Siyonist Rejimden Utanç Verici İşkenceler
Siyonist İsrail rejimi, işgal ettiği Kutsal topraklardaki Filistinlilere sistematik olarak işkence uyguluyor. "İsrail Yüksek Mahkemesi"nin aldığı karara dayanarak işgal güçleri sistematik olarak işkence uyguluyorlar. Bilinen bu gerçeği – hatta resmi olarak kayıtlara geçen vakaları – hep saklamaya çalışıyorlardı.
Fakat buzdağının görünen kısmı bile artık inkâr edilemeyecek boyutları çoktan aştı. İsrailli STK, sadece dokuz Filistinli ile görüşerek elde ettiği çarpıcı raporun sonuçlarını açıkladı. Artık bizzat İsrailli STK’lar dahi bu zulümleri belgelemekten kaçamıyorlar.
İnsanın kanını donduran acımasız tekniklerin ve güvenlik kuvvetlerinin çoktan çökmüş olan ahlaki yapısının da ortaya konduğu raporda İşgalci Siyonist Devlet’in mezalimlerinden sadece bu kadarının bile Siyonistlerin insanlıktan ne kadar uzaklaştıklarını göstermesi açısından önemli.
Başka beldeler gerçekleşmesi halinde tüm insanlığın bir araya gelip kampanyalar düzenlemesin gerektirecek kadar önemli gelişmeler ne yazık ki Filistin’de ve Müslüman coğrafyalarda sıradan hale geldi.
Buzdağının görünen kısmının bile ne kadar insanlık dışı olduğunu gösteren bu makale, güneşin balçıkla sıvanamayacağını bir kez daha gösteriyor.
İsrail, Filistinlilere Sadistçe İşkence Ediyor
Kerime Seyfullah / El Cezire
"İsrail’de işkenceyi durdurabilecek hiçbir yasal veya ahlaki engel yok.” Bu ifadeler İsrail İşkence Karşıtı Halk Komitesi (PCATI) adlı kuruluşun yakın bir zamanda tamamladığı bir raporun sonuç cümleleri.
Rapor, “saatli bomba2” olarak nitelenen Filistinlilere karşı sert sorgulama taktikleri uygulanmasını onaylayan İsrail Yüksek Mahkemesine ağır bir darbe oldu. Bu onayın İsrail iç güvenlik kuruluşu Şin Bet tarafından her Filistinli tutukluya işkence edilmesi yolunda bir yeşil olarak yorumlanacağı belirtildi. Ayrıca, PCATI hapishane gardiyanlarının, polislerin ve hatta doktorların Filistinli tutuklulara işkence edilmesinde rol aldıklarını belirtti ve avukatların, Adalet Bakanlığındaki askeri yargıç ve kıdemli bürokratların da bu işkencelere destek verdiğini ekledi.
“Saatli Bir Bomba” adlı raporda PCATI, geçen yıl İsrailli sorgucuların ellerinde fiziki, cinsel ve psikolojik istismara maruz kalan dokuz Filistinlinin durumlarını detaylandırmış. “Dokuz Filistinlinin ifadeleri, işkence mekanizmasının Filistinli tutuklulara karşı nasıl köklü bir şekilde işletildiğini; hatta işkencenin yaygın ve organize olarak bürokratik bir yolla nasıl gerçekleştirildiğini ortaya koyuyor ve bu iş artık alelade hatta bezgin bir şekilde yapılıyor” denmiş raporda.
Kalkiliya’dan Behçet Yemen adlı Filistinli bir esir:
“Dehşete düşmüş bir halde idim, sırtımda dayanılmaz acılar vardı, belimin gerçekten de kırılacağını hissediyordum, çığlıklar attım, ağladım ve de yalvardım fakat işkenceyi durdurmadılar. Sabah 4 civarlarında işkence bittiğinde beni aşağı katlarda bir hücreye götürdüler. Hücrede sürekli rahatsız edici gürültüler oluşturuyorlardı; kapıya vuruyorlardı ve hatta sorgum sırasındaki kendi çığlıklarımı dinlettiler – anladım ki her şeyi kaydetmişlerdi."
Bethlehem yakınlarındaki Doğu Savahra’dan Amin Ahmed Cemil Şkirat adlı başka bir Filistinli esir:
“Sorgucular, arkası sağ tarafıma gelecek şekilde beni bir sandalyeye oturttular. Bir sorgucu önüme diğeri de arkama oturdu ve bacaklarımı sandalyenin ayaklarına sarmaladılar. Sorguculardan önümdeki, ayaklarıma bastı ve beni belirli bir açı ile geriye doğru itti. Bu karın kaslarımda ve karnımda müthiş acı oluşturdu. Kendimi doğrultmaya çalıştığımda arkamdaki beni geri çekiyordu. Artık takatim kalmadığında kendimi arkamdaki beton zemine bıraktım çünkü artıkkarın kaslarımdaki kramptan dolayı kendimi dik tutamıyordum..
