Güney Kore’deki Protestan ve Katolik kiliseler, dışarıya en fazla heyeti göndermek için birbirleriyle yarışıyorlar.
Güney Kore’den Hareketle Dünyanın Hıristiyanlaştırılması
Mahmut Rıza*
Mahmut Rıza*
Afganistan’da 23 Güney Koreli misyonerin kaçırılması olayı Güney Kore’de geniş çaplı tartışmalara yol açtı. Tartışmanın konusunu, savaşların ve çatışmaların yaşandığı sıcak bölgelere, özellikle de bu özelliğe sahip İslâmî bölgelere misyoner heyetlerin gönderilip gönderilmemesi meselesi oluşturuyor. Çünkü Hıristiyanlığı yaymak amacıyla bu bölgelere misyoner heyetler göndermek, aynı zamanda aşırı derecede bir cesaret istiyor.
Misyonerlerin kaçırılması olayı Güney Kore hükümetini, 27.07.2007 Cuma akşamı bir karar almaya sevk etti. Karar Güney Kore vatandaşlarının Afganistan, Irak ve Somali’ye gitmelerini yasaklıyor ve hükümetten izin almadan bu ülkelere giden her Kore vatandaşının cezalandırılacağını bildiriyor.
Yine söz konusu karar, bu ülkelerde ikamet eden Güney Kore vatandaşlarının, en kısa zamanda buralardan ayrılmalarının zorunlu olduğunu da hükme bağlıyor.
Hükümetin aldığı bu kararın yanı sıra yerel gazeteler de, dışarıya, özellikle de İslâm ülkelerine misyoner heyetler gönderme siyasetini gözden geçirmesi için Güney Kore’deki Katolik ve Protestan kiliselerine çağrı yaptılar. Router’e göre dünyanın çeşitli ülkelerine dağılmış binlerce Güney Koreli misyoner bulunuyor ve bu misyonerler çatışmaların yaşandığı birçok bölgede özel bir şekilde yayılıyorlar.
Hükümetin aldığı karara ilk cevap, Güney Kore’nin başkenti Seul’ün kenar semtlerinden birinde bulunan Samuel kilisesinden geldi. Afganistan’a misyoner gönderilmesinden sorumlu olan bu kilise, Afganistan’da faaliyet gösteren diğer 42 misyoneri hemen geri çekti.
19 Temmuz 2007’de 23 misyonerin kaçırılması olayının sorumluluğunu Afganistan’daki Taliban hareketi üstlendi. Kaçırılma olayı, Afganistan’ın güneyindeki Gazne bölgesinde gerçekleşmişti. Misyonerleri taşıyan otobüs bir anayolda seyrederken durdurulup misyonerler kaçırılmıştı.
Taliban hareketi, Afgan hapishanelerinde bulunan kendi mensuplarının serbest bırakılması için Afgan hükümetine bir kaç kez süre vermiş ve isteği yerine getirilmezse Güney Koreli rehineleri öldürmekle tehdit etmişti. Ancak sadece misyonerlerin liderini öldürmüştür (25.07.2007 Çarşamba günü).
İç Eleştiriler
Samuel kilisesi, Taliban hareketiyle yaşanan mücadelenin tehlikeleri konusunda hükümetin yaptığı uyarıları neden göz ardı etti? İşte Güney Kore’nin önde gelen birçok günlük gazetesi bu sorunun cevabını arıyor.
Bu gazeteler kiliselerden, çatışmaların yaşandığı sıcak bölgelere misyoner heyetleri gönderme stratejilerini yeniden gözden geçirmelerini istiyor.
Yerel medya kuruluşları ve bazı Hıristiyan din adamları da Güney Koreli misyoner heyetlerinin sıcak bölgelere gönderilmelerini eleştiriyorlar. Yine bu kuruluşlar ve kişiler, misyonerleri dışarıya gönderen kiliselerin, dünyada olup bitenler hakkında ve misyonerlerin gönderildikleri bölgelerin yerel kültürleri konusunda bildiklerinin bazen çok yüzeysel olduğuna da dikkat çekiyorlar.
Afganlı yetkililer geçen yılın Ağustos ayında, 1200 Güney Koreli misyoneri, kendi güvenlikleri için ülkelerine gönderdiler.
Afganistan’da bulunan Amerika’nın liderliğindeki uluslararası müttefik güçlerin içinde yaklaşık 200 Güney Kore askerinin olduğu zikrediliyor. Ancak bunlar savaşçı birlikler içinde yer almıyorlar. Hepsi de ülkenin yeniden imar edilmesi projelerine katılan mühendislerden ve doktorlardan oluşuyor.
