Nejat bey,
Tarihi kendi siyasi ideolojinize göre çarpıtmaya uğraşıyorsunuz ama sonuç vermez; size inananlar sadece sizinle aynı siyasi görüşe sahip kişilerdir.
Birinci Cihan Savaşı sonundakı büyük bozgundan sonra Türkiye'nin kurtulacağına inanan ve bu hususta mücadele hazırlığı yapan iki kişi vardı: Mustafa Kemal Paşa ve Kazım Karabekir Paşa… İsmet İnönü ise davanın edebiyen kaybedildiğine inanmıştı. Yabancıardan birinin, elverişli olanın mandasına bile yanaşıyordu. Kazım Karabekir Paşa'ya yazdığı bir mektupta Amerikan mandasını kabulden başka çare olmadığı belirtiliyordu. ( bakınız: Kazım Karabekir, İstiklal Harbimiz, birinci basım, s 175-177 )
yada
Falih Rıfkı Atay, "Mustafa Kemal, hükümet reisi olarak kendi davasını birlikte yürütebileceği bir ikinci aradığı vakit, aklına ilk gelen İsmet Paşa olmamıştır. Fethi Bey olmuştur." diyor.
yada
"Yurt genelinde korku ve suskunluk yaygınlaşmıştı. İsmet İnönü ise dördüncü kez başbakanlık yapıyordu. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa da ülkenin düşürüldüğü bunalımın farkındaydı..O günlerde Mustafa Kemal Paşa, Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak'a içini döktü:
"Bunalıyorum çacuk! Büyük bir ızdırap içinde bunalıyorum.. Görüyorsun ya, gittiğimiz yerde mütemadiyen dert, şikayet dinliyoruz. Her taraf derin bir yokluk, maddi-manevi perişanlık içinde. Ferahlatıcı pek az şeye rastlıyoruz."dedi Soyak'a.
Mustafa Kemal Paşa, ülkenin patlama noktasına geldiği 1930 yılında çözümü çok partili siyasi hayata geçişte gördü:
"Ben Cumhuriyet'i şahsi menfaatim için kurmadım. Hepimiz faniyiz. Ben öldükten sonra, arkamda kalacak müessese bir istibdat müessesesidir. Ben ise millete miras olarak bir istibdat müessesesi bırakmak ve tarihe o surette geçmek istemiyorum. " dedi Fethi Okyar'a."
yada
Cumhuriyetin ikinci cumhurbaşkanı İsmet İnönü, zihnimdeki yerde, kendisi olamamış daha doğrusu şu kadar yıllık ömründe var olmayı becerememiş ender şahsiyetlerden birisidir. Kaybetmiş ve koskoca milleti korkunç bir kayboluşa sürüklemiş bir adamdır.İsmet İnönü'yü bilenler, karneyle ekmek almak zorunda kalanlar ve elif cüzlerini toprağın altına saklayanlardır.
"Başımıza kulak istiyoruz" diyerek, Büyük Doğu dergisine büyük bir kulak fotoğrafı çeken Necip Fazıl merhum da öldü, bu cümleye müthiş bir alınganlık sergileyen İnönü'de… Bu satırları yazan kişi de ölecek, okuyanlar da… Resmi tarihin söyledikleri gerçek olanın bilgisinin öğrenilmesini engellemiyor. Sonuç olarak kalabalıkların algı biçimi doğruya doğru yönlenmekte geç kalmıyor. Resmi tarih nerenin havasını çalarsa çalsın, duyulan müzik yine mehter marşı oluyor. Bunu da mı duymuyorsunuz? - Yusuf Genç -gazeteci
Neyse, İnönü hakkında o kadar çok şey varki yazılacak, inananmazsınız. Ve bütün bu yazılanları/yazılacakarı basit bir karalama kelimesi ile ifade ederek örtebileceğinizi sanmayın.
Ayrıca İsmet İnönü'nün Şark Seyahati Raporu'nu da okumanızı dilerim.
Daha fazla uzatmayım, tansiyonum yükseliyor.
Tarihi kendi siyasi ideolojinize göre çarpıtmaya uğraşıyorsunuz ama sonuç vermez; size inananlar sadece sizinle aynı siyasi görüşe sahip kişilerdir.
