiad:Nabucco'yu Hemen Uygulayın!
Batıcı görüş tükenmiş görüştür.Köhnemiş ve bitmiş bir bakış açısıdır.Batıcıların Nabucco denilen sömürü projesine önem atfetmeleride bu bitmişliklerinin tezahüründen başka bir şey değildir.Bir çok hususta Avrupa'nın isteği doğrultusunda şekilenen projede Türkiye'nin istekleri bile söz konusu edilemezken Irak'ta ki İşgal'i meşrulaştırıcı ve ABD'yi giriştiği katliamlarda haklı konuma getirici bir açıklama geçtiğimiz günlerde TÜSİAD'dan geldi.
TÜSİAD, ABD 2011 yılı sonuna kadar askerlerini Irak’tan çekmeden önce, Irak doğalgazının Türkiye-Avusturya doğalgaz boru hattına (Nabucco) bağlanması için gerekli yasal ve altyapısal çerçevenin oluşmasını gerektiğini bildirdi.TÜSİAD tarafından hazırlanan ve ABD’de tanıtılması planlanan raporda, Hazar ve Ortadoğu gazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırmayı hedefleyen Nabucco’ya,Irak’ın gaz desteği vermesinin önemine değinildi. TÜSİAD’ın ‘İttifakın Yeniden Yapılandırılması:Türkiye-ABD İlişkilerinde Yeni Dönem-Türkiye Perspektifi’ başlıklı raporu, Washington’da Brookings Enstitüsü’nde gerçekleştirilecek seminerle ABD kamuoyuna tanıtılacak.
Şimdi Tüsiad yani “Türk Sanayici ve İşadamlarının derneği” konumunda ki bir kuruluş.Bu kuruluş Türk'ün enerji stratejisi ne olabiilir?ya da Nabucco'nun uygulanabilirliğini tartışmak ve Nabucco'nun getirisi ile götürüsü nedir?gibi sorulara cevap vermek yerine direk olarak AB-D'ye,'evet sizin istediğiniz koşullar gayet makuldur gelin bu projeyi hemen uygulayın'şeklinde değerlendirebileceğimiz yukarıda ki açıklamayı yapmış.
TÜSİAD bizi duyarmı bilmiyoruz ama onlara şu şekilde bir cevap verelim;
Türkiye günübirlik ve AB-D'ye bağlı politikalar uyguladıkça başarısızlığa mahkum olacaktır. Enerjideki başarısız girişimler Türkiye’nin bölgedeki gücüne darbe vurmaktadır. Bugün bölgedeki esas oyun enerji üzerinedir. Ve Enerji (özellikle doğalgaz) artık stratejik bir araçtır ve bu metaya karşı özellikle Türkiye yeni stratejiler geliştirmek mecburiyetindedir.TÜSİAD denilen yapılanmanın ABD ile sratejik müttefiklik ayağına giriştiği hamleleri ve günümüze değin uyguladığı politikaları gerçekten tartışılır durumdadır.
Kuzey Irak'ta ki Enerji'de Nabucco'ya Akacak!
Kuzey Irak'taki petrol rezervleri konusunda uzun süredir devam eden tartışmaların ardından ilk kez Kerkük-Yumurtalık boru hattına petrol pompalanmaya başladı. Irak kuzeyindeki gazın nasıl sisteme aktarılacağı konusunda Batı ve Türkiye açısından kafa karışıklığı vardı. Ancak geçen haftalarda ki son gelişmeler Nabucco ve uygulanmasını isteyen çevreler için de adeta rahatlamaya sebeb olmuştur.Velhasıl,Nabucco için hem güney akım karşısında yol alabilmek hem de hızlı hareket ederek stratejik değerini koruyabilmek için en uygun çarenin Irak'ın kuzeyinde olduğu dillendirilmekteydi.Nabucco için gerekli başlangıç gazı yani 5-8 bcm gaz miktarı için Azeri gazı dışındaki hazır ve takvime uygun (2014) gaz tedarik noktası sadece Irak'ın kuzeyinde mevcuttur.
Irak'ın Avrupa'ya ulaşmasının ve batı pazarlarına entegre olmasının en uygun maliyetli ve en güvenilir yolu ise yine Türkiye'dir.Yani Batı işbirlikçisi basın'a yansıtıldığı gibi “Türkiye bastırdı, ABD işbirlikçisi Kürtler Kuzey Irak'ta ki petrol'ü Türkiye'ye verdi” gibi haberlerle aslında
NABUCCO denilen projenin uygulanmasına Türkiye halkı hazırlanmaktadır.
Bunun anlamı nedir?
Irak'ın kuzeyinde bulunan ABD işbirlikçisi bölgesel yönetimin yine ABD işbirlikçisi merkezi hükümetin yeni anayasa öncesi kontrol etmediği haklarından elde ettiği petrol kaynaklarını yine merkezi işbirlikçi hükümetin kabulü yoluyla dünyaya ihraç etmesidir. Bu da Kukla yönetimin doğrudan dünyayla ticari kurumsal bir temas kurması bakımından önemlidir.Peki bölgesel yönetim denilen Irak'ın Kuzey'inde ki bu kukla yapılanmaya tanınan bu hakkı ona kim vermiştir? Elbette ki ABD.Öyle ise Nabucco projesi ile Türkiye hem bu kukla yapılanmayı hemde ABD işgalini bölgede meşrulaştırmış olmuyormu? TÜSİAD'ın istediği de bu değilmiydi?
O halde Kürd'ünde,Türk'ünde ,Arab'ında ortak düşmanı Nabucco Anlaşması bozulmalı ve kesinlikle Türkiye'nin kendine ait planları Asya-İSLAM coğrafyasında uygulanmamalıdır.
bu yazı BARAN DERGİSİ' NDE yayınlanmıştır.
yazının 1 ve 2. bölümünü okumak için aşağıya tıklayınız
Alman Yeşiller’in eski dışişleri bakanı Joschka Fischer, AB’yi Rus gazına bağımlı olmaktan kurtaracak Nabucco boru hattı projesinin yeni yüzü oldu. Fischer’in görevi, Türkiye’yi taviz vermeye ikna etmek.
YanıtlaSilHaberin linki:
http://www.haberler.com/gorevi-turkiye-yi-taviz-vermeye-ikna-etmek-haberi/1704679/
Aliyev'in Daveti Üzerine Bakü'ye Yıldırım Bir Ziyaret Gerçekleştiren Rusya Devlet Başkanı Medvedev, Nabucco Projesini Anlamsız Hale Getirecek Kapsamlı Doğalgaz Alım Anlaşması İmzalanmasını Sağladı.
YanıtlaSilHaberin Linki:
http://www.haberler.com/azerbaycan-dan-turkiye-ve-avrupa-ya-gaz-tokadi-haberi/