Yeni Bir Cephe
Güney Koreli misyonerlerin İslâm dünyasındaki rolleri 2004 yılında ortaya çıkmıştı. Bu tarihte Irak’ta 8 Güney Koreli misyoner kaçırılmış ve birkaç gün sonra serbest bırakılmışlardı. Aynı sene içinde Irak’ta bir misyoner daha kaçırılmış ve boğazı kesilerek öldürülmüştü.
O zaman Güney Kore’deki kiliseler İslâm dünyasını “yeni bir cephe” olarak nitelemişler ve BBC radyosunun 06.05.2006 tarihindeki yayınına göre şöyle demişlerdi: “İslâm dünyası, Müslümanları dinlerinden döndürmek ve Hıristiyanlaştırmak için üzerinde çalışılması gereken yeni bir cephedir.”
Hıristiyanlar Güney Kore nüfusunun ancak dörtte birini oluşturuyorlar. Ancak bununla birlikte Güney Kore, kendi ülkelerinin dışında faaliyet gösteren misyonerlerin sayısı bakımından Amerika’dan sonra (46 bin misyoner) ikinci sırada yer alıyor. 17 bin Güney Koreli misyoner Ortadoğu, Afrika ve Asya’daki 173 devlete dağılmış durumdalar.
Bu misyonerler o devletlerde “gönüllü tıbbî yardım hizmetleri ve insanî çalışmalar” örtüsü altında Hıristiyanlığı yaymak için çalışıyorlar. Yine bu misyonerlerden binlercesi de İslâm devletlerinde misyonerlik faaliyetlerinde bulunuyor.
Güney Kore’deki Protestan “Kinvero” kilisesi, ülke dışına en fazla misyoner heyeti gönderen kilise ünvanını sahip. Irak’ın başkenti Bağdat’ta da kendisine bağlı bir kilse bulunuyor.
Güney Kore Misyonerlik Faaliyetleri Araştırmaları Enstitüsü’nden bir araştırmacı şöyle diyor: “İslâm devletlerinde ve Ortadoğu’da dinî faaliyetlerde bulunmanın zorluğunu dikkate alan Güney Koreli misyonerler, bu devletlerde Hıristiyanlığı yaymak için öğrenci faaliyetleri ve diğer meslekî çalışmalar yapma yoluna gidiyorlar.” Araştırmacı bu misyonerlerin mesajlarını “sükunet ve hikmet” esasına göre yaymaya çalıştıklarını açıklıyor.
Misyonerlik Merkezi
Hıristiyanlık Güney Kore’ye, 19. yüzyılın sonlarında Roma Katolik kilisesine (Vatikan’a) bağlı misyonerler aracılığıyla girdi. Bundan yaklaşık bir asır sonra Amerika Birleşik Devletleri’nden Protestan misyoner heyetleri gelmeye başladı.
Böylece Güney Kore, Batılı misyoner heyetlerin Japonya ve Çin’de başarısızlığa uğramasıyla, Asya’da misyonerliğin merkezi haline geldi. Japonya ve Çin ise bu heyetleri Batı sömürgeciliğinin uşakları olarak gördü. Buna karşılık Güney Kore Amerikalı misyonerleri, Japonların kendi ülkelerini (Güney Kore’yi) sömürmesine karşı, elde edecekleri Amerikan desteğinin kaynağı olarak değerlendirdi.
1950 ve 1953 yıllarında Kuzey Kore ile yaptığı savaşların ardından, Güney Kore’de Hıristiyanlık büyük bir sıçrama yaptı ve hızlı bir şekilde yayıldı. Ülkedeki Hıristiyan nüfus, yeni bir eğitim seviyesini yakalamanın ve daha iyi bir toplumsal konuma sahip olmanın aracı olarak kabul edildi.
Bugün Güney Kore, Asya devletleri içinde Hıristiyanlığı en fazla benimsemiş devlet kabul ediliyor. Yaklaşık 49 milyonluk nüfusunun %26.3 Hıristiyan. %19.7 ile bu Hıristiyanların çoğunluğunu Protestanlar oluşturuyor, sonra %6.6 ile Katolikler geliyor.
Aynı şekilde ülkede %23 Budist ve %1.3 de fazla bilinmeyen dinlere mensup kimseler var. Nüfusun çoğunluğunu ise %49.3 ile dinsizler oluşturuyor. Bütün bunlar hükümet tarafından açıklanan verilerdir.