Birinci Cihan Savaşı sonundakı büyük bozgundan sonra Türkiye'nin kurtulacağına inanan ve bu hususta mücadele hazırlığı yapan iki kişi vardı: Mustafa Kemal Paşa ve Kazım Karabekir Paşa… İsmet İnönü ise davanın edebiyen kaybedildiğine inanmıştı. Yabancıardan birinin, elverişli olanın mandasına bile yanaşıyordu. Kazım Karabekir Paşa'ya yazdığı bir mektupta Amerikan mandasını kabulden başka çare olmadığı belirtiliyordu. ( bakınız: Kazım Karabekir, İstiklal Harbimiz, birinci basım, s 175-177 )
yada
Falih Rıfkı Atay, "Mustafa Kemal, hükümet reisi olarak kendi davasını birlikte yürütebileceği bir ikinci aradığı vakit, aklına ilk gelen İsmet Paşa olmamıştır. Fethi Bey olmuştur." diyor.
yada
"Yurt genelinde korku ve suskunluk yaygınlaşmıştı. İsmet İnönü ise dördüncü kez başbakanlık yapıyordu. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa da ülkenin düşürüldüğü bunalımın farkındaydı..O günlerde Mustafa Kemal Paşa, Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak'a içini döktü:
"Bunalıyorum çacuk! Büyük bir ızdırap içinde bunalıyorum.. Görüyorsun ya, gittiğimiz yerde mütemadiyen dert, şikayet dinliyoruz. Her taraf derin bir yokluk, maddi-manevi perişanlık içinde. Ferahlatıcı pek az şeye rastlıyoruz."dedi Soyak'a.
Mustafa Kemal Paşa, ülkenin patlama noktasına geldiği 1930 yılında çözümü çok partili siyasi hayata geçişte gördü:
"Ben Cumhuriyet'i şahsi menfaatim için kurmadım. Hepimiz faniyiz. Ben öldükten sonra, arkamda kalacak müessese bir istibdat müessesesidir. Ben ise millete miras olarak bir istibdat müessesesi bırakmak ve tarihe o surette geçmek istemiyorum. " dedi Fethi Okyar'a."
yada
Cumhuriyetin ikinci cumhurbaşkanı İsmet İnönü, zihnimdeki yerde, kendisi olamamış daha doğrusu şu kadar yıllık ömründe var olmayı becerememiş ender şahsiyetlerden birisidir. Kaybetmiş ve koskoca milleti korkunç bir kayboluşa sürüklemiş bir adamdır.İsmet İnönü'yü bilenler, karneyle ekmek almak zorunda kalanlar ve elif cüzlerini toprağın altına saklayanlardır.
"Başımıza kulak istiyoruz" diyerek, Büyük Doğu dergisine büyük bir kulak fotoğrafı çeken Necip Fazıl merhum da öldü, bu cümleye müthiş bir alınganlık sergileyen İnönü'de… Bu satırları yazan kişi de ölecek, okuyanlar da… Resmi tarihin söyledikleri gerçek olanın bilgisinin öğrenilmesini engellemiyor. Sonuç olarak kalabalıkların algı biçimi doğruya doğru yönlenmekte geç kalmıyor. Resmi tarih nerenin havasını çalarsa çalsın, duyulan müzik yine mehter marşı oluyor. Bunu da mı duymuyorsunuz? - Yusuf Genç -gazeteci
Neyse, İnönü hakkında o kadar çok şey varki yazılacak, inananmazsınız. Ve bütün bu yazılanları/yazılacakarı basit bir karalama kelimesi ile ifade ederek örtebileceğinizi sanmayın.
Ayrıca İsmet İnönü'nün Şark Seyahati Raporu'nu da okumanızı dilerim.
Daha fazla uzatmayım, tansiyonum yükseliyor.
