TÜRK-ERMENİLERİ KİME KURBAN EDİLİYOR...
"Gamzedeyim devâ bulmam / Garibem bir yuva bulmam
Kaderimdir hep çektiğim / İnlerim hiç rehâ bulmam"-Tatiyos Enkserciyan Efendi-
Türk Musikisi Ansiklopedisi'nin yazarı Yılmaz ÖZTUNA, mezkûr eserinin II. Cildindeki (308-309 sahifelerinde) Tatiyos Efendi bahsinde şu değerli notu geçmişlerdir: "Büyük Türk Bestekârlarından biri olduğuna şüphe yoktur." 1858-1913 yılları arasında yaşamış olan bu ünlü ve yeri dolmaz bestekâr, "Kemânî ve Kanûnî" olarak da nam salmıştır. Yukarıda ilk dörtlüğünü sunduğumuz "Uşak" şarkısının ikinci dörtlüsü de şudur:"Elem beni terk etmiyor / Hiç de fasıla vermiyorNihayetsiz bir takibe / Doğrusu takat yetmiyor."Ne gariptir ki, günümüzde "Türk-Ermenileri"nin durumu aynen mezkûr "Uşak Şarkıdaki" dörtlüklere aynen uymaktadır!... Hemen herkesin gözleri önünde "Cihanı yutmaya çalışan" ve bu uğurda hemen hiç bir cü'retten geri kalmayan ve "Kafkas Petrolü" aşkına "Türkiye'yi de kumpas içine almaya çalışan" günümüzün tek "Süper Devleti" ile onun dümen suyunda yürüyerek "ORTADOĞU HÂKİMİYETİNİ" son derece sağlam duruma getirmeye çalışan, "Orta Doğu"daki uzantısı. Binbir dereden su getirerek, Türkiye üzerinde kurdukları kumpasın merkezine de "Türk-Ermenilerini" oturtmaya çalışmakta olup, bu yolda da hayli mesafe kaydedebilmişlerdir!..Dünlere kadar, "Türk-Ermeni Bestekârları" hakkında pek söz edilmezdi. Ne var ki, bir şekilde onlar da gündeme getirildiler ve hamaset bir yaklaşımla kendilerine bir nevi hakaret edilmekte, hor görülerek, "Meyhâne artıkları" seviyesinde gösterilmeğe çalışılmaktadır. Esas hedef ise; "Türk ile Ermeni arasında" hiç bir müşterek bağ bırakmamaktır ki, böylece Türk-Ermenisi; "Bir hâlk ihtilâli" hareketinde hareketin yumuşak karnı durumuna getirilebilsin ve daha sonra da "topyekûn Türkiye'nin dışına atılsınlar."Böylesi iğrenç bir kumpasın peşinde koşanlar. Tabii ki Türk asıllı değillerdir. Ancak, Türk asıllı olup da hemen her meselede sadece hamaset duygularıyla hareket eden bir takım kalemşörler. Böylesi bir ortama istemeden hizmet vermekte ve nasıl bir oyuna geldiklerini asla ve asla düşünememektedirler... Çünkü, "Faşizan duyguları" böylelerini bakar-kör misâli basiretsizleştirmiştir... Hemen her meseleye "at gözlüğü ile bakar" hâle düşmüşlerdir!..Türk-Ermenileri'nin yetiştirdikleri eşsiz Musikişinasları bilhassa Müslüman Türk Kardeşlerimiz, biz Ermeniler'den ziyade sahiplenmiş ve hâlâ sahiplenmektedirler ki, bu açıdan kendilerine son derece müteşekiriz. Müteşekiriz çünkü, böylece kendimizi "öksüz hissetmekten" kurtulabiliyoruz.Bir "Baba Hamparzum Limoncuyan"ın meşhur notası ile nice büyük Türk Bestekârının eserlerini kurtarıp, günümüze intikâlini sağlayabilmiş olduğunu çoğumuz bilmeyiz. Çünkü, yıllardır ki, (1973)'ten beri Türk-Ermenisi kendi kaderine terk edilmiştir Meselenin en hazin tarafı ise, hâlâ bu durumun devam etmesidir!?..Bizleri bilen, bizleri sıhatli bilgi ile tanıyan Müslüman Türk Kardeşlerimiz, ne acıdır ki, çok azalmış ve onların yerlerini; şu veya bu sebeple yarı ve sıhatsiz bilgi ile hiç mi hiç acımadan, hiç mi hiç vicdanı sızlamadan alabildiğine saldırı lisanı kullanan zavallılar almıştır. Evet zavallılar diyorum ve de üzerine basa basa, zavallılar diyorum! Zira zavallı olmasalar menfi yaklaşımlarının kimlere yaradığını gayet sarih olarak görebilecekler ve kalemlerinin yönünü değiştirip, gerçekleri dile getirmeye