Devlet Bahçeli Ülkücülüğü(!)*



Devlet Bahçeli Ülkücülüğü(!)*Ülkücülerin son dönemlerde ağızlarından düşürmedikleri bir cümle “Ülkücüyüm ama MHP’li değilim”. Bu cümlenin tekrarı ve sıkça karşılaşılmasının başlıca sebebi MHP’nin belli olaylar karşısında ülkücülüğe aykırı tavır alışıdır. Özellikle MHP-DSP-ANAP koalisyonunda Ülkücü anlayışın tüm prensiplerini ayaklar altına alan uygulamalar ve Ülkücüyü, Rahşan Ecevit’e mahkûm etme çabaları, MHP’yi, Ülkücülerin sahiplenmekten utandıkları bir parti haline getirmiştir. Olaylar o kadar bariz bir şekilde gerçekleşmiştir ki Ülkücüler ne olduğunun farkına dahi varamadan “Devlet Bahçeli Ülkücülüğü” çizgisine gelen bir MHP içerisine hapsolmuşlardır. “Devlet Bahçeliği Ülkücülüğü(!)”nün hâkimiyetindeki MHP’de, Ülkücülüğün temel direklerini ve yapı taşlarını yerinden sarsacak uygulamalara hiç çekinilmeden imza atılmıştır. 99 Öncesine kadar Ülkücülerin mücadelesini verdiği ve cezaevi, gözaltı olaylarını yaşadığı “Başörtüsü” MHP’nin gündeminde hiçbir zaman bulunmamış, aksine iktidarlığı döneminde başörtülü Milletvekili Nesrin Ünal’ın başı açtırılarak Laik-Kemalist güruha cesaret verici ve Müslümanlara saldırmalarını sağlayıcı uygulamalara imza atılmıştır. MHP, ülkücülere inat parti programında da ABD’yi stratejik müttefik olarak göstererek ABD işbirlikçiliği ve İsrail dostluğu ile Ülkücülere ihanet etmekten çekinmemiştir. Yine AB’ye sahip olduğu TÜRK-İSLAM Ülküsü gereği karşı olan Ülkücülere karşı, MHP AB’den yana tavır almıştır. Devlet Bahçeli MHP’nin başına geçtiği ilk günden itibaren bu tür uygulamalarla karşılaşılacağının işaretlerini vermiştir. Ülkücülüğün remzi konumundaki “Ya Allah, Bismillah, Allah-u Ekber” sloganına tahammül edemeyecek kadar Ülküsüz olan Devlet Bahçeli, Ülkü Ocakları’ndaki ABD düşmanlığını yenmek için de, ABD düşmanı Ülkücüleri partiden ve ocaklardan tasfiye etmiştir. Türk toprağında ahlaksızlık yapan ve Türk’ün namusuna göz diken ABD askerlerine karşı protesto gösterisi düzenleyen Marmaris Ülkü Ocakları fes edilerek ABD yardakçılığı yapılmıştır. Yine Ülkü Ocakları Başkanlığı görevi süresince ABD karşıtlığı ile bilinen ve makamına gelen ABD’li yetkilileri kovan Sayın Alişan Satılmış Ülküsüz Devlet Bahçeli tarafından görevden alınmıştır. “Devlet Bahçeli Ülkücülüğü”(!) bugün itibari ile artık “MHP Ülkücülüğüdür(!)”. Devlet Bahçeli, Ülkücüleri yıllardır kullanan Ülküsüzleri temsil etmektedir ve tek başına değerlendirilmemelidir. Sürekli Devlet Bahçeli’ye alternatifmiş gibi gösterilen şahıslar da kendisi ile paralel düşüncede şahıslardır. Devlet Bahçeli’ye karşı çıkan ve MHP başkanı adayı olan Sayın Ramiz Ongun’a sormak lazım “Madem Devlet Bahçeli iyi değildi de, ne diye Başbuğun ölümünden sonraki ilk kongre de Tuğrul Türkeş’e karşı Devlet Bahçeli yanında saf tuttunuz?”. Ve yine Tuğrul Türkeş’e sormak lazım “Rakibi olduğunuz ve kazanamayınca silahların çekildiği bir kongrede, sizin için “Babasını toprağa gömdük, kendisini sandığa gömeceğiz” diyen Devlet Bahçeli’nin yanında bugün ne işiniz var?”Açık açık ülkücülerle dalga geçen bu ülküsüzlere inat Ülkücüler en kısa zamanda asli yerini ve mücadele safını seçmelidir. Bugün yine MHP içerisinde hala belki düzelir umudu ile bekleyen Ülküdaşlarımız bu ümitlerinden vazgeçmelidirler. Çünkü şu haliyle tutunacakları her dal “Devlet Bahçeli Ülkücülüğü(!)”nün kökünde yetişen dallardır. Umut olarak görülen Ramiz Ongun, bilerek MHP listelerinden Milletvekili seçtirilmemiştir. Devlet Bahçeli’nin olası tasfiyesinde kullanılmak üzere bekletilen ve Devlet Bahçeli ile aynı görevi üstlenecek şahıslardan biridir. Ülkücü, sahip olduğu maddi hamle, iş ve aksiyon bakımından, ABD ve İsrail nazarında Türkiye’nin işgalinin önündeki en büyük engeldir. ABD ve İsrail’in yerli işbirlikçiler eliyle Ülkücünün elindeki bu değerli hazineleri almalarına izin verilmemelidir. Ülkücüyü pasifize etmeye çalışan bu işbirlikçilere karşı aktif rol alınarak arınma süreci hızlandırılmalı ve Türk-İslam ülküsünün inşası, Nizam-ı Alem, İlayı Kelimetullah için yeniden 1980 öncesinin mücadele ruhu diriltilmeli ve Nizam-ı İslam Ülkücüleri olarak, en başta işbirlikçi hainler olmak üzere emperyalizm ile mücadele edilmelidir. Bu gün Ülkücülüğün katilleri, geçmişinden utanan ve işbirlikçiliği kendilerine meslek, dökülen kanları sermaye eylemiş, emperyalizmin itliğine soyunmuş yozkurtlardır.Bu uğurda tüm ülküdaşların Allah yar ve yardımcısı olsun…


* Mehmed Kaya
Büyük Doğu Eğitim, Kültür, Sanat ve Dayanışma Derneği
Genelbaşkanı



1 yorum:

  1. helal olsun kim hazirladiysa sonuna kadar katliyorum kardeşim sana çok doğru bir tesbit

    YanıtlaSil

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.