2007/11/3, NEJAT ALİ ÖLÇEN < alinejat@olcen.net>:
ISMET INONUYU KARALAMAYA YANIT:22 Temmuz 2007 sonrasında Osmanli'nin son donemini aklama cabalari yani sira, bu kez de Cumhuriyetimize ve kazanimlarina omur boyu sahip cikan devlet ve siyaset adamlarimizi karalalamayi amaclayan iletiler, internet sitelerinde dolasmaya basladi.Cumhuriyetimizi ve kazanimlarina omur boyu enegi gecen ve ikinci dunya savasindan ulkenmiz esirgeyen Ismet Inonu de boylesi karalamadan payini almaktadir.Bir kusku zihnimizi kurcaliyor: Acaba, bugunku AKP iktidarinin neden oldugu siyasal, yonetsel ve etnik karmasa ve sorunlari unutturmak ve konuyu saptirmak mi anaclaniyor? Neden ne olursa olsun, bu satirlari sizlere ileten kisi Ali Nejat Olcen, tarihsel gercekleri ters yuz etmeye yonelik cabalarin karsisina cikmayi gorev kabul etmistir.Sizlere ekte sunduğumuz diskette, Necati Akgul ile Yalcin Kucuk tarafindan Ismet Inonuye yonelik karalamadaki yanlislikları bulacaksiniz. Malcolm x simgesiyle gelen iletide, Yalcin Kucuk'un "Tekeliyat" adli kitabinın tarihsel degerde olduguna deginilerek "tarimizin yeniden yazilmasi gerektigini" ileri surulmektedir. Malcolm x'in de Inonu'yu karalamak amaciyla, yakin tarihimizi ters yuz etmeye calisan bu iki yazarin etkisi altinda kaldigi anlasiliyor. Eger dikkarli ve tutarli ,gercekleri irdelemeye ozen gosteren Malcolm x de etkilenirse, bu iki yazarin savlarini gercek saniyorsa, o zaman bizlere dusen gorev ister istemez , yakin tarihimizi ters yuz etmeye calisanlarin yanlislarini sergilemek gorevi duser.Yakin tarihimizi yeniden yazmaya hic kimsenin gucu yetmez. Cunku o Tarih, kanla ve Mehmetcigin mavzerindeki kursunla yazilmistir, Necati Akgul ve Yalcin Kucuk'un kursun kalemiyle degil.Ekte sundugumuz disketi incelemenizi rica ediyorum. Necati Akgul adli yazarin "Ismet Pasa Kimin Masasiydi" turunda soru sorabilmesi, gafletle, art niyetle acikklanabilir. Tarihsel kahramanlarimizi karalamayla elestirme hic kimsenin hakki olmamali ve kisiler kendilerini bu denli saygi ve sorumluluk bilincinden bagimsiz gormemelidir, eger yurttaslik ahlakina sahipse, kndisin dalalate kaptirmamisse.Necati Akgul'un yazisinda su tunceyle karsilasacaksiniz: Sivas kongresinde bile savundugu Amerikan mandaciligi mantalitesiyle , davrandigini soyleyebiliyor Necati Akgul . Ne denli yanlis. Ismet Pasa, Sivas Kongresine katilmadi ki. Sivas kongresini bile incelememis.Yalcin Kucuk de :"Albay Ismet, Kurtulus mucadelesinenin merkezi Ankara'ya katılmakta cok tereddutlu davranmis, bir kez katilmaz uzre gelip geri donmustur", diyor. Bu da gerçek disi ve yanlis. Cunku, Harbiye Naziri Fevzi (Cakmak) Pasa tarafindan Subat sonu (1920) Istanbul'a cagrilmisti. Mustafa Kemal, Nutkunda olayi soyle aciklar: Bu cagri uzerine İstanbul'a ger donmasini kendisine soyledim.Ekli diskete yakin tarihimizin nasil tersine cevrilmek istendiginin ornekleriyle karsilasacaksiniz.Zamaninizi aladigim icin beni bagislamanisi diliyorum. Saygilarimla.
--
Blog Adresim
http://sivilinisiyatif.blogspot.com
-------------------------------------------------------------------------
İster Mermi Kullansın, İster Oy Pusulası,
İnsan iyi nişan almalı, kuklayı değil kuklacıyı vurmalı...
-------------------------------------------------------------------------
MALCOLM X'İN AZİZ HATIRASINA (Son Günleri/Suikast):
http://www.youtube.com/watch?v=Vf8_oZf7nRo#GU5U2spHI_4
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır... Taraf olunması gerekiyor isede "MÜSLÜMAN ANADOLU İNSANININ " tarafında yer alan HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..
Sayfalarımızda yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.