Misyonerlik İhracı
Güney Kore son yirmi yılda, Batılı misyonerleri karşılayan bir devlet olmaktan çıkıp, dünyanın pek çok bölgesine misyoner ihraç eden bir devlet haline gelmiştir.
Güney Kore Misyonerlik Faaliyetleri Araştırmaları Enstitüsü’nün söylediğine göre, bugün ülkede 17 bir civarındaki misyonere karşılık, 1979 yılında Seul’de sadece 93 misyoner vardı. Bu dönüşüm ulusal ekonominin yükselişinden ve hükümetin, hiçbir sınırlama koymadan, vatandaşların tam bir özgürlük içinde dışarıya çıkmalarına izin vermesinden doğmuştur.
Güney Kore’deki Protestan “Kinvero” kilisesinin tek başına 53 ülkede 500 misyoner heyeti vardır. Bu heyetlerin bulunduğu en önemli ülkeler Çin, Endonezya ve Hindistan’dır.
Güney Kore’deki Protestan ve Katolik kiliseler, dışarıya en fazla heyeti göndermek için birbirleriyle yarışıyorlar. Aynı zamanda böyle yapmakla, Amerika’nın misyonerlikteki öncülüğünü kırıp, dünyanın en fazla misyonerine sahip ülke olmayı hedefliyorlar.
Bu konudaki üstünlüğü Protestanlar ellerinde tutuyorlar. 10 milyon Güney Koreli ve ülke dışında faaliyet gösteren binlerce misyoner, Protestan kilisesine bağlıdır. Aynı şekilde bu kiliseler de dışarıya en fazla misyoneri göndermek için birbirleriyle yarışıyorlar.
Protestan heyetler Asya’da büyük başarılar elde ettiler. Bununla ilgili olarak, Güney Kore’de ikamet eden Amerikalı bir misyoner olan Samuel şöyle diyor: Koreli Protestan misyoner heyetlerin Asya’daki başarısı, bu heyetlerin Protestanlık ile Asya’daki geleneksel dinler arasında –örneğin Konfiçyusizm ve Budizm gibi- bir çeşit uyum ve ittifak icat etmeye olan düşkünlüklerinden kaynaklanıyor.
Katoliklere gelince, merkezi Fransa’nın başkenti Paris’te bulunan “Yabancı Misyoner Heyetleri Cemiyeti”nin verilerine göre, 60 ülkede faaliyet gösteren Katolik heyetler arasında 293 Güney Koreli bulunuyor.
Cemiyet, Güney Kore’deki Katolik din adamlarının sayısının sürekli bir artış içinde olduğunu söylüyor. Bu durum Güney Kore’yi Katolik misyonerlik çalışmaları için Asya’da bölgesel bir merkez haline getiriyor.
*Mısırlı Gazeteci-yazar
Misyonerlerin kaçırılması olayı Güney Kore hükümetini, 27.07.2007 Cuma akşamı bir karar almaya sevk etti. Karar Güney Kore vatandaşlarının Afganistan, Irak ve Somali’ye gitmelerini yasaklıyor ve hükümetten izin almadan bu ülkelere giden her Kore vatandaşının cezalandırılacağını bildiriyor.
Yine söz konusu karar, bu ülkelerde ikamet eden Güney Kore vatandaşlarının, en kısa zamanda buralardan ayrılmalarının zorunlu olduğunu da hükme bağlıyor.
Hükümetin aldığı bu kararın yanı sıra yerel gazeteler de, dışarıya, özellikle de İslâm ülkelerine misyoner heyetler gönderme siyasetini gözden geçirmesi için Güney Kore’deki Katolik ve Protestan kiliselerine çağrı yaptılar. Router’e göre dünyanın çeşitli ülkelerine dağılmış binlerce Güney Koreli misyoner bulunuyor ve bu misyonerler çatışmaların yaşandığı birçok bölgede özel bir şekilde yayılıyorlar.
Hükümetin aldığı karara ilk cevap, Güney Kore’nin başkenti Seul’ün kenar semtlerinden birinde bulunan Samuel kilisesinden geldi. Afganistan’a misyoner gönderilmesinden sorumlu olan bu kilise, Afganistan’da faaliyet gösteren diğer 42 misyoneri hemen geri çekti.
19 Temmuz 2007’de 23 misyonerin kaçırılması olayının sorumluluğunu Afganistan’daki Taliban hareketi üstlendi. Kaçırılma olayı, Afganistan’ın güneyindeki Gazne bölgesinde gerçekleşmişti. Misyonerleri taşıyan otobüs bir anayolda seyrederken durdurulup misyonerler kaçırılmıştı.
