Tarihler 9 Temmuz u 10 nuna bağlayan gece Efsanevi Komutan Şamil Basayev çok istediği şehadete kavuşuyordu. Şehidimiz Seni asla unutmadık ve unutmayacağız. Senin yolundan bıraktığın yerden devam ediyoruz.
ÜMMETİN YİĞİT EVLADI… ŞAMİL BASAYEV
Hayatı boyunca Müslümanların yolunu aydınlacak, izzetli bir hayat ve mücadele örneği verecek olan Şamil Basayev 14 ocak 1965 yılında Vedeno şehrinde doğdu.1987 yılında, Moskova'da mühendislik eğitimine başladı. Öğrencilik hayatını Rusya’da tamamladı. Sovyetler Birliğinin dağılma sürecinde başlayan bağımsızlık hareketlerine destek verdi ve Abhazya'da, Ruslara karşı özgürlük mücadelesine girişen kardeşlerinin yanında mücadeleye katıldı. Buradan Karabağ’a geçen Şamil Basayev burada da bir süre Azeriler ile birlikte Ermeni Zulmüne karşı savaştı.
Rus güçlerinin sivillere karşı giriştikleri katliamların en üst seviyelere ulaştığı Haziran 1995'te, yaşananları dünya kamuoyuna duyurabilmek için 150 savaşçının Budennovsk kentinde düzenlediği rehin alma eylemini yönetti. Burada yüzlerce kişiyi rehin alan Basayev ve yanındaki mücahidler tek bir rehineye dahi zarar vermediler.Rusların, rehinelerin hayatını hiçe sayarak hastaneye saldırmaları ve kimyasal silah kullanmak dahil pek çok insanlık dışı yöntemi kullanmaları Uluslararası Kamuoyunda tepkiyle karşılandı. Rusların bu hareketine karşılık, rehinelere zarar verilmemesini emreden Basayev, rehineleri güvenli bir bölüme alarak, Rus kuvvetlerinin saldırılarından da zarar görmelerini önledi. Peş peşe gelişen olaylar sonucunda, Müslümanların merhametinden etkilenen pek çok Rus, İslam’ı seçti.1 Ağustos 1999'da kurulan İslam Şu ra sı’nın başkanlığına getirildi. 1999'da Rusya'nın Çeçenistan'ı yeniden işgali üzerine, doğu cephesi komutanlığı görevini sürdürmeye başladı. Burada destansı Grozni savunmasını yönetti. Grozni savunmasında 11 bin mücahidin komutanlığını yapan Basayev, 100 binden daha fazla Rus askerine uzun süre kan kusturdular.100 bin askerlik 3 kademeli kuşatmayı mücahidlerin yaramayacağını düşünen Rus generalleri Şamil Basayev ve emrindeki mücahidlerin kahramanlıkları karşısında adeta şok oldular. Bu kuşatmayı yarmayı başaran mücahidler Rus askerlerine ağır kayıplar verdirerek dağlık bölgelere çekildiler.Bu çekilme sırasında Şamil Basayev bir mayın tarlasına en önde girerek kendisini mücahidlere siper etti ve mayına basması sonucu sağ bacağını kaybetti.”
Şamil Basayev'in bu tutumu, Çeçen mücahidlerin davalarındaki samimiyet ve kararlılıklarının bir göstergesi idi. Bu çekilme esnasında sağ bacağını cennete gönderen Basayev, uzun süren bir tedavi sonucu tekrar sağlığına kavuştu. Kopan bacağının yerine protez takılan Şamil Basayev tam 7 yıldır tek bacağı ile Kafkasya dağlarında cihadını sürdürerek, bir özgürlük mücadelesinin nasıl olması gerektiğini ve bir halkın bağımsızlığı için neleri feda edebileceğini bütün dünyaya gösterdi.Aslan Mashadov’un önderliğinde yürütülen İkinci Çeçen Cihadında, Genelkurmay Başkanlığına getirilen Basayev, bu dönemde de birçok etkili operasyona imza attı.Aslan Mashadov’un şehadetinin ardından, Devlet Başkanlığı görevine gelen Abdulhalim Sadullayev döneminde de aynı göreve devam eden Basayev, Sadullayev’in emrinde yürüttüğü faaliyetlerle Çeçen cihadının lokomotifi oldu.
