Üniversitelerarası Kurul'dan Şok Bildiri

Üniversitelerarası Kurul'dan Şok Bildiri

''Türbanla ilgili Anayasa değişikliğinin kamuya da yayılması kaçınılmaz. Bu değişikliklerle Cumhuriyet kazanımları kaybedilecek''

Üniversitelerarası Kurul (ÜAK) Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın, ''Türbanla ilgili Anayasa değişikliğinin kamuya da yayılması kaçınılmaz. Bu değişikliklerle Cumhuriyet kazanımları kaybedilecek'' dedi.

İşte açıklama...

Kamuoyuna Duyuru:

- Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda ve yasalarda yapılmak istenilen değişiklikler Cumhuriyetimizin laiklik ilkesini ortadan kaldırma çabalarını arttıracaktır.

- Bu değişiklikler sonunda üniversitelerimizin akılcılık ve bilimsel mantıktan uzaklaşması ve Türkiye Cumhuriyeti'nin din devletine dönüşümü kaçınılmaz olacaktır.

- Din ve vicdan özgürlüğünü sağlamak amacıyla yapılmak istendiği ifade edilen Anayasa değişikliğinin tüm kamu kurumlarını ve kamusal alanı da içine alacak genişlikte olduğu değerlendirilmektedir.

- Değişikliklerin yalnızca üniversite öğrencilerini kapsayacağı varsayımı tamamen geçersiz, öngörüsüzlük ve gerçeği saptırmaktır.

- Anayasa değişikliği olmadan türbanın tüm kamu kurumlarına yayılması isteğinin bazı yetkililer tarafından sıkça ifade edilmeye başlanması da bu değerlendirmemizi doğrulamaktadır.

- Üniversiteler inançların değil bilimsel özgürlüğün yaşanacağı yerler olup esas ayrımcılık ve eşit olmayan davranışın üniversitelerimizde türbanla eğitim başladıktan sonra olacağına kuşku yoktur.

- Öğrenciler türbanlı ya da türbansız olmalarına göre ayırt edilip edilmediklerini ancak bundan sonra yaşayabileceklerdir.

- Laiklik, hukukun üstünlüğü, Atatürk ilkeleri ve benzeri değerlere bağlılıklarını ifade edenler, Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasal kuruluşları olan yüksek mahkemelerin bağlayıcı kararlarını ve İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi'nin ilgili kararlarını da dikkate almalıdırlar.

- Yasal değişikliklerin üniversitelerdeki her türlü eğitim öğretim ve akademik çalışmaları etkileyeceği inancında olan Üniversitelerarası Kurul bu yasal değişikliklerle Cumhuriyet kazanımlarının yok olacağını ve kaybedeceklerimizin bir kez daha yerine konamayacağının bilincindedir.




--

-----------------------------------------------------------------

"DOĞRU DÜŞÜNCE OLMADAN DOĞRU DÜŞÜNCE FAALİYETİ DE OLMAZ"
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..

Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

1 yorum:

  1. AYASOFYA

    Sen!..
    Suskunken; sızlamaz mı, kemikleri Fatih'in
    Sen!..
    Mahzunken; bükülmez mi boynu Eyub'un
    Sen!..
    Kilitliyken; kırılmaz mı gönlü milletin
    Razı olur mu?
    Fethi emreden Resul'un..

    Ey müminler!..
    Açın ellerinizi semayı inletin
    Bu gün geldim..
    Yine kilitlisin, mahzun , hüzünlü..
    Sende yüklü;
    Milletimin talihi, düğümlerin çözümü
    Cihan sultanlarının secdeye vardığı mabet
    Senden..
    Kıtalara saf saf ordular gönderirdi, ümmet
    Sende gizli..
    İnananların kaderi, şarkın mukadderatı
    Diner;
    Mazlumların ahı, senden alır kurtulanlar beratı
    Ağlarım gülmezsen; başımız değmez göğe
    Sustursalar da seni;
    Yetmedi güçleri şahadetlerine !...
    Dilin susmuş, bülbüller ötmez olmuş ne gam?
    Benden ayrısın güya;
    Milletin kalbindesin her an
    Cihan sultanlarına su veren çeşmeler
    Kurumuş menbağı, mesken tutmuş yosmalar!..
    Ne deriz,
    Sultanlar Sultanı'na dönünce feleğin çarkı
    Dibinde meyhane, rengin ne;
    Kalmamış Bizans’tan farkı?...
    Ey Ayasofya!...
    Sen mi hicran et, yoksa ben mi?..
    Susturdular aldılar;
    Sende sembolleşen cevherimi
    Kızılay'da başörtüsüne ağlayan bacı!...
    Ayasofya ile ancak diner, gözlerinin yaşı
    Maddenize değil, ruhunuza zincir vurmuşlar
    Ebediyen kurtardım diyenler;
    Düzen, kurmuşlar
    Çağ açan Hakan yok;
    Alnına hilali kim assın,
    Ümit şairi Akif yok;
    Hicranını kim yazsın?...
    Bu ülkeye, bu millete;
    Melekler intizar etmez mi,
    Yüce davaların varisi devlet!
    Bir kararname yetmez mi?
    Ayasofya,
    Elbet açılacak; açın, kurtarın!..
    Açın ki;
    Milletin gönül tahtına oturun
    Ey vekiller;
    Kaldırın parmağınızı
    Ayasofya'nın zincirleri kırılsın
    Halktan aldığınız iradeyi kullanmazsanız;
    Tutulsun diliniz, "Kurusun elleri"niz
    Söyleyin;
    Sizi bağlayan nedir, bilelim?...
    Çözemezsiniz,
    Bırakın millete çözelim
    Kıralım zinciri,
    Boğum boğum ezelim.
    [Necati Çavdar]
    21.12.1989

    YanıtlaSil

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.