Hepsi bu değildi. Başımı geriye doğru yasladığımda sorguculardan birisi karnıma ve karın kaslarıma hızla vuruyordu ve ayaklarımı tutup sallıyordu. Bu karnımda yırtılmalara neden oluyordu..
Israrla masum olduğumu söyledim. Bu sefer işkence sitilini değiştirdiler. Uzun metal kelepçeler getirdiler. Ellerimi arkamda bağladılar ve kelepçeleri de kollarıma geçirdiler. Kelepçelerin manşetlerini kapatıyorlardı ve metaller ete geçinceye kadar bastırıyorlardı. Kolunuzun ampüte1 edildiğini hissedebiliyordunuz. Ben acı içerisinde feryat ediyordum, onlar ise gülüyorlar ve beni aşağılayarak alay ediyorlardı”
Tulkarem yakınlarındaki Sayda’dan Luvai Aşkar adlı bir Filistinli esir:
“Sorgucular beni ayak uçlarımda bir ila bir buçuk saat durmam için zorluyorlardı. Bu esnada ellerim zincirlenmiş bir halde gerdiriliyordu. Ellerim, gerdirildiği için, şişmiş ve morarmıştı.. Nisanın 22’sinden 26’sına kadar bana sadece su verdiler, yiyecek hiçbir şey vermediler ve uyumama kesinlikle müsaade etmediler. Sorgucular her 4 saatte bir değişiyordu.”
PCATI raporuna göre “saatli bomba2” terimi ilk olarak bir Fransız yazar tarafından Cezayir’in Fransızlar tarafından işgali sırasında yazınsal bir kavram olarak ortaya çıkarıldı. “Cezayir işgali, en az Filistin topraklarının İsrail tarafından işgal edilmesi kadar gaddarca gerçekleştirildi.”
"Kendisini insan haklarını korumaya adamış bir demokrasi olarak gören bir devletin, Orta Çağ’ın karanlığında ortaya çıkmış işkenceye izin vermemesi gerekir” diyor PCATI başkanı Hannah Friedman.
Rapor için görüşülen dokuz Filistinlinin korkunç hikâyelerini yorumlayan PCATI : “İsrail güvenlik kuvvetlerinin böylesini sadistçe işkence yapmalarının gerektirecek ne gibi istihbaratlarının olduğunu bilemeyiz fakat bu işkence kurbanlarının iğrenç “saatli bomba2” senaryolarına uyduğu ise kesinlikle şüphelidir" diyerek siyonist rejimin işkenci yöntemlerine dikkak çekti.
Ayrıca rapor, işkence uygulamalarının sadece istisnai hallerde kullanılmasının sınırlandırılmasının mümkün olamayacağını da belirtiyor. “ GSS (Şin Bet) gibi bir gizli servis kuruluşu bağımsız olarak işkence kullanılması kararı alacak ve bunun ardından sorgu esnasında işkence kullanımının yerinde olup olmadığını yine kendisi sorgulayacak… Adalet Bakanlığı – Baş yargıçtan başsavcıya ve daha sayısız (Sorgulananların Şikayetleri İçin Atanmış) GSS Ombudsmanları – sistematik ve sorgusuz bir şekilde GSS’nin sorgulama metotlarına arka çıkıyorlar. Adli sistem, işkence kurbanlarının şikayetlerini göz ardı etmeye meylediyor.
Zalim tekniklerini savunmak amacı ile yaptıkları bir açıklamada Şin Bet (GSS) tüm sorgulamalarının “kanuni olarak gerçekleştirildiğini… bu sorgulamalardan elde edilen bilgiler İsrail vatandaşlarına karşı işlenecek terör olaylarını önlemede ve önüne geçmede kullanıldığı da vurgulanmalıdır.” söyledi.
Fakat PCATI raporunun vurguladığına göre: “İşkence terörü önleyemiyor. İşkence uygulayıcının ahlakını, mağdurun vücudunu ve ruhunu zedeliyor. Aynı zamanda işkence, “ötekinin” insani bir uygulamayı hak etmediği fikrinin açık bir yansıması ve bu fikri ebedileştirip kalıcı kılan bir unsurdur. Bunun yanında nefret, öfke, karşılıklı katletme ve ahlaki çözülme sarmalından kurtulmayı da imkânsızlaştırmaktadır.”
1- Ampüte etmek: Bir uzvu vücuttan kesilip atmak
2- Saatli Bomba= “ticking bomb”
Çeviren: Yusuf Huseyn
İSRAHABER
|
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.