80 yıl önce "kütle-i vahide" olan Türkler ve Kürtlerin — hepsinin değil, bazılarının — arasına böylesi bir ayrılık girdi?
Bazı Türk milliyetçileri bu soruya "emperyalistlerin kışkırtması" ve "bazı Kürtlerin satılmışlığı" ile kestirme bir cevap verir. Ancak biraz sosyal bilim mürekkebi yalamış herkes bu gibi cevapların fazlaca yüzeysel olduğunu bilir. Nitekim meselenin 80 yıllık tarihine baktığımızda da, meselenin sorumluluğunun sadece "emperyalistler"de yahut "Kürt tarafında" değil, aynı zamanda "Türk tarafında" da olduğu görülmektedir. (Bu "Türk tarafı" ise, aslında Türk siyasetinin ve toplumunun tümü değil; aksine bu ikisini ipotek altında tutan veya tutmaya çalışan oligarşik zümredir. Bu zümre, yapay bir "ulusçuluk" vizyonunu onyıllardır millete zorla dayatmış, 1925'te Terakkiperver Fırka'yı 1960'da Demokrat Parti'yi haksız yere kapatmış, demokratik siyaseti sürekli baltalamıştır. Halen de insan haklarını hiçe sayarak başörtüsünü yasaklayıp tüm dindarları "mürteci" diye aşağılamaktadır.)
Söz konusu oligarşik zümre "Türk milliyetçiliği" kavramını sahiplenmeye pek eğilimlidir. Oysa onların anladığı manada bir Türk milliyetçiliği, Türkiye tarihindeki farklı milliyetçilik akımlarının yalnızca birisine denk düşer. Bu, felsefi ilhamlarını Fransız Aydınlanması ve 19. yüzyıl materyalizminden alan, İslam'ı "terakkiye mani" gören ve dolayısıyla da "İslam'a rağmen" bir Türklük inşa etmek isteyen, b u sebeple Osmanlı Devleti'ni kötüleyip İslam-öncesi Orta Asya Türklüğü'nü ön plana çıkaran, dahası tüm bu yapay vizyonunu devlet zoruyla topluma benimsetebileceğini zanneden ideolojidir.
...
...
Yazan: Mustafa Akyol
--
http://demirinyeri.blogspot.com/
sizin yaptiklarinizi elestirenler cok bi haltmis gibi, sutten cikmis ak kasik gibi, kendileri ayni haltı yememis gibi, insanustu hatasiz varliklarmis gibi habire konusurlar, fikir yoktur, uretmek yoktur, laf kalabaligi ve saldirgan bir tutumdur dertleri, yaralamak, uzmektir, kalp kirmak istemezsiniz, hadi git işine demek istemezsiniz ya da istersiniz de demezsiniz, bunu soyler gecersiniz, belki bigun kendileri de o boylarini 130 santim daha uzun gosteren dev aynalarindan yansiyan goruntulerinin igrencliginin ve yalanliginin farkina varir da baslarini iki ellerinin arasina alir "ben neyim" diye dusunurler umudunu tasirsiniz icinizde ya da banane dersiniz kisaca.
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır... Taraf olunması gerekiyor isede "MÜSLÜMAN ANADOLU İNSANININ " tarafında yer alan HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..
Bazı Türk milliyetçileri bu soruya "emperyalistlerin kışkırtması" ve "bazı Kürtlerin satılmışlığı" ile kestirme bir cevap verir. Ancak biraz sosyal bilim mürekkebi yalamış herkes bu gibi cevapların fazlaca yüzeysel olduğunu bilir. Nitekim meselenin 80 yıllık tarihine baktığımızda da, meselenin sorumluluğunun sadece "emperyalistler"de yahut "Kürt tarafında" değil, aynı zamanda "Türk tarafında" da olduğu görülmektedir. (Bu "Türk tarafı" ise, aslında Türk siyasetinin ve toplumunun tümü değil; aksine bu ikisini ipotek altında tutan veya tutmaya çalışan oligarşik zümredir. Bu zümre, yapay bir "ulusçuluk" vizyonunu onyıllardır millete zorla dayatmış, 1925'te Terakkiperver Fırka'yı 1960'da Demokrat Parti'yi haksız yere kapatmış, demokratik siyaseti sürekli baltalamıştır. Halen de insan haklarını hiçe sayarak başörtüsünü yasaklayıp tüm dindarları "mürteci" diye aşağılamaktadır.)
Söz konusu oligarşik zümre "Türk milliyetçiliği" kavramını sahiplenmeye pek eğilimlidir. Oysa onların anladığı manada bir Türk milliyetçiliği, Türkiye tarihindeki farklı milliyetçilik akımlarının yalnızca birisine denk düşer. Bu, felsefi ilhamlarını Fransız Aydınlanması ve 19. yüzyıl materyalizminden alan, İslam'ı "terakkiye mani" gören ve dolayısıyla da "İslam'a rağmen" bir Türklük inşa etmek isteyen, b u sebeple Osmanlı Devleti'ni kötüleyip İslam-öncesi Orta Asya Türklüğü'nü ön plana çıkaran, dahası tüm bu yapay vizyonunu devlet zoruyla topluma benimsetebileceğini zanneden ideolojidir.
...
...
Yazan: Mustafa Akyol
--
http://demirinyeri.blogspot.com/
sizin yaptiklarinizi elestirenler cok bi haltmis gibi, sutten cikmis ak kasik gibi, kendileri ayni haltı yememis gibi, insanustu hatasiz varliklarmis gibi habire konusurlar, fikir yoktur, uretmek yoktur, laf kalabaligi ve saldirgan bir tutumdur dertleri, yaralamak, uzmektir, kalp kirmak istemezsiniz, hadi git işine demek istemezsiniz ya da istersiniz de demezsiniz, bunu soyler gecersiniz, belki bigun kendileri de o boylarini 130 santim daha uzun gosteren dev aynalarindan yansiyan goruntulerinin igrencliginin ve yalanliginin farkina varir da baslarini iki ellerinin arasina alir "ben neyim" diye dusunurler umudunu tasirsiniz icinizde ya da banane dersiniz kisaca.
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır... Taraf olunması gerekiyor isede "MÜSLÜMAN ANADOLU İNSANININ " tarafında yer alan HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..
Sayfalarımızda yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.