Taliban hareketi, Afgan hapishanelerinde bulunan kendi mensuplarının serbest bırakılması için Afgan hükümetine bir kaç kez süre vermiş ve isteği yerine getirilmezse Güney Koreli rehineleri öldürmekle tehdit etmişti. Ancak sadece misyonerlerin liderini öldürmüştür (25.07.2007 Çarşamba günü).
İç Eleştiriler
Samuel kilisesi, Taliban hareketiyle yaşanan mücadelenin tehlikeleri konusunda hükümetin yaptığı uyarıları neden göz ardı etti? İşte Güney Kore’nin önde gelen birçok günlük gazetesi bu sorunun cevabını arıyor.
Bu gazeteler kiliselerden, çatışmaların yaşandığı sıcak bölgelere misyoner heyetleri gönderme stratejilerini yeniden gözden geçirmelerini istiyor.
Yerel medya kuruluşları ve bazı Hıristiyan din adamları da Güney Koreli misyoner heyetlerinin sıcak bölgelere gönderilmelerini eleştiriyorlar. Yine bu kuruluşlar ve kişiler, misyonerleri dışarıya gönderen kiliselerin, dünyada olup bitenler hakkında ve misyonerlerin gönderildikleri bölgelerin yerel kültürleri konusunda bildiklerinin bazen çok yüzeysel olduğuna da dikkat çekiyorlar.
Afganlı yetkililer geçen yılın Ağustos ayında, 1200 Güney Koreli misyoneri, kendi güvenlikleri için ülkelerine gönderdiler.
Afganistan’da bulunan Amerika’nın liderliğindeki uluslararası müttefik güçlerin içinde yaklaşık 200 Güney Kore askerinin olduğu zikrediliyor. Ancak bunlar savaşçı birlikler içinde yer almıyorlar. Hepsi de ülkenin yeniden imar edilmesi projelerine katılan mühendislerden ve doktorlardan oluşuyor.
Yeni Bir Cephe
Güney Koreli misyonerlerin İslâm dünyasındaki rolleri 2004 yılında ortaya çıkmıştı. Bu tarihte Irak’ta 8 Güney Koreli misyoner kaçırılmış ve birkaç gün sonra serbest bırakılmışlardı. Aynı sene içinde Irak’ta bir misyoner daha kaçırılmış ve boğazı kesilerek öldürülmüştü.
O zaman Güney Kore’deki kiliseler İslâm dünyasını “yeni bir cephe” olarak nitelemişler ve BBC radyosunun 06.05.2006 tarihindeki yayınına göre şöyle demişlerdi: “İslâm dünyası, Müslümanları dinlerinden döndürmek ve Hıristiyanlaştırmak için üzerinde çalışılması gereken yeni bir cephedir.”
Hıristiyanlar Güney Kore nüfusunun ancak dörtte birini oluşturuyorlar. Ancak bununla birlikte Güney Kore, kendi ülkelerinin dışında faaliyet gösteren misyonerlerin sayısı bakımından Amerika’dan sonra (46 bin misyoner) ikinci sırada yer alıyor. 17 bin Güney Koreli misyoner Ortadoğu, Afrika ve Asya’daki 173 devlete dağılmış durumdalar.
Bu misyonerler o devletlerde “gönüllü tıbbî yardım hizmetleri ve insanî çalışmalar” örtüsü altında Hıristiyanlığı yaymak için çalışıyorlar. Yine bu misyonerlerden binlercesi de İslâm devletlerinde misyonerlik faaliyetlerinde bulunuyor.
Güney Kore’deki Protestan “Kinvero” kilisesi, ülke dışına en fazla misyoner heyeti gönderen kilise ünvanını sahip. Irak’ın başkenti Bağdat’ta da kendisine bağlı bir kilse bulunuyor.
Güney Kore Misyonerlik Faaliyetleri Araştırmaları Enstitüsü’nden bir araştırmacı şöyle diyor: “İslâm devletlerinde ve Ortadoğu’da dinî faaliyetlerde bulunmanın zorluğunu dikkate alan Güney Koreli misyonerler, bu devletlerde Hıristiyanlığı yaymak için öğrenci faaliyetleri ve diğer meslekî çalışmalar yapma yoluna gidiyorlar.” Araştırmacı bu misyonerlerin mesajlarını “sükunet ve hikmet” esasına göre yaymaya çalıştıklarını açıklıyor.
Misyonerlik Merkezi
Hıristiyanlık Güney Kore’ye, 19. yüzyılın sonlarında Roma Katolik kilisesine (Vatikan’a) bağlı misyonerler aracılığıyla girdi. Bundan yaklaşık bir asır sonra Amerika Birleşik Devletleri’nden Protestan misyoner heyetleri gelmeye başladı.
