Bel`am bin Baura ve Araf Suresi 176`ncı ayet

Araf Suresi 176`ncı ayete dikkat

Müslümanlara açık ve net konuşuyorum :
Mevlüt Özcan
Halkının Müslüman olduğu bir ülkede din alimleri ve tasavvuf erbabı bozulursa o ülkenin iflah olması mümkün değildir. Çünkü alimler ve şeyhler Müslüman halkın rehberleridir. Ümmeti Kur`an ve Sünnet yolundan yürütecek olanlar bu iki rehberdir.

Televizyon ekranlarında şebekler gibi arz-ı endam edip `İslamcı yazar`, `İslamcı profesör` diye tanıtılan hokkabazlar (istisnaları hariç) İslam alimi olamazlar; Müslüman halkı asla temsil edemezler. Küfrü zahir yazarlar karşı taraftan `İslamcı yazar` sıfatıyla tanıtılıyorlar. Ne de `İslamcı `lar bunlar ya!

Kimi `tarikat şeyhlerinin` yaptıkları da belli. Böylelerine tarikat şeyhi ifadesinden çok barikat ekip amiri demek daha yerinde olur. (Ehil olanların ancak hürmetle ellerinden öperiz.)

Bir kısımcık da olsalar günümüzün bu `alim ` ve `şeyh ` taslakları `rahat yaşamayı` putlaştırmışlardır. Onun için, böylelerinin vermedikleri taviz kalmamıştır. Sırf rahat edelim düşüncesi adamların felsefesi olmuştur. Rahatlık, zamanımızdaki insanların taparcasına bağlı oldukları konfor, lüks, tüketim illeti demektir. Peygamberimiz Efendimiz `in: `Dünyada rahatlık yoktur` emrine kulaklar tıkatılmıştır.

Bilinmesi gereken asıl rahat ve tatil Cennet `tedir. Bu iki sınıfın (alim ve tasavvuf erbabının) gafilleri ahireti unutmuş dünyayı rahat mekanı yapmak hevesine kapılmışlardır. Elbette bu da bir nev `i sapıklıktır. Evlerinin helaları ve banyoları saray yavrusu gibi olanlardan halka önderlik yapmaları beklenemez.

Bir kaç metrelik kefenli küçük bir çukura boylu boyunca yatacaklarını düşünmeyen gafiller ehl -i dünya karşısında takla üstüne takla atıyorlar. Bunların İslam `a verdikleri zararı sürü içine dalan canavarlar bile bu derece sürüyü tahrip edemiyorlar.

Mevlana bir şiirinde:

`Kelamından malum olur kişinin kendi miktarı` demiştir. İnsanın ahlaki seviyesine sözleri bir ölçüdür. Vıcık vıcık sözler ateşte yanmış yemeğe benzer. Hiçbir itibar edilir tarafı olmaz. Büyükler, `bir kantar ilim, bir okka edebe muhtaçtır` demişlerdir. Onun için karakteri bozuklardan alim olmaz; olsa olsa alim taslakları olur.

`Kendini ısıtmayan soba, başkalarını ısıtmaz` atasözümüz iyice düşünülmelidir. Unutmamak lazım: Takvasız ilimde bir değer olsaydı, şeytan mahlukatın en şereflisi olurdu; olamadı, olamazdı da. Birşeyler bildiği halde yaşantısı bozuk olanı Kur`an-ı Kerim , Bel`am bin Baura`nın şahsında `Sıcak bir günde dili dışarı sarkmış bir durumda soluyan itler`e benzetmektedir. (Araf Suresi , Ayet: 176) Ülkemizde bozulan alimler ve tasavvuf erbabını başka nereye oturtabiliriz ki?


--
We are in the world as words are in a book. Each generation is like a line, a phrase...

Dünyada, bir kitabın içerisindeki sözcükler gibiyiz. Her nesil bir satır, bir cümle misali…
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır... Taraf olunması gerekiyor isede "MÜSLÜMAN ANADOLU İNSANININ " tarafında yer alan HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..

Sayfalarımızda yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.

"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.