başlayacaklardır.Soruyorum ve aklı başında hemen her Türk insanına soruyorum:Durup, durulduğu yerde, "Ermeni asıllı Türk Bestekârlarına" hakaret etmek, onların çoğunu "sarhoş eğlendiricisi" göstermek, yok "piyasa çalgıcısı" mertebesine düşürmek vs. acaba neden icap etmiş veya etmektedir?!..Hangi Ermeni kalkıp da: (Bizim Bestekârlarımız en üstün bestekârlardır diye) yaygarayı basmıştır? Sorarım hangisi!.. Musiki kitap ve Ansiklopedilerine baktığımız zaman. Her daim şu hazin tabloyu görmekteyiz: (Gayr-i Müslim Bestekârlar'ın en büyükleri, "Zaharya Efendi ile İsak Efendi idi.) Yânî; (Rum asıllı Zaharya ile Yahudi asıllı İsak Efendiler) baş tacı ediliyor ve Ermeni bestekârlar da lütfen buyur ediliyor!.. Şimdi soruyorum: İsak Efendi en büyüklerden ise, devrin Hahambaşılığı için Baba Hamparzun Limoncuyan'dan, üç adet "Musevi ilâhîleri için beste istemiş ve yaptırmıştır!..Kaldı ki, olsun Zaharya Efendi ve olsun İsak Efendi'nin yerleri dolmaz birer büyük Müzik insanı oldukları hakkında bizim hiç bir itirazımız yoktur ve zaten olamaz da. Bizim rahatsız olduğumuz nokta, "Siyasi manevraların" Musiki âlemine dahi sıçramış olmasından kaynaklanmaktadır. İşte esas üzerinde durulması icap eden husus budur!..Halbuki, musiki âlemi ap ayrı bir âlem, müzik insanı ap ayrı bir dünyanın insanıdır; "Siyaset bilmez, kin bilmez, husumet bilmez. Çünkü Cenab-ı Hâk kendisini mânevi âlemin bir hizmetkârı olarak yaratmış ve kullarını muzikisi ile mutlu kıldığı için, onu manevi duygularla mükâfatlandırmıştır.Ancak, bizler neler görüyoruz ve neler karşısında apışıp kalıyorsak. Şaşmamak elde değil?!.. En ziyade üzüldüğüm ise şudur: Asırlardır müşterek bir hayat yaşamış, asırlarca Devletimize ve milletimize can-ı gönülden hizmet sunmuş biz Türk-Ermenileri bir talihsiz, bir uğursuz "siyasî icraatın" şamar çocuğu olarak, hemen her unsurumuzla birlikte yerden yere vurulmaktayız!.. İşte beni son derece rahatsız eden bu noktadır. Çünkü, bu faktör öyle hafife alınacak, öyle kulak arkası edilecek bir nesne değildir; (Bunun siyasî yönü, siyasî açmazı, siyasî plânı) vardır. Türk-Ermenisi her zaman söylüyorum yine de söyleyeceğim; "Günümüz Türkiyesi'nin bir hâlk ihtilâli suretiyle yok edilebilmesi plânında, "Türk-Ermenisi" kurbanlık koyun seçilmiş ve aziz Milletimiz, "Türk-Ermenisi"ne karşı düşmanca duygular taşımaya sevk edilmek istenmektedir. "Bu küçümsenecek bir durum değildir. Son derece hassas olunması icap eden bir husustur!..Bizlerin üzerine düşen vazife ise şudur: "Türk-Ermenisi'nin asıl kimliğini, hizmetlerini, hizmet etmiş ünlü kişilerini bir bir yeni nesillere tanıtabilmek ve böylece "kara bir Ermeni portresi" çizenlerin fırçalarındaki katranı temelden kurutabilmek." Evet bizlere düşen budur ve ben bu görevi sağ kaldığım ve imkân bulduğum nisbette şerefle, gururla ve tam bir vatanseverlik duygusu ile işleyeceğim.Levon Panos Dabağyan - http://www.yusufiye.net/modules.php?name=News&file=article&sid=305
--
Blog Adresim
http://sivilinisiyatif.blogspot.com
-------------------------------------------------------------------------
İster Mermi Kullansın, İster Oy Pusulası,
İnsan iyi nişan almalı, kuklayı değil kuklacıyı vurmalı...
-------------------------------------------------------------------------
MALCOLM X'İN AZİZ HATIRASINA (Son Günleri/Suikast):
http://www.youtube.com/watch?v=Vf8_oZf7nRo#GU5U2spHI_4
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.