Çeçenistan Cumhurbaşkanı Sadullayev’in 2006 Haziran’ında şehid olmasından sonra, Çeçenistan İçkerya Cumhuriyeti Şura Meclisi kararı ve Sadullayev’in vasiyeti ile Cumhurbaşkanlığı görevini üstlenen Dokko Umarov, yayınladığı bir kararname ile Şamil Basayev'i devlet başkan yardımcılığı görevine getirmiş ve kendisinden sonra devlet başkanlığı görevinin Basayev’in sürdüreceğini ilan etmişti.Şamil Basayev Allah tan hakkıyla korkmaya çalışır, ibadetlerine dikkat eder diğer mücahidlere örnek olacak güzel ahlak sergilerdi. Vatanını işgal etmiş dinine, namusuna göz dikmiş kâfirlere karşı Allah ın belirttiği gibi şiddetli, Müslümanlara karşıda yumuşak kalpli ve merhametli idi.O adeta günümüzün sahabesi gibiydi. Eğer Asrısaadette yaşasaydı, Resul un yanında saf tutan Ebu Bekirler, Ömerler, Osmanlar, Aliler, Hamzalar, Halidler gibi olurdu. O nun Kafkasya nın bağımsızlığı ve halkının özgürlüğü için Allah yolunda feda edemeyeceği hiçbir şeyi yoktu.O na ulaşamayan eller o na yakın insanları katletmekten geri kalmadı. Bir keresinde evi bombalanarak akrabalarından 11 kişi aynı anda şehid olmuştu. Yine O na acı verip pes ettirmek isteyen işgalci Rusya ya karşı babasını da şehid vermişti. Basayev in babası kendisini esir etmek isteyen gözü dönmüş işgalcilere karşı silahıyla direnmiş ve 80 yaşını aşkın yaşıyla şehid düşmüştü.Onu yıldırmak isteyenler başaramadılar, o zulme karşı asla eğilmedi başı hep dik durdu. Topraklarının işgalden kurtulması için hiç durmadan dinlenmeden çalışıyordu.Ama O, yanındaki Müslümanların şehadetlerini kıskanıyor, şehadet sırasının kendisine gelmesini çok arzuluyordu. O nun hayatından pek çok şey sahabeye benziyordu. Mesela sahabeden Amr ibni cemuh u hatırlayın… Kendisi topal olan bu sahabenin hayatına bir göz atın..Uhud savaşı için cihada çağrı yapıldığında üç oğlu gibi Amr ibnu Cemuh da cihad için hazırlanmaya başladı. Hâlbuki Amr o anda çok yaşlı ve bir ayağı tamamen sakat idi. Bu yüzden çocukları onun mazur olduğunu anlatıp cihada katılmamasını istediler. Bunun üzerine baba oğullarını şikâyet için Resulullah ın huzuruna çıktı ve: "Ey Allah'ın Resulü, şu benim oğullarım topal olduğumu bahane ederek beni bu hayırlı işten alıkoymak istiyorlar. Vallahi ben topallığımla cennete girmek istiyorum" dedi. Resulullah (s.a.s.) oğullarına: "Ona engel olmayın. Herhalde Allah ona şehitlik verecek" buyurdu.Ordunun hareket vakti gelince Amr, hiç dönmeyecekmiş gibi hanımına veda etti, sonra kıbleye yönelip şöyle dua etti: "Allah'ım! Bana şehitlik ver. Beni şehitliği kaybetmiş olarak aileme döndürme." Savaşın kızışıp müşriklerin Resulullah ı kuşattığı sırada o tek ayağı üzerinde sıçrayarak cihada devam ediyordu. Oğlu ile beraber Resulullah ı koruyan müminlerin ön safında çarpışırken bir taraftan da: "Ben cenneti istiyorum, ben cenneti istiyorum" diyordu... O çok istediği şehadet Amr ve oğlunu, Resulullah ı ve Allah ın dinini korurken bulmuş ve Amr şehidler kervanına katılmıştı.Evet, Müslümanlar !.. Şamil Basayev de halkının özgürlüğü için Allah yolunda savaşmakla beraber Allah tan cenneti istiyordu. Bir bacağını kendisinden önce inşallah cennete göndermişti, Allah katında kendisinin özürlü hükmü olmasına rağmen tek bacağı ile nice sağlam Müslüman ın yapamayacağı fedakârlıklar ve yiğitlikler yapıyordu.Ve sonunda o da Amr ibni Cemuh gibi bir bacağının üzerinden zıplayarak inşallah cennete girecekti…O Kafkasların kurtuluşu için Kafkas dağlarında protez bacağıyla bir o yana, bir diğer yana koşturuyor bölge Müslümanlarıyla kurtuluş mücadelesinin planlarını yapıyordu.Ve tarihler 9 Temmuzu 10 nuna bağlayan 2006 yılı gecesini gösterirken inguşetya topraklarındaki Ekajeva bölgesinde çok beklediği, istediği şehadet elbisesini, patlayıcı yüklü kamyonun infilak etmesiyle giyiyordu…Evet doğrusu şehadeti tüm dünya Müslümanlarını ağlatıp acı veriyordu…
Ama şehadet elbisesi o na çok yakışıyordu. Çünkü o şehid gibi yaşamış ve inşallah şehidlerden olmuştu.
