Hürriyet'te Maide Suresi Krizi

Hürriyet Gazetesi yazı işlerinde "Maide Suresi 51. ayet" konusunda kriz çıkmış. Ve sonunda o haber gazeteye girmemiş. Ama Ertuğrul Özkök'e göre manşet olmalıydı.
Özkök Salı günü bir haber karşısında çaresiz kalmış. Ve sonunda haberi yayınlamamaya karar vermiş. Ama yine de sormadan edemiyor
"Siz bu haberi verir miydiniz?" diye.
Ertuğrul Özkök/Hürriyet
Siz bu haberi verir miydinizGEÇEN salı günü Hürriyet yazı işlerinde iki saate yakın süren bir tartışma yaşadık.Bu tartışma sonunda, hayatımın en zor kararlarından birini aldım ve bir haberi sayfanın üzerinden çıkardım.Ancak dün Malatya'da bir yayınevinde öldürülen üç kişinin duruşmasıyla ilgili haberleri okurken, yaşadığımız bu tartışmayı ve aldığım kararı sizlerle paylaşmak istiyorum.Salı günü öğle gündemimize çok ilginç bir haber geldi.Olay şu:İstanbul'un en turistik ilçelerinden Eminönü'nde bir cami var.Söz konusu cami, Gülhane'de 1769'da Sultan III. Ahmed'in kızı Zeynep Sultan tarafından mimar Mehmed Tahir Ağa'ya yaptırılan tarihi Zeynep Sultan Camii.İşte bu caminin kapısındaki tahtaya önceki hafta el yazısıyla bir ayet yazıldı. Buraya kadar normal.Diyanet İşleri Başkanlığı, cami kapılarına güzel ayetlerin asılmasını teşvik ediyor.* * *Ancak söz konusu caminin imamı, bakın kapıya hangi ayeti asmayı uygun bulmuş:Maide Suresi'nin 51'inci ayeti aynen şöyle diyor:"Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dostlar edinmeyin. Onların bazısı, bazısının dostlarıdırlar. İçinizden kim onları dost edinirse şüphe yok ki, o da onlardandır. Muhakkak ki Allah o zalimleri hidayete, doğru yola iletmez." Bir arkadaşımız caminin önüne gidip, kapıdaki tahtanın önünde fotoğraf çektirmiş.Sonra Zeynep Sultan Camii'nin bağlı olduğu Eminönü Müftüsü Muharrem Bilgiç'i arayıp ondan görüş almış.Eminönü Müftüsü şunları söylemiş:"Günlük sıkıntı veya ihtiyaca göre ayet ya da hadis-i şerifleri hoca efendilere söylüyoruz, yazıyorlar. Maide Suresi'nin 51. ayetini biz belirlemedik. Ben hocaefendiyi hemen arayacağım. Bir ihtar yazısı yazıp hemen kaldırttıracağım. Kuran ayetlerini tartışmayız. Ama her ayet her yere yazılmaz." Buna karşılık İstanbul Müftü Vekili Ömer Kardaş ise, camilerin kapılarına yazılacak ayet veya hadisleri ilçe müftülüklerinin belirlediğini, ancak böyle bir ayetin seçilip yazılmasını doğal karşıladığını belirtip şunları söylemiş:"Bu ayette Müslümanlara Yahudileri ve Hıristiyanları inançlarından dolayı kendilerine yakın görüp dost edinmeleri yasaklanmakta, onların kendi inanç ve değerlerine sıkı sıkıya bağlı olmaları istenmektedir. Turistik bir cami diye Kuran-ı Kerim ayetlerini asmayacak mıyız?"Durum böyle tartışmalı hale gelince bu defa Diyanet İşleri Başkanlığı'na başvurduk.Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı İzzet Er sorumuz üzerine konuyu inceletip, şu cevabı verdi: "Başkanlık olarak Kuran ayetlerinin halkın anlayacağı tarzda, camide bir panoda yazılmasını teşvik ediyoruz. Bu hususta genelgemiz de var. Müftülükler cami görevlilerini, Kuran'dan uygun gördüğünüz ayetlerini yazın, tarzında talimatlandırıyor. Her camide aynı değil. İmamların seçimi farklı olabiliyor. Güncel olan, dini aydınlanma ve bilgi bakımından ışık tutan ve cemaatin bilmesinde fayda mülahaza ettiklerimize öncelik vermelerini vurguluyoruz. Takdir edersiniz, her görevli aynı maharet ve başarıyı gösterme durumunda olamıyor. Biz İstanbul Müftülüğü'ne talimat verdik. Müftü Bey'in o imam hakkında gereken ikazı yapacağına inanıyorum ben. Kesinlikle Hıristiyan ve Yahudi vatandaşlarımıza karşı öyle bir tavrımız yok. Zeynep Sultan Camii'ndeki yazıyı doğru bulmadık. Daha başka, güncel şeyler yazılabilirdi."* * *Aramızda tartışma başladı.Bazı arkadaşlarımız, "Böyle şey olmaz. Bunu manşete taşımamız ve karşı çıkmamız gerekir" dediler.Bazı arkadaşlarımız, manşet yapmayalım ama içerden mutlaka verelim görüşündeydi.Üçüncü bir grup arkadaşımız ise, haberin hiç verilmemesini savunuyordu.Onların gerekçesi de şöyleydi: "Neticede bu bir ayettir. Biz burada ayeti tartışamayız."Benim görüşümü merak ediyorsanız, onu da söyleyeyim.Bana göre de bu önemli bir haberdi ve manşetten vermeliydik.Böyle anlarda genel yayın yönetmenlerinin işi kolay değildir.Yöneticilik hayatımda şöyle bir anlayış gelişti.Bir haber konusunda böylesine derin bir bölünme varsa, mutlaka iki üç defa düşünmek lazım.Bunun aksini yaptığım durumlar da vardır.Bazen riskini yüklenip "Haberi verelim" dediğim de olur.Ama burada farklı davrandım ve haberi gazeteden çıkarma kararı aldım.* * *Yine de bu konudaki görüşümü belirteyim.Elbette Kuran'da yazılı bir ayeti tartışmayız. Ama o ayetin cami kapısına iyi niyetle asıldığına inanmıyorum.Hele hele Malatya'da olduğu gibi, bu ayeti, o günün konteksinden çıkarıp, yanlış yorumlayacak eli kanlı caniler sokaklarda dolaşırken...Ayrıca haberi de bir meslek içtihadı olabilecek şekilde tartışmamızın yararlı olacağını düşünüyorum.Bu haberi mükemmel şekilde hazırlayan arkadaşlarımızdan da emeklerinin üzerine oturduğum için özür diliyorum.
aktif

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.