Yasağa feda edecek hayal kaldı mı?

Başörtüsü yasağı öyle bir raddeye geldi ki; artık yasağın kalkması için fedakarlık yapılacak, geçici bir süre vazgeçilecek hiçbir nokta kalmadı...

Başörtüsü yasağının kaldırılması ile ilgili son gelişmeleri değerlendiren Ayrımcılığa Karşı Kadın Hakları Derneği (AKDER) Başkanı Dr. Refia Kızılhan, anayasanın eşitlikle ilgili 10. maddesine eklenecek bir madde ile sorunun çözülmeye çalışılmasının yeterli olmadığını belirtti.

“MHP VE AKP’NİN TEKLİFİ YETERSİZ”

Başörtüsü ayrımcılığının özellikle üniversitelerde 1998 yılından bu yana kesintisiz devam ettiğini hatırlatan Kızılhan, “MHP’nin eşitlik ilkesi ile ilgili 10. maddeye eklenmesini teklif ettiği değişikliğin yeterli olmayacağını belirtti ve “Nitekim mevcut anayasa da benzer hükümler yer almaktadır, zaten devlet vatandaşları arasında farklı gerekçelerle ayrımcılık yapma hakkına sahip değildir. Üstelik yürürlükteki anayasanın 42. maddesinde, “hiç kimsenin eğitim hakkından yoksun bırakılamayacağı” özel olarak düzenlenmektedir. Buna karşın başörtülü kadınlar yükseköğretim kurumlarının bahçesine dahi girememektedirler” dedi.
Kızılhan sözlerine şöyle devam etti:
“Eğer Türkiye laik bir hukuk devleti olduğunu iddia ediyorsa, başı açık ya da örtülü kadına eşit mesafede olmak ve aynı hakları kullandırtmak zorundadır. Zira eşitlik ve özgürlük olmadan insan onurunu tanımlamak imkânsızdır. Zira artık hiç kimsenin kıyafet ayrımcılığına feda edebileceği bir hayali ya da zamanı kalmamıştır.”
Vakit