Ey şehidimiz… ey ümmetin yiğit ve kahraman evladı Şamil..Tarih senin ismini direniş sayfalarına altın harflerle şimdiden yazmıştır.Dünya döndükçe, mücadele var oldukça, sen her zaman anılacak ve kalplerden hiçbir zaman Silinmeyeceksin.
Rus güçlerinin sivillere karşı giriştikleri katliamların en üst seviyelere ulaştığı Haziran 1995'te, yaşananları dünya kamuoyuna duyurabilmek için 150 savaşçının Budennovsk kentinde düzenlediği rehin alma eylemini yönetti. Burada yüzlerce kişiyi rehin alan Basayev ve yanındaki mücahidler tek bir rehineye dahi zarar vermediler.Rusların, rehinelerin hayatını hiçe sayarak hastaneye saldırmaları ve kimyasal silah kullanmak dahil pek çok insanlık dışı yöntemi kullanmaları Uluslararası Kamuoyunda tepkiyle karşılandı. Rusların bu hareketine karşılık, rehinelere zarar verilmemesini emreden Basayev, rehineleri güvenli bir bölüme alarak, Rus kuvvetlerinin saldırılarından da zarar görmelerini önledi. Peş peşe gelişen olaylar sonucunda, Müslümanların merhametinden etkilenen pek çok Rus, İslam’ı seçti.1 Ağustos 1999'da kurulan İslam Şu ra sı’nın başkanlığına getirildi. 1999'da Rusya'nın Çeçenistan'ı yeniden işgali üzerine, doğu cephesi komutanlığı görevini sürdürmeye başladı. Burada destansı Grozni savunmasını yönetti. Grozni savunmasında 11 bin mücahidin komutanlığını yapan Basayev, 100 binden daha fazla Rus askerine uzun süre kan kusturdular.100 bin askerlik 3 kademeli kuşatmayı mücahidlerin yaramayacağını düşünen Rus generalleri Şamil Basayev ve emrindeki mücahidlerin kahramanlıkları karşısında adeta şok oldular. Bu kuşatmayı yarmayı başaran mücahidler Rus askerlerine ağır kayıplar verdirerek dağlık bölgelere çekildiler.Bu çekilme sırasında Şamil Basayev bir mayın tarlasına en önde girerek kendisini mücahidlere siper etti ve mayına basması sonucu sağ bacağını kaybetti.”
Şamil Basayev'in bu tutumu, Çeçen mücahidlerin davalarındaki samimiyet ve kararlılıklarının bir göstergesi idi. Bu çekilme esnasında sağ bacağını cennete gönderen Basayev, uzun süren bir tedavi sonucu tekrar sağlığına kavuştu. Kopan bacağının yerine protez takılan Şamil Basayev tam 7 yıldır tek bacağı ile Kafkasya dağlarında cihadını sürdürerek, bir özgürlük mücadelesinin nasıl olması gerektiğini ve bir halkın bağımsızlığı için neleri feda edebileceğini bütün dünyaya gösterdi.Aslan Mashadov’un önderliğinde yürütülen İkinci Çeçen Cihadında, Genelkurmay Başkanlığına getirilen Basayev, bu dönemde de birçok etkili operasyona imza attı.Aslan Mashadov’un şehadetinin ardından, Devlet Başkanlığı görevine gelen Abdulhalim Sadullayev döneminde de aynı göreve devam eden Basayev, Sadullayev’in emrinde yürüttüğü faaliyetlerle Çeçen cihadının lokomotifi oldu.