Böylece Güney Kore, Batılı misyoner heyetlerin Japonya ve Çin’de başarısızlığa uğramasıyla, Asya’da misyonerliğin merkezi haline geldi. Japonya ve Çin ise bu heyetleri Batı sömürgeciliğinin uşakları olarak gördü. Buna karşılık Güney Kore Amerikalı misyonerleri, Japonların kendi ülkelerini (Güney Kore’yi) sömürmesine karşı, elde edecekleri Amerikan desteğinin kaynağı olarak değerlendirdi.
1950 ve 1953 yıllarında Kuzey Kore ile yaptığı savaşların ardından, Güney Kore’de Hıristiyanlık büyük bir sıçrama yaptı ve hızlı bir şekilde yayıldı. Ülkedeki Hıristiyan nüfus, yeni bir eğitim seviyesini yakalamanın ve daha iyi bir toplumsal konuma sahip olmanın aracı olarak kabul edildi.
Bugün Güney Kore, Asya devletleri içinde Hıristiyanlığı en fazla benimsemiş devlet kabul ediliyor. Yaklaşık 49 milyonluk nüfusunun %26.3 Hıristiyan. %19.7 ile bu Hıristiyanların çoğunluğunu Protestanlar oluşturuyor, sonra %6.6 ile Katolikler geliyor.
Aynı şekilde ülkede %23 Budist ve %1.3 de fazla bilinmeyen dinlere mensup kimseler var. Nüfusun çoğunluğunu ise %49.3 ile dinsizler oluşturuyor. Bütün bunlar hükümet tarafından açıklanan verilerdir.
Misyonerlik İhracı
Güney Kore son yirmi yılda, Batılı misyonerleri karşılayan bir devlet olmaktan çıkıp, dünyanın pek çok bölgesine misyoner ihraç eden bir devlet haline gelmiştir.
Güney Kore Misyonerlik Faaliyetleri Araştırmaları Enstitüsü’nün söylediğine göre, bugün ülkede 17 bir civarındaki misyonere karşılık, 1979 yılında Seul’de sadece 93 misyoner vardı. Bu dönüşüm ulusal ekonominin yükselişinden ve hükümetin, hiçbir sınırlama koymadan, vatandaşların tam bir özgürlük içinde dışarıya çıkmalarına izin vermesinden doğmuştur.
Güney Kore’deki Protestan “Kinvero” kilisesinin tek başına 53 ülkede 500 misyoner heyeti vardır. Bu heyetlerin bulunduğu en önemli ülkeler Çin, Endonezya ve Hindistan’dır.
Güney Kore’deki Protestan ve Katolik kiliseler, dışarıya en fazla heyeti göndermek için birbirleriyle yarışıyorlar. Aynı zamanda böyle yapmakla, Amerika’nın misyonerlikteki öncülüğünü kırıp, dünyanın en fazla misyonerine sahip ülke olmayı hedefliyorlar.
Bu konudaki üstünlüğü Protestanlar ellerinde tutuyorlar. 10 milyon Güney Koreli ve ülke dışında faaliyet gösteren binlerce misyoner, Protestan kilisesine bağlıdır. Aynı şekilde bu kiliseler de dışarıya en fazla misyoneri göndermek için birbirleriyle yarışıyorlar.
Protestan heyetler Asya’da büyük başarılar elde ettiler. Bununla ilgili olarak, Güney Kore’de ikamet eden Amerikalı bir misyoner olan Samuel şöyle diyor: Koreli Protestan misyoner heyetlerin Asya’daki başarısı, bu heyetlerin Protestanlık ile Asya’daki geleneksel dinler arasında –örneğin Konfiçyusizm ve Budizm gibi- bir çeşit uyum ve ittifak icat etmeye olan düşkünlüklerinden kaynaklanıyor.
Katoliklere gelince, merkezi Fransa’nın başkenti Paris’te bulunan “Yabancı Misyoner Heyetleri Cemiyeti”nin verilerine göre, 60 ülkede faaliyet gösteren Katolik heyetler arasında 293 Güney Koreli bulunuyor.
Cemiyet, Güney Kore’deki Katolik din adamlarının sayısının sürekli bir artış içinde olduğunu söylüyor. Bu durum Güney Kore’yi Katolik misyonerlik çalışmaları için Asya’da bölgesel bir merkez haline getiriyor.
*Mısırlı Gazeteci-yazar
dünya bülteni
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.