Çeçenistan Cumhurbaşkanı Sadullayev’in 2006 Haziran’ında şehid olmasından sonra, Çeçenistan İçkerya Cumhuriyeti Şura Meclisi kararı ve Sadullayev’in vasiyeti ile Cumhurbaşkanlığı görevini üstlenen Dokko Umarov, yayınladığı bir kararname ile Şamil Basayev'i devlet başkan yardımcılığı görevine getirmiş ve kendisinden sonra devlet başkanlığı görevinin Basayev’in sürdüreceğini ilan etmişti.Şamil Basayev Allah tan hakkıyla korkmaya çalışır, ibadetlerine dikkat eder diğer mücahidlere örnek olacak güzel ahlak sergilerdi. Vatanını işgal etmiş dinine, namusuna göz dikmiş kâfirlere karşı Allah ın belirttiği gibi şiddetli, Müslümanlara karşıda yumuşak kalpli ve merhametli idi.O adeta günümüzün sahabesi gibiydi. Eğer Asrısaadette yaşasaydı, Resul un yanında saf tutan Ebu Bekirler, Ömerler, Osmanlar, Aliler, Hamzalar, Halidler gibi olurdu. O nun Kafkasya nın bağımsızlığı ve halkının özgürlüğü için Allah yolunda feda edemeyeceği hiçbir şeyi yoktu.O na ulaşamayan eller o na yakın insanları katletmekten geri kalmadı. Bir keresinde evi bombalanarak akrabalarından 11 kişi aynı anda şehid olmuştu. Yine O na acı verip pes ettirmek isteyen işgalci Rusya ya karşı babasını da şehid vermişti. Basayev in babası kendisini esir etmek isteyen gözü dönmüş işgalcilere karşı silahıyla direnmiş ve 80 yaşını aşkın yaşıyla şehid düşmüştü.Onu yıldırmak isteyenler başaramadılar, o zulme karşı asla eğilmedi başı hep dik durdu. Topraklarının işgalden kurtulması için hiç durmadan dinlenmeden çalışıyordu.Ama O, yanındaki Müslümanların şehadetlerini kıskanıyor, şehadet sırasının kendisine gelmesini çok arzuluyordu. O nun hayatından pek çok şey sahabeye benziyordu. Mesela sahabeden Amr ibni cemuh u hatırlayın… Kendisi topal olan bu sahabenin hayatına bir göz atın..Uhud savaşı için cihada çağrı yapıldığında üç oğlu gibi Amr ibnu Cemuh da cihad için hazırlanmaya başladı. Hâlbuki Amr o anda çok yaşlı ve bir ayağı tamamen sakat idi. Bu yüzden çocukları onun mazur olduğunu anlatıp cihada katılmamasını istediler. Bunun üzerine baba oğullarını şikâyet için Resulullah ın huzuruna çıktı ve: "Ey Allah'ın Resulü, şu benim oğullarım topal olduğumu bahane ederek beni bu hayırlı işten alıkoymak istiyorlar. Vallahi ben topallığımla cennete girmek istiyorum" dedi. Resulullah (s.a.s.) oğullarına: "Ona engel olmayın. Herhalde Allah ona şehitlik verecek" buyurdu.Ordunun hareket vakti gelince Amr, hiç dönmeyecekmiş gibi hanımına veda etti, sonra kıbleye yönelip şöyle dua etti: "Allah'ım! Bana şehitlik ver. Beni şehitliği kaybetmiş olarak aileme döndürme." Savaşın kızışıp müşriklerin Resulullah ı kuşattığı sırada o tek ayağı üzerinde sıçrayarak cihada devam ediyordu. Oğlu ile beraber Resulullah ı koruyan müminlerin ön safında çarpışırken bir taraftan da: "Ben cenneti istiyorum, ben cenneti istiyorum" diyordu... O çok istediği şehadet Amr ve oğlunu, Resulullah ı ve Allah ın dinini korurken bulmuş ve Amr şehidler kervanına katılmıştı.Evet, Müslümanlar !.. Şamil Basayev de halkının özgürlüğü için Allah yolunda savaşmakla beraber Allah tan cenneti istiyordu. Bir bacağını kendisinden önce inşallah cennete göndermişti, Allah katında kendisinin özürlü hükmü olmasına rağmen tek bacağı ile nice sağlam Müslüman ın yapamayacağı fedakârlıklar ve yiğitlikler yapıyordu.Ve sonunda o da Amr ibni Cemuh gibi bir bacağının üzerinden zıplayarak inşallah cennete girecekti…O Kafkasların kurtuluşu için Kafkas dağlarında protez bacağıyla bir o yana, bir diğer yana koşturuyor bölge Müslümanlarıyla kurtuluş mücadelesinin planlarını yapıyordu.Ve tarihler 9 Temmuzu 10 nuna bağlayan 2006 yılı gecesini gösterirken inguşetya topraklarındaki Ekajeva bölgesinde çok beklediği, istediği şehadet elbisesini, patlayıcı yüklü kamyonun infilak etmesiyle giyiyordu…Evet doğrusu şehadeti tüm dünya Müslümanlarını ağlatıp acı veriyordu…
Ama şehadet elbisesi o na çok yakışıyordu. Çünkü o şehid gibi yaşamış ve inşallah şehidlerden olmuştu.
Ey şehidimiz… ey ümmetin yiğit ve kahraman evladı Şamil..Tarih senin ismini direniş sayfalarına altın harflerle şimdiden yazmıştır.Dünya döndükçe, mücadele var oldukça, sen her zaman anılacak ve kalplerden hiçbir zaman Silinmeyeceksin.
Allah seni, Firdevs cennetlerinde ağarlasın…
ve seni peygambere komşu kılsın..
ÂMİN
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.